Apartman dairemizde sigorta acenteliği açabilir miyiz?
HD 18 <> E: 2002/7572 <> K: 2002/10144 <> Tarih: 22.10.2002
* MÜDAHALENİN MEN´İ
* İŞYERİ OLARAK KULLANILAN BAĞIMSIZ BÖLÜMÜN MESKENE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ
* TAHLİYE
Belli meslek mensuplarının münferiden kendi emeğiyle yürüttüğü faaliyetler, meskende yapılabilecek büro hizmetleri olarak kabul edilebilir ise de, bu nitelikte olmayan her tür ticari faaliyet (emlak bürosu şeklindeki kullanım) meskende yürütülebilecek büro faaliyeti olarak kabul edilemez.
Yargıtay uygulamalarında, meskene dönüştürme istemi ve kararının, tanınan sürede yerine getirilmemesi durumunda, kiracının tahliyesini de içerdiği kabul edilmektedir.
(634 s. KMK. m. 24)
Dava dilekçesinde 634 sayılı Yasanın 24. maddesi gereğince elatmanın önlenmesi ve meskene dönüştürme istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm dahili davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde müdahalenin men´i yanında işyeri olarak kullanılan bağımsız bölümün mesken niteliğine dönüştürülmesi de istenilmiştir. Yargıtay uygulamalarında, meskene dönüştürme istemi ve kararının tanınan sürede yerine getirilmemesi durumunda kiracının tahliyesini de içerdiği kabul edilmektedir.
Öte yandan belli meslek mensuplarının münferiden kendi emeğiyle yürüttüğü doktorluk, avukatlık, mühendislik (proje çizim) gibi faaliyetler, Kat Mülkiyeti Yasasının 24. maddesi 1 fıkrası kapsamında meskende yürütülebilecek büro hizmetleri olarak kabul edilebilir ise de, bu nitelikte olmayan her tür ticari faaliyetin yürütülmesi meskenin işyeri olarak kullanılması niteliğindedir. Bu bakımından davalı şirketin emlak bürosu şeklindeki kullanımının, yukarıda açıklandığı anlamda mesleki büro faaliyeti olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.
Bu itibarla ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile kanuni gerektirici sebeplere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün (ONANMASINA), 22.10.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak : YKD. Aralık 2002
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
Esas : 1997/3982
Karar : 1997/4243
Tarih : 01.05.1997
ÖZET : Tapuda mesken olan bağımsız bölüm büro olarak kullanılabilirse de, bu kullanım, genellikle bağımsız olarak çalışan bir kişinin en çok sekreteriyle birlikte yazıhane niteliğinde kullanımı için söz konusudur. Değişik işlerle her biri meslekleri icabı uğraştıkları anlaşılan beş kişinin bir araya gelerek tek bir bağımsız bölümü işgal etmeleri büro kullanımının dışındadır.
(634 s. KMK. m. 24)
KARAR METNİ :
Davacı Aydın Apartmanı Yöneticiliği ile davalı Mehtap Beningtan vs. aralarındaki işyerinin meskene dönüştürülmesi davasına dair Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 27.6.1996 günlü ve 1995/1062- 1996/546 sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 25.2.1997 günlü ve 1997/276-1415 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
YARGITAY KARARI
Dava konusu taşınmaz tapuda mesken olarak kayıtlıdır. Bu nitelikte olan bağımsız bölümde iş yeri Kat Mülkiyeti Kanununun 24. maddesine göre ancak tüm kat maliklerinin oybirliğiyle alacakları bir kararla olur.
Karar düzeltme dilekçesine ekli olarak sunulan fotoğrafta, dava dilekçesinde de söz edildiği üzere, dava konusu bağımsız bölüm kapısında, "Turunç ve Savaşçın", "Avukat Mehtap Beningtan", "Av. Mustafa Bozcaadalı" ve "İnş. Yük. Müh. Ahmet Özbek" adlarını yansıtan ayrı ayrı dört adet levha bulunmaktadır. Bu duruma göre üç odadan ibaret olduğu anlaşılan bağımsız bölümde beş kişi muhtelif işlerle uğraşmak üzere çalışmaktadırlar.
Yargıtay uygulamalarında tapuda mesken olan bağımsız bölümün büro olarak kullanılmasına izin verilmekteyse de, bu kullanımın, genellikle bağımsız olarak çalışan bir kişinin en çok sekreteriyle birlikte yazıhane niteliğinde olması öngörülmüştür. Değişik işlerle her biri meslekleri icabı uğraştıkları anlaşılan beş kişinin bir araya gelerek tek bir bağımsız bölümü işgal etmeleri "büro" kullanımının dışındadır.
Ahmet Özbek’in başka bir işyerinde de çalışması, kapıdaki tanıtıcı levha karşısında ikinci bir iş yeri edinmesine engel değildir. Ayrıca kapıda levhaları bulunduğu ibraz edilen fotoğraftan anlaşılan "Turunç ve Savaşçı" adlı kişilerin bağımsız bölümdeki varlık nedenleri üzerinde de durulmamıştır.
Bu hususlar dikkate alınmadan bağımsız bölümün büro olarak kullanıldığı gerekçesiyle davanın yazılı olduğu şekilde reddine karar verilmesi doğru değildir.
Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerektiği halde yanılgı sonucu onandığı anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kabulüyle onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının yukarıdaki açıklanan gerekçeyle BOZULMASINA, temyiz onama harcı ile karar düzeltme red harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 1.5.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.
HG 00 <> E: 2002/18-772 <> K: 2002/1090 <> Tarih: 20.12.2002
* KAT MÜLKİYETİ
* BAĞIMSIZ BÖLÜMÜN BÜRO OLARAK KULLANILMASI
* YÖNETİM PLANI
Kat Mülkiyeti Kanunu 28. maddesinde, uyuşmazlığın çözümünde öncelikle öncelikle yönetim planında mevcut hükmün uygulanması öngörülmüştür. Bu durumda olayda K.M.K.´nun 24/2 fıkrasından önce, yönetim planı hükümlerinin uygulanması gerekir. Şu hale göre yönetim planının 23/e bendinde, mesken nitelikli bağımsız bölümün tapuda niteliğine uygun olmayan şekilde kullanılması açıkça yasaklanmış olup, meskenin büro olarak kullanılması konusunda kat malikleri kurulunun oybirliği ile aldığı bir kararın bulunmadığı ve iptali istenen 12.12.2000 tarihli kat malikleri kurulu kararının da yönetim planının yasaklayıcı hükmü doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekir.
(634 s. KMK. m. 24, 28)
Taraflar arasındaki "Kat malikleri kararının iptali ve murazaanın men'i " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 2. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 18.9.2001 gün ve 2001/56 E, 2001/1227 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 24.12.2001 gün ve 2001/10760 E, 11661 K. sayılı ilamı ile; (...Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 28. maddesi hükmüne göre ana gayrimenkulün yönetim tarzı ile kullanma maksat ve şeklini düzenleyen yönetim planı bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmünde olup(yasanın özel nisap aradığı haller hariç) bütün kat maliklerini 4/5'inin oyu ile değiştirilmedikçe kat maliklerinin yönetim planı hükümlerine uymaları zorunludur. Yasalara açıkça aykırılık teşkil etmeyen hallerde yönetim planının değiştirilmesi kat maliklerinin münhasıran yetkisi dahilinde olup, mahkeme tarafından kat maliklerinin iradesi yerine geçilerek yönetim planı hükmünün kaldırılması veya değiştirilmesi mümkün değildir.
Tapuda mesken nitelikli bağımsız bölümün anılan yasanın 24. maddesine dayanılarak kat maliklerinden izin alınmadan avukatlık bürosu olarak kullanılabilmesi için bu hususta yönetim planında yasaklayıcı bir hükmün bulunmaması gerekir.
Dosya içerisinde mevcut davaya konu ana gayrımenkulün yönetim planının 23. maddesinde bağımsız bölümlerin kat malikleri kurulunca oy birliği ile verilmiş kararı olmadıkça tapuda yazılı niteliğine uygun olamayan şekilde kullanılamayacağı açıkça öngörülmüştür. Mahkemece yönetim planının bu hükmü ve bu konuda bütün kat maliklerinin katıldığı toplantıda oybirliği ile alınmış bir kararın yokluğu da dikkate alındığında yönetim planı hükmü doğrultusunda olan kat malikleri kurulu kararının iptali isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözardı edilerek tapuda mesken nitelikli dava konusu bağımsız bölümün yasa uyarınca avukatlık bürosu olarak kullanılabileceği gerekçesine dayanılarak kat malikleri kurulu kararının gereksiz olduğundan bahisle iptaline karar verilmiş olması doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalılar Ziya A., Ali G. ve Mehmet M. vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, Kat Malikleri Kurulu kararının iptali ve muarazanın men'i istemine ilişkindir.
Davacı;Tapuda mesken niteliğinde kayıtlı 3 numaralı bağımsız bölümünü avukatlık bürosu olarak kullanılmasını Yönetim Planı ve Kat Mülkiyeti Kanunu'nda yasaklayan hüküm bulunmadığı halde, Kat Malikleri Kurulu'nun 12.12.2000 tarihli kararıyla büro olarak kullanılmamasına karar verildiğini, kararın Kat Mülkiyeti Kanunu'na da aykırı olduğunu, bu nedenle 3 numaralı bağımsız bölümün kullanım şekline yönelik muarazanın men'ine ve 12.12.2000 tarihli kat malikleri kurulu kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemenin;<<Yazıhane niteliğindeki avukatlık bürosunun 634 sayılı kat Mülkiyeti Kanunu'nun 24/2. maddesi kapsamına girmediği, dolayısıyla kat malikleri kurulunun oybirliğiyle alacağı karar olmaksızın mesken niteliğindeki bağımsız bölümün avukatlık bürosu olarak kullanılabileceği>>gerekçesiyle davanın kabulüne dair verdiği karar, Özel Daire'ce yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmuştur.
Mahkemece;<<Yönetim planının 23/e maddesinde mesken niteliğindeki bağımsız bölümün büro olarak kullanılmasının yasaklanmadığı, hükmün amacının ahlak ve adaba aykırı işlerin yapılmasını önlemek olduğu>> gerekçesiyle, önceki kararda direnilmiştir.
Öncelikle; kat mülkiyetli yapıda düzenlenen yönetim planının hukuksal niteliği üzerinde durmakta yarar vardır;
634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 28. maddesinde, <<Yönetim planının, yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini düzenleyen ve bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmünde olduğu>>belirtildikten sonra,<<Yönetim planında hüküm bulunmayan hallerde ana gayrımenkulun yönetiminden doğacak anlaşmazlıkların Kat Mülkiyeti Kanunu ve genel hükümlere göre karara bağlanacağı>>öngörülmüştür.
Maddenin bu anlatımından; kat mülkiyetli yapının yönetiminin sözleşme hükmünde olan yönetim planı gereğince yapılacağı, çıkan anlaşmazlıklarda hüküm bulunduğu takdirde yönetim planında yeralan hükümlerin, aksi takdirde Kat Mülkiyeti Kanunu ve genel hükümlerin uygulanacağı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 24. maddesinin 2. fıkrasında, kütükte mesken olarak gösterilen bağımsız bölümde kat malikleri kurulunun oybirliğiyle vereceği kararla açılabilecek olan yerler sayılmış olup; Büronun 2. fıkrada sayılan işyeri kapsamına girmediği ve kat maliklerinden izin alınmadan meskenin büro olarak kullanılabileceği noktasında uyuşmazlık mevcut değildir.
Görüldüğü üzere uyuşmazlık;Mesken niteliğindeki bağımsız bölümün avukatlık bürosu olarak kullanımını yasaklayıcı bir hükmün yönetim planında bulunması halinde, meskenin Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 24. maddesine dayanılarak kat maliklerinden izin alınmadan avukatlık bürosu olarak kullanılıp kullanılamayacağı, noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda;Yönetim planının, kat maliklerinin hakları ve borçlarının düzenlendiği 23. maddesinin (e) bendinde <<Kat malikleri özellikle, bağımsız bölümlerini kumarhane v.s. gibi ahlak ve adaba aykırı sayılacak şekilde kullanamazlar. Tapuda niteliği yazılı bağımsız bölümünü kat malikleri kurulunun ittifakla vereceği karar olmaksızın diğer bir şekilde kullanamazlar.>> hükmü yeralmaktadır. Yönetim planında yapılan bu düzenleme ile, bağımsız bölümün ahlaka ve adaba aykırı bir şekilde kullanımı kesinlikle yasaklandıktan sonra, meskenin diğer bir şekilde kullanılmasını kat malikleri kurulunun oybirliğiyle vereceği kararın bulunması koşuluna bağlamıştır. Hükümde yeralan <<Diğer bir şekilde>> ifadesi sınırlama olmaksızın, kütükte kayıtlı niteliği dışında tüm kullanım biçimlerini kapsadığından, büro niteliğinde kullanımın da yasaklandığı açıktır.
Az yukarıda açıklandığı üzere;Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 28. maddesine göre uyuşmazlığın çözümünde öncelikle yönetim planında mevcut hükmün uygulanması öngörülmüştür. Bu durumda olayda K.M.K.'nun 24/2 fıkrasından önce, yönetim planı hükümlerinin uygulanması gerekir. Şu hale göre yönetim planının 23/e bendinde, mesken nitelikli bağımsız bölümün tapuda niteliğine uygun olmayan şekilde kullanılması açıkça yasaklanmış olup, meskenin büro olarak kullanılması konusunda kat malikleri kurulunun oybirliği ile aldığı bir kararın bulunmadığı ve iptali istenen 12.12.2000 tarihli kat malikleri kurulu kararının da yönetim planının yasaklayıcı hükmü doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle kat malikleri kurulu kararının iptaline hükmedilmesi doğru değildir. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ :Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma Kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 20.12. 2002 gününde oybirliği ile karar verildi.