Korsan muhasebecilik
Değerli forum üyeleri,
Malümunuz son dönemlerde ağırlığını gösteren ve “korsan muhasebeci” kavramıyla irdelenen yasada belirtilen serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirlerce yapılması gereken işleri yapmaya hak ve ehliyet kazanmamış kişilerce yapılan ve haksız rekabet ortamını yaratılmasına neden olan bu şahıslar ve meslek mensupları arasındaki bu haksız ortamdan doğan sürekli bir çatışma söz konusu. Ben geçenlerde bir gazetede bununla ilgili bir yazı okudum. Ve bu konu dikkatimi çekti ve araştırma gereği duydum. Şimdi gelelim yasamıza ve yorumlarımıza.
Şimdi gelelim birinci noktaya. 3568 sayılı serbest muhasebeci serbest muhasebecilik mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirlik yönetmenliğinde 1. madde yasanın amacından bahsedilmiş 2. maddede ise meslek mensuplarının yapması gereken konular üzerine durulmuş.
MesleğinKonusu
Madde 2-
A) Muhasebecilik ve malî müşavirlik mesleğinin konusu:
Gerçek ve tüzelkişilere ait teşebbüs ve işletmelerin;
a) Genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince, defterlerini tutmak, bilanço kâr-zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak.
b) Muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, muhasebe, finans, malî mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirlik yapmak.
c) Yukarıdaki bentte yazılı konularda, belgelerine dayanılarak, inceleme, tahlil, denetim yapmak, malî tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak.
Yukarıda sayılan işleri; bir işyerine bağlı olmaksızın yapanlara serbest muhasebeci malî müşavir denir.
B) Yeminli malî müşavirlik mesleğinin konusu:
(A) fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde yazılı işleri yapmanın yanında Kanunun 12 nci maddesine göre çıkartılacak yönetmelik çerçevesinde tasdik işlerini yapmaktır.
Yeminli malî müşavirler muhasebe ile ilgili defter tutamazlar, muhasebe bürosu açamazalar ve muhasebe bürolarına ortak olamazlar.
Mütakiben madde üçte ise “Kanunen kullanmaya yetkisi olmayanlar tarafından serbest muhasebeci, serbest muhasebeci malî müşavir, yeminli malî müşavir unvanlarının veya bu unvan veya kavramlara karışacak veya onlara benzer her türlü unvan, ibare veya remizlerin kullanılması yasaktır.” Şeklinde bir ibare söz konusu.
Şimdi her ne kadar bir üst maddede meslek mensupları tarafından yapılması gereken işler irdelenmiş isede bir alt madde bireylerin 3. maddede anılan unvanları kullanmaları suretiyle bu işlerle intikal etmesinin yasaklığı irdelenmiş. Şimdi burada bir açık nokta varki misal ben herhangi bir unvan kullanmadan yani bir 3. maddeyi sağlayarak 2. maddedeki şlerle uğraşabilir miyim? Bence burada bir açıklık söz konusu. Burada unvan üzerine durulmasındansa direk yasada “bu kanunun 2. maddesi anılan işlemlerin bu konuları tekip etmeye yetkili hak ve ehliyeti olmadığı sürece bu konuları takip etmeleri yasaktır. gerçek kişi mükalleflerin kendi işlerini kendileri takip etmeleri bu kapsam dışındadır. ” şeklinde bir ibare söz konusu olmasının konuya dahada açıklık getireceği görüşündeyim. Vede daha bir kesinlik. bireylerin kendilerini ksapsam dışı tutmak zorundayız çünkü o zaman beyanname imzalatma alt ve üst sınırları anlamını yitirmekte..
Bir diğer husus aynı kanunun Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ Seri:B Sıra No:1 sirküsünde beyanname ve bildirgelerin imzalatılması hususunda yada imzalatılmamasısı hususunda bir takıp hadler getirmiş.
Beyannamelerin İmzalatılmasına İlişkin Parasal Hadler Tablosu.
VERGİ BEYANNAMELERİNİN SERBEST MUHASEBECİ VE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLERCE İMZALANMASINA İLİŞKİN
PARASAL HADLER
(YTL)
A-İMZALATMA KAPSAMINDAKİ MÜKELLEFLER
(Herhangi bir hadde bağlı olmaksızın Kurumlar Vergisi mükellefleri ile ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen Gelir Vergisi mükelleflerinden aktif ve net satışları toplamı aşağıda belirtilen hadleri aşmayanlar.)
VERGİLENDİRME DÖNEMİ
2006
AKTİF TOPLAMI 3.551.000
NET SATIŞLAR TOPLAMI 7.102.000
Bu hadleri aşmayan mükellefler vergilendirme dönemini takip eden yılda verecekleri beyannamelerini imzalatmak zorundadırlar.
B- İMZALATMA KAPSAMI DIŞINDAKİ MÜKELLEFLER
İLGİLİ YIL
2006
1- İkinci Sınıf Tacirlerden a) Alım Satım veya imalat faaliyetinde bulunanlardan satışlarının tutarı 119.000
b) Yukarıda yazılı olanlar dışındaki işlerle uğraşanlardan gayrisafi iş hasılatlarının tutarı 59.000
2- Zirai kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilen çiftçilerden hasılatları tutarı 119.000
3- Serbest meslek faaliyetinde gayrisafi hasılatları tutarı 83.000
4- Bu hadlere bakılmaksızın Noterler ve özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile bunların oluşturdukları birlikler, beyannamelerini imzalatmak zorunda değildirler.
- Bu hadleri aşmayan mükellefler ilgili yılı takip eden yılda verecekleri beyannamelerini imzalatmak zorunda değildirler.- Bu hadleri aşan, ancak A bölümünde belirlenen hadlerin altında kalan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine ait yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerini ile muhtasar ve K.D.V. beyannamelerinin meslek mensuplarına imzalatılması zorunludur.
- Bakanlığımızca özel bir belirleme yapılmadığı takdirde, bu Genel Tebliğde yer alan parasal hadler; her yıl bir önceki yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacaktır. Bu şekilde yapılacak hesaplamada 500 Yeni Türk Lirası ve daha düşük olan tutarlar dikkate alınmayacak, 500 Yeni Türk Lirasından fazla olan tutarlar ise 1000 Yeni Türk Lirasına yükseltilecektir.
Şimdi altı kırmızı renkli çizilmiş ifadeye dikkatinizi çekmek istiyorum. Burada beyannamesini imzalatmak zorunda olmayan mükellef sınıfından bahsedilmiş. Eğerki biz 3. maddeye geri dönecek olursak ve bireyin 3. maddeyi sağlaması yani serbest muhasebeci – serbest muhasebeci mali müşavir- yeminli mali müşavir unvanlarını kullanmaksızın beyannamesini imzalatma zorunluluğu bulunmayan mükellef sınıfındaki şahısların muhasebe işlerini takip etmesi söz konusu olursa burada hangi yaptırım yada hangi yasa devreye girer ve sen bunu yapamazsın diyebilir. Yada olaya şöle bakalım. Diyelimki bu birey meslek mensubu olmadığı halde yasa bana beyannamesini imzaltma zorunda olmayan mükelleflerin defterini tutamazsın şeklinde bir istisna koymuyor derse sizce bu birey haklımı? Neticede yasalar her konuyu kapsamayamaz. Ve birtekım açıklar söz konusu olabilir. Mesela ssk yönetmenliğinde dava konusu olan hususda yada bir açıklık syada belirsizlik söz konusu ise yasa işçi yararına yorum ilkesini devreye sokuyor ve işçi yararına yorum yapıyor. Peki bu konuda hangi ilke devreye girecek. Yasa kimin yararına yorum yapacak.
Değerli forum üyeleri neticede yasalarımızda birtakım açıklar yada birtakım netleştirmeyi bekleyen belirsizlikler söz konusu olabilir. Şimdi ben düşünüyorum. Acaba diyorum yasada bu konuya netlik kazandıran bir başka madde söz konusumu?
Sabırla beni dinlediğiniz için teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyor bu konu hakkında yorum ve eleştirilerinizi bekliyorum. Saygılarımla…….
Malümunuz son dönemlerde ağırlığını gösteren ve “korsan muhasebeci” kavramıyla irdelenen yasada belirtilen serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirlerce yapılması gereken işleri yapmaya hak ve ehliyet kazanmamış kişilerce yapılan ve haksız rekabet ortamını yaratılmasına neden olan bu şahıslar ve meslek mensupları arasındaki bu haksız ortamdan doğan sürekli bir çatışma söz konusu. Ben geçenlerde bir gazetede bununla ilgili bir yazı okudum. Ve bu konu dikkatimi çekti ve araştırma gereği duydum. Şimdi gelelim yasamıza ve yorumlarımıza.
Şimdi gelelim birinci noktaya. 3568 sayılı serbest muhasebeci serbest muhasebecilik mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirlik yönetmenliğinde 1. madde yasanın amacından bahsedilmiş 2. maddede ise meslek mensuplarının yapması gereken konular üzerine durulmuş.
MesleğinKonusu
Madde 2-
A) Muhasebecilik ve malî müşavirlik mesleğinin konusu:
Gerçek ve tüzelkişilere ait teşebbüs ve işletmelerin;
a) Genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince, defterlerini tutmak, bilanço kâr-zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak.
b) Muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, muhasebe, finans, malî mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirlik yapmak.
c) Yukarıdaki bentte yazılı konularda, belgelerine dayanılarak, inceleme, tahlil, denetim yapmak, malî tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak.
Yukarıda sayılan işleri; bir işyerine bağlı olmaksızın yapanlara serbest muhasebeci malî müşavir denir.
B) Yeminli malî müşavirlik mesleğinin konusu:
(A) fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde yazılı işleri yapmanın yanında Kanunun 12 nci maddesine göre çıkartılacak yönetmelik çerçevesinde tasdik işlerini yapmaktır.
Yeminli malî müşavirler muhasebe ile ilgili defter tutamazlar, muhasebe bürosu açamazalar ve muhasebe bürolarına ortak olamazlar.
Mütakiben madde üçte ise “Kanunen kullanmaya yetkisi olmayanlar tarafından serbest muhasebeci, serbest muhasebeci malî müşavir, yeminli malî müşavir unvanlarının veya bu unvan veya kavramlara karışacak veya onlara benzer her türlü unvan, ibare veya remizlerin kullanılması yasaktır.” Şeklinde bir ibare söz konusu.
Şimdi her ne kadar bir üst maddede meslek mensupları tarafından yapılması gereken işler irdelenmiş isede bir alt madde bireylerin 3. maddede anılan unvanları kullanmaları suretiyle bu işlerle intikal etmesinin yasaklığı irdelenmiş. Şimdi burada bir açık nokta varki misal ben herhangi bir unvan kullanmadan yani bir 3. maddeyi sağlayarak 2. maddedeki şlerle uğraşabilir miyim? Bence burada bir açıklık söz konusu. Burada unvan üzerine durulmasındansa direk yasada “bu kanunun 2. maddesi anılan işlemlerin bu konuları tekip etmeye yetkili hak ve ehliyeti olmadığı sürece bu konuları takip etmeleri yasaktır. gerçek kişi mükalleflerin kendi işlerini kendileri takip etmeleri bu kapsam dışındadır. ” şeklinde bir ibare söz konusu olmasının konuya dahada açıklık getireceği görüşündeyim. Vede daha bir kesinlik. bireylerin kendilerini ksapsam dışı tutmak zorundayız çünkü o zaman beyanname imzalatma alt ve üst sınırları anlamını yitirmekte..
Bir diğer husus aynı kanunun Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ Seri:B Sıra No:1 sirküsünde beyanname ve bildirgelerin imzalatılması hususunda yada imzalatılmamasısı hususunda bir takıp hadler getirmiş.
Beyannamelerin İmzalatılmasına İlişkin Parasal Hadler Tablosu.
VERGİ BEYANNAMELERİNİN SERBEST MUHASEBECİ VE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLERCE İMZALANMASINA İLİŞKİN
PARASAL HADLER
(YTL)
A-İMZALATMA KAPSAMINDAKİ MÜKELLEFLER
(Herhangi bir hadde bağlı olmaksızın Kurumlar Vergisi mükellefleri ile ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen Gelir Vergisi mükelleflerinden aktif ve net satışları toplamı aşağıda belirtilen hadleri aşmayanlar.)
VERGİLENDİRME DÖNEMİ
2006
AKTİF TOPLAMI 3.551.000
NET SATIŞLAR TOPLAMI 7.102.000
Bu hadleri aşmayan mükellefler vergilendirme dönemini takip eden yılda verecekleri beyannamelerini imzalatmak zorundadırlar.
B- İMZALATMA KAPSAMI DIŞINDAKİ MÜKELLEFLER
İLGİLİ YIL
2006
1- İkinci Sınıf Tacirlerden a) Alım Satım veya imalat faaliyetinde bulunanlardan satışlarının tutarı 119.000
b) Yukarıda yazılı olanlar dışındaki işlerle uğraşanlardan gayrisafi iş hasılatlarının tutarı 59.000
2- Zirai kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilen çiftçilerden hasılatları tutarı 119.000
3- Serbest meslek faaliyetinde gayrisafi hasılatları tutarı 83.000
4- Bu hadlere bakılmaksızın Noterler ve özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile bunların oluşturdukları birlikler, beyannamelerini imzalatmak zorunda değildirler.
- Bu hadleri aşmayan mükellefler ilgili yılı takip eden yılda verecekleri beyannamelerini imzalatmak zorunda değildirler.- Bu hadleri aşan, ancak A bölümünde belirlenen hadlerin altında kalan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine ait yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerini ile muhtasar ve K.D.V. beyannamelerinin meslek mensuplarına imzalatılması zorunludur.
- Bakanlığımızca özel bir belirleme yapılmadığı takdirde, bu Genel Tebliğde yer alan parasal hadler; her yıl bir önceki yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacaktır. Bu şekilde yapılacak hesaplamada 500 Yeni Türk Lirası ve daha düşük olan tutarlar dikkate alınmayacak, 500 Yeni Türk Lirasından fazla olan tutarlar ise 1000 Yeni Türk Lirasına yükseltilecektir.
Şimdi altı kırmızı renkli çizilmiş ifadeye dikkatinizi çekmek istiyorum. Burada beyannamesini imzalatmak zorunda olmayan mükellef sınıfından bahsedilmiş. Eğerki biz 3. maddeye geri dönecek olursak ve bireyin 3. maddeyi sağlaması yani serbest muhasebeci – serbest muhasebeci mali müşavir- yeminli mali müşavir unvanlarını kullanmaksızın beyannamesini imzalatma zorunluluğu bulunmayan mükellef sınıfındaki şahısların muhasebe işlerini takip etmesi söz konusu olursa burada hangi yaptırım yada hangi yasa devreye girer ve sen bunu yapamazsın diyebilir. Yada olaya şöle bakalım. Diyelimki bu birey meslek mensubu olmadığı halde yasa bana beyannamesini imzaltma zorunda olmayan mükelleflerin defterini tutamazsın şeklinde bir istisna koymuyor derse sizce bu birey haklımı? Neticede yasalar her konuyu kapsamayamaz. Ve birtekım açıklar söz konusu olabilir. Mesela ssk yönetmenliğinde dava konusu olan hususda yada bir açıklık syada belirsizlik söz konusu ise yasa işçi yararına yorum ilkesini devreye sokuyor ve işçi yararına yorum yapıyor. Peki bu konuda hangi ilke devreye girecek. Yasa kimin yararına yorum yapacak.
Değerli forum üyeleri neticede yasalarımızda birtakım açıklar yada birtakım netleştirmeyi bekleyen belirsizlikler söz konusu olabilir. Şimdi ben düşünüyorum. Acaba diyorum yasada bu konuya netlik kazandıran bir başka madde söz konusumu?
Sabırla beni dinlediğiniz için teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyor bu konu hakkında yorum ve eleştirilerinizi bekliyorum. Saygılarımla…….