Tuz da kokarsa?

Büyük çaplý yasa dýþý her türlü çýkar organizasyonu, bürokrasiden yardým almadan yaþayamaz. Acý olan tarafý yargýç ve savcýlarýn da bu tür organizasyonlar içinde yer almýþ olmalarýdýr. Elbette bu tür bozuk kiþilikler, adliye camiasýnýn tümüne mal edilemez ancak, böylesi bir olay dahi adliyeye olan güveni her seferinde derinden sarsmaktadýr.

Þüpheliler yargýlanýp adalet yerini bulduðunda, bu güvenin yeniden kazanýlacaðýný umut ediyorum. Bu tip olaylar sadece adalete olan güveni sarsmakla kalmýyor, yargý ve yönetim sistemimiz ile denetim mekanizmalarýmýzý gözden geçirmemiz gerektiðinin de sinyallerini veriyor...

Ben biraz farklý düþünüyorum. Bu tip olaylarýn fýrat beyin dediði gibi adalet duygusunu fazlasý ile incitmektedir. Ancak yapan kiþilerin bulunup cezalandýrýlmasý ise adalet'e olan inancýn yeniden güçleneceðini düþünüyorum

Demokratik hukuk devletinin üç sac ayaðýdýr yasama, yürütme ve yargý organlarý. Ne yazýk ki ülkemizde bu üç organ da zaman zaman kötüye kullanýlmakta, kendi menfaatleri kamu ve halk menfaatinin önüne geçmiþ kiþilerce sekteye uðratýlmaktadýr. Ne yazýk ki insanlara sihirli deðnekle dokunarak onlarýn bozuk olan mantalitelerini deðiþtiremiyoruz.

Mustafa Kemal Atatürk'ün 80 yýl önce dediði gibi;
Ne mutlu bize ki, damarlarýnda asil Türk kaný dolaþan kiþiler hiç de azýmsanamayacak kadarlar. Bu olaylarý gördükçe evet belki güvenimiz sarsýlýyor, ancak bu güveni yeniden saðlayan birlik, beraberlik ve millet inancýmýz daha çok kabarýyor.

Ben bu tür haberleri, yanlý,taraflý ve seçim öncesi mevcut siyasi yapýnýn gizli amaçlarýna araç olarak kullandýðýný düþünüyorum.

Hakim ve savcýlar da gökten inmediler, bu ülkenin bozulan yapýsýnda sektör olarak düþündüðünüzde onlarda da çürük elmalar vardýr,çýkacaktýr. Ýktidarýn tutumu ne yazýk ki bu zaafiyeti yaratmýþtýr.

Toplum olarak seks partisine giden savcý hakim mi yargýnýn düzeltilmesi için öncelikli, yoksa bunlarý haber yapan nemalanan taraf basýnla birlikte bu kurum ve kuruluþlarýn tarikatlarýn, fethullahçýlarýn eline geçmesi mi daha önemli/öncelikli ve yargýyý yýpratýcý bu kararý vermemiz, tarýþmamýz gerekir.

Tuz nereden kokuyor;

Kamu vicdaný, DKK yapmýþ bir amiralin rütbeleri sökülülüp er olarak hapse girmesine, 2 ev ve onlarca resepsiyonlar vermesine karþýn 1.5 ton çikolata gerekçe gösterilirken, burslu arkadaþ zekatýyla okuyan baþbakan oðullarýna kazançlarýnýn, 30 milyon $ lýk gemilerinin (iddia ediyorum 3 milyon deðil tamý tamamýna tanesi 30 milyon $) kaynaðýný sormayan, seçim arifesinde TSK ni hedef alan, paþanýn kimin hangi çýkarýna çomak soktuðu bilinmeyen bu uygulamadan yargý adýna rahatsýzdýr.

Kamu vicdaný 600 daire sahibi bakan oðullarýna kayýtlý ticari evraklarýndan 5 yýl önceki blançolarýnýn, gelir giderlerinin ilgili kuruluþlarca bilinmesine raðmen, artan bu zenginliðinin hangi imara açýlmýþ yerlerde, hangi ihalelerle sorgulanmamasýndan yargý adýna endiþe duymaktadýr.

Kamu vicdaný 2002 yýlýnda mal varlýðýný yaklaþýk 1 milyon dolar olarak açýklayan baþbakanýn, çocuklarýnýn bu miktara eþdeðer satýn alýnan sadece bir arsa deðerini duymaktan ve sorgulama yapýlmamasýndan yargý adýna çok huzursuzdur.

Kamu vicdaný, cumhurbaþkanlýðýna aday gösterilmiþ kiþinin 70 lik babasýnýn Kayseri'den kalkýp Ýstanbul'da belediye billboard ihalesi kazanmasýnda ahmak yerine koyulduðundan emindir.

Kamu vicdaný; Cavit Çaðlar Yüce divanda yargýlanýp, zaman aþýmýna uðrayan davalarý bilmektedir,herzaman gözlemlemektedir. Ancak mevcut iktidarýn hem satarak, hem satýn alarak ayyuka çýkmýþ somut belgeli yolsuzluklarýna soyut kalan, akýl ve mantýk yoluyla duraksamaya yer vermeyen yargýlamadan söz edilmemesini yargý adýna Anayasal suç olarak görmektedir.

Kamu vicdaný, kamuoyuna her türlü iþlemleri denetime tabi bankalar hortumlandý diye yutturulan ve sonrasý % 65 i yabancýlara satýlan banka operasyonunda uyanmýþtýr.

Kamu vicdaný, neyi hortumladýðý açýklanmayan hortumcu davasýna bakan hakim ve savcýnýn açýklanan durumunu, ülke kaynaklarýný kamu erki kullanarak hortumlayanlarýn somut davalarýna bakýlmaksýzýn, yargýnýn münferit iþlerle uðraþmasýný baklava çalan çocuða ceza gibi görmektedir.

Kamu vicdaný, ülke haraç-mezat satýlýrken, "satarým" diye baðrýlýrken,yerli ticari iþletmelerin, özel sektörün hukuki davalara konu tüzel kiþiliklerinin alacak-verecek davalarýnýn hiç ilgisi olmayan devlete ve anayasal düzene karþý iþlenen suçlara bakmakla görevli CMK 250 kapsamýna sokulduðunu örgütlü suç, dolandýrýcýlýk diye yaþayarak yargý adýna birkez daha hüsrana uðramaktadýr.

Kamu vicdaný, emekli maaþý yetmediði için çalýþmak zorunda býrakýlan insanlarýn geçmiþteki akitleriyle hak ettikleri emekli maaþlarýndan devlet adýna haraç kesilmesinden ve yargýnýn ses çýkarmamasýndan da, hukuk devleti, hak-adalet anlayýþýný ve geçerliliðini tartýþmaktadýr.

Kamu vicdaný, ticaret adýna hergün birkaç vatan evladýnýn þehit düþtüðü olaylarýn yöneticisi Barzaniye 9.4 krþ tan elektrik satýlýrken, sanayiciye ve çiftçiye, üreticiye 12.5 krþ.tan elektrik verilmesinden acý duymaktadýr.

Kamu vicdaný cumhuriyet tarihinde 80 yýlda oluþan dýþ borcun 4.5 yýlda 2 ye katlanmasýndan çocuklarý adýna ciddi kaygý taþýmaktadýr.

Kamu vicdaný, yasama ve yürütmenin kol kola bu iþleri, iktidar adýna yürütmesinden duyduðu nefretin, yargýya da taþýnmasýný istememektedir. Adaletin yok edilmesinde, iþleyen yargý sistemini amaçlý bozan iþlemez hale getiren, mecelleye çevirmek için seçim öncesi "yargýda neler var neler diyen" bakaný sorumlu tutmaktadýr.

Kamu vicdaný, yasa çýkarma tekniðine uymayan, uzmanlarý ve sorumlu çevreleriye tartýþýlmayan "akþam rüyamda gördüm sabah yasa teklifi ver " görüþünde, yasal olmayan yollarla sadece milletvekillerince yasa çýkarýlmasýndan, yap boz tahtasý yasalardan býkmýþtýr.

Kamu vicdaný, çare üretmede, demokrasiyi kullanan ancak hukuk devletiyle baðdaþmayan bu yönetimin, TC. ne daha fazla zarar vermeden çekip gitmesi için, bireye düþen oy verme konusunda duyarlý olunmasýnýn gücünü yargýsal iþleyiþle özdeþleþtirmekte, güç almak istemektedir.

Kamu vicdaný;Yargý adýna suçlu bulunmuþlarýn yasa takiyyeleriyle baþbakan , cumhurbaþkaný olmasýnýn önlenmesini,demokrasiyi tramvay görüp istedikleri durakta ineceklerin, "demokrasi zarar görmüþ,ülke maðdur olmuþtur" gibi inanmadýklarý söylemlerle hukuk devletini daha da yýpratmamalarý için yargýnýn yürekli savcý ve hakimlerini bulunduklarý görevin gerektirdiði yetki ve sorumluluklarýný kullanmaya davet etmektedir.

Sayýn hukuk ve adalet;
Yargý mensuplarý ile ordu mensuplarýnýn yolsuzluðunun medyaya yansýmasý sizi neden rahatsýz ediyor anlayamadým. Biz sivillerin yolsuzluðunu zaten her gün basýnda okuyoruz ve biliyoruz. Daha önce de belirttiðim üzere siyasal partilerimizin sicilleri de bu konuda temiz deðil. Ama bu gün demokratik hukuk devletlerinde en önemli denetim olarak "kamu oyu denetimi" kabul edilir. Kamu oyu denetimi de ancak iþlemler þeffaf yapýlýrsa etkilidir. Ordudaki iþlemler þeffaf mýdýr, kamu oyu ne olup bittiðini ne kadar biliyor? Ara sýra basýna yansýdýðýnda haberimiz oluyor.

Bir yargý mensubunun ve ya bir kuvvet komutanýnýn yaptýðý yolsuzluk siyasetçilerinkinden daha fazla ses getirecektir. Bu doðaldýr. Çünkü toplum siyasetçilerinki konusunda zaten alýþkýndýr. Ama en önemli ve güvenilir kurumlar olan yargý ve orduda bu iþlerin olmasýný insanýmýz beklemiyor. Olursa da böyle ses geitiriyor. Basýna, bunlarý yazýyor diye kýzmak da yersiz. Çünkü, basýn olmasa bunlarýn çoðundan haberimiz olmayacak. Selam ve saygýlar.

sayýn Av.Abbas Bilgili,

Beni rahatsýz eden sadece yargý ve ordu mensuplarýnýn yolsuzluðunun açýklanmasý deðil, topyekün yolsuz bir toplum haline dönüþmemize neden olan sivil idaredir. Bu yönetimin demokrasiyi kullanarak yaptýðý yolsuzluklarýn kamuoyuna yansýyan bölümünün dahi sorgulanmaksýzýn, yasama ve yürütme olarak mevcut yargý sistemine ve TSK ne bakýþý bilinerek, iktidarýn somut suçlarýna ses çýkarýlmaksýzýn yapýlan uygulamalardýr.

Ben sivil yönetimin iktidarlarýn yolsuzluklarýna alýþamamýþ bir bireyim. Bildiklerim karþýsýnda orduda çok üst düzeyde görev yapmýþ bir kiþinin kýzýnýn arkadaþýyla kurduðu þirket çerçevesinde aldýðý bir ihale konu edilmekte, suç 2 ev ve 1.5 ton çikolata gösterilmektedir.

Baþbakana bir muhalefet milletvekili tarafýndan, bu tür somut olayla ilgili oðullarý ve çevresine saðladýðý imkanlar/çýkarlar sorulduðunda "bizim çocuklar aç mý kalsýn ulan" yanýtýný almaktadýr.

Evet ben bu kanýtlý iktidar vurgununa karþý yýllarýn bir günde o görevlere gelmemiþ ,Talabani ve Barzani ile iþbirliði yapmamýþ, Bush'a her söylediðimi yaptýrdým detirmemiþ paþasýnýn bu davasýndan kuþku duymaktayým.

Ne paþayý tanýrým ne de hakim ve savcýlarý. Üstelik yargý baðýmsýzlýðýnýn zaafa uðratýlmasýndan son derece rahatsýzým.

Ben bu baðlamda, açýlan baþka davalardan da rahatsýzým. Genelkurmay baþkaný Yaþar Büyükanýt'ýn örgütlü suç fezlekesinden, Rektör Yücel Aþkýn'ýn Üniversite genel sekreterinin" böyle þerefsiz bir suçlamaya dayanamam" diyerek tutuklu bulunduðu ceza evinde canýna kýymasýndan sonra 9 kiþiyle birlikte örgütlü suçtan yargýlanmasýndan, yurt dýþýnda iken evinin arama bahaneli emniyet güçleri tarafýndan talan edilmesinden de da yargý adýna rahatsýzým.

Bu durum sizce yargý ve ordu mensuplarýnýn yargýlanmasýndan mý rahatsýzlýk duyduðumu anlatýyor yoksa baþka nedenler mi arzediyor.

Adalet mülkün temelidir.
Devletin varlýðý toplumu oluþturan bireylere baðlýdýr.
Bireyin hak ve özgürlüklerini koruyarak mutlu ve huzurlu bir yaþam sürmesi devlete görev olarak verilmiþtir.
Toplumda bireye güven duygusu veren birimler,ordu, yargý ve emniyet birimleridir.
bunu tesis etmekte iktidar olmuþ hükmeden,devleti yöneten yürütmedir.
Seçimle iþ baþýna geldiðini söyleyen iktidarýn Adalet bakaný halkýn karþýsýna geçip "yargýda daha neler var neler" ifadesini kullanamaz. bu bütün dengeleri ve güveni yok eder.
Birey, ordu mensubu, yargý mensubu, siyasetçi, memur, iþçi, çiftçi diye ayrýlmaksýzýn Anayasa ve yasalar karþýsýnda eþit kabul edilmiþtir.
Bu eþitlik yargý tarafýndan saðlanmalýdýr.

En iyi dileklerimle,

Sanýyorum beni anladýnýz. Ben, siyasetçilerin yaptýðý yolsuzluklar konusunda toplumun konuyu kanýksadýðý kanýsýndayým. Ancak, yargý ve ordu ile ilgili kurumlarda yolsuzluðun olmasý, artýk "tuzun da koktuðu" mertebesine geldiðini gösteriyor. Ama bu kurumlardaki yolsuzluklarýn gündeme getirilmesi lütfen sizi rahatsýz etmesin. Bu kurumlardaki yolsuzluklarý da iktidarla iliþkilendirmeyin. Çünkü bu yolsuzlukluklarla iktidar arasýnda uygun illiyet (nedensellik) baðý kurmak çok zor. Zaten onlar gýrtleðýna kadar yolsuzluða batmýþ durumda.

Gönül isterdi ki, yargý ve ordu bu yolsuzluk sorununundan soyut olsunlar. Ama ne yazýk ki bu kurumlarýmýz da yolsuzlukla tanýþmýþ durumda. Ben bu kurumlardaki yolsuzluðun kamu oyuna yansýyandan daha fazla olduðu kanýsýndayým. Çünkü bu kurumlar kamuoyuna çok açýk deðiller. Ne olup bittiðini ara sýra münferit olaylarda duyuyoruz. Bunuý da basýna baorçluyuz. Basýný ne kadar eleþtirirsek eleþtirelim, yine de önemli bir görev ifa ediyor.

Sonuç olrak þunu söyleyebiliriz; yolsuzluðu kim yaparsa yapsýn, ilke olarak hepsine karþý olmak gerekir.

Selamlar.

Son cümleniz "Sonuç olarak þunu söyleyebiliriz; yolsuzluðu kim yaparsa yapsýn, ilke olarak hepsine karþý olmak gerekir." ise burada kanýksamadan vazgeçip, duyarlý toplum yapýsý oluþturmak için mücadele etmek hepimizin görevidir.

Yasama, yürütme ve yargý devlet yönetimi oluþumudur. Burada yargýnýn demokratik hukuk devletinin sürdürülebilirliði ile eþdeðer görevi vardýr. Çünkü o siyasetten baðýmsýz olmalýdýr.

Oysa günümüzde,ülkemizde bu yapýnýn siyaseten kullanýlmak istendiði ve bulaþtýrýlmak istendiði en yetkili kiþilerce açýklanmakta kaygý duyulmaktadýr. Bu nedenle verdiðim örneklerden görüleceði gibi, korunmasý gerektiðine inandýðým yargýnýn, savcý, hakim ve avukat olarak ayrýlamaz bileþenlerinde, özellikle savcýlýk oluþumunda, dile getirilen adalet bakanlýðý memuru yapýlanmasýna gidiþ yargý baðýmsýzlýðý konusunda endiþe verici boyutlarý açýklamaktadýr.


"bu kurumlardaki yolsuzluklarýn gündeme getirilmesi lütfen sizi rahatsýz etmesin. Bu kurumlardaki yolsuzluklarý da iktidarla iliþkilendirmeyin. Çünkü bu yolsuzlukluklarla iktidar arasýnda uygun illiyet (nedensellik) baðý kurmak çok zor. Zaten onlar gýrtlaðýna kadar yolsuzluða batmýþ durumda" ifadeleriniz, çifte standartý açýklýyor. Ýktidar olan, hükümet olan hepsinden sorumlu. Burda tuzun koktuðu nokta önemli. Ben yaparým halk alýþtý, sen yapamazsýn" anlayýþý olamaz.

Yargý ve ordunun bu yolsuzluk sorununundan soyut olmasý da yolsuzluktan soyut bir iktidarla mümkündür. Gýrtlaðýna kadar yolsuzluða batmýþ iktidar bu yapýlarý da bulaþtýrýr.En önemlisi de bunu savunma aracý kullanamaz.

Bu kurumlar kamuoyuna çok açýk olmasalar da, daha rijit kurallarý vardýr. Hiyerarþik yapýlarý, baðýmlý bütçeleri vb. iktidar kadar esnek davranmalarýný önlemektedir. Ne olup bittiðini ara sýra münferit olaylarda duyulsa da, duyduklarýmýz, bildiklerimizle ilgili iktidara karþý bir yaptýrým uygulanmýyor, sadece diðerleri için uygulanýyor. Bu durum hukuk devleti adýna endiþe yaratýyor. Yargýya güven sarsýlýyor.

Basýnýn geldiði nokta ayrýca tartýþmaya deðer bir boyut. Tekelleþen bir basýndan doðru haber alma, bilgilendirme bekleyemezsiniz.Ýzlediðimiz basýn operasyonlarý da bunu doðrulamakta. TRT ile özel TV farký açýk olarak gözlemlenmektedir.

Evet, sonuç olarak þunu söyleyebiliriz; yolsuzluðu kim yaparsa yapsýn, ilke olarak hepsine karþý olmak gerekir.Çifte standart uygulanmadan!
Hepimize kolay gelsin.........