Kaçak elektrik kullanımı
Selamlar...
Geçen sene çeşitli öğretmenlik bölümlerinde okuyan dört öğrenci arkadaşımla beraber bir sene kadar kiralık bir evde kaldık. Ev genelde öğrencilerin kiraladığı bakımsız bir site dairesiydi.
Bir sabah tedaş görevlileri, inceleme maksadıyla elektrik saatimizin mühürünün kırık olmasından dolayı(haberimiz yoktu çünkü faturalarımız eksiksiz geliyordu) saatimizin tedaş laboratuvarlarında incelemeye sokulacağını söyleyerek saatimizi götürdüler. Onlara kaçak elektrik kullanmadığımızı söyleyerek, bizim bu olayla ilişkimizin olmadığını anlatmaya çalıştık fakat bize birşey olmayacağını söyleyerek bizi teselli ettiler.
Bu olay geçen bahar yaşandı ve devlet bizi kullanmadığımız halde elektrik hırzılığı suçundan mart ayında yargılayacak.
Bize gönderilen tebligatta elektrik suçunun özetle saate film sokularak işlendiği söyleniyor fakat bunu biz yapmadık, bizden önce evde kalanlar belkide onlardan önce evde kalanlar yaptı.
Bazı internet sitelerinden önceden açılmış bazı kaçak elektrik davalarına baktım. Hakimler tedaş görevlilerinin tuttuğu tutanağı haşa sanki kurandan ayetmiş gibi dikkate alıyorlar. Mahkemelerde sanık lehine hiçbirşey önemsenmiyor. Tek önemsenen şey tedaş tutanağı. Hakimler hiçbir sanığa beraat vermemiş ve çoğu davada hapis cezasını paraya bile çevirmek istememişler.
Tanıdığım bir avukata muhabbet esnasında bu konudan bahsetmiştim. Adam bana o evde kalmadığım yönünde ifade vermemi aksi takdirde çok ağır cezalara çarptırılabileceğimi söylemişti.
Başka bir avukatsa sakın yalan söyleme herşeyi olduğu gibi anlat yeni kanuna göre tek yanlış herşeyi siler dedi.
Hukuk bir bilim dalı, fakat bizi bilimsel olan hiçbirşeyle yargılamayacaklar, sadece o "size birşey olmaz rahat olun" diyen baştansalmacı ve rüşvetçi tedaş elemanının bugün işi erken bitiriyim kaygısıyla yazdığı tutanağa bakarak cezaya çarptırıp, hayatımızla oynayıp, bizi devlete küstürecekler.
Büyük ihtimalle bizde mart ayında yapılacak olan davada çoğu suçsuz insana yapıldığı gibi yargılanıp cezaya çarptırılacağız. Yeni ceza kanununa göre elektrik hırsızlığı suçunun bedeli çok ağır ve biz öğretmenlik bölümü okuyan öğrenciler olmamıza rağmen öğretmenlik yapamayacağız ayrıca üniversite okumanın bize sunduğu(askerlik vb. gibi) hiçbir resmi haktan faydalanamayacağız.
Bu olay başladığından beri benim ve diğer arkadaşlarımın ruh hali ciddi bir şekilde bozuldu. O tedaş görevlisine rüşvet verip olayı oracıkta kapatmayı neden akıl edemedimki? Suçsuz olduğum halde neden rüşvet veripte başımı ağrıtmadan olayın üstünü kapatmadım diye kendime yüzlerce kez sordum ve hala sormaktayım...
Kafam hayli karışık, yardımcı fikirler sunarsanız sevinirim.
Saygılar...
Geçen sene çeşitli öğretmenlik bölümlerinde okuyan dört öğrenci arkadaşımla beraber bir sene kadar kiralık bir evde kaldık. Ev genelde öğrencilerin kiraladığı bakımsız bir site dairesiydi.
Bir sabah tedaş görevlileri, inceleme maksadıyla elektrik saatimizin mühürünün kırık olmasından dolayı(haberimiz yoktu çünkü faturalarımız eksiksiz geliyordu) saatimizin tedaş laboratuvarlarında incelemeye sokulacağını söyleyerek saatimizi götürdüler. Onlara kaçak elektrik kullanmadığımızı söyleyerek, bizim bu olayla ilişkimizin olmadığını anlatmaya çalıştık fakat bize birşey olmayacağını söyleyerek bizi teselli ettiler.
Bu olay geçen bahar yaşandı ve devlet bizi kullanmadığımız halde elektrik hırzılığı suçundan mart ayında yargılayacak.
Bize gönderilen tebligatta elektrik suçunun özetle saate film sokularak işlendiği söyleniyor fakat bunu biz yapmadık, bizden önce evde kalanlar belkide onlardan önce evde kalanlar yaptı.
Bazı internet sitelerinden önceden açılmış bazı kaçak elektrik davalarına baktım. Hakimler tedaş görevlilerinin tuttuğu tutanağı haşa sanki kurandan ayetmiş gibi dikkate alıyorlar. Mahkemelerde sanık lehine hiçbirşey önemsenmiyor. Tek önemsenen şey tedaş tutanağı. Hakimler hiçbir sanığa beraat vermemiş ve çoğu davada hapis cezasını paraya bile çevirmek istememişler.
Tanıdığım bir avukata muhabbet esnasında bu konudan bahsetmiştim. Adam bana o evde kalmadığım yönünde ifade vermemi aksi takdirde çok ağır cezalara çarptırılabileceğimi söylemişti.
Başka bir avukatsa sakın yalan söyleme herşeyi olduğu gibi anlat yeni kanuna göre tek yanlış herşeyi siler dedi.
Hukuk bir bilim dalı, fakat bizi bilimsel olan hiçbirşeyle yargılamayacaklar, sadece o "size birşey olmaz rahat olun" diyen baştansalmacı ve rüşvetçi tedaş elemanının bugün işi erken bitiriyim kaygısıyla yazdığı tutanağa bakarak cezaya çarptırıp, hayatımızla oynayıp, bizi devlete küstürecekler.
Büyük ihtimalle bizde mart ayında yapılacak olan davada çoğu suçsuz insana yapıldığı gibi yargılanıp cezaya çarptırılacağız. Yeni ceza kanununa göre elektrik hırsızlığı suçunun bedeli çok ağır ve biz öğretmenlik bölümü okuyan öğrenciler olmamıza rağmen öğretmenlik yapamayacağız ayrıca üniversite okumanın bize sunduğu(askerlik vb. gibi) hiçbir resmi haktan faydalanamayacağız.
Bu olay başladığından beri benim ve diğer arkadaşlarımın ruh hali ciddi bir şekilde bozuldu. O tedaş görevlisine rüşvet verip olayı oracıkta kapatmayı neden akıl edemedimki? Suçsuz olduğum halde neden rüşvet veripte başımı ağrıtmadan olayın üstünü kapatmadım diye kendime yüzlerce kez sordum ve hala sormaktayım...
Kafam hayli karışık, yardımcı fikirler sunarsanız sevinirim.
Saygılar...