Mağdur olan eş erkek ise
59 yaşında,halen çalışmak için istekli ve arayış içinde bir mühendisim.Evlendiğimiz 1977 den bu yana hiç çalışmayan evhanımı eşim ile şiddetli geçimsizlik yaşıyoruz. Geçimsizliğin ana kaynağı benim şu anda işsiz olmam.Beni ve oğlumu hemen hergün evden kovuyor.Oturduğumuz evin tapusunun eşime ait olması,emekli maaşının olması ona cesaret veriyor.Ben,burada okuduklarım diğer şahıslar kadar gururlu davranıp,kendime yeni bir mekan aramadım.Bunun bir-iki nedeni var.Medeni kanunda eşlerin mal ayrılığı konusunda yapılan iyileştirmeler yasalaşmadan önce ben eşimin üzerine bir daire almıştım.Ömrünce hiç çalışmadığı halde,önce dört yıl kendi maaşımdan primi kesilmek suretiyle SSK'lı,sonra da isteğe bağlı SSK primlerini ödemek suretiyle kendisinin emekli olmasını sağladım. Ben Türkiye'nin doğu illerinde şantiyelerde özellikle yazları ful ,çalışma yaparken kendisinin en az tüm yazboyu memleketi İzmir'de bulunması,istediği gibi gezmesi için gereken fedakarlığı yaptım.Şimdi eşim; "ev benim,eğer çıkmazsanız evi biraz ucuza vererek siz içindeyken bile satar,sizden de kurtulmuş olurum." diyerek tehdit etmektedir.