Evrakta Sahtecilik ve Nitelikli Dolandırıcılık
Merhablar saygıdeğer Hukukçular
11.01.1982 doğumluyum 1998 yılında liseden mezun oldum mezun olduğum dönem babam vefat etti . Emekli olan babamın vefatı üzerine, almış olduğu emekli maaşı bölünerek anneme ve benim herhangi bir talebim olmadan 18 yaşını doldurmadığımdan dolayı bana bağlandı. Aradan uzun zaman geçtiğinden dolayı tam olarak hatırlayamıyorum ancak 18 yaşını doldurmama yakın bir tarihte ANKARA SSK BAŞKANLIĞI ndan bir tebligat gelerek öğrenciliğimin devam edilip edilmediğini bildirmem gerektiği tarafıma tebliğ etmişlerdi. Bu durumda ne yapılması gerektiğini, mevzuatları bilmeyecek kadar küçük yaşta olduğumdan bu konuda bilgisinin olabileceğini sandığım tüm insanlara danışarak ne yapmam gerektiğini sordum. Yaşadığım yer olan Siverek küçük ve bilgi düzeyinin çok düşük olduğu bir ilçeydi. Sorduğum insanlardan aldığım cevap ise “sen mezun oldun fakat dershanede halen öğrenciliğin devam etmekte”, bazıları ise benim öğrenciliğimin askerlik çağına kadar devam ettiğini bu nedenle mezun olsam dahi öğrenci olduğumu, eğitim gördüğüm dershaneden öğrencisi olduğumu kanıtlayan bir belgenin yeterli olacağını söylediler. Bunun üzerine dershaneye gidip dershanenin yetkili birimine durumu anlatarak tarafıma öğrenci olduğumu kanıtlayan bir belge verilmesini arz ettim. Ancak Dershane vereceği öğrencilik belgemin herhangi bir işe yaramayacağı ve bunun resmi bir yazı olması gerektiğini, bununda mezun olduğum okuldan alabileceğimi söylediler. Bunun üzerine gerekli belgeleri almak için okula gitip. Okulun girişinde bir başka okulda görev yapan adını ve soyadını bile zor hatırladığım ailemi tanıyan ( X ) ile karşılaştım hal hatır sorduktan sonra kendisinin de Lisede işi olduğunu söyledi ve benim neden okula geldiğimi sordu bende kısa bir şekilde anlatım kendisine durumu izah ettim. Okuldan mezun olduğuma ancak dershanede öğrenciliğimin devam ettiğine ve sınavlara hazırlık ettiğimden dolayı öğrenci olduğumu kanıtlayan bir belge almam gerektiğini söyledim. ( X ) ise bu işlemin uzun sürebileceğini ancak benim kısa sürede bunu halletmem gerektiğini ve kendisinin işlemleri kısaltarak halledebileceğini ve benim dışarıda kendisini beklememi söyledi. Bunun üzerine ben dışarıda ( X) yı bekledim ve aradan kısa bir süre sonra elinde 08.03.2006 tarihli ve 1510-178 sayılı bir öğrenim belgesi ile yanıma gelerek haletliğini ve acil bir şekilde ANKARA SSK BAŞKANLI NA göndermem gerektiğini söyledi. Kendisine Teşekkür ederek öğrenim belgesini aldım. Bu öğrenim belgesinin sahte olduğunu bilmiyordum ve ANKARA SSK BAŞKANLIĞI na gönderdim. Kısa bir süre sonra maaşım tekrar bağlandı. Askerliğime yakın bir tarihte 2001 yada 2002 yılında maaşım kesildi ve maaşımın ilk bağlanmasında söylenen “askerlik yapana kadar öğrencisin” sözüne tamamen inandığımdan maaşımın tekrar bağlanması ile ilgili herhangi bir başvuruda bulunmadım. O yıllarda da ve halen annemle beraber yaşamaktayım. 2005 yılında çevredekiler ve diğer emekliler annemin almış olduğu maaşın çok düşük olduğunu söylediler. Bunun üzerine BURSA SSK İL MÜDÜRLÜĞÜ ne başvuruda bulundum ve oradaki görevlilerin araştırması sonucu 2001 yada 2002 yılında kesilen maaşımın tekrardan annemin aldığı maaşa eklenmesi gerektiğini zamanında benim aldığım maaşında annemin alması gereken maaştan bölünerek verildiğini ancak bu konuda ANKARA SSK BAŞKANLIĞI na başvuruda bulunmamız gerektiğini söylediler. Bunun üzerine annem ve ben birer dilekçe hazırlayarak ANKARA SSK BAŞKANLIĞI na benim kesilen maaşımın annemin maaşına eklenmesini ve mağduriyetimizin giderilmesi hususunu arz ettik. Ben 08.03.2006 tarihinde düzenlenen öğrenim belgesinin sahte olduğunu bilseydim 2005 yılında dilekçe ekinde istenmeyen Siverek Lisesinden Mezuniyet tarihimi belirten belge ile başvuruda bulunurmuydum. Sosyal Sigortalar Kurumunun araştırmaları sonucu bu belgenin sahte olduğu saptanmış ve beni evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından suçluyorlar. Ancak sosyal sigortalar kurumundan 2 yıl boyunca almış olduğum parayı annemin maaşından kesildiği belirtildi ve annem şu an sosyal sigortalar kurumundan alacaklı konumdadır. Bu durumda kamu zararı bi nevi oluşmamıştır. ancak yargılandığım atılı suçların hiç birini kabul etmedim şimdiz siz saygıdeğer hukukçulardan Bu durumun sonucu hakkında tahmin yürütmenizi ve ben bu davayı çözerim diyen hukukçularımızın bana yardım etmesini arz ederim. Davanın ilk duruşması Ankara 6. ağır ceza mahkemesinde 13 mart 2008 de olucaktır. Saygılar
11.01.1982 doğumluyum 1998 yılında liseden mezun oldum mezun olduğum dönem babam vefat etti . Emekli olan babamın vefatı üzerine, almış olduğu emekli maaşı bölünerek anneme ve benim herhangi bir talebim olmadan 18 yaşını doldurmadığımdan dolayı bana bağlandı. Aradan uzun zaman geçtiğinden dolayı tam olarak hatırlayamıyorum ancak 18 yaşını doldurmama yakın bir tarihte ANKARA SSK BAŞKANLIĞI ndan bir tebligat gelerek öğrenciliğimin devam edilip edilmediğini bildirmem gerektiği tarafıma tebliğ etmişlerdi. Bu durumda ne yapılması gerektiğini, mevzuatları bilmeyecek kadar küçük yaşta olduğumdan bu konuda bilgisinin olabileceğini sandığım tüm insanlara danışarak ne yapmam gerektiğini sordum. Yaşadığım yer olan Siverek küçük ve bilgi düzeyinin çok düşük olduğu bir ilçeydi. Sorduğum insanlardan aldığım cevap ise “sen mezun oldun fakat dershanede halen öğrenciliğin devam etmekte”, bazıları ise benim öğrenciliğimin askerlik çağına kadar devam ettiğini bu nedenle mezun olsam dahi öğrenci olduğumu, eğitim gördüğüm dershaneden öğrencisi olduğumu kanıtlayan bir belgenin yeterli olacağını söylediler. Bunun üzerine dershaneye gidip dershanenin yetkili birimine durumu anlatarak tarafıma öğrenci olduğumu kanıtlayan bir belge verilmesini arz ettim. Ancak Dershane vereceği öğrencilik belgemin herhangi bir işe yaramayacağı ve bunun resmi bir yazı olması gerektiğini, bununda mezun olduğum okuldan alabileceğimi söylediler. Bunun üzerine gerekli belgeleri almak için okula gitip. Okulun girişinde bir başka okulda görev yapan adını ve soyadını bile zor hatırladığım ailemi tanıyan ( X ) ile karşılaştım hal hatır sorduktan sonra kendisinin de Lisede işi olduğunu söyledi ve benim neden okula geldiğimi sordu bende kısa bir şekilde anlatım kendisine durumu izah ettim. Okuldan mezun olduğuma ancak dershanede öğrenciliğimin devam ettiğine ve sınavlara hazırlık ettiğimden dolayı öğrenci olduğumu kanıtlayan bir belge almam gerektiğini söyledim. ( X ) ise bu işlemin uzun sürebileceğini ancak benim kısa sürede bunu halletmem gerektiğini ve kendisinin işlemleri kısaltarak halledebileceğini ve benim dışarıda kendisini beklememi söyledi. Bunun üzerine ben dışarıda ( X) yı bekledim ve aradan kısa bir süre sonra elinde 08.03.2006 tarihli ve 1510-178 sayılı bir öğrenim belgesi ile yanıma gelerek haletliğini ve acil bir şekilde ANKARA SSK BAŞKANLI NA göndermem gerektiğini söyledi. Kendisine Teşekkür ederek öğrenim belgesini aldım. Bu öğrenim belgesinin sahte olduğunu bilmiyordum ve ANKARA SSK BAŞKANLIĞI na gönderdim. Kısa bir süre sonra maaşım tekrar bağlandı. Askerliğime yakın bir tarihte 2001 yada 2002 yılında maaşım kesildi ve maaşımın ilk bağlanmasında söylenen “askerlik yapana kadar öğrencisin” sözüne tamamen inandığımdan maaşımın tekrar bağlanması ile ilgili herhangi bir başvuruda bulunmadım. O yıllarda da ve halen annemle beraber yaşamaktayım. 2005 yılında çevredekiler ve diğer emekliler annemin almış olduğu maaşın çok düşük olduğunu söylediler. Bunun üzerine BURSA SSK İL MÜDÜRLÜĞÜ ne başvuruda bulundum ve oradaki görevlilerin araştırması sonucu 2001 yada 2002 yılında kesilen maaşımın tekrardan annemin aldığı maaşa eklenmesi gerektiğini zamanında benim aldığım maaşında annemin alması gereken maaştan bölünerek verildiğini ancak bu konuda ANKARA SSK BAŞKANLIĞI na başvuruda bulunmamız gerektiğini söylediler. Bunun üzerine annem ve ben birer dilekçe hazırlayarak ANKARA SSK BAŞKANLIĞI na benim kesilen maaşımın annemin maaşına eklenmesini ve mağduriyetimizin giderilmesi hususunu arz ettik. Ben 08.03.2006 tarihinde düzenlenen öğrenim belgesinin sahte olduğunu bilseydim 2005 yılında dilekçe ekinde istenmeyen Siverek Lisesinden Mezuniyet tarihimi belirten belge ile başvuruda bulunurmuydum. Sosyal Sigortalar Kurumunun araştırmaları sonucu bu belgenin sahte olduğu saptanmış ve beni evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından suçluyorlar. Ancak sosyal sigortalar kurumundan 2 yıl boyunca almış olduğum parayı annemin maaşından kesildiği belirtildi ve annem şu an sosyal sigortalar kurumundan alacaklı konumdadır. Bu durumda kamu zararı bi nevi oluşmamıştır. ancak yargılandığım atılı suçların hiç birini kabul etmedim şimdiz siz saygıdeğer hukukçulardan Bu durumun sonucu hakkında tahmin yürütmenizi ve ben bu davayı çözerim diyen hukukçularımızın bana yardım etmesini arz ederim. Davanın ilk duruşması Ankara 6. ağır ceza mahkemesinde 13 mart 2008 de olucaktır. Saygılar