Adalet bakanýna göre Aadalet Allaha Havale

Adalet Allah’a havale
Bir vatandas açtigi dava sonunda, Bakan Cemil Çiçek’e "Siz Allah misiniz, kaderimle oynuyorsunuz?" diye mektup yazdi. Çiçek de "Allah yargiya isimizi düsürmesin" dedi

LATIF SANSÜR Kusadasi DHA SALIHA ÇOLAK Ankara Milliyet

Kusadasi’nda, bilgisayar malzemeleri saticisi AÇ, bir alacak davasiyla baslayan hukuk savasinin sonunda isyan etti. Adalet Bakani Cemil Çiçek’e mektup gönderenAÇ, "Siz Allah misiniz, benim kaderimle oynuyorsunuz?" dedi. Dün Meclis Komisyonu’nda konusan Çiçek ise yargi kalitesinin düsüklügünden yakinarak, "Allah yargiya isimizi düsürmesin" diye konustu. AÇ(38), 1999’da …… Insaat’in sahibi A..A dan3 milyar liralik alacagini tahsil edemeyince icraya basvurdu. AA üzerine kayitli hiç mali olmadigini söyleyince; AÇ, AA nýn adaleti yaniltici mal beyani verdigi iddiasiyla Icra Ceza Mahkemesi’ne basvurdu. Bu davada çeþitli kayýrma ve hukuksuzluklar yaþandýðý gerekçesi ile Hakim ve savcýlarý adalet bakanlýðýna þikayet eden AÇ, yasadiklarina isyan ederek, 24 Subat 2003’te Çiçek’e mektup yazarak "Ceza Isleri Genel Müdürü Abuzer Duran, Genel Müdür Yardimcisi Mehmet Kürtül, Adalet Bakani Cemil Çiçek. Siz Allah misiniz, benim kaderimle oynuyorsunuz?" ifadesini kullandi. Adalet Bakanligi’nin suç isledigini öne süren AÇ, Ankara Idare Mahkemesi’ne gönderdigi dilekçede "Adalet Bakanligi, yardim ve yataklik suçu islemistir. Sahte evrak düzenleyen ödüllendirilmistir. Sikâyetlerime karsin konuyla ilgili islem yapmayarak ayni suçu defalarca islemistir" iddiasinda bulundu. AÇ, Cumhurbaskani’na da basvurdugunu ancak "Yargiya müdahalem söz konusu degil" yanitini aldigini söyledi.
Adalet Bakani Çelik ise dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda AÇ’in basina gelenleri dogrulayan su konusmayi yapti: "Itiraf edelim ki yargi, ciddi kalite sikintisi ile karsi karsiya. Kararlar ne ölçüde kamu vicdanini tatmin ediyor tartisilir. Bilgi yetersizligi, felaketlere yol açmaktadir. Kanun adamlarini degil, hukuk adamlarini kürsüye çikarmamiz lazim."
habere konu mektup:
Sayýn Adalet Bakaný;
Siz Allah mýsýnýz?

Ýnanca göre Ýnsan hayatýnda olanlar ve olacaklar “alýn yazýsý yada kader” denen ve Allah tarafýndan belirlenen kurallardýr.Yaþadýðýmýz her þey önceden belirlenmiþ ve hayatýmýz bu çizgide yönlenmektedir.Hayat direksiyonumuz Allah’ýn verdiði yeti ile kendi ellerimizdedir.Diðer bir yönüyle bu direksiyon Allah’ýn yönetimindedir.
Ben bir alacak meselesi yüzünden adliye ile tanýþtým.Toplum ve hukuk kurallarý gereði Adliye;Adaletin saðlandýðý yerdir ve öylede olmalýdýr.Ancak hukuk uygulayýcýlarý görevlerini kimilerinin çýkarlarý doðrultusunda icra ederse, bu ne hukuktur, Nede Alýnyazýsý. Bu düpedüz Allah’ýn iþine el uzatýp insanlarýn alýn yazýsýna müdahaledir.
Alacaðým nedeni ile tanýþtýðým ve açýlmýþ olan davalara girerken Duruþmayý yöneten hakimin Adý,soyadý, sicili, imzasý ve En önemlisi BEDENÝ GÖRÜNTÜSÜ ayný olmasýna raðmen “Hakim deðiþikliði nedeni ile..........”diyerek Karþý tarafýn çýkarlarýný korumasýný alýn yazýsý olarak kabul edemiyorum.
Adliye ile tanýþmam alnýma yazýlmýþ olabilir.Bunu kader diye nitelendirebilirim.Ancak Bir hafta arayla yaptýðý iki duruþmada her þeyi ile AYNI olan hakimim “ben deðiþtim demesini” ve böyle bahanelerle yargý usul kanununa aykýrý davranan ve Yargýlama süreci içerisinde mahkemenin seyrine etki ederek Anayasal suç iþleyen hakimin yaptýklarýný yanýna kar býrakan Adalet Bakanlýðý Ceza iþleri genel müdürlüðünün dolayýsýyla Sayýn adalet bakanýnýn bu yaptýðýna kader deðil Allah’ýn iþine müdahaledir diyorum
13.091999 da yaptýðý duruþmada dosyayý karara baðlamak için 1Hafta ileri tarihe erteleyen ve 20.09.1999 tarihinde (Duruþmaya çok benzer bir ikiz kardeþini yollamadýysa) “hakim deðiþikliði nedeni ile” diyerek 2 ayý aþkýn bir tarihe erteleyen bir hakimin neresinin deðiþtiðini ve böyle bir deðiþikliðin olmadýðý halde varmýþ gibi gösterilerek maðdur edildiðimi ve gereðinin yapýlmasýný talep ettiðim þikayetime “Muamele tayinine gerek yoktur” diyerek savuþturmaya çalýþan yetkililerden soruyorum
Sayýn Ceza iþleri genel müdürü Abuzer Duran bey,Sayýn genel müdür yardýmcýsý Mehmet Kürtül bey, sayýn Aydýn Bölge Hakimi Y….. E…… bey ve dolayýsýyla sayýn Adalet bakaný Cemil Çiçek beyler Sizler Allah mýsýnýz da benim kaderime müdahale ediyorsunuz?



çarýklý

Sayýn Çarýklý,

Yazdýklarýnýza tamamý ile katýlýyorum dersem yalan olmaz, 2003 Aðustos ayýnda aldatýlmama istinaden açtýðým, halen devam etmekte olan boþanma davasý sürecinde eþim tarafýndan defalarca tehdit edildim, defalarca þikayetçi oldum ama deðiþen bir þey yok, adam elini kolunu sallayarak gezmekte, ayrýca evliliðimiz boyunca kazandýklarýmýza katkýlarýmdan, mal rejimi kanununuda kapsayarak ortak olmama raðmen, tüm kullaným haklarý þu an onda ve belkide birkaç gün içinde ben mezarda yada hastanede olacaðým, oda keyifle hayatýna devam edecek, çünkü bugün aldýðým bir mailde eþimin kiralýk katil tuttuðunu ve beni öldürteceðini ve katil zanlýlarýnýn þu an yaþadýðým þehirde beni gözetim altýna aldýðýný öðrendim, tehditleri ile ilgili olarak savcýlýða defalarca müracaat etmeme ve delillerime raðmen bir koruma saðlanmadý ve þimdi kiralýk katil tarafýndan öldürüleceðim zamaný bekliyorum, çünkü adalet gerçekten allaha kalmýþ, biliyorumki tüm adalet ve kanun koruyucular benim baþýma bir þey geldikten sonra harekete geçecek, ve þovlar baþlayacak, 60 yerinden býçaklanan kadýncaðýzýn dramý gibi, belki günlerce konuþulacak ve unutulacak.
Mahkemeye ve savcýlýða sunduðum onlarca resmi delile raðmen hiçbirþey yapýlmamasý adalete olan güvenimizi ne yazýkki sarsýyor, ve sanýyorumki insanlar kendi adalatlerini kendileri saðlamaya çalýþýyor, Bir gazetede cinayet iþleyen biri þöyle diyordu, kanunun olmadýðý yerde ben varým demekki oda kendisine göre bu yolu doðru buldu, adalet gecikince adaleti kendisi saðlayacaðýný düþündü, doðrumu elbetteki hayýr ama þu an ben bile bu þekilde düþünüyorum. Çünkü geciken adalet adalet deðildir. Acaba sayýn bakanlarýmýzdan yada yakýnlarýndan birinin baþýna böyle bir þey gelse bu kadar duyarsýz olabileceklermiydi?
Belkide þu günlerde sizlere son kez yazýyorum, bu havayý son kez soluyorum, son kez çiçeklerin ve böceklerin güzelliðini görüyorum, aslýnda yazmaya devam etsem inanýn sonkez ler asla bitmez, yaþanacak daha çok güzel günler varken sonkez diyorum, benim için bundan sonraki her an sonkez. Çünkü bu adalet sistemi ile yarýna çýkýp çýkmayacaðýmý bilemiyorum, bu nedenledir ki, bu sitede 1 haftayý aþkýn bir süre yazýlarýmý yada þiirlerimi görmezseniz bilin ki aranýzdan istemiyerekde olsa ayrýldým demektir.
Saygýlarýmla,

Romantic

Bunca çilenin sonu bir avuç toprak, ölümden yana korkum yok tek korkum adaleti bulamamýþ olmak.

Sayýn Çarýklý,

Size, bir baþka foruma gönderdiðim örnekle, genelleme yaparak düþüncelerimi ve mevcut adalet düzenimizi anlatmak istiyorum. Siz Allah’mýsýnýz sorusuna da zamanýnda “cennetin anahtarý bendedir” anlayýþýnda oy verenlerimizin bizi bu günlere getiren yapýlanmada kendilerini sorgulamasýný iistiyorum. Ne yazýk ki iktidar güçleri kendilerini þimdi böyle de konuþsalar Allah görmektedirler. Ýnançlar kullanýlarak yapýlan siyasetin sonucu hiç kuþkusuz tüm kurum ve kuruluþlarýyla bugün geldiðimiz, þikayetçi olduðumuz noktadýr.

Bu Hukuki.net' yazýlan bir görüþ:
"Sn. Mevlüt,Evet üzücüydü acý vericiydi bir sürü yurtdaþýmýz orada hayatýný kaybetti.Ama deprem,tamamiyle Allah'ýn takdiri ve kontrolünde olmuþ bir tabiat olayýydý.Bunun yargýyla olan baðlantýsý nedir ben bunu anlayamadým.Yani sizin kurduðunuz cümleler tamamiyle mantýksýz ve talihsizce yazýlmýþ þeylerdir.Ayrýca ezbere konuþup yargýya bu þekilde dil uzatamazsýn.Sen ve senin gibiler Allah'ýn takdirini hesaba katmadan olaylar da suçlu olmazsa bile mutlaka bir suçlu arayýp yargýyý meþgul eder ise yargý hangi birinize yetiþebilir?Yani yargý sizin zannettiðiniz gibi hafif bir kurum deðil!...Siz yargýyý ne zannediyorsunuz ya!."

Benim yanýtým;
Deprem bir doða olayýdýr. Engelleyemezsiniz.Felakete dönüþmesi ise insanlarýn, yönetenlerin,yanlýþ kararlarýn suçudur ve sonucudur.Bunu da allaha havale edemezsiniz. Allah insanlara akýl vermiþ, beyin vermiþ diðer yarattýklarýndan ayýrmýþ. Bunu kullanmýyor, kullanmamakta ýsrar ediyorsanýz yaradan mý suçludur? Takiyyeye alýþmýþlar burada da allahý kullanýyorlar.

En iyimser % 92 deprem kuþaðýnda olan ülkemizde, iktidar olanlarýn çýkarlarý uðruna,oy uðruna, bilime ve uyarýlara meydan okuyarak, gerçekleþtirdikleri uygulamalar bu felaket sonucunu doðurmuþtur. Depreme karþý insanlarý korumayan, depreme dayanýksýz arazilerin/topraklarýn imara açýlmasý, belediye meclisinden fay hattýnýn deðiþtirilmesi kararý çýkan, cehaletin, cahilliðin, bilgisizliðin erk olduðu bir ülkede, bilmem kaç kata izin verilmesi, ve oralarda depreme dayanýklý yapý ruhsatlarýnýn olmamasý ve bu felaketten sonra gündeme gelmesi, bu kararlaa imza atanlarýn,azmettirenlerin kasýt unsurlarýdýr.Üstelik bilinçli kasýt!

Burada bu ölümlere neden olan, bir afet olayýnýn felakete dönüþmesine sebep olan suçlar, suçlular vardýr. Kimlerdir, bilinmektedir. Biliniyor ama hukuk ve adalet sistemimiz baðýmsýz yargý gereðini yapmýyor, yapamadý.
Hayýr diyebilecek bir baðýmsýz yargý mensubu var mýdýr?

Resmi 50 000 gayrirsmi 100 000 insanýmýzý gözgöre göre katledenler yargý vicdanýnda beraat, birini öldürene ceza.

Bu anlayýþ katilleri arttýrýr, suçu arttýrýr, suçluyu artttýrýr. Avukatlara da iþ çýkar. Aksini söyleyen var mý?


Ancak Marmara Gölcük depreminin faturasýnda yargýlama sonuçlarýnda sadece Veli Göçer suçludur! Bu Veli Göçer'e karþý baðýmsýz yargý adýna haksýzlýk, eþitsizlik, toplumda adalete güven duygularýný zedeleyen somut bir örnektir.
Bir soru; Bu bölge imara açýlmasa Veli Göçer'in çürük te olsa o siteleri inþa etme imkaný var mýydý? Veli Göçer 3. derecede suçlulardan biridir. Nerede 1. 2. derece de katliamý yapan suçlular?

Toplum bir iliþkiler bütünüdür. Ne bir olay ne kiþi kendini soyutlayamaz. Doðrudan ya da dolaylý sonuçlarýndan etkilenir. Bu durum gittikçe þiddetlenerek toplumda kendini göstermektedir.Son zamanlardaki vahþetler, katiller noktasýnda kilitlenip, olaylar kamuoyundan gizlenmektedir. Tetiði çeken deðil, emri verenler, 1. derece suçlular bir türlü bulunamamaktadýr.

Yargý diðer konularda da farklý tutum sergilemektedir. Bunun yüzlerce örneði mevcuttur.Yargý, baðýmsýzlýðýný, kararlarýyla, vicdani etik deðerleri kiþisel mantýða ve yoruma terkederek adaletten uzaklaþtýrmýþtýr. Yargý baðýmsýzlarý, kararlarý, bireysel, marjinal dokunulmaz sistemle, ben ne istersem uygulamasýndadýr. Bu ülkede hukuk ve adalet ortadan kaldýrýlmýþtýr.

Topluma mal olmuþ bir uyuþturucu kaçaksýsý tonlarca uyuþturucu ile yakalanýp tutuksuz yargýlanýrsa, 1-2 gr uyuþturucuyla yakalananý tutuklayan, cezalandýran yargý güven kaybeder.

Topluma mal olmuþ mafia babalarý serbest yargýlanma hakkýný kullanýrken, bir diðer özel sektörü, þirketini suç örgütü diye tutuklayan yargý inandýrýcý deðildir.

Bu ülkede, siyaset-mafia-bürokrat yapýlanmasýyla bankalarý dolandýran, ihaleleri kapan, her türlü yolsuzluk kol gezerken bu insanlar itibarlý, münferit olaylar suç örgütü olursa yargý gerçek görevini yapýyor denemez.

Bu ülkede, bakan oðluna özel kararnameyle mýsýr ithalatý yolsuzluðu kamuya " tavuklarýna yedirecekti" savunmasýyla geçerli, 75 milyon kaz yerine konularak, kimine de, hayali ihracat, nylon fatura vb. suçlamalarý, tutuklamalarý komik, geçersiz, yanlý ,göstermeliktir. Ýnandýramazsýnýz.

AKP sonrasý þirketlerin önlenemez yükseliþi, sadece oðluna 2.5 milyonluk gemi alýnmasý olayý dikkat çekmiyor, o defterler incelenmiyor bizim defterlerimiz mal beyaný inceleniyorsa, yargý baðýmsýzlýðýnda kuvvetli þüphe haklýdýr.(Bkz.Ýnternet AKP yolsuzluklarý)

Bir baþka örnek ve soru;
Hangi hukuk, nasýl adalet?

Bu ülkede yargýtayda dakikaya 4.3 dosya düþmektedir.Bu durumu depremdeki yorumlarým gibi bilim ve akýl inkar etmektedir. Ancak, yargý bu tabloda görev yaptýðýný düþünmektedir. Verdikleri kararlarda nasýl kendilerini vicdanen hür hissedebilimektedir.Kararlarý insanlarýn hak ve özgürlüklerini yok etmektedir. Depremde ölenler gibi, böyle bir yargýlama düzeninde, yaþarken öldürdükleri, yok olan onbinlerce vatandaþ vardýr. Yargýnýn iþlevi, sýradan, basit bir durum deðildir. Toplum ciddi zarar görmektedir.

Hukuk ve adalet, cazada; masum bir kiþinin mahkumiyetine, bin suçlunun serbest kalmasýný üstün tutmuþtur. Bu anlayýþ, ülkemizde iktidarlar marifetiyle tersine dönüþmüþtür. Ýktidar gücü yasa karþýsýnda eþitlik ilkesini de ortadan kaldýrmýþtýr.

Dahasý; Henüz yargýtay aþamasýna gelmeden hukuk ve adalet adýna yaþananlardýr.Ýnsanlara hukuk ve adalet adýna çektirilen zulümün AÝHS'ne imza atmýþ bir ülke olarak bir baþka örneðini yaþayan ülke varmý dýr? Býrakýn hukuk devletini totaliter rejimerlerde bile bir örneðini görebilirmisiniz?

Her savcýya yýlda 1600'den fazla dosya, her hakime günde 30-40 duruþmayla binlerce tutuklu, böyle bir zulüm nerede vardýr?

Bu rakamlar, tam bir infial, toplum yararý olmayan,toplumsal yaþamý bozan, toplumu suça teþvik eden bir göstergedir.Bu tabloda, toplum adalete güvenini yitirdiði için farklý yollar aramakta, hak aramaktadýr. Olmaz diyen, aksini söyleyen bir hukukçu varsa tartýþalým.

Bu ülkede 80 000 cezaevi nüfusunun en az yarýsý 40 000 tutukludur. Ve bu insanlarýn, öldürme, kapkaç, hýrsýzlýk gibi somut suç delilleri olmayan sanýk ,zanlý,þüphelileri bir þikayetle kendilerini ifade etmek, hakim karþýsýna çýkabilmek için aylarca,yýllarca bu iþ yükünden dolayý beklemekte, Anayasa güvencesindeki hak ve özgürlüklerinden adalet adýna baðýmsýz yargý adýna mahrum býrakýlmaktadýr.

3. örnek ve soru;

Bu tabloda baðýmsýz yargý mensuplarý adalati tecelli görevi mi yapmata yoksa görevi ihmal suçu mu iþlemektedir?

Vatandaþa görev ihmalinden ceza kesenler neden bu duruma karþý tavýr sergilemeyerek vatandaþýn maðduriyetine hem de çok aðýr bir suç iþleyerek, hak ve özgürlüklerine tecavüz etmektedir. Bunun bedelini tazminat gibi yazýlý anlamsýz bir ifadeyle yasaya koyduranlar, iþledikleri bu suçtan ne zaman hakim karþýsýna çýkýcam diye cezaevine týkýlsýnlar da, ondan sonra tazminatla neyin bedeli ödenebilir olduðuna karar versinler. Ýnsanýn yaþamýndaki tüm deðerler paraya mý endekslidir?

Þereflili, namuslu, yasalara saygýlý yaþayan vatandaþlarýn, bir ticari-alacak verecek davasýný, suçun þahsilik ilkesini de gözardý eden örgütlü suç kapsamýna sokup, iþverenin yaptýðý sorumluluklarý olsa da çalýþanlarýnla birlikte yaþamlarýný yokeden uygulamar sonrasý bu insanlarýn basýnla da ilan edilen suçlu damgalarýný ceza yasasýnda yazýyor "bir kimse suçu kesinleþinceye kadar masumdur" teranesiyle kime anlatacaksýnýz. Gerçek te mümkün müdür?

4. Örnek;
Savcýlýða biri þikayette bulundu, Savcýlýk emniyete intikal ettirdi.Dosya açýldý.
Ýþlemler baþlatýldý. Önce bu þikayet edenin geçmiþi ile ilgili, olayla somut bulgular varken, bunlar incelenmez mi? Bunlarla ilgili savcýlýk ve mahkemelerde açýlmýþ davalar delil olmamalý mý? Bunlar yokmuþ mantýðýyla sadece þikayet sonrasý olaylar mý kamu gücü kullanýlarak geçerli olmalýdýr? Bunlar yapýlmadýysa siz bir vatandaþ olarak bu davada yargýdan kaygý duymaz mýsýnýz?

Bu noktada, bir vatandaþ olarak soruyorum;

Mevcut emniyet teþkilatýndaki tarikat yapýlanmasýný bile bile;
TC.nin varlýðýna kastetmiþ, tescilli suç ve terör örgütlerinin, her olayda en son, Hrant Dink'ten,Malatya vahþetine kadar tetikçiler deðil, azmettirenler, arkasýndaki güçler diye adý çýkýyorsa, siz bu görevli kiþilerin, bürokratlarýn hakkýnda iþlem yapmayan yargýnýn, bizi tarikatlarýn yönetimine sokan iktidar anlayýþýnýn, yasa takiyyesiyle, % 26 ile yasamayý oluþturan, buna millet iradesi denilen demokratik! ülkede, somut bu olaylarýn üzerine gitmeyen dava açamayan savcýlarýmýzýn, TC.adýna görev yaparken, Millet adýna, karar verirken, sokakataki vatandaþýn, þirketini suç örgütü olduðu konusunda açtýðý davaya saygý duyar mýsýnýz?

Siz, Ýçiþleri bakaný,Müsteþarý, Adalet bakanýnýn, her olayda baþarýlarý duyurulan Konya Emniyet müdürünün mensubu olduðu Fethullah tarikatý, tescilli suç örgütünün 500 den fazla þirketinin, okuldan dersaneden geleceðimizi sömüren yapýlanmasýný, bu ülkede her sektörde faaliyet göstermesini yasal bulan üzerine gitmeyen baðýmsýz yargýlamanýn, münferit þikayetlerle açtýðý davalarýn amaçlara araç edildiðinden þüphe etmez, doðru ve adil yargýlamadýr diyebilir misiniz?

Gerçek suçlularýn, suç örgütü tarikatlarýn üyesi, yandaþý, yaltakçýsý olmayanlarý ortadan kaldýrma düzenine demokrasi denilmesinden rahatsýzlýk duymayan vicdani hür bireylerden/avukatlardan mýsýnýz?

Sizi bilmem ama bana göre, PKK'sýndan tarikatýna kuþatýlmýþ sistemle, Ceza yasasý baþta 220.madde amacýndan saptýrýlmýþtýr.Yargý farkýnda olmadan komplo hesaplarýna hizmettedir.

Ülkemizde hukuk, adalet,hak bir masal, baðýmsýz yargýnýn karar vericileri de sanal aktörleridir.

Arttý denilen suç/suçlu sayýsý ya bu tabloya tepki, ya da bu suçlulara karþý dürüst insanlara tutumun isyanýdýr.

Ezbere konuþup, yargýya dil uzatmayanlardaným. Anlattýklarým da allahýn takdiri deðildir.

Yargýnýn iþlemediði, ülkede ceza hukuku bakýmýndan yargýnýn týkandýðý, iþlemez hale geldiði/getirildiði, adaletin yok olduðu en yetkili aðýzlardan açýklanmýþtýr.
Bu durumda kimin suçlu olduðu objektif bakýþla kamu vicdanýnda somuttur. Yargýyý meþgul eden ve hafife alanlar da bu zihniyetle yargýnýn savunuculuðunu yaptýðýný zannedenlerdir. Yargý herkeze yetiþmelidir, istediðine deðil. Hem de adil olarak.....Yetki-görev ve sorumluluklarý bunu gerektirir. Yapamayacak duruma geldilerse, o baðýmsýz koltuklarý terketsinler. Topluma yarar deðil, zarar üretiyorlar.

Yargýyý bu hale getirenler, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar, inançlarý kullanýp çare/yanýt ürettiðini sananlar, toplum olmayý ümmet olmaya yeðliyen bu hedefle, demokrasiyi, yasalarý ve yargýyý, kamuyu amaçlarýna araç edenlerdir. Akýl ve mantýk bunlarý dýþlar. Sonuçta toplum ve insanlýk ta. Yanýlýyor muyum?

Avukat ve hukukçu arkadaþlardan yanýt bekliyorum.