AK partinin seçim planý ne olabilir?

AK partinin seçim planý ne olabilir ? Seçime nasýl hazýrlanýyorlar kandýrýlmýþ kiþilerin sayýsý bu seçim için yeterli mi? Tepki oylarý geriye döner mi?
2002 nin süprüzü Ak partinin ipi göðüslemesiydi. Ciddi oy alacaðý belliydi tepki oylarý dahil ama bu patlama beklenmiyordu bir çok kiþi tarafýndan demekki CHP ye kýzgýnlýk vede 4 milyon ka.ak oy da iþin cabasýný oluþturuyordu.
Olmayacak duaya amin demeye alýþýk Ak parti son olarak o hakketmediði gücü kullanarak Cumhurbaþkaný seçmek istedi. Bu sonun baþlangýcý oldu. Yada ben öyle umuyorum. Þimdi hiç bir demokrasi geleneðine uymadan ve terbiyesizlik sýnýrlarýný bile aþan bir þekilde herþeye saldýrýp Maðdur olabildiði kadar olma yolunda ilerlemeye çalýþýyor. Tek amaç var. SAF TÜRK HALKINI KANDIRMAK. aCÝZ VE MAÐDURDAN YANA OLANLARI KANDIRMAK. Herkesin ama herkesin çok dikkatli olmasý gereken bir süreçtir bu. Kanmaya yakýn olanlara neyin ne olduðunu anlatmak yazmak konuþmak boynumuzun borcu çünkü kötü günler gelecek yoksa gibi geliyor bana
Ak parti anayasaya aykýrý niteliklerde içeren hiç bir araþtýrma inceleme alt yapý çalýþmasý yapýlmadan popülizm uðruna kendilerinin de inanmadýðý bir son koz oyunu oynuyor. Cumhurbaþkanýný halka seçtirmek. Ret kararýnýn gerekçesini bile anlamayan bir takým milletvekili sýfatlý Allahýn kuþlara bile daha bonkör davrandýðýný ispat eden milletvekilleri aynen iade etme çalýþmasý içerisindeler ki burada da iki ayrý anayasal sorun varki bu yazý konusu olamadýðý için yazmýyorum. Bu seçimi 22 Temmuz a yetiþtirmeye çalýþýyor izlenimi verirken yetiþmeyeceðini çok net biliyorlar yetiþmemesi için yalvarýyorlar aslýnda. Çünkü tek sandýk asla iþlerine gelmiyor, Referandum sürecinin Cumhurbaþkaný vetosuna takýlacaðý kesin olduðundan 22 temmuz olanaksýz peki amaç ne ?
AMAÇ HALKTAN KAÇIYORLAR diye ucuz siyaset yapmak bundan çýkarlarý var mý ? Hemde nasýl var . 22 Temmuz sonucu oluþacak Hülümette Ak parti iktidar olamayacak bunu görüyor hemde kesin görüyor. Siz bakmayýn yanlý anketlere Benim yaptýrdýðým bir anket ( Bedava olaraktan 81 ilde yaklaþýk 10 bin kiþi ) çok farklý sonuçlar veriyor. Ak parti bunu görüyor. Ama þuda gerçekki maalesef Ak parti 200 e yakýn milletvekili çýkaracak... Umarým çýkaramaz ama tüm plan bunun üzerine kurulu... Nasýl mý? Aynen þöyle...
Cumhurbaþkaný Cumhurbaþkanlýðý seçimini referandum a götürecek , Referandum un 120 gün den 30-40 güne inmesini veto edecek ( Siz bakmayýn Kapusuzun öyle konuþtuðuna..) Referandum kasým ayý içerisine gelecek. Ancak yeni açýlan meclis in ilk ciddi iþi ( Hükümet ve baþkanlýk sorun deðil ) CUMHURBAÞKANINI seçmek olacak seçemezse haydi gene seçime... Ýþte eðer plan tutarsa AK parti meclisi kilitleyecek CUMHURBAÞKANI SEÇTÝRMEYECEK böylece parlemento seçimleride yenilenecek ve Kasým a kalacak oldu mu size iki sandýk ?
Ve bas bas baðýracaklar biz CUMHURBAÞKANINI HALKA SEÇTÝRMEK ÝÇÝN BÖYLE YAPTIK.... Saf Halkýmýzda buna inanacak ve cezalandýracak bu sefer hem meclis hem Cumhurbaþkanlýðý kendilerine geçecek Ýþte açýklamadýklarý plan bu ben aynen böyle görüyorum...
Olmama olasýlýðýmý Ak partinin büyük çoðunlukla iktidara gelip Cumhurbaþkanýný istediði gibi seçmesi ( O zaman referandumda iptal kadük diyecekler ) Ak partinin 184 ten az milletvekili almasý yada Allah göstermesin Irak ta ciddi bir geliþme olmasý veya Türkiye de ....
Ak parti genede bu seçim için çok güzel takiyeye baþladý nasýl mý altta ... ( Neden bölerek yazýyorum. Bazý aðýr abi ve ablalar uzun olunca okuyamýyorlarmýþ... EE yaþlýlýk nede olsa ...)

Ak parti bu seçimden iyice kötü durumda çýkmamak için çalýþýp duruyor. 4,5 sene iktidarda olan bir partinin Mazlum olamayacaðý açýktýr ama bunlar nedense oluyor ve yutturmaya çalýþýyor.
Baþbakan olan zat yaptýklarýyla söyledikleri birbirine ters düþsede sallamaya devam ediyor. Kendisini iyice maðdur etmek için de devletle kavgasýný sertleþtiriyor.
Ýnsanda biraz sevgi saygý terbiye olsa konuþtuktan sonra yerine oturur diðerlerini dinlersin nerede.... Terbiyesizlik almýþ baþýný gidiyor ama söylem tam tersi... '' herkesi kucaklýyorlarmýþ..'' hadi oradan yalancýlar sizi....
Gazeteciler cemiyetinin akþam yemeðine katýlacaksýn konuk olarak ev sahibi olan gazetecilerden sevmediklerini istemeyeceksin aldýrmayacaksýn sonra büyük ozanýn dizelerini utanmadan söyleyeceksin. ''Yaradýlaný severim, yaradan ötürü'' Hadi oradan ayýp her þeyimde arsýzlýðýnda sýnýrý var sende yok...
Her ili her her kasabayý köyü haneyi vatandaþlarý kucaklýyormýþ. Yahu insanýn biraz yüzü kýzarmaz mý daha düne kadar koskoca bir ili aþalamaya çalýþýrken aþaðalanýyordun ''gavur izmir''dedin diye... Ýzmir i saymýyor musun ? Onlarý takiye den önceki RTE mi söyledi...
Kendisi gibi düþünmeyen herkesi “yahu” diye aþaðýlayan...Derdini anlatmaya çalýþan çiftçiden, “anasýný da alýp gitmesini” isteyen ve arkasýndan “Lan” diye baðýran gitti yerine elinden gelse þapur þupur yakaladýðýný öpecek birisi geldi. Bu ne omurgasýzlýktýr ....
Birazýcýk delikanlý olup þimdi desene '' Askerlik yan gelip yatma teri deðildir ''diye... Yada o çiftçiyi þimdi aþaðýlasana þu kimlik meselesini bir daha açsana ' Türkiyeliyim ''desene yani kendi özünü göstersene....
Diyor ki ''milletimizin gönlünde taht kurduk , gittiðimiz yerlerde görüyoruz bunu .'' O taktýðý kara gözlüklerden ne görüyor bilmem ama yasal suç iþleyerek devlet adýna gittiðin yerleri devlet parasýyla adam doldurtup saçmalaman hiç hoþ deðil. Hadi oda neysede yahu bu Tandoðan , Çaðlayan , Ýzmir , Manisa , Çanakkale, Samsun, dDenizli Bandýrma da toplanan kalabalýk neyin nesiydi ? Yoksa onlarda seni Tahta çýkarmaya Kucaklamaya mý gelmiþti ?
Dürüst ve omurgalý olmak lazým derdin ya ... Al sana bir aný tarihi....
1974 Baþbakan Ecevit. Ecevit te yollarda o ara. Yolda haber gelir kendisine yüzü asýlýr. Daha sonra tüm dünya yý yýllarca oyalayacak geliþmelerin baþlangýcý olmuþtur. Sampson Kýbrýs ta darbe yapmýþtýr. Bu Kýbrýs Türkünün sonudur aslýnda . Ecevit dalgýn dalgýn düþünür. Daha elde net bilgi yoktur detaylar belli deðildir. Bugünkü gibi cep telefonu internet yoktur. Öylesine doðrulanmamýþ bir haber . Ecevit tarihi kararýný bu durum altýnda açýklýyor. Askere, hazýr mýsýnýz, diye soracaðým. Hazýrsa, bütün siyasi sorumluluðu üstlenirim." Sonrasý malum...Ambargo da eþantiyonu... Yýl 2007 her türlü tekneloji var olaylar günle deðil anla öðreniliyor. Kuzey Irak ta olanlar anýnda haber veriliyor RTE ne diyor ''"Askerden bu yönde bir talep yok." yani asker talep edecek bu düþünecek. Muhtemel düþünmeside eþiyle birlikte iþtiareye yatmakla olacak. Cumhurbaþkanlýðý sürecinde öyle yapmýþtý. Seni siyasi sorumluluktan kaçan takiyeci seni. Neden Ecevit dedim biliyor musun RTE ekonomi programýn bile onun zamanýnýn ekonomi programýda ondan azýcýkta ondan basiret cesaret feragat ve erdem alsaydýn ya ....

TBMM'nin Anayasa Deðiþiklik Kararý "keenlem yekûn" Hükmündedir

Prof.Dr.Sait GÜRAN- TBMM, 9 mayýs 2007 itibaren ve 23.döneme kadar, ancak belli özellikteki iþ ve iþlemleri yapmakla görevli ve yetkilidir. Ýdare hukuku derslerinde öðretilen ve kitaplarýnda yazan bu prensibe göre 1-Anayasa deðiþiklikleri yapamaz ..

hukuksal sonucu, anayasa deðiþikliklerinin, "keenlem yekûn * yok hükmünde" olmasýdýr

Cumhurbaþkaný Seçimi...

TBMM'nin, 9 Mayýs'tan bu yana yaptýðý anayasa deðiþiklikleri, Danýþtay'ýn sözcüklerini uygularsak, ne günlük-gündelik iþlerden ne de gelecek dönem TBMM'yi beklemeye tahammülü olmayan ivedi-zorunlu yasama iþlemlerindendir.


Cumhurbaþkaný seçimi süreci, Türkiye'nin, bazý anayasa hukuku uygulamalarý ile ilk defa karþý karþýya gelmesine, farklý görüþlerin ortaya atýlmasýna, tartýþýlmasýna ve sonunda yargýnýn da devreye girerek içtihadýn doðmasýna vesile oldu. Ayný zamanda, anayasa yargýsýnýn bulunduðu ve iþlediði sürece, siyasal hedeflere ulaþmanýn, ancak "hukuk" ile uyumlu iþlemler yapmak suretiyle mümkün olacaðý da görüldü. Bu yazý, baþlamýþ olan ve önümüzdeki günlerde de sürecek siyasal geliþmelerde, anayasa konusunda da çalýþmalarý bulunan kýdemli bir idare hukukçusu olarak ortaya çýkabileceðini gördüðüm konularda düþüncelerimi ifade etmek ve bunlar hukuken doðru ise -ki bana göre öyle- herkesi haberdar etmeyi amaçlýyor.

TBMM, henüz Cumhurbaþkaný seçimi iþlemleri sürmekte iken, 3 Mayýs 2007 günlü toplantýsýnda, anayasanýn 77'nci maddesi uyarýnca, seçimlerin yenilenmesine ve temmuz ayýnda erken genel seçim yapýlmasýna karar vermiþtir. O gün için bu karar hukuken geçerli idi ve bu nedenle, Yüksek Seçim Kurulu da TBMM seçimleri ile ilgili iþlemleri baþlattý.

Hukuksal sonuçlarý
Bu arada cumhurbaþkaný seçimi süreci iþlemeye devam etti; birinci tur, Anayasa Mahkemesi'nin kararýna uygun olarak tekrar edildi ise de sonuç alýnamadý ve sonunda, tek aday olan Abdullah Gül, TBMM Baþkanlýðý'na verdiði ve TBMM'nin 9 Mayýs 2007 günlü 104'üncü birleþimde, dilekçesi ile Cumhurbaþkaný seçiminde adaylýktan çekildi. Baþkan'ýn, "Sayýn milletvekilleri, Cumhurbaþkaný adayý kalmadýðýndan, Cumhurbaþkaný seçimine iliþkin oylamalarýn yapýlma imkâný kalmamýþtýr" sözleri ile durumu açýklamasýyla, yeniden aday belirleme gibi bir olanak da bulunmadýðýndan, baþlamýþ olan "Cumhurbaþkaný seçimi süreci, Cumhurbaþkaný'nýn seçilememesi" þeklinde sonuçlanmýþtýr. Bu olgunun yarattýðý hukuksal sonuçlar þunlardýr:

TBMM seçimleri derhal yenilenecektir. Bu dönemde, anayasa madde 102/son uyarýnca, Cumhurbaþkanlýðý görevi, yedi yýllýk süresi tamamlanan Ahmet Necdet Sezer tarafýndan yürütülecektir.

TBMM seçimlerinin yenilenmesinin "belirleyicisi" bu anayasal geliþmeden sonra, TBMM'nin 3 Mayýs günü aldýðý erken seçim iradesi deðil, madde 102'deki "TBMM seçimleri yenilenir" anayasa buyruðudur. Seçimin yenilenmesi, TBMM uygun gördüðü için deðil, anayasa emrettiði için ve otomatikman yenilenmektedir. Bu hukuksal sonucun devamý ikinci hukuksal sonuç da, TBMM'nin erken seçim kararý üzerine alýnan ve Resmi Gazete'nin 3 Mayýs 2007 tarihli mükerrer sayýsýnda yayýmlanan Yüksek Seçim Kurulu kararý ile baþlatýlan ve halen devam eden seçim iþlemlerinin, 9 Mayýs 2007 tarihi itibarýyla, hukuken "hükümden düþmüþ" olmalarý; Kurul'un, derhal anayasa madde 102'nin uygulamasýný teþkil eden seçim iþlemlerine baþlamasý ve yeni bir takvim oluþturmasýdýr.

Gül'ün tek adaylýktan çekilmesinin yarattýðý hukuksal sonuçlardan bir diðeri de "Yirmi ikinci dönem TBMM'nin hukuksal durumunda meydana gelen deðiþmedir." Madde 102'nin seçimlerin yenilenmesi hükmünün kendiliðinden iþlemeye baþladýðý günden (9 Mayýs) itibaren 22'nci dönem TBMM, artýk örneðin, güvenoyu alamamýþ veya güvensizlik oyu ile düþürülmüþ Bakanlar Kurulu gibi, hukuksal varlýðý sona ermiþtir. Fakat yeni TBMM seçilip faaliyete geçene kadar, çalýþmaya, görev yapmaya devam edecektir. Nitekim anayasa madde 77'ye "Yenilenmesine karar verilen Meclis'in yetkileri yeni Meclis'in seçilmesine kadar sürer" hükmünün yazýlmasýnýn sebebi budur. Çünkü yenisi göreve baþlayana kadar hukuksal varlýðý sona ermeyen bir makamýn yetkileri o tarihe kadar zaten bulunduðu için, böyle bir açýk hüküm, ancak varlýðýn sona ermesi hali için düþünülebilir. Zira devlet yönetiminin hangi dalýnda olursa olsun, "kamu yönetiminin kesintisizliði" ilkesi, görevde ve yetki kullanýmýnda boþluðu kabul etmediðinden, sona eren ile yeni gelen arasýndaki zaman dilimi, mutlaka bir þekilde doldurulur. Az önceki metni ile madde 77 ve madde 102/son'daki "Yeni cumhurbaþkaný göreve baþlayana kadar görev süresi dolan cumhurbaþkanýnýn görevi devam eder" yazýlýmý, bu "evrensel" ihtiyaç, ilke ve uygulamanýn ifadesidir.

TBMM'nin 22'nci dönemi, Cumhurbaþkaný seçimi nedeniyle, 9 Mayýs 2007 günü sona erdiðine göre, Meclis, o tarihten itibaren ve 23'üncü döneme kadar, ancak belli özellikteki iþ ve iþlemleri yapmakla görevli ve yetkilidir. Bunlar nelerdir? Ýdare hukuku derslerinde öðretilen ve kitaplarýnda yazan bu prensibi, Danýþtay 5. Dairesi, 1996 yýlýnda þöyle ifade etmiþ bulunmaktadýr:

Anayasa deðiþiklikleri yapamaz
"...Önem ve özelliði nedeniyle hemen karara baðlanmasý gereken, geciktirilmesi kamu zararýna yol açacak olan veya belli bir sürede yapýlmasýnda yasal zorunluluk bulunan iþler dýþýnda, kurulacak yeni Bakanlar Kurulunun programýný uygulamasýný zorlaþtýrýcý veya büsbütün engelleyici köklü kararlar almaktan ve geleceðe dönük yükümlülükler yaratmaktan kaçýnmasý; yeni hükümetin kurulup göreve baþlamasýna kadar geçen sürede ancak günlük-gündelik iþleri, her zamanki iþleri yapmasý ve yürütmesi gerekir." (Danýþtay Dergisi, sayý 93, sf. 254, 257) Bakanlar Kurulu'nun yerine TBMM yazýldýðýnda da, sorunun yanýtý verilmiþ olmaktadýr. Karardaki ölçütü, somut bir örnek ile ifade edince TBMM, söz konusu dönemde, "o gün alýnmasý zorunlu ise" Kuzey Irak'a asker gönderme veya savaþ ilaný kararý bile alabilir; fakat, "o gün alýnmasý zorunlu olmayan" anayasa deðiþiklikleri yapamaz; kanun yapma çalýþmalarýný da ancak bu ayrým dairesinde sürdürebilir.

Bu ilke ve ölçüt karþýsýnda, demek ki, TBMM'nin, 9 Mayýs 2007 gününden bu yana ve öteye, yaptýðý iþlemlerden, geçerli olanlar bulunduðu gibi, bazýlarý da geçersiz sayýlacaktýr. Çünkü geçersiz sayýlacak iþlemler bakýmýndan, TBMM, "konu itibarýyla yetkisiz" durumdadýr.

Sözü uzatmadan; asýl önemli olan anayasa deðiþikliði iþlemlerine gelince, TBMM'nin, 9 Mayýs'tan bu yana yaptýðý anayasa deðiþiklikleri, Danýþtay'ýn sözcüklerini uygularsak, ne günlük-gündelik iþlerden ne de gelecek dönem TBMM'yi beklemeye tahammülü olmayan ivedi-zorunlu yasama iþlemlerindedir. Tam aksine, ilk adýmlarý atýlan ve önümüzdeki günlerde atýlmaya devam edilecek olan anayasa deðiþiklikleri, cumhurbaþkaný seçimi konusunda 84 yýllýk yerleþik ve tartýþmasýz kuralý, birdenbire köklü biçimde deðiþtiren içeriðiyle, günlük-gündelik sayýlamayan, ivedilik de taþýmayan, bilakis, tartýþýlmasý ve mutlaka yeni Meclis'e ve yeterli zamana býrakýlmasý gereken bir iþtir. Bu itibarla, þu anda TBMM, konusu bakýmýndan kendisinin yetkisiz kaldýðý ve 23'üncü dönem TBMM'ye ait olan yasama yetkisini kullanmaktadýr. Ýdare hukuku, yetki unsurundaki bu içerikli aykýrýlýðý, olaðan deðil, "aðýr ve bariz yetki tecavüzü" olarak nitelemektedir. Bu düzeydeki yetki ihlalinin idare hukuku tarafýndan kabul edilmiþ bulunan hukuksal sonucu, anayasa deðiþikliklerinin, "keenlem yekûn * yok hükmünde" olmasýdýr.

Bilindiði gibi, yok hükmündeki hukuksal tasarruflarýn "yokluðunun tespiti", yargýdan her zaman istenebilir. Ayrýca, anayasa deðiþikliklerinin Anayasa Mahkemesi'nce denetimi konusunda, anayasa madde 148'deki sýnýrlama, yokluk iddiasýnýn ileri sürülmesine, mahkeme tarafýndan incelenmesine ve sonunda yokluðun tespitine engel teþkil etmez.

Ak partinin harika bir seçim planý vardý . Aþaðýda yazdým açýk ve seçik. Anayasaya aykýrý olarak ta olsa çýkardýðý gürültü ile mazlumu oynayacak halkýn gözünün içine baka baka yalan söyleyecek gerçek inananlarý sömürecek ve iktidar olacaktý. Gerçekten sadece bu AÞAÐILIK PLANDAN BAÞKA PLANIDA YOKTU. Vizyonu olmayanlarýn geleceðe dönük planlarý olamayacaðý için bu böyleydi . Amaç zaten yýkýlmýþ parçalanmýþ bir Türkiye býrakarak daha ufak sýnýrlar içerisinde islam devleti kurmak olan partinin baþkaca planý olamazdý.
Ancak doðudan ve Güneydoðudan gelen peþ peþe þehit haberleri karþýsýnda boþ olduklarý için kalakaldýlar. Zaten gizli planlarý içerisinde bir EYLEM DE YOKTU. Baksanýza ülkenin dýþ iþleri bakaný aleni sýnýr ihlalini MUTAT sayýyor tepki bile vermiyordu. Hadi sýkýysa sen yap aynýný nasýl bir tepki alýyorsun dendiðinde ise badem býyýklarýndan zor duyulan bir sesle gülüyordu. Bu bu ülkenin Cumhurbaþkaný adayý idi. VAH ZAVALLI ÜLKEM...
herkesin ama herkesin üzerine düþen görev halký uyandýrmaktýr. Bu paradan da iþten de önemlidir. Bu gidiþle çalýþýp para kazanacaðýnýz bir ülke kalmayacak haberiniz ola... Özellikle kadýn avukatlar... Avukatlýk yapacaðýnýzý sanýyorsanýz avcunuzu yalarsýnýz....
UYANIN ARTIK TEHLÝKE KAPIYI ÇALMADAN...

AKP’nin üç hedefi: Çankaya, Anayasa Mahkemesi ve YÖK..

AKP’nin izlediði politika tüm açýklýðýyla ortaya çýktý..

Mitingler gerçeði gösterdi..

Gerçi biliyorduk ama gözlerimizle görmüþ, kulaklarýmýzla duymuþ olduk..

Ýddialarýmýzýn kanýtý oldu..

AKP, 22 Temmuz’a kadar ortalýðý daha da gerecek..

Seçimi rejim tartýþmasýna dönüþtürecek.. Anayasa Mahkemesi, YÖK hatta Cumhurbaþkaný Sezer’i hedef haline getirmeye çalýþacaklar..

Yapýyorlar da..

Meclis Baþkaný Arýnç’tan baþlayalým..

Anayasa Mahkemesi’ne, 367 gereklidir diyen kararýn gerekçesini açýklamalarý için çaðrý yapýyor..

Ama bu çaðrýyý yaparken alaycý, suçlayýþý, aþaðýlayýcý bir üslup kullanmaktan kaçýnmýyor..

Diyor ki.. O güzel gerekçenizi ne zaman okuyacaðýz?

Dikkatinizi çekerim.. Gerekçe demiyor..

Alaycý bir üslupla o güzel gerekçe diyor.. Sonra da kendisinin de hukukçu olduðundan söz ediyor..

Devam edelim..

Bülent Arýnç gerekçeyi neden istiyormuþ..

Bu karmaþa ve kaostan Türk demokrasisi nasýl kurtulacak, bir an önce yararlanalým diyor..

Bu cümlede de hem alaycý bir yaklaþým hem de suçlayýcý bir ifade yok mu?

Yani Arýnç’a göre Anayasa Mahkemesi demokrasiyi kaosa soktu..

Bir ülkede meclis baþkaný da baþbakan da anayasa mahkemesinin bir kararýna suçlayýcý, hakaret dolu ifadelerle yaklaþýrsa o ülkede hukukun üstünlüðünden söz edilir mi?

*
Ama baþtan belliydi.. AKP seçimlerde devletin kurumlarýný hedef alacak..

Devlet-millet ayrýmýný körükleyecek..

Baþbakan Urfa’da hedefinin üniversiteye giden öðrenci sayýsýný artýrmak olduðunu söylüyor..

Olabilir..

Ama bunun yaparken YÖK’e çakmadan da edemiyor..

Bu bizim deðil YÖK’ün sorunu diyor..

Yani YÖK’ü hedef gösteriyor..

Kimse çýkýp, kadro verdin mi, para verdin mi diye sormuyor..

Ama Baþbakan Erdoðan’ýn derdi o deðil..

Öðrenci sayýsýnýn artmamasýnýn nedeni olarak YÖK’ü göstermek..

Suçlamak..

Ne diyor?

YÖK iþini hep birlikte halledeceðiz?

Yani defteri dürülecek..

*
Geçelim Abdullah Gül’e..

O da Cumhurbaþkaný konusuna giriyor..

Ne yaptýk, suç mu iþledik diyor..

Hayýr.. Yeterli oyu alamadý o kadar.. 367’yi bulsaydý, seçilirdi..

Ama Gül’ün amacý baþka.. Devletin kendisini engellediði imajýný yaratmak..

Devlete çakarak oy avcýlýðý yapmak..

Diyor ki.. Çankaya’nýn millete açýlmasýndan korktular..

Yani þu anda millete kapalý..

Milleti temsil etmiyor.. Devleti temsil ediyor..

*
AKP’nin en üst düzey yöneticilerini dinlediðimiz zaman ortaya þu çýkýyor..

Bu ülkede..

Milleti temsil etmeyen Çankaya var..

Keyfi karar veren Anayasa Mahkemesi var..

Üniversiteye öðrenci istemeyen YÖK var..

*
Sýradaki kurum hangisi acaba?

Gerçi, seçime çok var, onlara da sýra gelecek herhalde..


Mehmet Tezkan
Vatan

Türkiye en baþarýsýz 92. ülke

WASHINGTON(ANKA)
Türkiye, Arnavukluk, Ermenistan ve Libya gibi ülkeleri geride býrakarak dünyada en baþarýsýz 92. ülke olarak ilan edildi. 177 ülkenin dikkat alýndýðý “Baþarýsýz ülkeler Endeksi”nde Türkiye, “uyarý” sinyali veren baþarýsýz ülkeler arasýnda gösterildi. Endeksin ilk üç sýrasýnda Sudan, Irak ve Somali yer aldý. En baþarýlý ülke ise, listede 177. sýrada bulunan Norveç oldu.

Amerikan Foreign Policy dergisi ile Barýþ Fonu adlý kurumun uzmanlarý tarafýndan ortak hazýrlanan “Baþarýsýz Devletler Endeksi”nde Türkiye “uyarý” sinyali veren baþarýsýz ülkeler arasýnda gösterildi.

12 ayrý sosyal, ekonomik, siyasi ve askeri kriter göz önünde bulundurularak hazýrlanan listede geçen yýl Türkiye 146 ülke arasýnda 74.4 puanla 82. sýrada ve yine “uyarý” pozisyonunda yer almýþtý. Bu yýl ayný araþtýrma 177 ülkeyle yapýldý ve Türkiye bu kez geçen yýla oranla 0.5 puanlýk bir artýþla 74.9 puana yükselerek 92. baþarýsýzlýk sýrasýna oturdu.

Bütün seçim planlarý ülkeyi 192.sýraya yükseltmek olacak herhalde...