Ülkemizi A.B.D. Emperyalizmine Böldürmeyelim.Savaş Değil Barış Zamanıdır
Bu ülke topraklarında yaşayan insanlar yüzyıllardır birarada yaşamıştır ve hala da yaşamaya devam etmektedirler. Lazı, Çerkezi, Türkü, Yahudisi, Kürdü, Ermenisi, Rumu hep birada yaşamış ticari, sosyal birliktelikler kurmuştur. Ta ki Emperyalizm kirli ellerini bu ülke topraklarına uzatıncaya kadar. Unutmamak gerekir ki bu ülke Kurtuluş Savaşını sadece Türklerin yaptığı mücadeleyle kazanmadı. O kurtuluş mücadelesinde ülkemizin her bireyi milet farkı gözetmeksizin kanını, canını verdi. Ama Emperyalizmin kanlı elleri bu ülkenin üzerinden çekilmemişti. Savaşı kaybeden Emperyalizm zamanla kaybettiği savaşı masada kazanmaya başladı. Başlangıç Adnan Menderes hükümetiyle oldu. Nato'ya girme vaadiyle ve 50.000.000 Dolar karşılığında askerlerimiz emperyalizm adına ilk kanlarını Kore'de dökmeye başladılar. Bundan sonra da Mustafa Kemal'in kurmuş olduğu Anti-Emperyalist ülke bu ülküsünü bir kenara bırakıp Emperyalizmin kucağına oturtuldu. 27 Mayıs ihtilaliyle( her ne kadar darbeleri savunmasakta) Anti-Emperyalist tavır yeniden ülke yönetimine girdi fakat bu da uzun sürmedi. Ondan sonra gelen tüm iktidarlar Anti-Emperyalizmi bir kenara bırakıp ucuz milliyetçi söylemle şu anda halen olduğu gibi halkı kandırarak ülke değerlerini bir bir Emperyalizme sattı. Kırılma noktası ise 12 Eylül faşist darbesiyle oldu. Amerikan Büyükelçisinin Pentagona geçtiği mesajdaki "Bizimkiler Başardı" mesajı o anı en iyi özetleyen mesajdı. Plan çok basitti, ülke siyasetinin üzerinden silindir gibi geçilecek halk siyasetin sadece siyasetçilerin ve askerlerin işi olduğuna silah, işkence ve kanla inandırılacaktı. İkinci aşamada bir millete tarifi imkansız acılar yaşatılacak ve onların isyan etmesine sebep olunacaktı. O millette ne yazık ki bölgesel ve nüfussal olarak çok güçlü olan Kürtlerdi. Bir milletin konuştuğu dil yasaklanabilir mi. Evet yasaklandı hem de ülkenin her tarafında. Diyarbakır Cezaevinde PKK yaratıldı işkencelerle, ölümlerle. Köyler boşaltıldı, yakıldı. Plan kusursuz bir şekilde işliyordu. Bundan sonara gelinen noktayı ise yazmama gerek yok zaten bu dönemin çocuklarıyız. Hala ucuz milliyetçi propagandayla halk istenilen pasifist düzeyde tutuluyor. Ve bu arada savaş ortamı kızgınlaşıyor. Artık hepimiz farkındayız. Sosyalist bir söylemle kurulduğu söylenen PKK artık tam bir milliyetçi yapılanma içerisine girmiş, Amerikan Emperyalizminin kucağına oturmuştur. Yaptıkları mücadelenin ülkemiz toprakları üzerinde herkese zarar verdiğinin farkında olmalarının zamanı gelmişte geçiyordur. Zaman Savaş zamanı değil Barış zamanıdır. Çözüm ortadadır; dağdaki herkese kayıtsız şartsız pişmanlık hakkı verilecek ve eşzamanlı olarakta PKK silahlarını bırakacaktır. Yoksa hepsi gelsin teslim olsun demekle bir yere varılamaz. Kan bu şekilde duracaksa buna herkesin razı olması lazım. Yoksa bu kan daha uzun bir süre akacak ve Amerikan Emperyalizminin ekmeğine bu şekilde yağ sürülecektir. Asalım keselim demek kolaydır. Zor olan barışalım demektir.
Unutmayın Emperyalizm kanla beslenir. Kanı çıkaracak olanda savaştır.
Unutmayın Emperyalizm kanla beslenir. Kanı çıkaracak olanda savaştır.