Üniversite Senato Karararları üzerine Rektörün takdir yetkisi
Merhaba,
Bir üniversite senatosu "Atama ve Yükseltme ilkeleri" adı altında bir yönerge çıkarıyor. Bu yönergenin içinde öğretim elemanlarının görevlerine nasıl atanacağı, nasıl yükseltileceği ve görevlerine hangi şartlar altında son verileceği yazılmaktadır. Bu atama kriterlerinin birinde kısaca: 33/a araştırma görevliliğine atanacakların yükseklisans programına "atanmadan önce" kayıtlı olması gerektiği, lisansüstü eğitim programını belli bir süre içinde bitirmesi gerektiği, lisansüstü eğitim programında başarısız olunması durumunda araştırma görevliliğine yeniden atanmaması için geçerli sebep olacağı belirtilmiştir.
Ben şu anda bir meslek yüksekokulunda araştırma görevlisi olarak çalışmaktayım ve yükseklisans programına da kayıtlıyım(kayıtlı olduğum program üniversitenin bulunduğu ilin dışında, yaklaşık 2 saat mesafede). Meslek yüksekokulu müdürlüğü benim lisansüstü eğitimi engellemek için tek şahsım adına günde 4 defa imzalam için bir imza defteri çıkardı. Ben de bunun yasal olmadığını(atama ve yükseltme ilkeleri yönergesi ve anayasının eşitlik ilkesi)belirterek bana yapılan tebliğ'yi imzalamayı reddettim. Bu yüzden bana öğretim elemanı vakarına göre hareket etmediğimden dolayı uyarma cezası verildi.
Ben de idari mahkemesine gittim. Bunun atama ve yükseltme yönergesine aykırı olduğunu, imzadığım takdirde lisansüstü eğitimimi yapamıyacağımı ve bu yüzden görevime son verileceğini, 33/a'ya göre atanmış araştırma görevlisininin lisansüstü eğitim görmesinin üniversitenin çıkardığı yönergeyle kesinleştirildiğini savunmamda yazdım.
Şu anda yıllık izinlerimi kullanarak doktora programımı sürdürmeye çalışıyorum.
İdareden gelen cevapta: Üniversitenin takdir yetkisini kullanabileceğini, bunu imzalamamakla emirlere karşı geldiğimi, 657 sayılı devlet memurları kanuna göre öğretim elemanlarının devam mecburiyeti olduğu, lisansüstü yaptırıp yaptırmanın rektörlüğün takdir yetkisi altında olduğunu belirtmiştir.
Ben de savunmamı avukatımla birlikte yazacağım. Senatonun çıkardığı kararların rektörün takdir yetkisinde olmadığını, ancak bünü yürütmekle yükümlü olduğunu yazacağım. Günde imza defterini 4 kere imzalamamın; "meslek yüksekokulu müdürlüğü tarafından kasıtlı yapıldığı, böylece kayıtlı olduğum lisansüstü programında başarısız olmamı sağlayıp, atama ve yükseltme kriterlerine göre sözleşmemi uzatılmasını engellemeye çalıştığını, böyle bir emri yerine getirmemin çok ağır sonuçlar doğuracağını" yazacağım.
2547 sayılı kanuna göre Rektör, Senatonun aldığı kararları yürütmekle yükümlüdür. Bu konuda fikirlerinizi alabilir miyim?
Ayrıca idarenin savunmasını delil olarak gösterip, Senatonun bazı kararlarının bana uygulanmadığını öne sürüp idari mahkemede Atama ve Yükseltme ilkelerinin bana da uygulanması için dava açabilir miyim?
Garip ama gerçek!
Bir üniversite senatosu "Atama ve Yükseltme ilkeleri" adı altında bir yönerge çıkarıyor. Bu yönergenin içinde öğretim elemanlarının görevlerine nasıl atanacağı, nasıl yükseltileceği ve görevlerine hangi şartlar altında son verileceği yazılmaktadır. Bu atama kriterlerinin birinde kısaca: 33/a araştırma görevliliğine atanacakların yükseklisans programına "atanmadan önce" kayıtlı olması gerektiği, lisansüstü eğitim programını belli bir süre içinde bitirmesi gerektiği, lisansüstü eğitim programında başarısız olunması durumunda araştırma görevliliğine yeniden atanmaması için geçerli sebep olacağı belirtilmiştir.
Ben şu anda bir meslek yüksekokulunda araştırma görevlisi olarak çalışmaktayım ve yükseklisans programına da kayıtlıyım(kayıtlı olduğum program üniversitenin bulunduğu ilin dışında, yaklaşık 2 saat mesafede). Meslek yüksekokulu müdürlüğü benim lisansüstü eğitimi engellemek için tek şahsım adına günde 4 defa imzalam için bir imza defteri çıkardı. Ben de bunun yasal olmadığını(atama ve yükseltme ilkeleri yönergesi ve anayasının eşitlik ilkesi)belirterek bana yapılan tebliğ'yi imzalamayı reddettim. Bu yüzden bana öğretim elemanı vakarına göre hareket etmediğimden dolayı uyarma cezası verildi.
Ben de idari mahkemesine gittim. Bunun atama ve yükseltme yönergesine aykırı olduğunu, imzadığım takdirde lisansüstü eğitimimi yapamıyacağımı ve bu yüzden görevime son verileceğini, 33/a'ya göre atanmış araştırma görevlisininin lisansüstü eğitim görmesinin üniversitenin çıkardığı yönergeyle kesinleştirildiğini savunmamda yazdım.
Şu anda yıllık izinlerimi kullanarak doktora programımı sürdürmeye çalışıyorum.
İdareden gelen cevapta: Üniversitenin takdir yetkisini kullanabileceğini, bunu imzalamamakla emirlere karşı geldiğimi, 657 sayılı devlet memurları kanuna göre öğretim elemanlarının devam mecburiyeti olduğu, lisansüstü yaptırıp yaptırmanın rektörlüğün takdir yetkisi altında olduğunu belirtmiştir.
Ben de savunmamı avukatımla birlikte yazacağım. Senatonun çıkardığı kararların rektörün takdir yetkisinde olmadığını, ancak bünü yürütmekle yükümlü olduğunu yazacağım. Günde imza defterini 4 kere imzalamamın; "meslek yüksekokulu müdürlüğü tarafından kasıtlı yapıldığı, böylece kayıtlı olduğum lisansüstü programında başarısız olmamı sağlayıp, atama ve yükseltme kriterlerine göre sözleşmemi uzatılmasını engellemeye çalıştığını, böyle bir emri yerine getirmemin çok ağır sonuçlar doğuracağını" yazacağım.
2547 sayılı kanuna göre Rektör, Senatonun aldığı kararları yürütmekle yükümlüdür. Bu konuda fikirlerinizi alabilir miyim?
Ayrıca idarenin savunmasını delil olarak gösterip, Senatonun bazı kararlarının bana uygulanmadığını öne sürüp idari mahkemede Atama ve Yükseltme ilkelerinin bana da uygulanması için dava açabilir miyim?
Garip ama gerçek!