Arştrmcı Yzr Prof.İlknur GÜNTÜRKÜN KALIPÇI ve ATATÜRK
ATATÜRK Zekiye Hanım'ı, Nakiye Hanım'ı tanıdı bu savaşta. ATATÜRK
Melek REŞİT'i tanıdı, Atatürtk Şuküfe Nihal'i tanıdı ve ATATÜRK ekmek
pişirerek askere götüren ama bu düşmanlar tarafından tespit edilip
askerimizin yerini öğrenmek için çok işkence gören ama söylemediği
için ekmek pişirdiği fırına atılarak yakılan Nazife Kadın'ı tanıdı bu
savaşta. Bu savaşta ATATÜRK Taccülcalala hanımı tanıdı ATATÜRK
üsteğmenlerimizi, binbaşı hanımlarımızı tanıdı, bu savaşta Tuğgeneral
rütbesi verilmesi öngörülen 8 yaşındaki, evet yanlış duymadınız 8
yaşındaki Nezahat kızımızı tanıdı. İşte Nezahat kızımızın yanında
şehit olan bir erimizin cebinden çıkan bir mektubunda annesine şöyle
yazmış "anne Nezahatle babasının arasındaki konuşmayı duyaydın benim
burada niye olduğumu anlardın" demiş ve bu arada şöyle yazmış" biz
Mehmetçik Nezahat'e Türklerin Jean d'Arc 'ı diyoruz" demiş. Bu bana
acı geldi. Ben Jean d'Arcı ortaokuldan beri tanıyordum ama Nezahat'i
ancak bu araştırmam da tanıdım. Bunun acısını da o mektupla birlikte
yaşamış oldum. Bu kadınlarımızı ben ATATÜRK ve Türk Kadını konulu
konferansımda anlattığım için burada sadece adlarını anmadan
geçemeyeceğimi gördüm.
Bu arada ATATÜRK okumuş da yazmaya da vakit bulabilmiş. Evet bizler
için bir geometri kitabı yazmış. Üçgen, açı, dikdörtgen gibi ve 48
tane geometri teriminin isim babası bu yazdığı kitapla bizzat Mustafa
Kemal'dir. İyi ki de yazmış eşkenar üçgen demek için "müselleseyi
bilmemne bilmemne..." demek gerekir. İnanın bu kadar şeyi aklımda
tutuyorum, bir onu tutamadım. İyi ki yazmışsın dedim. Bu arada ATATÜRK
her sektöre el attı dedim ya, basın sektörüne de el atıyor ve bir
gazete çıkarıyor. Adı "Mimber", 52 sayı çıkmış gazetesi, ve bu
gazeteleri okuduğum zaman bu Mustafa Kemal'in gazetesi dedim. "Sansür"
kelimesi ilk defa bu gazetede yer almıştır. Bu arada keşke bütün Türk
gençlerimiz bu gazeteleri okuyabilseydi diye düşünmeden de edemedim.
Çok moral bulurlardı çünkü.
Bu arada çok güzel şiirler yazmış. İlk şiiri 1908 Şanlı Ordu
dergisinde yayınlanmış. Keşke vaktimiz olsa da şiirlerinden de
aktarabilseydim. Bu arada nutku yazmış, tiyatro eserleri yazmış,
sinema senaryoları yazmış, yazmış yazmış. Peki okumuş yazmışta sadece
gününün problemlerine mi çare bulmuş Mustafa Kemal? Sadece gününü mü
kurtarmış acaba? Hadi gelin esas önemli olan da bu, buna bir bakalım
mı ne dersiniz?
İşte günümüzde 25 yıllık araştırmacılığım sonunda size bir itirafta
bulunmak istiyorum, diyorum ki ATATÜRK inanın, bugün sanıyorum 7 Şubat
2005, bu günü çok net görmüş, hadi görmekle kalsa iyi, birde bu gün
kullanacağımız kadar güncel geçerli ve çözümsel önerileri de yazarak
bırakmış bir lider. Söyleyin bana hangi ülkede var böyle bir lider.
Diyeceksiniz ki lafı bırak bize somut örnek göster. İşte ilk
örneğimiz; dedinizki demin Türkiye'deki sorunları sorduğumda size,
dediniz ki önemli olan sorunların bir tanesi de ekonomik sorun. Peki
Amerika'nın en ünlü ekonomistlerinden birisi olan Mr. Jhons bize şunu
öneriyor, diyor ki "ekonomiyle savaşta bir tek ATATÜRK'ü örnek alsın
yeter Türkiye".
ATATÜRK'ün ekonomi ile de ilgili ne görüşleri var acaba, ve bunun
üzerine oturdum, Maliye arşivine indim, Maliye arşivini incelememde
ATATÜRK'ün ekonomide en önem verdiği şey ne biliyor musunuz? Türk
parasının değerini korumak. Peki, 1919'a baktım Türk parası Sterlin
karşısında, o zaman dolar yok, Sterlin karşısında 605 kuruş. Ha bir
savaş yapıldı, ülke yıkıldı tekrar yapıldı. Peki 1938'de kaç kuruş
biliyor musunuz? 19 sene sonra inanılmaz bir şey, 616 kuruş. Buna
gerçekten inanmaya imkan yok. Peki dedim ki herhalde yanlış okudum
banknot artış hacmine baktım, banknot artış hacmi 1919'dan 1938 son
dört ayına kadar, son dört ayı ilgilenemiyor sağlığından dolayı, son
dört ayına kadar 19 sene sadece %8, bu çok büyük bir başarı. Peki son
dört ayda ne oldu diye baktım, gülüyorsunuz tahmin ettiniz mi? %15. 19
senede %8. Bari ölümünü bekleseymişiz, ama işte problem bir takım
yerlerde sanıyorum.
Melek REŞİT'i tanıdı, Atatürtk Şuküfe Nihal'i tanıdı ve ATATÜRK ekmek
pişirerek askere götüren ama bu düşmanlar tarafından tespit edilip
askerimizin yerini öğrenmek için çok işkence gören ama söylemediği
için ekmek pişirdiği fırına atılarak yakılan Nazife Kadın'ı tanıdı bu
savaşta. Bu savaşta ATATÜRK Taccülcalala hanımı tanıdı ATATÜRK
üsteğmenlerimizi, binbaşı hanımlarımızı tanıdı, bu savaşta Tuğgeneral
rütbesi verilmesi öngörülen 8 yaşındaki, evet yanlış duymadınız 8
yaşındaki Nezahat kızımızı tanıdı. İşte Nezahat kızımızın yanında
şehit olan bir erimizin cebinden çıkan bir mektubunda annesine şöyle
yazmış "anne Nezahatle babasının arasındaki konuşmayı duyaydın benim
burada niye olduğumu anlardın" demiş ve bu arada şöyle yazmış" biz
Mehmetçik Nezahat'e Türklerin Jean d'Arc 'ı diyoruz" demiş. Bu bana
acı geldi. Ben Jean d'Arcı ortaokuldan beri tanıyordum ama Nezahat'i
ancak bu araştırmam da tanıdım. Bunun acısını da o mektupla birlikte
yaşamış oldum. Bu kadınlarımızı ben ATATÜRK ve Türk Kadını konulu
konferansımda anlattığım için burada sadece adlarını anmadan
geçemeyeceğimi gördüm.
Bu arada ATATÜRK okumuş da yazmaya da vakit bulabilmiş. Evet bizler
için bir geometri kitabı yazmış. Üçgen, açı, dikdörtgen gibi ve 48
tane geometri teriminin isim babası bu yazdığı kitapla bizzat Mustafa
Kemal'dir. İyi ki de yazmış eşkenar üçgen demek için "müselleseyi
bilmemne bilmemne..." demek gerekir. İnanın bu kadar şeyi aklımda
tutuyorum, bir onu tutamadım. İyi ki yazmışsın dedim. Bu arada ATATÜRK
her sektöre el attı dedim ya, basın sektörüne de el atıyor ve bir
gazete çıkarıyor. Adı "Mimber", 52 sayı çıkmış gazetesi, ve bu
gazeteleri okuduğum zaman bu Mustafa Kemal'in gazetesi dedim. "Sansür"
kelimesi ilk defa bu gazetede yer almıştır. Bu arada keşke bütün Türk
gençlerimiz bu gazeteleri okuyabilseydi diye düşünmeden de edemedim.
Çok moral bulurlardı çünkü.
Bu arada çok güzel şiirler yazmış. İlk şiiri 1908 Şanlı Ordu
dergisinde yayınlanmış. Keşke vaktimiz olsa da şiirlerinden de
aktarabilseydim. Bu arada nutku yazmış, tiyatro eserleri yazmış,
sinema senaryoları yazmış, yazmış yazmış. Peki okumuş yazmışta sadece
gününün problemlerine mi çare bulmuş Mustafa Kemal? Sadece gününü mü
kurtarmış acaba? Hadi gelin esas önemli olan da bu, buna bir bakalım
mı ne dersiniz?
İşte günümüzde 25 yıllık araştırmacılığım sonunda size bir itirafta
bulunmak istiyorum, diyorum ki ATATÜRK inanın, bugün sanıyorum 7 Şubat
2005, bu günü çok net görmüş, hadi görmekle kalsa iyi, birde bu gün
kullanacağımız kadar güncel geçerli ve çözümsel önerileri de yazarak
bırakmış bir lider. Söyleyin bana hangi ülkede var böyle bir lider.
Diyeceksiniz ki lafı bırak bize somut örnek göster. İşte ilk
örneğimiz; dedinizki demin Türkiye'deki sorunları sorduğumda size,
dediniz ki önemli olan sorunların bir tanesi de ekonomik sorun. Peki
Amerika'nın en ünlü ekonomistlerinden birisi olan Mr. Jhons bize şunu
öneriyor, diyor ki "ekonomiyle savaşta bir tek ATATÜRK'ü örnek alsın
yeter Türkiye".
ATATÜRK'ün ekonomi ile de ilgili ne görüşleri var acaba, ve bunun
üzerine oturdum, Maliye arşivine indim, Maliye arşivini incelememde
ATATÜRK'ün ekonomide en önem verdiği şey ne biliyor musunuz? Türk
parasının değerini korumak. Peki, 1919'a baktım Türk parası Sterlin
karşısında, o zaman dolar yok, Sterlin karşısında 605 kuruş. Ha bir
savaş yapıldı, ülke yıkıldı tekrar yapıldı. Peki 1938'de kaç kuruş
biliyor musunuz? 19 sene sonra inanılmaz bir şey, 616 kuruş. Buna
gerçekten inanmaya imkan yok. Peki dedim ki herhalde yanlış okudum
banknot artış hacmine baktım, banknot artış hacmi 1919'dan 1938 son
dört ayına kadar, son dört ayı ilgilenemiyor sağlığından dolayı, son
dört ayına kadar 19 sene sadece %8, bu çok büyük bir başarı. Peki son
dört ayda ne oldu diye baktım, gülüyorsunuz tahmin ettiniz mi? %15. 19
senede %8. Bari ölümünü bekleseymişiz, ama işte problem bir takım
yerlerde sanıyorum.