Kadastro Kanunda Deðiþiklik Yapýlmasý hakkýnda kanun - 5304 sayýlý kanun hakkýnda

:rolleyes: :rolleyes: EVVELCE KADASTROSU YAPILAN YERLER:

Madde 22 - (Deðiþik madde : 22/02/2005 - 5304 S.K./6.mad) *1*

Evvelce tespit, tescil veya sýnýrlandýrma suretiyle kadastro veya tapulamasý yapýlmýþ olan yerlerin yeniden kadastrosu yapýlamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tâbi tutulmuþsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarýyla hükümsüz sayýlýr ve Türk Medenî Kanununun 1026 ncý maddesine göre iþlem yapýlýr. Süresinde dava açýlmadýðý takdirde, ikinci defa yapýlan kadastro, tapu sicil müdürlüðünce re'sen iptal edilir.


Bir kaç kez okumama raðmen çeliþkide kaldým benim dedemin adýna tapusu olan ve halen ankara tapu kadastroda defteri hakanide kayýtlý olan arazilerimiz ve evlerimiz var fakat bu yerler bizler baþka þehirde olduðumuzdan hep baþkalarýnýn üzerine tapulanmýþ hatta þu kadarýný söyliyeyim dedemlerin oturduklarý ev halen duruyor boyasýnýn rengi bile deiþmemiþ ama baþkalarýnýn üzerinde þimdi sizden ricam eski tapu kayýtlarýmýzla bir hak idda etmemiz mümkünmü ? bir kanunu okuyorum alabiliriz diye düþünüyorum sonraki kanunu okuyunca geri alamayacaðýmýzý düþünüyorum bu yerlerin 1900 yýlýndan 1939 yýlýna kadar ödenmiþ tüm vergileri mevcut(hepsini saklamýþlar kimisi osmanlýca 1926 dan sonraki vergiler türkçe) ayrýca elimde arazi tahrir belgeleride mevcut bu yerlerin

KALDIRILAN KANUN VE HÜKÜMLER:

Madde 48 - 15 Aralýk 1934 tarih ve 2613 sayýlý Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu, 28 Haziran 1966 tarih ve 766 sayýlý Tapulama Kanunu ile 19 Temmuz 1972 tarih ve 1617 sayýlý Toprak ve Tarým Reformu Öntedbirler Kanununun 20 nci maddesi yürürlükten kaldýrýlmýþtýr.

fakat bu kanunun ne olduðunu bulamadým çünkü elimdeki belgelerin çoðu 1939 yýlýna kadar vergi makbuzlarýda dahil olmak üzere saygýlarýmla

öncelikle kadastro kanunu ve medeni kanun açýsýndan bilinmesi gereken temel husus zamanaþýmý olgusudur, 3402 sayýlý Kadastro kanunun 12/3. maddesinde "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sýnýrlandýrma ve tespitlere ait tutanaklarýn kesinleþtiði tarihten itibaren on yýl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açýlamaz."
kadastro kanunu uyarýnca kadastrodan önceki hukuki sebeblere dayanýlarak 10 yýl geçtikten sonra dava açýlamayacaðý belirtilmiþtir.
ayrýca 4721 sayýlý Medeni Kanunun 712. maddesinde "Geçerli bir hukukî sebep olmaksýzýn tapu kütüðüne malik olarak yazýlan kiþi, taþýnmaz üzerindeki zilyetliðini davasýz ve aralýksýz olarak on yýl süreyle ve iyiniyetle sürdürürse, onun bu yolla kazanmýþ olduðu mülkiyet hakkýna itiraz edilemez." þeklinde hüküm bulunmaktadýr,
sanýrým somut olayda kadastro ve tapulamanýn üzerinden 10 yýldan fazla bir zaman geçmiþ olmalý, bu durumda talepleriniz yerinde bile olsa zamanaþýný nedeniyle, yapýlabilecek bir þey olmayacaktýr.

çok teþekkürler de bu insanlara boþ bulduðunuz yere yerleþin sahibi çýksada alamaz demek bence adil deðil devlete kalsa devlet satsa bu yerleri hiç olmassa boþa gitmedi derim bizler 1960 tan beri istanbuldayýz o yüzden gayrimenkullerimizle ilgilenemedik hatalýyýz ama bir çözüm yolu bulmak için sizlere danýþmak istedim.bir gayrimenkulumuzün tapusu var ahmetoðlu mehmet adýna kayýtlý fakat uyanýðýn biri kendi babasýnýn adý mehmet kendisi ahmet üzerine geçirmiþ diðer gayrimenkul kadastro tespitinde hazineye devrolmuþtur sahibi bulunamadýðýndan yazýyor ama hazineye hiç geçmeden þahýslarýn üzerine geçmiþ adilmi? sizce yapacaðým bir þey varmý? saygýlar

ayrýca 4721 sayýlý Medeni Kanunun 712. maddesinde "Geçerli bir hukukî sebep olmaksýzýn tapu kütüðüne malik olarak yazýlan kiþi, taþýnmaz üzerindeki zilyetliðini davasýz ve aralýksýz olarak on yýl süreyle ve iyiniyetle sürdürürse, onun bu yolla kazanmýþ olduðu mülkiyet hakkýna itiraz edilemez." þeklinde hüküm bulunmaktadýr,

önceki gün yapmýþ olduðum araþtýrmada kadastro tespitinde hazineye kaldýðý belirtilen gayrimenkulümüz hiç bir þekilde hazineye intikal etmemiþ olduðunu ve 3 ayrý þahýþ adýna tapulandýðýný öðrendim þimdi burada iyi niyet varmýdýr yoksa bir avukat yardýmýyla gayrimenkülümü geri alma þansým varmýdýr hile de zaman aþýmý olmadýðýna göre saygýlar

Selamlar
Bulunduðumuz yerde 1986 yýlýnda baþlatýlan bir kadastro çalýþmasýna yapýlan itirazlarndan sonra 1988 yýlýnda ayný yerde yenileme çalýþmalarý yapýlmýþ.Ancak burada 1967 yýlýnda çýkan bir yangýn sonrasý bir mahallenin bazý bölümlerinde kýsmi afet kadastrosu yapýldýðý 2002 yýlýnda anlaþýlmýþtýr.Bunun ardýndan yapýlan eski kadastro geçerli kabul edilerek 1986 ve 88 yýllarýnda ayný yerler için yapýlan kadastro çalýþmalarýnýn sonuçlarý iptal edilmiþtir.
1988 yýlýnda yapýlan çalýþmalarda itiraz edildiði için yarým býrakýlan çalýþmalara 2007 yýlýnda devam edilmiþtir.
2007 yýlýnda içerisinde tarým arazileri ,100-150 yýllýk ahþap evler ve tapukayýtlarýnda köy tüzel kiþiliði adýna tescilli mera olan yaklaþýk 70-80 dekarlýk bir alanýn tümü ;yine içerisinde 1980 yýlýnda tapuda iþlem görmüþ þahýslar üzerine tapulu çalýlýk vasfýndaki arazilerin tümüyli birlikte (kadastro komisyonunda görev yapan Orman Mühendisi'nin yalnýzca ayak diretmesi ve kadastro teknisyeninin bu yönde kanaat kullanmasý neticesinde) orman sýnýrlarýna terk edilmiþtir.Kokisyondaki Ziraat mühendisi mera olan arazi için tapu kayýtlarýnýn esas alýnmasýný,mevcut tarým arazilerinin 100 yýlý aþkýn süredir tarým arazisi olduðunu söylemesine ve kadastro tutanaklarýna defalarca þerh düþmüþ olmasýna raðmen askýya bu alanlar ORMAN SINIRINA DAHÝL EDÝLMÝÞ OLARAK çýkýlmýþtýr.Bir üst komisyona ziraat mühendisinin yaptýðý itiraz da sonuçsuz kalmýþ ve bu sahalarýn tamamý Ormanlýk alana býrakýlmýþtýr.
MAhkeme yolunun açýk olduðuna dair Kadastro Müdürlüðünce Ýlçe TArým Müdürlüðüne gelen yazýya istinaden ZÝraat Mühendisinin bulunduðu kurumun amiri mahkemeye müracaat etmiþ ancak mahkeme kendisine bu davayý açmak için taraf olmadýðýný,davayý belediyenin açabileceðini söylemiþtir.Durum belediyeye yazý ile bildirilmiþ ve meclis üyelerinin bir kýsmý da sözlü olarak ayrýca bilgilendirilmiþ olmasýna raðmen süresi içinde belediye tarafýndan mahkemeye müracaat edilmemiþtir.
Bu durumda :
1-Halkýn kullanýmýndaki mera baþta olmak üzere tarým arazileriyle ilgili hak arayacak taraflar kimler olacaktýr?
2-Kamuyu ilgilendiren kasýtlý yanlýþ uygulamalarýn önüne geçmesi gerekenler kimlerdir?
3-Komisyonlardaki memurlarýn görevlerini yasalara ve kurumlarýndaki genelgelere raðmen kötüye kullanmalarýna raðmen bu durumun önüne geçebilecek bir merci güzel ülkemde bulunmamakta mýdýr?
4-T.C.Devletinin verdiði ve kadastro çalýþmalarýna kadar her türlü geçerliliði olan tapularýn ve tapu kayýtlarýnýn bir kadastro komisyonundaki orman mühendisinin iki dudaðýnýn arasýndaki ifadelerle ortanan kalkmasý saçma ve hatta DÜÞÜNDÜRÜCÜ deðil midir?
5-Ýlgili ve ilgisiz pek çok kurum ve kuruluþa yazýlý ve sözlü müracaat edildiði halde Anayasa ile korunmasýra raðmen hangi mantýk "kiþilerin Mal emniyetini" devletin güvencesi dýþýnda býrakabilmektedir?
6-Devletin ormanýný "Verdiysem ben verdim" diyerek bir Reisi cumhurun peþkeþ çekmesinde bir sakýnca görülmezken;vatandaþýn tapulu arazisinde kendisinin bakýp büyüttüðü kestane,gürgen,meþe ve benzeri aðaçlarý korumasýnýn cezasý olarak elinden arazisi devletçe ve hiçbir bedel ödenmeden KOMÜNÝST SÝSTEMLERE ÖNGÜ BÝR METOD ÝLE DEVLETLEÞTÝRÝLMESÝ nasýl açýklanabilmektedir?
7-Anayasa ihlalleri için Bakan ve baþbakanlarýn idama götürüldüðü bir ülkede (elbette bunu savunmuyorum)en güzel anayasa ihlal örneklerinden biri olan bu tip mül güvenliði ihlalleri ve görevi kötüye kullanmala durumlarý nasýl bazý kurumlarca bir hak ve yetki gibi görülmektedir?
Ýlginizi çeker diye ümit eder saygýlarýmý sunarým.
Cengiz ÞENOCAK

Medeni kanun,anayasa,mera kanunu,orman kanunu gibi pek çok temel yasal düzenlemenin ihlal edildiði bu tip çalýþmalarýn izahý mümkün olmasa da güzel ülkemde iþler devlet eliyle halen bu þekilde yürütülmektedir.

Kiþi Hak ve Özgürlükleri Anayasa ile güvence altýna alýnmýþtýr.Anayasamýzýn Vatandaþýnýn Mülkiyet hakkýný 35.maddesi ile herkez mülkiyet hakkýna sahiptir; bu hak kamu yararý amacýyla yasayla sýnýrlanabilir ve bu hakkýn kullanýlmasý toplum yararýna aykýrý olamaz demiþtir.Ayrýca medeni kanunun 1007 maddesi apaçýk olarak tapu sicilinden doðan bütün zararlardan devletin sorumlu olacaðý söylenmiþtir.Bu yazmýþ olduðum maddeler özellikle anayasa kitabýmýzdan alýntýdýr.. 3402 SAYILI KADASTRO KANUNUNUN 22/1. MADDESÝ ÝSE, ÖNCEDEN TESPÝT, TESCÝL VEYA SINIRLANDIRMA SURETÝYLE KADASTROSU VEYA TAPULAMASI YAPILMIÞ YERLERÝN YENÝDEN KADASTROSU YAPILAMAYACAÐINI, BU YERLERÝN ÝKÝNCÝ BÝR DEFA KADASTROYA TABÝ TUTULMASI HALÝNDE, ÝKÝNCÝ KADASTRONUN BÜTÜN SONUÇLARIYLA HÜKÜMSÜZ SAYILACAÐINI DÜZENLEMÝÞTÝR .3402 Sayýlý Kadastro Kanununun 12/3. maddesi uyarýnca; kadastro tutanaklarýnýn kesinleþtiði tarihten itibaren 10 yýl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanýlarak dava açýlamaz. Kanunla öngörülen bu süre hak düþürücü süredir. Madde 705-.- Taþýnmaz mülkiyetinin kazanýlmasý, tescille olur.. Madde 706- Taþýnmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleþmelerin geçerli olmasý, resmî þekilde düzenlenmiþ bulunmalarýna baðlýdýr. Türk Medeni Kanunu 633. madde uyarýnca Türkiye'de taþýnmaz mülkiyeti tapu siciline tescil ve taþýnmazýn teslimi ile gerçekleþir
Þimdi düþünüyorum Orman kadastrosu yapýlmýþ Orman vasfý dýþýna çýkartýlmýþ ve bir yýl muhtarlýk aský ilaný ile de kesinleþmiþ daha sonra arsa sahibi tarafýndan mahkeme kararý ile tapulandýrýlan ve tapulandýrýldýktan bir yýl sonrada tapu siciline güvenen bir kiþi tarafýndan hiçbir þerh i olmayan ve tarla niteliðindeki arsa bedel karþýlýðý satýn alýnmýþ aradan on iki sene sonra bu vatandaþýn belediye sýnýrlarý içindeki her tarafý evlerle çevrili alt yapýsý yapýlmýþ su þebekeleri ve elektrik baðlantýlarý çekilmiþ bir mahallede olan özel mülkü olmayan bir belge iddia edilerek ve bu belge mahkemeye sunulmayarak Orman arazisi denilmiþ tapu iptal davasý açýlmýþtýr. Davayý açan Orman Ýþletmesinin personeli tarafýndan da bilir kiþilik yapýldýysa hiçbir çizim yapýlmadan tapu daki plan örneði alýnarak cm , cm tutturulan bu yer Orman vasfýna sokularak Yargýtay ýn da bu kararý onayarak tapulu arsanýn tapusunu iptal etmiþ vatandaþýn mülkiyet hakkýný elinden alarak taraf teþkil edecek karar vermesi hukuk devleti olmanýn göstergesi mi olur acaba?
Tapu kayýtlarý taþýnmaz mallardaki mülkiyet hakkýnýn belgesi ve göstergesidir. Ýnsan haklarýna ve kazanýlmýþ haklara saygý gösterilmesi hukuk devleti olmanýn temel þartýdýr.
Peki eðer vatandaþýn özel mülküne el konduysa ve hiçbir bedel ödenmediyse o zaman hukuk devleti olmadýðýmýz mý ortaya çýkar.
Mülkiyet Hakký gerek Anayasa ve yasalarla iç hukuk yönünden , gerekse AÝHS ve ek protokolleri ile kabul edilmiþ temel haklardandýr.Devlet tarafýndan verilen , doðru esasa ve geçerli kayda dayanan tapu ile saðlanan mülkiyet hakkýna deðer verileceði kuþkusuzdur.Temel vasfý yani kamu malý olma niteliði deðiþmemekle birlikte,kiþinin söz konusu tapuya dayalý hakkýnýn korunmasý gerekeceði muhakkaktýr.Devletin verdiði tapunun geçersizliðini ileri sürerek ,hiçbir karþýlýk ödemeksizin iptalini istemesi ,geçerli kayda dayalý mülkiyet hakký ile baðdaþmayacaðý gibi, devletin sayýnlýðýný zedeler nitelikte bir tutum olacaktýr.Böyle bir karar veren Yargýtay ýn 1.hukuk Dairesi nin 20.hukuk Dairesinin aldýðý kararlar la bile çeliþki içinde olmasý düþündürücü dür.
Sayýn savcým hakkýmýzý aradýk fakat çaresiz siyaset bizi ezdi.Bu dava yargýlamanýn iadesi davasý olarak mahkeme sürecinde bir takým evraklarýn mahkemeye sunulmadýðýný ve bu belgelerin yargýlamanýn iadesi davasýnýn kabul edilebilir olduðunu dinlenebilirliðinin mesmu olduðuna karar vermiþ ve Türk Milleti Adýna karara baðlamýþtýr.Bilirkiþiler atanmýþ tapu tespiti yapýlmýþ olay lehimize dönmüþ hakim ek rapor istemiþ o da lehimize çýkmýþken hakim olmadýk bir karara imza atarak 445 maddeyi önümüze çýkartarak sahte belgeler den baðsettiðimiz den söz etmiþ ve alakasý olmayan konulara deðinmiþ tir.Oysaki yargýlamanýn iadesi davasýnýn kabul edilmiþ olmasý 445/1 maddesi de yer almaktaydý.Yargýtay a temyiz ettiðimiz dosya yerel mahkemenin kararýný onamýþ ve bizi yakmýþ babamýza ait yerin uçmasýna neden olmuþtur þimdi iç hukukun bitmesi ve elimizdeki tapu seneti ile A.Ý.H.M mahkemelerine müracat etme yolunu aramaktayýz mülkiyet hakkýmýz elimizden alýnmýþ hukuka olan inancýmýz kalmamýþtýr.
Bu kadar yasalarla haklarýmýz korunmasýna raðmen neden çaresiz kalýyoruz ne yapmalý a.i.h.m ne gitmeden ülkem de ben bu hakkýmý alamazmýyým bir ýþýk yakarsanýz engin hukuk bilginizle çok sevinirim gerçi þu anda karar düzeltme bekliyoruz ama olumlu geleceðini düþünmüyoruz çünkü Ýade i Muhakeme davalarýnda malesef çok fazla sayýda red kararý verildiðini bende geç öðrendim. ilk karar yanlýþ demek kolay olmuyor diye düþünüyorum.
Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesinin 1 nolu ek protokolünün 1. maddesinin ihlal edildiði açýk ortada olmasý TÜRKÝYE CUMHURRÝYETÝ DEVLETÝNÝN VERDÝÐÝ TAPUNUN HÝÇ BÝR BEDEL ÖDEMEDEN ÝPTAL EDÝLMESÝ VEYA KAMULAÞTIRILMADAN EL KONMASI
HUKUK DEVLETÝ ANLAYIÞI VE ÝNSAN HAKLARINA AYKIRI BÝR DAVRANIÞTIR.BUDA ÜLKEMÝZÝN AVRUPA MAHKEMELERÝNDEKÝ SAYGINLIÐINI ZEDELÝYECEKTÝR…….

SAYGILARIMLA,

gurelelektronik67@hotmail.com

selam
Siz takip etmemissiniz ama
1938 de 7 yaþýnda öksüz biri 1948 de 8 yaþýnda öksüz kalan bir bayanla 1956 yýlýnda evlenmiþ
ikiside öksüz olduðu için ne mallarýný ne arazilerini biliyorlar. Ama bir yerlerde var. Çocuklarý araþtýrýyor. Çoðuna o zaman kadastro gelmediðinden babalarýna ait araziler bu öksüzlerin arama ve sahiplenme durumunun olmadýðýný bildiklerinden zilliyetlik namý ile kendilerine tapulatmýþlar.Ve sonuç mallarýný arazilerini bir oturduklarý evin dýþýnda üleþmiþler. Vicdan azabý çeken biri de bir okula arsa olarak baðýþlamýþ.
Bir çoðu öldü. Torunlarý kendilerinin mallarýný kendierine miras kaldý sanýyor.Onlarýn suçu yoksa da ölenler mallarý acaba paylaþabiliyor mu?
'Uygarlýðýn ölçüsü, öksüz ve sahipsizlere sahip çýkmakla ölçülür'