Yine tedbir nafakasý olur mu?

Bir arkadaþým karýsýnýn açtýðý boþanma davasý süresince karýsýna tedbir nafakasý ödedi. Kusuru olmadýðýndan, asýl kusurlu karýsý olduðu için boþanma talebi reddedildi. Yargýtay da kararý onadý.
Artýk tedbir nafakasý ödemiyor. Dava dosyasý eþinin kusurlarýný açýkça ortaya koyuyor.

1. Þimdi o dava açsa bu dava boyunca tedbir nafakasý ödemesi söz konusu olur mu?
2. 3 yýl sonra karýsý 3 yýllýk ayrýlýða dayanarak dava açsa, yine tedbir nafakasý baðlanmasý söz konusu olur mu?

Dediðim gibi dosyada karþý tarafýn kusuru sabit. Karþý taraf kötü niyetli, tek amaçlarý arkadaþýmdan daha fazla para koparmak. Bu yüzden zaten yargýtaya götürmüþlerdi.

1. Söz konusu olur.
2. Söz konusu olur.

Aþaðýdaki 2 yargýtay kararýna göre:
1. 3 yýllýk fiili ayrýlýða dayanarak boþanma davasý açýlýrsa, davasý reddedilen taraf tam kusurlu olur.
2. Karþý tarafýn talebi halinde uygun bir maddi tazminata karar verilir.

Bu iki karardan yola çýkarak, tam emin olmamakla birlikte 3 yýllýk fiili ayrýlýða dayanarak davasý reddilen tarafýn açtýðý davada, davacýnýn talep edeceði tedbir nafakasýnýn da reddedileceðini düþünüyorum.

TMK 166/son da kusur araþtýrmasý yapýlmasýna gerek yok. Evlilik birliðinin 3 yýl içinde kurulamamýþ olmasý yeterlidir. Tazminatlar yönünden, red edilen davada yapýlan kusur tespiti esas niteliktedir.Yeni olay- delil- kusur tespiti gerekmez. Boþanma nedeniyle maddi- manevi tazminat talep etmek için dava açma zorunluluðu yoktur. Bu talepler boþanmasýn ferisi niteliðinde olmakla, davalýda talep edebilir.
YARGITAY 2.HUKUK DAÝRESÝ
Tarih: 23.6.2003 Esas: 2003/8470 Karar: 2003/9338

TMK.`nýn 166/son Maddesine Dayanan Boþanma Davalarýnda 3 Yýl Biraraya Gelinmemiþse Kusur Durumu Dikkate Alýnmaksýzýn Boþanmaya Karar Verilmelidir
Özet:Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalý boþanma davalarýnda, boþanma davasýnýn reddinden sonra eþler 3 yýl bir araya gelmemiþlerse boþanmaya karar verilmesi gerekir. Boþanmanýn ferileri ile ilgili olan kusur durumu dikkate alýnarak redde karar verilmesi hatalýdýr.

- 4721 sayýlý TÜRK MEDENÝ KANUNU m.166

Taraflar arasýndaki davanýn yapýlan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereði görüþülüp düþünüldü.
Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanan boþanma davasý olup, taraflarýn red ile sonuçlanan ilk davadan sonra 3 yýl biraraya gelmedikleri toplanan delillerle sabittir. Gerçekleþen bu durum karþýsýnda boþanmaya karar verilmesi gerekirken, boþanmanýn fer`ileri ile ilgili olan kusur durumunun nazara alýnarak davanýn red edilmesi doðru deðildir.
SONUÇ: Temyize konu kararýn gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peþin harcýnýn yatýrana geri verilmesine, oybirliðiyle karar verildi. 23.6.2003.

YARGITAY 2.HUKUK DAÝRESÝ
Tarih: 27.4.1998 Esas: 1998/3787 Karar: 1998/4945
Boþanma Davasý Açan ve Davasý Reddedilen Kiþinin Fiili Ayrýlýk Nedeniyle Açtýðý Davadaki Kusur Durumu Maddi Tazminat

Özet: Boþanma davasý açan ve açtýðý davasý reddedilen kiþi baþkaca bir olay ortaya koyup ispat etmedikçe fiili ayrýlýk davasýný açan kiþi de olsa tamamen kusurludur. Boþanma yüzünden mevcut ve hatta muntazar menfaatleri haleldar olan kabahatsiz eþ, kabahatli eþten maddi tazminat isteyebilir. Dosyada toplanan delillerden boþanmaya sebep olan olaylarda kadýnýn hiçbir kusuru olmadýðý anlaþýlmaktadýr. Boþanma sonucu kadýn, en azýndan eþinin desteðini yitirmiþtir. Taraflarýn sosyal ve ekonomik durumlarý ile hakkaniyet ilkesi dikkate alýnarak, kadýn lehine uygun miktarda maddi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alýnmadan karar tesisi bozma nedenidir.
- 743 sayýlý TÜRK KANUNU MEDENÝSÝ ( MÜLGA ) m.134/4,143
Taraflar arasýndaki davanýn yapýlan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm tazminat ve nafaka yönleri temyiz edilmekle evrak okunup gereði görüþülüp düþünüldü:
1- Kesinleþen boþanma konusunda yeniden hüküm kurulmasý doðru deðilse de, bu yön, sonuca etkili olmadýðýndan bozma nedeni yapýlmamýþ, yanýlgýya iþaret edinilmekle yetinilmiþtir.
2- Dosyadaki yazýlara ve mahkemece uyulan bozma kararý gereðince hüküm verilmiþ olmasýna göre, davalýnýn aþaðýdaki bentler kapsamý dýþýnda kalan temyiz itirazlarý yersizdir.
3- Ýþtirak nafakasý velayet hakký kendisine verilmeyen tarafýn çocuðun bakýmýna katkýsý için verilir. Oysa yoksulluk nafakasý boþanma yüzünden yoksulluða düþen ve kusuru daha az olan eþe verilir. Bu nedenle mahiyetleri farklýdýr. O halde davalýya yoksulluk nafakasý hükmedilecek yerde iþtirak nafakasýna hükmolunmasý bozma nedenidir.
4- Boþanma davasý açan ve davasý reddedilen davacý daha sonra Medeni Kanun`un 134/4. maddesi uyarýnca boþanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurludur.
Medeni Kanun`un 143/1. maddesi mevcut ve hatta muntazar (beklenen) bir menfaati boþanma yüzünden haleldar olan kabahatsýz karý veya kocanýn, kabahatli olan taraftan maddi tazminat isteyebileceðini, 152. maddesi de, evin seçimi, karý ve çocuklarýn uygun biçimde geçindirilmesinin kocaya ait olduðunu öngörmüþtür. Toplanan delillerden boþanmaya sebep olan olaylarda kadýnýn hiçbir kusurunun olmadýðý anlaþýlmaktadýr. Boþanma sonucu kadýn, en az eþinin desteðini yitirmiþtir. O halde mahkemece, taraflarýn sosyal ve ekonomik durumlarý ile hakkaniyet ilkesi (MK mad.4) dikkate alýnarak, kadýn yararýna uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alýnmamasý doðru görülmemiþtir.
SONUÇ: 1- Hükmün bozma kapsamý dýþýnda kalan temyize konu kesimlerine yönelik temyiz itirazlarýnýn 2. bentte gösterilen nedenlerle REDDÝNE,
2- Hükmün 3 ve 4. bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peþin harcýn yatýrana geri verilmesine, 27.4.1998 tarihinde, oyçokluðu ile karar verildi.

Ben Yargýtay kararlarýndan 3 yýllýk fiili ayrýlýk sonucu yeniden boþanma davasý açan eþin, tam kusurlu oluþunun ya da tazminat ödemek zorunluluðunun her olayýn kendi içerisinde deðerlendirilmesi sonucu varýlacak bir kaný olduðunu anladým. Bu konuda bir genelleme yapýlamaz gibi geldi bana.

Karar þöyle diyor:
Boþanma davasý açan ve açtýðý davasý reddedilen kiþi baþkaca bir olay ortaya koyup ispat etmedikçe fiili ayrýlýk davasýný açan kiþi de olsa tamamen kusurludur.

Ýþin püf noktasý sanýrým koyuyla yazdýðým kýsmý.

Baþkaca bir olay ortaya koyup ispat etmedikçe tam kusurlu olmayacaðý bir örnek verebilir misiniz?

Evet, ama ilk davada davalý da kusurlu olabilir. Ýlk davanýn reddedilmesi ikinci davada bir kusur sayýlýyor bu doðru, ama tek baþýna davayý açanýn tam kusurlu olduðu anlamýna gelmez bence. Ýlk davayla birlikte deðerlendirilmesi þart. Ayrýca yeni kanun Yargýtay Kararlarýndaki gibi yalnýzca kusursuz eþe deðil, az kusurlu olan tarafa da tazminat öngörüyor.

Benim anlayamadýðým husus þu:
Ýlk davada davalý kusurluysa dava nasýl reddedilebilir?
Ýlk davada davalýnýn boþanmaya neden olacak kusuru bulunamamýþ ki dava reddedilmiþ.

Tabii ilk davada davacýnýn kusuru da ortaya konmamýþ.
Ama davacýnýn kusuru benim bu yargýtay kararýndan anladýðým kadarýyla "davalýnýn boþanmaya neden olacak kusuru olmadýðý halde boþanma talep etmek."

Davacý ikinci davada davalýnýn ilk dava açýldýktan sonraki bir kusurunu ortaya koyarsa bu durumda fiili ayrýlýk deðil evlilik birliðinin sarsýlmasýndan dolayý boþanma söz konusu olur.

Ama benim anladýðým kadarýyla yargýtay kararýna konu olan davada, davacý 3. yýlýn sonunda davalýnýn boþanmaya neden olan kusurunu ortaya koymadan sýrf fiili ayrýlýða dayanarak boþanma davasý açýyor. Ve bu yüzden tam kusurlu sayýlýyor.

Davacýya göre daha az kusurlu ise dava reddedilmiþ olabilir. Reddedilen tüm boþanma davalarýnda davalýnýn sýfýr kusurlu olduðunu söylemek mümkün deðil. Hatta bazen açýk kusur olsa bile kendi lehine sonuçlanýyor davalar davalý tarafýn.
Ama Yargýtay kararýnýnda anlatýlmak istenen konusunda sizinle hemfikirim.

[QUOTE=ma_cera;113743]Bir arkadaþým karýsýnýn açtýðý boþanma davasý süresince karýsýna tedbir nafakasý ödedi. Kusuru olmadýðýndan, asýl kusurlu karýsý olduðu için boþanma talebi reddedildi. Yargýtay da kararý onadý.
Artýk tedbir nafakasý ödemiyor. Dava dosyasý eþinin kusurlarýný açýkça ortaya koyuyor.

1. Þimdi o dava açsa bu dava boyunca tedbir nafakasý ödemesi söz konusu olur mu?
2. 3 yýl sonra karýsý 3 yýllýk ayrýlýða dayanarak dava açsa, yine tedbir nafakasý baðlanmasý söz konusu olur mu?

Dediðim gibi dosyada karþý tarafýn kusuru sabit. Karþý taraf kötü niyetli, tek amaçlarý arkadaþýmdan daha fazla para koparmak. Bu yüzden zaten yargýtaya götürmüþlerdi.

MK.166/son'a göre görülen bir davada, önce açýlmýþ ve reddedilmiþ boþanma davasýndaki kusur dikkate alýnýyor. Yani yeniden kusur araþtýrýlmasý yapýlmýyor. Sadece taraflarýn, boþanmanýn reddedildiði kararýn kesinleþtiði tarihten itibaren 3 yýl boyunca bir araya gelmemeleri yeterli.Elbette bu hususun ispatý gerekiyor. Ayrýca bir taraf için nafakaya hükmedilebilmesi, nafaka alacaklýsýnýn daha az kusurlu olmasýna baðlý. Size tavsiyem, reddedilen boþanma davasýnýn dosyasýný ayrýntýlarýyla incelemeniz. Yani dava ispatlanamadýðý için mi, davacýnýn tam kusurlu olmasý nedeniyle mi reddedilmiþ? Kolay gelsin..

Bu kapsamda bir baþka soru da ilk davasý reddedilen kadýn, 3 yýllýk bekleme süresinde nafaka talep ederse durum ne olur?