Hukuki NET sitesinde paylaşımda bulunmak, soru sormak ve cevap yazmak için üye olun. Üyelik ücretsizdir.

Korkunç Şaka

02-08-2007 13:03:35 ozanyazar #

Korkunç Şaka

KORKUNÇ ŞAKA

Doktor, yanındaki kendisi kadar ciddi ve sert bakışlı baş hemşire ile birlikte hastanın son bilgilerini inceledikten sonra, oda dışına doğru yürümeye başladı.
Aniden rahatsızlanıp, hastaneye getirilmiş olan adam, gülümsemeye çalışarak seslendi;
-Hey! Ben henüz yaşıyorum. Benimle de konuşabilirsiniz.
Doktor, yüzündeki hala ciddi ve hala sert olan bakışlarını bozmadan döndü;
-Ne konuşmalıyız! Spor, magazin, borsa?
Doktorun, her kelime arasında duraklayarak, vurgu yaparak konuşması ama şaka yapar gibi bir halinin olmaması, hastayı şaşırtmıştı.
-Bunları da konuşabiliriz.
Doktor devam etti;
-Yazar olduğunuzu öğrenmiştim, isterseniz hayat hikayemizi anlatalım, size konu çıksın.
-Fena olmaz ama önce hastalığımı konuşsak.
-Bunu konuşmak için zamanı ben belirlesem.
-Tamam ama silahları ben seçerim, keh keh… espiri, espiri…
Ne doktor, ne hemşirenin yüzünde bir gülümseme vardı.
-Tamam canım, silahları da siz seçin.
Doktor ağır ağır konuştu;
-Hastalığınız ciddi değil, sadece aşırı sıcaktan kaynaklanıyor. Bunları hasta kontrol saatimizden çalmadan, diğer hastaları da hızlıca gözlemledikten sonra da söyleyebilirdik ama buyurun işte, söyledik.
-Tamam doktor, kızmayın hemen, biraz rahat olun, şakacı, neşeli olmaktan zarar gelmez. Gören de bir yakınını, oğlunu filan kaybetmiş, öfkesini benden alıyor sanacak.
-Oğlumu değil, kızımı…
Hasta bozuldu, lafın devamı gelmeyince sormak zorunda kaldı;
-Şaka yapıyorsunuz değil mi Doktor?
-Tabi, arada yaparım, ben de insanım.
-Hayır, geneli sormuyorum, şimdi!
Doktor saatine baktı, sonra cevapladı;
-Hayır şimdi yapmıyorum.
-Off. doktor, öldüreceksiniz beni,
-Sizi öldürecek olsam bunu size söyler miyim sanıyorsunuz, ama sizi tanıdıkça görüyorum ki fena fikir değil.
-Hala anlayamadım şaka yapıp yapmadığınızı.
Doktor, yüzünde ciddi bakışlarla yürüyüp giderken mırıldandı;
-Şakaydı.Gerçi oğlumu kaybetmiştim ama telefon edince yerini söyledi, akşama gelecek.
Hasta, bir “Oh! ” çekerken, hemşire çıkmadan seslendi;
-Ne biçim doktormuş yahu! Ben şaka yapmıyor diye kızarken, o kara mizahla beni öldürecekti.
-Doktorun öldürme yöntemleri farklıdır! .
-Hah! tamam, böyle doktora böyle hemşire. Neyse, siz yine de söyleyin, doktor o kadar konuşmamıza rağmen hiç gülmedi, canı bir şeye mi sıkkın.
-Şakacı, şımarık meşhur bir yazara, yalandan gülücükler dağıtmadı diye mi şaşırdınız. Bu gün sigarayı bırakmak zorunda kaldı, kanser olduğunu öğrendi.
-Şaka yapıyorsunuz!
-Şaka yapar gibi bir halim var mı?
-Şey… yok aslında…
Hemşirenin sert bakışlarında bir gülümseme dolaştı;
-Oysa şaka yapıyordum.
-Ohhh… tamam pes, pes, siz yine gülümsemeyin, benle konuşmayın ama nolur şaka yapmayın.
-Unutmayın, önce siz başlatmıştınız, oysa biz işimizi gayet ciddi yaparız.
Doktor kapıda göründü;
-Hemşire hanım, 14 numaradaki hastanın ellerinde alerji başlangıcı izleri var, tetkik istiyorum, kağıdına not alınız.
Hemşire çıkarken, doktor hastaya doğru;
-Noldu, birşeye canınız mı sıkıldı?
-Şey aslında,… bir doktorun sigarayı bırakmak zorunda kaldığını çünkü kanser olduğunu öğrendiğini söyledi.
-Kanser olduğunu mu! Yoksa, yoksa... kendisinin kanser olduğunu da söyledi mi size?
Hasta derin bir “of! ” çekti;
-Off …. yapmayın doktor bey, lütfen bununda bir şaka olduğunu söyleyin! .
-Bu sizi rahatlatacaksa tabi ki söylerim; “Bu bir şakaydı.”
-Ciddi misiniz?
-Çoğu zaman.
-Yine mi 'zaman'la kelime oyunu oynayacaksınız! .. ‘Ciddi misiniz? ’ derken neyi kastettiğimi biliyorsunuz.
-Aha! Yazarsınız diye, kelime oyunu ha, 'kastettiğim' derken kastınız nedir?
-Hemşire hanım hakkında şaka mı yaptınız?
-“Şaka yaptım” derken ciddiydim, ama “ciddiyim” derken, bazen şaka yaptığım olur.
-Yani…
-Hemşire hanım kanser değil ama sigarayı bırakmak zorunda olan biri var.
-Siz mi?
-Evet, bu sinirli bakışlarımı neye borçluyum sanıyorsunuz.
-Şey… bir şey sorabilir miyim?
-Bu yetenek ve yeterlilik sizde var, tabi sorabilirsiniz.
-Hasta olmadan bu hastaneden çıkmamın yolu nedir?
-İşte sonunda yenilgiyi kabul ettiniz. Köşe yazılarınızdaki alaycı üslup…
-Şakacı diyelim.
-'Şakacı uslup', sizin başınıza gelince tavrınız değişti.
-Çoook…. Ama bundan sonra, bebeklerin bağrına astığı “Beni öpme” gibi, “Bana kara mizah yapma” diye bir yazı asabilirim.

Ahmet Ünal ÇAM YAZILŞ : 31-07-2007 01:00
02-08-2007 15:36:49 sinih8688 #

Re: KorkunÇ Şaka

Bu çok hoşuma gitti inanır mısın gülmekten karnım ağrıdı okurken ciddi ciddi orda yanlarında olduğu mu düşündüm.doktar gerçekten kelime oyunu yapmış ve çok zekice buldum hatta ne yaptım kalktım arkadaşlarıma bu şakayı email olarak gönderdim eminim onlarında çok hoşuna gidecektir.teşekkürler:)
03-04-2008 09:12:11 ozanyazar #
Yorumunuz için teşekkür ediyorum, saygılarımla...

Öykü devam bölümü :

KORKUNÇ ŞAKA - 2
Doktor, elinde evraklar olduğu halde, gülümseyerek geldi hastanın yanına.
- Merhabaaa, size iki haberim var.
- Merhaba da, gülümseyişinizin sırrını çözemedim, haberler iyi mi, kötü mü ?
- Biri kötü, biri iyi.
- Allah'tan bir kötü, bir de daha kötü haber demediniz.
- Ooo.. size kızdığım,sinir olduğum, hoşlanmadığım gibi bir düşünceye mi kapıldınız yoksa ?
- Aklıma gelmedi değil...
- Sizin hakkınızda yanılmışım demek ki !
- Bu sözün açıklamasını heyecanla beklediğim belli oluyor sanırım. Niçin yanılmamışsınız ?
- Köşe yazılarınızı okuyup kızarken, "Hep Yanlış Düşüncelere sahip" diye düşünüyordum. Oysa şimdi gösterdiniz ki, ender de olsa bazı düşünceleriniz doğru çıkabiliyor.
- Yazılarımdan bu kadar mı nefret ettiniz ?
-Yook canııııııım.... bu kadar nefret eder miyim. …bundan çok daha fazla nefret ediyorum..
- Gülümsüyorsunuz ama...
- Siz olsaydınız, sevdiğiniz, her gün aldığınız bir gazetede, yazılarını hiç sevmediğiniz bir köşe yazarı elinize düşse sevinmez miydiniz !
- Öhöm.. şey, eliniz cebinizde. Cevap vereceğim ama elinizde neşter olmadığına emin olamıyorum.
- Merak etmeyin, neşter kullanırken mutlaka maske takarım.
- Tabi, tanınmamak lazım ama ben yine de bu sorunuza cevap vermeme hakkımı kullanıyorum. Bu arada haberinizi söylemediniz.
- Sizin için önce kötü haber şu; hangi organınızı incelediysek berbat halde. Röntgenler, kan sonuçları, diğer tahliller hepsi birbirinden kötü. Haftalarca burda kalmanız gerekecek.
- Oooffff....of ! Desenize yandım... Ama unutmayın, bu haber sizin için de kötü.
- Öyle görünüyor ama siz beni merak etmeyin, ...iz bırakmayan işkence metotlarını öğrenebilirim.
- Benim için bu kadar zahmete girmeyin lütfen.
- Olur mu, siz bize işkence etmek için o kadar yazı yazma zahmetine girmiştiniz ya.
- Ben efendi efendi ecelimi beklerim. Şey... bu söylediklerinizden sonra halâ iyi haber özelliği taşıyabilecek bir sözünüz var mı ? Varsa söyleyecek misiniz, yoksa saklayıp turşusunu mu kuracaksınız ?
- Maalesef söylemem gerekiyor.
- O kadar üzülmeyin, söyleyin gitsin.
- Pekala, bunu siz istediniz; Röntgenleriniz, tahlil sonuçları filan hakkında söylediklerimin hepsi şakaydı.
- Şaka anlayışınıza bayılıyorum. Hani "Gülmekten öldürmek" mümkün olsaydı , eminim bana karşı denerdiniz.
- İhtimaller ihtimaller, denemek değil de kesin sonuç isterim ben. Mesela size gülme gazı verebilirim memnuniyetle, ücret de almayız.
- Yani doktor, "Tahliller kötü değil" dediniz ama bu hastaneden sağ çıkabileceğime inancım azalıyor.
- Merak etmeyin, gerçekten tahlil sonuçlarınız iyi.
- Ondan değil, sizin şakalarınız beni kalpten götürecek.
- Onu hele hiç merak etmeyin, ... eminim ki siz zaten kalpsizsiniz.
- Desenize, kalp riskini azaltıcı diye aldığım ilaçlara o kadar parayı boş yere verdik.
- O kadar parayı hastanemize bağışlayın, biz size uygun bir kalp ayarlarız.
- Bana uygun mu ?
- Tabi, az kullanılmış ya da kullanılmamış ikinci el kalp buluruz. Sizin gibi acımasız birinin kalbini veririz. Hani kullanacağınızdan değil de, 'Bir tane bulunsun' diye.
- Böyle konularda size güvenebileceğimi biliyordum zaten. Yemeğime zehir filan gerekirse de sizi ararım merak etmeyin.
- Şimdiden umutla bekliyorum aramanızı. Böylece yazılarınızı beğenme gafletinde bulunan kişiler de kurtulur.
- Hımm, öyle biriyle tanışmışınız gibi geldi.
- Evet, sizinle tanışmak için can atıyor, son kitabınızı kitabınızı imzalatacakmış. "Kendisine bir sorayım" dedim
- Ne zaman isterse tanışmaktan memnun olurum.
- Pekala, yarın akşama kadar başaramazsam, getireceğim kendisini.
- Neyi başaramazsanız ?
- Sizinle tanışma isteğine engel olmayı başaramazsam. En azından "Ben tanıştım, bari sen kendini kurtar" diye ikna etmeye çalışacağım.
- Başarısızlık haberinizi bekliyorum.
- İyi günler size.
-Bize de iyi günler. ... neyse size de iyi günler.

Yazar : Ahmet Ünal ÇAM Yazılış : 17-11-2007 02:20
14-10-2008 15:12:20 ozanyazar #

Re: Korkunç Şaka..........Korkunç Şaka-3

Korkunç Şaka-3

Ertesi gün, doktor yanında başka bir doktor arkadaşıyla yanına girdi.
-İşte sizin hayranınız. Kendisini uyardım, "yalnız kalmak istiyor, ziyaretçi hayran filan istemiyor" diye ama ısrar etti, "doktorunu kırmaz, senin hatırın için kabul eder" dedi. Kabul ediyor musunuz ?
Gazeteci yerinde şöyle bir kıpırdadı, yüzüne ciddi ve önemli bir insan tavrı takmaya gayret ederken, bir yandan da doktoruna -ister istemez- kuşkulu bir bakış fırlattı. Doktor gülümsedi; "-Sizi yalnız bırakayım." deyip odadan çıktı. gazeteci, düşündü "Sinsi bir gülüş müydü yoksa!... Yok canııım.., bunda kuşkulanacak birşey yok ki". diye kendini ikna etti.
Yüzüne kattığı ifadenin büyük bir sanatçıdan mı yoksa havalı bir politikacı ifadesi mi olduğuna bir türlü emin olamadı. Ciddi bir sesle mırıldandı,
-Hoşgeldiniz.
-Hoşbulduk, umarım rahatsız etmedim.
-Estagfurullah.
-Kitaplarınızı okudum, cümlelerinize, kurgu düzenlerinize hayran oldum.
-Teşekkür ederim.
-Yoo, gerçekten sizin hikaye tarzınız çok hoşuma gidiyor.
Gazetecinin yüzünde beliren ifadeye dikkat etmeden devam etti.
-Siz de O'Henry tarzı seziyorum. Hikayelerinizi geliştiriyor, beklenmedik bir finalle okuyucuyu şaşırtıyorsunuz.
Gazeteci gülümsemeye çalıştı;
-Makalelerimde özel bir tarz yakalamaya çalışıyorum, bazen güncel hayattan olaylar anlatıyorum ama onlara hikaye demek uygun olmaz sanırım.
-Ooo makale de mi yazmaya başladınız. Bakın bundan haberim yoktu.
-Aslında şey… bir yanlış anlama olmasın, ben hikaye yazmam ki…
-Bıraktınız mı hikaye yazmayı. Buna çok üzülürüm ama devamını beklediğimiz öyküleriniz ne olacak ?
-Sanırım bir yanlış anlaşılma var, ben hiç öykü yazmadım.
Misafir doktor bir an duraladı, kendini geri çekip dikkatle süzdü, elindeki “Bırakıp gittin beni yaralı” adlı kitabı gösterek sordu ;
-Siz; hikaye yazarı “Ahmet Ünal ÇAM” değil misiniz ?
-Yoo…
Bir an daha birbirlerine şaşkınlıkla baktıktan sonra, doktor öfkeyle ayağa kalktı;
-Öyleyse siz kimsiniz, niçin beni kandırıyorsunuz ki !
-Kusura bakmayın da, ben sizi kandırmadım. Sanırım doktor arkadaşınızın kara mizah anlayışının kurbanıyız.
-Hımm.. bu çocukca şakaları bıraktı sanıyordum. Ben ona gösteririm.
Doktor çıkacakken, gazeteci seslendi;
-Madem o yazarın hayranısınız da niye tanımıyorsunuz ?
-Hikayelerini internette görüp okudum, fotoğrafını görmedim ki !
Doktor arkadaşını bulmak için hızla çıkıp uzaklaşırken, yüzünde derin bir gülümseme ile diğer doktor içeri girdi.
-Nasıl tanıştınız mı ?
-Bakıyorum da ağzınız kulaklarınızda.
-Pardon, yanlış estetik işte. Durun düzelteyim.
Yüzündeki gülümsemeyi zorlukla durdurdu, ciddi görünüşüne dönmeye çalışarak;
-Sanırım bir yanlışlık olmuş.
Gazeteci sitemle;
-Yaa… benim hayranım değilmiş.
-Sizin hayranınız olsa, o zaman daha büyük bir yanlışlık olurdu.
Gazeteci bakışlarına öfke katmaya çalıştı;
-Estetik hatası geri döndü, ağzınız yine kulaklarınıza kaydı.
-Ah haa! Olur böyle şeyler.
-Demek hayran lafı yalandı !
-Olur mu ! Ben size hiç yalan söyler miyim ? …şey “Çoğu zaman söyler miyim?” diyelim.
-Ne demek bu ?
-Maalesef bir hayranınız var. Hazır gelmişken norolojiye görünmesini rica edecektim ama cesaret edemedim.
-Cesaret mi edemediniz ! Niçin ? Tehlikeli biriyse getirmeyin lütfen. Artık her iyiliğinizden(!) kuşku duyar oldum.
-Korkmayın, o sadece benim için tehlikeli.
-Sizin için tehlikeli demek, dünya için faydalı demektir.
-Yok o kadar umutlanmayın dünyayı kuratramaz, sadece benim eşim.
-Kaderin cilvesine bak, eşiniz benim hayranım ha !
-Aslında sizin hayranınız denmeyebilir, … yazılarınızın hayranı.
- Hayda… biz de o manada dedik. Yalnız, sizin için tehlikesini anlayamadım.
-Sanırım, anladınız ama benden duyup mutlu olmak istiyorsunuz.
- Yorum yok, cevabı rica ediyorum.
-Evde oklava veya fırlatacak bir şey yoksa fazla tehlikeli olmuyor, diyebilirim.
-Tanışmak için can atıyorum.
-Sanırım artık vazgeçirme şansım kalmadı, odamda bekliyor. Fakat istemezseniz, müsait değilseniz hemen iletirim kendisine.
-Çoook müsaitim. Ama keşke önceden haberim olsaydı.
-Niçin ?
-Kendisine bir hediye alırdım, meşe ağacından yapılmış yeni oklavalar çıkmış.
15-10-2008 12:32:52 fallen_angel #

Re: Korkunç Şaka

Çok güzeldi paylaşım için teşekkürler ;)
01-12-2008 18:03:25 ozanyazar #

Re: Korkunç Şaka

Alıntı:

fallen_angel rumuzlu üyeden alıntı
Çok güzeldi paylaşım için teşekkürler ;)


Sağ olunuz, sağlıcakla kalınız
15-12-2008 16:39:14 marita #

Re: Korkunç Şaka

:o :o Çok beğendim,harika bir yazı....Teşekkürler...
29-05-2009 09:12:58 ozanyazar #

Re: Korkunç Şaka

Alıntı:

marita rumuzlu üyeden alıntı
:o :o Çok beğendim,harika bir yazı....Teşekkürler...

Sağ olunuz.
Devamını taslak olarak yazdım ama tekrar dönüp, son düzenlemeleri bitiremedim henüz.
24-06-2009 11:58:15 esir_hayaller #

Re: Korkunç Şaka

Bu yazıya ekleyenle birlikte harika dememek imkansız...bunu eklemeyi düşünmek iyi fikirdi
19-10-2009 10:51:54 ozanyazar #

Cevap: Re: Korkunç Şaka

Alıntı:

esir_hayaller rumuzlu üyeden alıntı
Bu yazıya ekleyenle birlikte harika dememek imkansız...bunu eklemeyi düşünmek iyi fikirdi

Teşekkür ediyorum.
Not : Kendi öykümü ekledim.

Şair-Yazar : Ahmet Ünal ÇAM




™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.

♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.

Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.

Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi vd.

® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir.

‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.

📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.

This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.