Alıntı:
ahmetsaygin rumuzlu üyeden alıntı
İyi günler dilerim. Hemen hemen butun gonderileri okudum. Benim durumum biraz daha karisik yardimci olabilirseniz cok sevinirim.
Residence formatli bir sitede oturuyorum . Yonetimi insaat sirketinin kendisi yapmakta.Ben 2011 ekim ayinda taşindim ve tasinirken bana cuzzi bir aidati oldugu soylendi ben de kiraladim. Benden once dairenin odenmemis 1 bucuk yillik aidat borcu var. Ev sahibi tenezzul edip kontrati bile imzalamadi. Sonradan aidatin 185 tl gibi bir ucret oldugunu ögrendim. Olay burda karisiyo :
Her ay sitenin ve apartmanin ortak isinma ve elektrik giderlerini, herkesin isinma , soguk su ve siçak su giderlerini tek bir faturada isityorlar.
bundan ayrica geriye kalan kapici ve guvenlik hizmeti icin 185 tl aidat talep ediyorlar.
Buna gore
1-Bu sekilde bir tahsilat mumkun mudur? Ortak giderlerin 185 tl lik aidata dahil olmasi gerekmez mi?
2-Bu insaat sirketi yonetimi kendisi yaparak bu aidati keyfi belirlemis olur mu yoksa kanunda yazan miktarlara gore midir?
3-Kontratta ben aidat maddesinin olup olmadigini hatirlamiyorum, varsa bile ben bu aidati ödemesem yönetim beni mi yoksa ew sahibini mi icraya verebilir? Benden bu parayi tahsil etme sanslari nedr??
cok tesekkur eder iyi calismalar dilerim ...
Öncelikle şunu belirtmek isterim hukukçu olmamakla birlikte hukuka özel bir ilgim var umarım bu yargıtay kararı aydınlatıcı olur.
18. Hukuk Dairesinin 2015/14163 sayılı kararına göre her ne kadar Kira sözleşmesinde ortak gider aidat alacağının kimin tarafından ve ne şekilde ödeneceğinin kararlaştırılmışsa da Kat Mülkiyeti Kanununa göre Kiracının sorumluluğunun ödemekle yükümlü olduğu kira miktarı ile sınırlı olduğu gerekçesi ile ev sahibine açılan icra takibini haklı bulmuş Mahkemenin kararını bozmuştur.
İŞTE YARGITAY KARARININ İLGİLİ BÖLÜMÜ
“…Kira sözleşmesinde ortak gider aidat alacağının kimin tarafından ve ne şekilde ödeneceğinin kararlaştırılmış olması kiraya veren ile kiralayan arasındaki bir iç ilişkiden ibarettir. Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 20/1 fıkrasına göre “Kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça: a) Kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eşit olarak; b) Anagayrimenkulün sigorta primlerine ve bütün ortak yerlerin bakım, koruma, güçlendirme ve onarım giderleri ile yönetici aylığı gibi diğer giderlere ve ortak tesislerin işletme giderlerine ve giderler için toplanacak avansa kendi arsa payı oranında katılmakla yükümlüdür. Aynı Kanunun 22. maddesinde ise “Kiracının sorumluluğu ödemekle yükümlü olduğu kira, miktarı ile sınırlı olup, yaptığı ödeme kira borcundan düşülür.” hükümleri öngörülmüştür. Mahkemece anılan yasa hükümleri karşısında inceleme ve araştırma yapılarak oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir…” şeklinde karar alınarak Asliye Hukuk Mahkemesince alınan karar bozulmuştur.
KONUYLA İLGİLİ OLARAK 634 SAYILI KAT MÜLKİYETİ KANUNUNDA BULUNAN HÜKÜM ŞÖYLEDİR:
“V – Ortak giderlerin teminatı:
Madde 22 – Kat malikinin, 20 nci madde uyarınca payına düşecek gider ve avans borcundan ve gecikme tazminatından, bağımsız bölümlerin birinde kira akdine, oturma (sükna) hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı bir şekilde faydalananlar da müştereken ve müteselsilen sorumludur. Ancak, kiracının sorumluluğu ödemekle yükümlü olduğu kira miktarı ile sınırlı olup, yaptığı ödeme kira borcundan düşülür.”
KANUNUN 20. MADDESİNDE İSE;
Kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça:
a) Kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eşit olarak; b) Anagayrimenkulün sigorta primlerine ve bütün ortak yerlerin bakım, koruma, güçlendirme ve onarım giderleri ile yönetici aylığı gibi diğer giderlere ve ortak tesislerin işletme giderlerine ve giderler için toplanacak avansa kendi arsa payı oranında;
Katılmakla yükümlüdür.
c) Kat malikleri ortak yer veya tesisler üzerindeki kullanma hakkından vazgeçmek veya kendi bağımsız bölümünün durumu dolayısıyla bunlardan faydalanmaya lüzum ve ihtiyaç bulunmadığını ileri sürmek suretiyle bu gider ve avans payını ödemekten kaçınamaz.
- - - Updated - - -
Borçlar Kanununa Göre Kat Maliki ile Kiracının Yükümlülükleri
Kat Maliki (kiraya veren) ve kiracının (kiralayanın) kanunen birbirlerine olan yükümlükleri vardır. Kira sözleşmeleri 2011 yılından itibaren “6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun” ile değil “6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu" ile düzenlenmektedir.
Kanun değişikliği ile kat maliki - kiracı ilişkisinin borç-alacak ilişkisine döndüğünü ve kira sözleşmesinin de bir senet niteliği taşıdığını söylemek yanlış olmayacaktır. Bundan dolayı kira sözleşmesi imzalamadan şartları iyi değerlendirmelisiniz.
Önce tanımlar kısmını aradan çıkaralım: yeni kanuna göre kiraya veren, kiralayan ve kira sözleşmesi olarak 3 temel unsur mevcut. İlgili maddede (Madde 299) kira sözleşmesi şöyle tanımlanıyor: “Kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını ... kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.”
A. KİRAYA VERENİN KİRALAYANA KARŞI YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Kiraya verenin yükümlülüklerinin temelini oluşturan konulara bir bakalım - burada bizce önemli olan konuları önem sırasına göre sıraladık:
Kiraya verenin en temel yükümlülüğü, gayrimenkulün kira sözleşmesi boyunca kiraya verildiği gibi (kullanımdan dolayı yıpranmalar hariç) kalmasını sağlamaktır (Madde 301)
Sigorta, vergi vb. kiralanan ile alakalı ödemeleri kira sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça kiraya veren ödemek zorundadır (Madde 302)
Kullanımla alakalı olmak şartı ile öngörülen veya öngörülemeyen tüm yan giderleri kiraya veren karşılamak ile yükümlüdür (Madde 303)
Kiralananın herhangi bir kusurunun ortaya çıkması ve bu kusurdan dolayı kiracının zarar görmesi durumda kiraya veren zararı karşılamak ile yükümlüdür (Madde 308)
Kira bedelinin geç ödenmesi durumda herhangi bir cezai koşul içeren bir anlaşma yapılamaz (Madde 346)
Bunların dışında borçlar kanununu incelediğimizde “yerel adet olmadıkça” gibi bir ibareyle karşılaşmaktayız. Bu sözün kullanılması ile birlikte kiralanmak istenen gayrimenkulün bulunduğu bölgedeki genel uygulamaların kabul edildiği anlaşılmakta. Ancak yerel adetlerin kanunların üzerinde olmadığı ve kanunlara aykırılık taşıması durumunda geçerli olmayacağı da unutulmamalıdır.
B. KİRACININ KİRAYA VERENE KARŞI YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Kiracının yükümlülükleri, kiraya verenin yükümlülükleri kadar çok olmasada net ve açık bir şekilde kanunda dile getirilmiştir. Kiracının yükümlüklerine temel olan konular şu şekildedir:
Kiracının en temel yükümlülüğü kirasını ödemektir (Madde 313)
Kira sözleşmesinden kira ödeme tarihi belirtilmedi ise veya gayrimenkulün bulunduğu bölgede genel bir uygulama yoksa kira her ayın sonunda ödenir (Madde 314)
Kiracı kira bedelini veya ödemekle yükümlü olduğu diğer giderleri ödemediği durumda kiraya veren kira sözleşmesinin feshedebilir (Madde 315)
Kiracı, kiralanan üzerinde yapacağı değişikliklerde kiraya verenden yazılı izin almak zorundadır.
Kiracı evi nasıl teslim aldıysa o şekilde teslim etmek zorundadır. Ancak kullanımdan dolayı meydana gelen eksimeler ve yıpranmalardan sorumlu değildir (Madde 341)
Kiracıyla alakalı hem borçlar kanunda hem de diğer ilgili kanunlarda yer alan bir diğer temel yükümlülük ise kiraladığı gayrimenkule gerekli özeni göstermesi ve çevre sakinlerinin haklarını gözeterek iyi geçinmesidir. Aksi durumda kiraya veren kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshetme hakkı mevcuttur.