Özel evrakta sahtecilik
Ne olur bir yolu varsa bana yardım edin.
Ben bir kamu bankasında 22 yıl 8 ay görev yaptım. Görev yaptığım süre içerisinde kredi servisinde çalıştım ve trilyonlarca kredi kullandırdım. Bunca sene hiç bir menfaat temin etmedim hiç bir uygunsuz kredi kullandırmadım.
Ancak bunca hizmetimin karşılığında başka personellerin hatasını müfettişin yanlı raporu ile tek başıma beni sorumlu tutması nedeniyle işten çıkarma cezası ile cezalandırıldım ve işten çıkarıldım.
İş mahkemesine dava açtım davam devam ediyor. Fakat hesapta olmayan ve bu suçlama ile ilişkilendirilen başka bir davadan (kamu davasından) özel evrakta sahtecilik suçundan aldığım 1 yıl hapis cezası, 10 ay hapis cezasına düşürüldü sonra 3.300 YTL para cezasına çevrildi iyi halden ve sabıkamın olmadığından para cezası da ertelendi.
27.11.2007 tarihinde ilk duruşmam oldu.18.12.2007 tarihinde ikinci duruşmam oldu ve temyiz yolu açık olmak üzere karara bağlandı ve hüküm giymiş oldum. Birde derlerki Türkiye de hukuk yavaş işliyor cines rekorler kitabına girecek hızda tam 21 günde sabıkalı oldum çıktım.
Olayın gelişmesi ve bana istinad edilen suç şu şekilde oldu.
Bir firmaya 02.10.2003 yılında 25.000 YTL 24 ay taksitli kredi ödedik. Aynı firmaya aynı kefiller ile 12.01.2004 tarihinde 25.000 YTL daha ödeyerek toplam 50.000 YTL kredi ödedik.
Firma o dönemde güçlü bir firma olması ve borçlarını düzenli ödemesi nedeniyle aynı firmaya başka kefillerle ve ipotek karşılığında 02.04.2004 tarihinde 50.000 YTL başka bir türde kredi daha ödeyerek toplam 100.000 YTL kredi kullandırdık.
Ödenen ilk iki kredinin taksitli olması nedeniyle kredi taksitlerinin sonuna doğru iki taksitini geciktirmesi nedeniyle borçlu ve bütün kefillere 120.000.YTL Noter kanalı ile kat ihtarnamesi gönderdik.
Borçlu ve kefiller ihtarnameleri bizzat tebliğ ederek alıyorlar ve hiç biri itiraz etmeden borçlu verilen süre içerisinde borcunu ödeyerek kredileri tasfiye ediyor.
Kredilerin zamanında ödenmesi nedeniyle icra takibi yapılmadığı için firmanında itibarlı olması nedeniyle aynı firmaya başka kefil ve ipotekle 125.000 YTL ayrı bir kredi ödüyoruz kredi devam ederken benim başka bir şubeye tayinim çıkıyor ve şubeden ayrılıyorum.
Bu arada ilk iki kredi taksitli kredi olması nedeniyle sözleşme tutarlarına taksit sayılarının toplamı kadar yazmam gerekirken sehven anapara tutarlarını yazmışım. Bir iki ay sonra iç kontrol elemanının incelemesi sonucunda bu hatamı tespit ediyor ve beni uyarıyor sözleşme tutarını eksik yazmışsın düzelt de tenkit yazmayayım dedi.
Bende her iki kredinin faizli bakiyesi toplamı olan tutarı 70.000 YTL'yi yazarak düzelttim borçlu firmaya telefon açtım kefilleri getirde birer paraflarını alalım dedim. Firma işlerinin yoğunluğunu bahane ederek gelmeyince bir kaç kez aramama rağmen kimseyi getirmedi bende iş yoğunluğundan unuttum öylece kalmış. Ancak kredi taksitlleri ödendiği içinde krediler kapandı. ödenen miktar 70.000 YTL.
Olaylar şimdi başlıyor:
Ben şubeden ayrıldıktan sonra, son ödenen kredi vadesinde ödenmediği için icra takibi başlatılıyor. İcra takibi başlatılmadan önce firmaya yeni bir ihtarname göndermesi gerekirken benim birbuçuk sene önceki çektiğim ihtarnameyi kullanarak ve dosyasındaki kapanmış kredi sözleşmelerini de avukata teslim ederek bütün kefillere banka hesaplarına haciz koyuyorlar.
İlk iki kredinin kefillerinin sorumlulukları 70.000 YTL iken ve kredi borçları kalmamışken 156.000 YTL haciz konulması üzerine sinirlenen kefiller bankaya giderek itirazda bulunuyorlar.
Banka yaptığı hatayı düzeltmek bir yana kefillere gidin mahkemeye şikayet edin haklıysanız zaten kazanırsınız diye yol gösteriyorlar. Kefillerde bunu üzerine savcılığa banka hakkında suç duyurusunda bulunuyorlar. Savcılık kredi belgelerini istiyor imza tespiti için kriminala gönderiyor ve o zaman beniz yaptığım düzeltme zaten belirgindi onu tespit ediyorlar ve savcılık bankadan konu hakkında bilgi istiyor.
Bunun üzerine incelemeye müfettiş gönderiyorlar.İnceleme esnasında herşey apaçık ortada iken ne hikmetse müfettiş raporunda sorumlu olarak beni gösteriyor. Bunun üzerine şikayetçiler şikayetini geri çekiyorlar ama savcılık kamu davası yapıyor ve benim ve şube müdürü adına özel evrakta sahtecilik suçundan dava açıyor.
Müfettiş raporunda benim adımdan başka isim telefuz edilmemesine rağmen savcı müdürü de sorumlu tutarak ikimizide dava ediyor.Hangi avukata sordumsa kime danıştımsa bu davadan kesin beraat edersin evrakta düzeltme yapmışsın ne kendine ne başkasına menfaat temin etmemişsin diyerek beni teselli ettiler.
27.11.2007 tarihinde ilk duruşmamız oldu. 18.12.2007 tarihinde ki duruşmamızda bilirkişi talep ettik onun kabul edileceğini düşünürken talebimizi reddettiği gibi karara bağladı ve yukarda bahsettiğim cezayı aldım. Bu arada müdür benim bilgim dışında oldu dediği için o beraat etti.
Bunu temyiz edeceğiz ama kimbilir temyizden kaç senede gelir. 18.01.2008 tarihinde de iş mahkemesinde duruşmam var. Bu aldığım ceza haliyle bu mahkemeyide etkileyecektir.şe dönme hayalim suya düştü.
Sizlerden şunu rica ediyorum.
Haklı olduğum ortada olmasına rağmen bunu bir türlü anlamadık. Yargıtay da bunu anlayabilirlermi.
İş mahkemesi bu temyiz kararını mı bekler.Yoksa aleyhime karar mı veririr.ekteki linkte verilen iştihat örneğini lehime kullanabilirmiyim. bu örnek hala geçerli mi.
https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?p=134524
Avukatım var hala temyizden döner diyor ama artık ona inancımı yitirdim.
kısacası ben bu işten paçayı kurtarabilirmiyim. İşe dönme şansım varmı. Emekliliğime çok az kalmıştı.
saygılarımla
Ben bir kamu bankasında 22 yıl 8 ay görev yaptım. Görev yaptığım süre içerisinde kredi servisinde çalıştım ve trilyonlarca kredi kullandırdım. Bunca sene hiç bir menfaat temin etmedim hiç bir uygunsuz kredi kullandırmadım.
Ancak bunca hizmetimin karşılığında başka personellerin hatasını müfettişin yanlı raporu ile tek başıma beni sorumlu tutması nedeniyle işten çıkarma cezası ile cezalandırıldım ve işten çıkarıldım.
İş mahkemesine dava açtım davam devam ediyor. Fakat hesapta olmayan ve bu suçlama ile ilişkilendirilen başka bir davadan (kamu davasından) özel evrakta sahtecilik suçundan aldığım 1 yıl hapis cezası, 10 ay hapis cezasına düşürüldü sonra 3.300 YTL para cezasına çevrildi iyi halden ve sabıkamın olmadığından para cezası da ertelendi.
27.11.2007 tarihinde ilk duruşmam oldu.18.12.2007 tarihinde ikinci duruşmam oldu ve temyiz yolu açık olmak üzere karara bağlandı ve hüküm giymiş oldum. Birde derlerki Türkiye de hukuk yavaş işliyor cines rekorler kitabına girecek hızda tam 21 günde sabıkalı oldum çıktım.
Olayın gelişmesi ve bana istinad edilen suç şu şekilde oldu.
Bir firmaya 02.10.2003 yılında 25.000 YTL 24 ay taksitli kredi ödedik. Aynı firmaya aynı kefiller ile 12.01.2004 tarihinde 25.000 YTL daha ödeyerek toplam 50.000 YTL kredi ödedik.
Firma o dönemde güçlü bir firma olması ve borçlarını düzenli ödemesi nedeniyle aynı firmaya başka kefillerle ve ipotek karşılığında 02.04.2004 tarihinde 50.000 YTL başka bir türde kredi daha ödeyerek toplam 100.000 YTL kredi kullandırdık.
Ödenen ilk iki kredinin taksitli olması nedeniyle kredi taksitlerinin sonuna doğru iki taksitini geciktirmesi nedeniyle borçlu ve bütün kefillere 120.000.YTL Noter kanalı ile kat ihtarnamesi gönderdik.
Borçlu ve kefiller ihtarnameleri bizzat tebliğ ederek alıyorlar ve hiç biri itiraz etmeden borçlu verilen süre içerisinde borcunu ödeyerek kredileri tasfiye ediyor.
Kredilerin zamanında ödenmesi nedeniyle icra takibi yapılmadığı için firmanında itibarlı olması nedeniyle aynı firmaya başka kefil ve ipotekle 125.000 YTL ayrı bir kredi ödüyoruz kredi devam ederken benim başka bir şubeye tayinim çıkıyor ve şubeden ayrılıyorum.
Bu arada ilk iki kredi taksitli kredi olması nedeniyle sözleşme tutarlarına taksit sayılarının toplamı kadar yazmam gerekirken sehven anapara tutarlarını yazmışım. Bir iki ay sonra iç kontrol elemanının incelemesi sonucunda bu hatamı tespit ediyor ve beni uyarıyor sözleşme tutarını eksik yazmışsın düzelt de tenkit yazmayayım dedi.
Bende her iki kredinin faizli bakiyesi toplamı olan tutarı 70.000 YTL'yi yazarak düzelttim borçlu firmaya telefon açtım kefilleri getirde birer paraflarını alalım dedim. Firma işlerinin yoğunluğunu bahane ederek gelmeyince bir kaç kez aramama rağmen kimseyi getirmedi bende iş yoğunluğundan unuttum öylece kalmış. Ancak kredi taksitlleri ödendiği içinde krediler kapandı. ödenen miktar 70.000 YTL.
Olaylar şimdi başlıyor:
Ben şubeden ayrıldıktan sonra, son ödenen kredi vadesinde ödenmediği için icra takibi başlatılıyor. İcra takibi başlatılmadan önce firmaya yeni bir ihtarname göndermesi gerekirken benim birbuçuk sene önceki çektiğim ihtarnameyi kullanarak ve dosyasındaki kapanmış kredi sözleşmelerini de avukata teslim ederek bütün kefillere banka hesaplarına haciz koyuyorlar.
İlk iki kredinin kefillerinin sorumlulukları 70.000 YTL iken ve kredi borçları kalmamışken 156.000 YTL haciz konulması üzerine sinirlenen kefiller bankaya giderek itirazda bulunuyorlar.
Banka yaptığı hatayı düzeltmek bir yana kefillere gidin mahkemeye şikayet edin haklıysanız zaten kazanırsınız diye yol gösteriyorlar. Kefillerde bunu üzerine savcılığa banka hakkında suç duyurusunda bulunuyorlar. Savcılık kredi belgelerini istiyor imza tespiti için kriminala gönderiyor ve o zaman beniz yaptığım düzeltme zaten belirgindi onu tespit ediyorlar ve savcılık bankadan konu hakkında bilgi istiyor.
Bunun üzerine incelemeye müfettiş gönderiyorlar.İnceleme esnasında herşey apaçık ortada iken ne hikmetse müfettiş raporunda sorumlu olarak beni gösteriyor. Bunun üzerine şikayetçiler şikayetini geri çekiyorlar ama savcılık kamu davası yapıyor ve benim ve şube müdürü adına özel evrakta sahtecilik suçundan dava açıyor.
Müfettiş raporunda benim adımdan başka isim telefuz edilmemesine rağmen savcı müdürü de sorumlu tutarak ikimizide dava ediyor.Hangi avukata sordumsa kime danıştımsa bu davadan kesin beraat edersin evrakta düzeltme yapmışsın ne kendine ne başkasına menfaat temin etmemişsin diyerek beni teselli ettiler.
27.11.2007 tarihinde ilk duruşmamız oldu. 18.12.2007 tarihinde ki duruşmamızda bilirkişi talep ettik onun kabul edileceğini düşünürken talebimizi reddettiği gibi karara bağladı ve yukarda bahsettiğim cezayı aldım. Bu arada müdür benim bilgim dışında oldu dediği için o beraat etti.
Bunu temyiz edeceğiz ama kimbilir temyizden kaç senede gelir. 18.01.2008 tarihinde de iş mahkemesinde duruşmam var. Bu aldığım ceza haliyle bu mahkemeyide etkileyecektir.şe dönme hayalim suya düştü.
Sizlerden şunu rica ediyorum.
Haklı olduğum ortada olmasına rağmen bunu bir türlü anlamadık. Yargıtay da bunu anlayabilirlermi.
İş mahkemesi bu temyiz kararını mı bekler.Yoksa aleyhime karar mı veririr.ekteki linkte verilen iştihat örneğini lehime kullanabilirmiyim. bu örnek hala geçerli mi.
https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?p=134524
Avukatım var hala temyizden döner diyor ama artık ona inancımı yitirdim.
kısacası ben bu işten paçayı kurtarabilirmiyim. İşe dönme şansım varmı. Emekliliğime çok az kalmıştı.
saygılarımla