Rehine Krizi, Ertelenen Ziyaret ve Çeçen Sorunu
Sinan OGAN
04.09.2004
1991 yılında bağımsızlığını ilan ettikten sonra parçalanma sorunları yaşayan, bu çerçevede ayrılıkçı Çeçenlerle birinci ve ikinci Çeçen savaşlarını yaşayan Rusya, ilk defa zaman ve mekan içinde yayılmış düzenli saldırı dalgasıyla karşı karşıya kalmıştır. Öyle ki, Rusya�da doğrudan devletin genel güvenlik politikaları çerçevesinde bekâsını şüphe altına alan bu saldırılar aynı zamanda 512 yıllı Türk-Rus resmi ilişkiler tarihinde ilk defa gerçekleşecek olan Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin�in 2-3 eylül 2004 tarihlerini kapsayacak resmi Türkiye ziyaretinin bile ertelenmesine sebep olmuştur.
Öncelikle bazı basın yayın organlarında belirtildiği gibi bu eylemlerin Putin�in Türkiye ziyaretiyle veya enerji ihaleleri ile doğrudan bağlantılı olmadığını ifade etmek gerekmektedir. Putin�in de en kısa sürede ertelenen Türkiye ziyaretine iştirak edeceği beklenmektedir. Bu eylemler aslında Rusya�yı iyi takip edenler ve yakından tanıyanlar için beklenen bir gelişmedir. Son günlerde artan saldırılar doğrudan 29 Ağustos�ta yapılan ve Kremlin yanlısı Alu Alhanov�un kazandığı Çeçenistan Devlet Başkanlığı seçimleri ile ilgilidir. Zira teröristlerin eylemde kullandıkları bombaları yaz aylarında okulda yapılan inşaat sırasında okulun bodrum katında saklamaları bu eylemin çok daha önceden planlandığını göstermektedir.
29 Ağustos seçimleri öncesi Çeçen direnişçileri Rusya�ya karşı önemli tehditler savurmuşlardır. Ancak, Rusya makamları tarafından yeterince ciddiye alınmayan �Zafere kadar savaş� tehditleri bundan sonra Kremlin tarafından daha özenle dinlenecektir. Ancak, alınan bütün önlemlere rağmen Rusya�da kısa dönemde terör faaliyetlerinin son bulacağı beklenmemektedir. Rusya önümüzdeki dönemde daha kanlı eylemlere gebedir.
Çeçenistan�da Rusya�nın 11 Eylül�ü olarak da ifade edebileceğimiz Kasım 2002 tarihli Nord-Ost baskınından sonra Pandoranın kutusu açılmış ve Çeçenistan sorunu bambaşka bir mecraya sürüklenmeye başlanmıştır. Yıllardır bir türlü çözüme kavuşturulamayan Filistin sorununda olduğu gibi SSCB�nin dağılmasından sonra Rusya ile iki büyük savaş yaşayan ve Federasyonun bir parçası olmak istemeyen Çeçenlerin mücadelesi Moskova�nın yanlış politikaları sonucu giderek cepheden kimlik değiştirerek Rusya�nın içlerine doğru kaymaya başlamıştır. Çeçen ordusunun cephe savaşında giderek mevzi kaybetmesi ve radikal grupların Suudi Arabistan kökenli Vahhabizm�in de etkisiyle giderek etkinlik kazanması Çeçenlerin bir kısmının terör eylemlerine girişmelerine ve bu eylemlerde Filistin-İsrail sorununda olduğu gibi kadın eylemcilerin canlı bomba olarak kullanılmasına yönelmiştir. Yine Çeçenler buna paralel olarak da büyük kitleleri rehin alam yönetimini de benimsemeye başlamışlardır. Esas amacı büyük kitleler üzerinde baskı kurarak korku ve sindirme yaratmak olan bu eylemlerde maalesef bu defa çocuklar seçilmiştir.
Çeçen Sorunu Kronikleşti
İnguşetya baskını, uçak kazası (terör eylemi), metroya yapılan bombalı saldırı ve ortaokul baskını sebebiyle yaşanan rehine krizi bir kez daha göstermiştir ki, Başkan Putin�in iddiasının aksine Çeçenistan�da yaklaşık 10 yıldır devam eden iç savaş daha bitmiş değildir ve Çeçen direnişçiler hala bu bölgede güçlüdürler. Her ne kadar Çeçenler eskiden Ruslara karşı verdikleri cephe savaşını üstün Rus askeri gücü karşısında artık yürütemeseler de bunun yerine Rusya�nın içlerine doğru yayılan terör faaliyetlerine girişmektedirler. Bu durum Çeçen sorununu daha da içinden çıkılamaz bir hale sokmakta ve Çeçen sorunu giderek �Filistinize� olma sürecini güçlendirmektedir.
Bu terör faaliyetleri kesinlike uluslararası alanda Çeçenistan'ı yalnızlaştıracak ve Rusya'nın elini güçlendirecektir. Zaten Rusya'nın uluslararası alanda Çeçenistan müdahalesi ile ilgili sorunları bulunmaktaydı. Rusya Batılı ülkelere kendisini (kendince haklılığını) anlatmakta güçlük çekmekteydi. Şimdi bir rehine olayı sebebiyle Rusya'nın hemen BM Güvenlik Konseyini acil toplantıya çağırması Rusya'nın alalacele bu konuyu lehine çevirme ve Çeçenistan müdahalesinde uluslararası destek arama girişimi olarak değerlendirmek gerekmektedir. Bu hadiselerle Rusya'nın eli kesinlikle güçlenmiştir.
Rusya�nın Yanlışı
Bu hadiseler iç politikada Putin'i sıkıntıya sokacak gelişmelere sebep olabilir. Teröristler bir müdahale durumunda çocukların zarar görmesi neticesinde Putin'in ciddi olarak iç politikada zor duruma düşürmeyi amaçlamışlardır. Putin'in Rus iç politikasında neredeyse çözemediği tek sorun olan bu "Çeçen meselesi" Putin'in iddiasının aksine giderek daha da içinden çıkılamaz bir hal almakta ve "filistinize" olmaktadır. İsrail'in dahi dünyaca bilinen güvenlik konusundaki başarılarına rağmen engel olamadığı terör saldırılarına Rusya gibi çok geniş coğrafyaya sahip bir ülkenin başa çıkması neredeyse imkansız gibidir. Dolayısıyla Kremlin'in Mashadov'u devre dışı bırakarak uyguladığı "şiddete şiddet" politikası iflasın eşiğindedir. Kısa ve orta dönemde Rus halkından �Çeçenler bizi istemiyorsa bizde onları bırakalım kendi haline� sesleri yükselebilir.
Arap Etkisi
Mashadov�un devre dışı kalmasından sonra Çeçenistan�da ve diğer komşu Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerini içerisine alan bir coğrafyada etrafına birkaç kişi toplayan ve silahlanan onlarca ve hatta yüzlerce direnişçi grup ortaya çıkmıştır. Kimisi para için, kimisi gerçekten bağımsızlık savaşına inandığı ve/veya Vahabi kökenli radikal İslamın etkisinde olduğu için, ve kimisi de bölgede önemli savaş liderleri arasına girmeye hevesli bu genç gruplar aslında oldukça tehlike arzetmektedir. Tek bir merkezden yönetilmeyen, bir kısmı bazı Arap ülkelerinden maddi destek alan bu silahlı grupların ise istihbarat açısından ne yapmaları oldukça güçtür ve bu sebeple de Rusya bu gruplara karşı önleyici tedbirler alamamaktadır. Dolayısıyla da bu tür gruplardan önümüzdeki dönemde yeni kanlı eylemler beklemek olasıdır.
Kafkasya�da Etnik Çatışma Tehlikesi
Özellikle son dönemlerde Çeçen teröristlerin Arap teröristlerin etkisi altına girmeye başladıkları görülmektedir. Çok ilginç bir şekilde bu defa eylemciler içerisinde çok miktarda Arap kökenli teröristin olduğu bilinmektedir. Diğer yandan terörist gruplar Çeçen, İnguş, Oset ve hatta Ruslardan oluşmaktadır. Gerek teröristlerin ve gerekse de rehinelerin saysısı bilinenin çok üzerindedir. Bu tür eylemlerde ilk defa Rusların iştirakı söz konusudur. Daha önceki eylemlerde bazı Arap kökenli kişilere rastlamak mümkündü ancak, bu defa eylemlerde Ruslarında bulunduğu iddia edilmektedir. Diğer yandan eylemlerde inguşların da bulunması bu etnik kesimin yıllardır mücadele içerisinde olduğu Osetlerin şiddetli tepkisine sebep olmaktadır. Dolayısıyla Kuzey Osetya�daki kanlı biten bu rehine eylemi çok hassas etnik dengeler üzerinde duran Kuzey Kafkasya�da etnik gruplar arası bir çatışmaya bile sebep olabilecek dinamiklere sahiptir.
Çocuklar Özellikle Seçildi
Bu defaki rehine krizinin Kremlin açısından önemli bir çıkmazı bulunmaktadır. Daha önce 2002 yılındaki Nord Ost Tiyatro baskınında Moskova müdahale etmekten çekinmemişti ve bu müdahale sonucu 40'ı terörist olmak üzere yaklaşık 179 kişi ölmüştü. Ancak Rusya'da çocuklara son derece önem verilmekte ve bir müdahale sonucunda çocukların ölmesi durumunda Putin ve ekibi çok zor durumda kalabilir. Dolayısıyla rehinelerin çoğunluğunun çocuk olması Putin'in elini kolunu bu anlamda bağlamaktadır. Bu aşamada özellikle Müslüman olan din adamları ve saygın kişilerden ve bazı uluslararası taraflardan aracı olması istenmektedir. Hatta Kremlin ilk defa teröristlerle pazarlığa girişmiş ve onların Çeçenistan�a sağ salim gidişine engel olmayacağını bildirmiştir ki, bu husus Putin�in �teröristlerle kesinlikle pazarlık yapmayacağız� politikasından önemli bir geri adımdır.
Rusya Yeni Eylemlere Gebedir
Ancak maalesef pazarlıkların sürdüğü bir ortamda her iki tarafında acemiliği yüzünden bu rehine eylemi bir katliamla neticelenmiştir. Okul içerisinde bir kısım rehinelerin kaçma girişimi üzerine teröristlerin ateş açmaları ve ardından Rusya Olağanüstü Haller Bakanlığı (MÇS) görevlilerinin önceden teröristlerle konuşma üzerine cesetleri almaya gitmeleri üzerine teröristler ateş açmış ve bunun üzerine Rus özel birlikleri plansız bir müdahalede bulunmuşlardır. Müdahale üzerine teröristler önceden hazırladıkları bomba düzeneklerini patlatmış ve karşılıklı rastgele ateşler açılmıştır. Netice itibariyle son dönemde Çeçen eylemlerinin giderek şiddetlendiği bir dönemde ilk defa görüşmeler yoluyla sorunu halletme imkanı ortadayken acemice girişim karşılıklı olarak bir katliamı ortaya çıkarmıştır. Bundan sonra Rusya�da yeni terör dalgaları olasılığı oldukça güçlüdür.
-------------------------------------------------------------------------------
www.avsam.org sitesinden alınmıştır
ceteris paribus