Ortadan kaldırma ve düşme arasındaki hukuki farklar
1993 yılı Temmuz ayın bu güne devam eden bir imzaya yönelik sahtecilik davasında (Uzamış zaman aşımı 15 Yıl)Yargıtay 2004 yılında bilirkişi ve adli tıp raporuna rağmen verilen mahkumiyet kararını bozmuş ve mevcut dosya içeriğine göre suçun işlendiğine dair yeterli kanıt olmadığı ve bu nedenle incelenmesini gerekli gördüğü birkaç konu sonrasında beraatin düşünülmesi diyerek hükmü bozmuştur. Bozma sonrasında 2005 kasım ayında ilgli mahkeme 5237 sayılı TCK 66. maddeye göre zaman aşımı nedeni ile düşme kararı vermiştir.(8+4=12 Yıllık zaman aşımı)
Bu karar da CMK "Derhal beraat kararı verilebilecek hallerde durma düşme ve ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilemez" hükmüne dayanarak temyiz edilmiştir. 2 yıl sonra dün Yargıtay 11. ceza dairesinden Savcılık tebliğnamesi gönderilmiştir. Tebliğnamede Savcılık ortadan kaldırma kararının sanık lehine olduğununu, bu nedenle temyiz de hukuki yararı olmadığı gerekçesi ile temyiz talebinin reddini talep etmiştir.
Ancak benim anlamadığım, karar ortadan kaldırma değil DÜŞMEDİR. Düşme ile ortadan kaldırma arasında hukuki farklılıklar vardır. Ortadan kaldırma halinde dava hiç açılmamış sayılır ve eski içtihatlara göre beraat ile çatıştığında daha ziyade sanık lehine olduğu için ortadan kaldırmaya karar verilirdi. Oysa 5237 sayılı TCK da bu hükümler ve ortadan kaldırma hükmü yoktur.Beraat halinde bu dava sonucunu bekleyen hukuk davalarından tahsil edilecek bir araç bedeli ve diğer tazminat tutarları ile 15 yıllık faiz söz konusudur.
Mahkeme kararında çok açık olarak Düşme yazarken sayın savcılığın ortadan kaldırma diyebilmesi ne kadar hukukidir?
Yanıt verenlere teşekkürlerimle.
Bu karar da CMK "Derhal beraat kararı verilebilecek hallerde durma düşme ve ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilemez" hükmüne dayanarak temyiz edilmiştir. 2 yıl sonra dün Yargıtay 11. ceza dairesinden Savcılık tebliğnamesi gönderilmiştir. Tebliğnamede Savcılık ortadan kaldırma kararının sanık lehine olduğununu, bu nedenle temyiz de hukuki yararı olmadığı gerekçesi ile temyiz talebinin reddini talep etmiştir.
Ancak benim anlamadığım, karar ortadan kaldırma değil DÜŞMEDİR. Düşme ile ortadan kaldırma arasında hukuki farklılıklar vardır. Ortadan kaldırma halinde dava hiç açılmamış sayılır ve eski içtihatlara göre beraat ile çatıştığında daha ziyade sanık lehine olduğu için ortadan kaldırmaya karar verilirdi. Oysa 5237 sayılı TCK da bu hükümler ve ortadan kaldırma hükmü yoktur.Beraat halinde bu dava sonucunu bekleyen hukuk davalarından tahsil edilecek bir araç bedeli ve diğer tazminat tutarları ile 15 yıllık faiz söz konusudur.
Mahkeme kararında çok açık olarak Düşme yazarken sayın savcılığın ortadan kaldırma diyebilmesi ne kadar hukukidir?
Yanıt verenlere teşekkürlerimle.