Re: Mlli Emlak veya Vakıflar md. en fazla kaç yıllık ecri misil ücreti isteyebilirler
• ZAMANAŞIMI ( Ecrimisil Tahsili )
• FUZULİ İŞGAL ( Ecrimisilde Uygulanacak Zamanaşımı Süresi )
1050/m.93
2886/m.9,13,74,75,92
ÖZET : Ecrimisilin tahsilinde, borçlar yasasında yer alan genel zamanaşımı süresi gözönünde bulundurulmalı, idare tarafından fuzuli işgalin tesbit edildiği tarihten geriye doğru 10 yıllık süreyi geçen bölümün zamanaşımına uğradığı dikkate alınarak uyuşmazlık çözülmelidir.
İstemin Özeti: İzmir 2. İdare Mahkemesinin Danıştay Altıncı Dairesinin 4.12.1995 günlü, E: 1995/2962, K: 1995/4832 sayılı bozma kararına uymayarak, dava konusu ecrimisil ihbarnamesinin 1.326.000 TL`lık bölümünün iptali, 5.685.400 TL`lık bölümüne ilişkin davanın ise reddi yolundaki ilk kararında ısrarına ilişkin bulunan 22.10.1996 günlü, E: 1996/198, K: 1996/693 sayılı kararın iptale ilişkin kısmını davalı idare temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi A.A.`nın Düşüncesi: İzmir 2. İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının Danıştay Altıncı Dairesinin bozma kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı S.Y.`nin Düşüncesi: 2886 sayılı Yasanın 92. maddesi hükmü uyarınca Borçlar Yasasında yer alan genel zamanaşımı süresinin ecrimisil tahsilinde de esas alınması gerekmektedir. Bu itibarla 1050 sayılı Yasanın 93 üncü, 213 sayılı Yasanın 114 üncü maddesi hükümlerini esas alarak ecrimisil alacağının tahakkuk zamanaşımının da 5 yıl olması gerektiğinden bahisle bozma kararına karşı ısrar eden idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteğinin kabulüyle idare mahkemesinin ısrar kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Türk milleti adına hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü: ..., ... Mahallesi, 87 pafta, 7502 ada, 5 parsel sayılı taşınmaz maldaki hazine payının işgali nedeniyle 1.1.1984-31.12.1989 dönemi için 7.011.400 lira ecrimisil istenilmesine ilişkin 7.2.1991 günlü, 1666/91-1-4802 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada, İzmir 2. İdare Mahkemesi 8.6.1994 günlü, E: 1991/208, K: 1994/573 sayılı kararıyla, ecrimisilde tahakkuk zamanaşımı ilkesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yasal boşluk bulunduğu, 2886 sayılı Kanunun 92. maddesinde bu kanunda yazılı sürelerin hesaplanmasında hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanacağının hükme bağlandığı, fakat bu yollamanın 2886 sayılı Kanunda açıkça belirlenen sürelerin hesaplanmasıyla sınırlı olduğu, 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanununun 93. maddesinin uygulanmasının hakkaniyet ilkesine uygun olacağı sonucuna varılarak ecrimisilin 1.1.1984-31.12.1985 dönemi için hesaplanan 1.326.000 liraya ilişkin kısmında mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin bu kısmının iptaline, 1.1.1986-31.12.1989 dönemi için hesaplanan 5.685.400 liraya ilişkin kısmında ise mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın bu kısmının reddine karar verilmiştir.
Bu kararın, iptale ilişkin kısmı temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Altıncı Dairesinin 4.12.1995 günü, E: 1995/2962, K: 1995/4832 sayılı kararıyla; ecrimisil tahsilinde Borçlar Yasasında yer alan genel zamanaşımı süresinin gözönünde bulundurulması gerektiği, idare tarafından fuzuli işgalin tesbit edildiği tarihten geriye doğru 10 yıllık süreyi geçen bölümün zamanaşımına uğrayacağı nedeniyle ancak bu bölüm için ecrimisil istenemeyeceği hususu dikkate alınmak suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş ise de; İzmir 2. İdare Mahkemesi bozma kararına uymayarak dava konusu işlemin kısmen iptaline, kısmen de reddine dair ilk kararında ısrar etmiştir.
Davalı idare bu kez İzmir 2. İdare Mahkemesinin 22.10.1996 günlü, E: 1996/198, K: 1996/693 sayılı kararının iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2886 sayılı Yasanın 75. maddesinin 1. fıkrasında "Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu kanunun 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, 13. maddesinde gösterilen komisyonca takdir ve tespit edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz" hükmü yer almıştır.
Aynı Yasanın 92. maddesinde de, bu kanunda yazılı sürelerin hesaplanmasında hüküm bulunmayan hallerde, Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
2886 sayılı Yasanın 74. maddesi uyarınca çıkartılan Devlete Ait Taşınmaz Mal Satış, Trampa, Kiraya Verme, Mülkiyetin Gayri Ayni Hak Tesis, Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliğinin 2. maddesinde, ecrimisil; bir malın sahibinin rızası dışında ve onun bu malı kullanmakla bir zarara uğrayıp uğramayacağı söz konusu edilmeksizin bu maldan işgal, tasarruf veya her ne şekilde olursa olsun yararlanılması nedeniyle fuzuli şagil tarafından ödenen veya idarece talep edilen tazminat olarak tanımlanmıştır.
Ecrimisilin tahsilinde, yukarıda anılan hükümler ve tanımlanan niteliği itibariyle Borçlar Yasasında yer alan genel zamanaşımı süresinin gözönünde bulundurulması ve idare tarafından fuzuli işgalin tesbit edildiği tarihten geriye doğru 10 yıllık süreyi geçen bölümün zamanaşımına uğraması nedeniyle bu bölüm için ecrimisil istenemeyeceği hususu dikkate alınmak suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceğinden idare mahkemesince, dava konusu işlemin 1.1.1984-31.12.1985 dönemine ilişkin bölümünün 5 yıllık zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle iptaline karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne, İzmir 2. İdare Mahkemesince verilen 22.10.1996 günlü, E: 1996/198, K: 1996/693 sayılı ısrar kararının temyiz edilen iptale ilişkin kısmının Danıştay Altıncı Dairesinin bozma kararı doğrultusunda BOZULMASINA, dosyanın anılan mahkemeye iadesine, 11.12.1998 günü oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
İzmir 2. İdare Mahkemesince, ecrimisil alacağının 1.326.000 liralık kısmının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin kısmen iptaline karar verilmiş olması, ecrimisil alacağının on yıllık zamanaşımı süresine tabi olması nedeniyle, gerekçe yönünden hukuka uygun bulunmakta ise de; davacının, bu yeri A.G.`den kiralaması nedeniyle kira sözleşmesine dayanarak tasarruf ettiği taşınmazı fuzulen işgal ettiğinden bahsedilemeyeceğinden, davacıdan ecrimisil istenilmesine ilişkin dava konusu işlem bu yönden hukuka uyarlık taşımamakta ve mahkeme kararının temyize konu kısmı sonucu itibariyle yerinde bulunmaktadır.
Davalı idarenin temyiz isteminin reddi ve mahkeme kararının temyiz edilen iptal hükmünün bu gerekçe ile onanması gerektiği oyuyla karara karşıyız.
danx