Boşanan eşlerde çocuk velayeti.
Merhaba;
2006 yılının temmuz ayı itibariyle ayrı yaşadığım eşimden, 19 şubat 2007 tarihinde boşandım. Boşanma davamız bir anlaşma metnine dayandığından ve karşılıklı olarak evlilik müessesinin devamlılığını sağlayamayacağımıza inandığımızdan tek celsede sonuçlandı. Bu evlilikten 4 yaşında bir oğlumuz var.
Boşanma davası sırasında; mahkemeye sunmuş olduğumuz anlaşma metnimizin bir maddesinde, çocuğun velayetinin annede kalmasına ve benimde, çocuğun giderlerine katılım payı olarak belirli bir meblağ ödememe kara verdik. Fakat gelişen olaylar ve çocuğumuzun bana ve doğup büyüdüğü eve olan bağlılığı velayet konusunda sıkıntılar yaratmaya başladı. Anlaşma metnimizde çocuk; hafta sonları (cumadan pazar akşamına kadar) bende, diğer günler annesinde kalıyor. Ortada bazı sıkıntılar var aşağıda bunları maddelendireceğim çocuğun velayetini bu maddelendireceğim sorunlar nedeni ile üzerime almak istiyorum;
1- Hafta sonları bende kalması gereken çocuğumuz, yeniden annesine götürmek istediğimde asla ve asla gitmek istemiyor. (7 aydır ayrıyız ve çocuğumuzun tepkisinde hiçbir değişiklik yok, bu durum tüm aileyi perişan ediyor.)
2- Eski eşim hafta ortası 11,00 ile 20,00 saatleri arası çalıştığından ve hafta sonları kursa gittiğinden çocuk ile yeterince ilgilenemiyor, zaman geçiremiyor.
3- Annesinin ilgilenmediği zamanlarda çocuğumuz anneannesi ile kalıyor ki bu hanım 55-60 yaşlarında ve yeterince ilgili değil, yaşı itibariyle.
4- Ekonomik açıdan da benim verdiğim nafaka olmasa ve ailesi ile birlikte yaşamasa asla çocuğumuzun ihtiyaçlarını giderebilecek bir kazanca sahip değil. 500 ytl civarı bir maaşı var 300 ytl nafaka veriyorum, kira ödese bakıcı tutsa ellerinde harcayacak paraları kalmayacak, oysa ben 2.500 ytl maaş alıyorum evim ve arabam var bakıcı tutabilir daha iyi şartlarda yetiştirebilirim.
5- Çocuğumuzun doğup büyüdüğü ve benim halen yaşadığım bina ailemize ait, yani annem, babam, abim, kızkardeşim ve yiğenlerim aynı binada yaşıyoruz, oysa çocuğumuz şu anda hiç bilmediği bir coğrafyada hiç tanımadığı insanların içerisinde kalıyor ve bu durum psikolojisini bozmak üzere, ayrıca üzüntüden zayıflamış ve sürekli düşünceli bir halde hepimizi perişan ediyor.
6- Evlendiğimiz günden itibaren asla kendime ait özel bir zamanım olmadı, bu nedenlede çocuğumuza aşırı düşkün biriyim ve çocuğumuzda bunun son derece farkında, bu nedenlede benimle kalmak onu fazlası ile mutlu ediyor.
7- Çocuğumuz bende kaldığı günlerde, Zaman zaman ben bırakamadığımda annesi almaya geliyor çocuğumuzu ve çocuk annesi ile gitmemek için ağlıyor çırpınıyor, oysa ben iki günlüğüne almaya gittiğimde koşarak geliyor.
8- Konunun yasalara uygun çözümü için pedogok ile görüştüm ve çocuğumuzun psikolojisini anliz etmesini istedim, olumsuz bir bulguya rastlamadı ama velayet devri için, illa bir olumsuzluk olmasını ve tedavi sürecini yaşamayı beklememizmi gerekiyor? Ayrıca pedegok her ne kadar olumsuzluk olmadığını düşünsede çocuğumuz hiç olmadığı kadar sinirli ve gereksiz şiddet eğilimleri gösteriyor, geçmişte asla böyle bir tavrı olmazdı.
10- Son olarak Türk Medeni Kanunun 348/2 maddesi gözüme çarptı (konu üzerinde hukuki araştırmalar yapıyorum) eğer anne yeterince görevini yerine getirmiyorsa veya savsaklıyorsa velayet devri olur diyor bu madde.
Biraz fazla ayrıntılı bir metin oldu sanırım, ilgilenen ve yardımcı olacak herkese şimdiden teşekkür ediyorum.
Saygılarımla
Murat BOYRAZ
2006 yılının temmuz ayı itibariyle ayrı yaşadığım eşimden, 19 şubat 2007 tarihinde boşandım. Boşanma davamız bir anlaşma metnine dayandığından ve karşılıklı olarak evlilik müessesinin devamlılığını sağlayamayacağımıza inandığımızdan tek celsede sonuçlandı. Bu evlilikten 4 yaşında bir oğlumuz var.
Boşanma davası sırasında; mahkemeye sunmuş olduğumuz anlaşma metnimizin bir maddesinde, çocuğun velayetinin annede kalmasına ve benimde, çocuğun giderlerine katılım payı olarak belirli bir meblağ ödememe kara verdik. Fakat gelişen olaylar ve çocuğumuzun bana ve doğup büyüdüğü eve olan bağlılığı velayet konusunda sıkıntılar yaratmaya başladı. Anlaşma metnimizde çocuk; hafta sonları (cumadan pazar akşamına kadar) bende, diğer günler annesinde kalıyor. Ortada bazı sıkıntılar var aşağıda bunları maddelendireceğim çocuğun velayetini bu maddelendireceğim sorunlar nedeni ile üzerime almak istiyorum;
1- Hafta sonları bende kalması gereken çocuğumuz, yeniden annesine götürmek istediğimde asla ve asla gitmek istemiyor. (7 aydır ayrıyız ve çocuğumuzun tepkisinde hiçbir değişiklik yok, bu durum tüm aileyi perişan ediyor.)
2- Eski eşim hafta ortası 11,00 ile 20,00 saatleri arası çalıştığından ve hafta sonları kursa gittiğinden çocuk ile yeterince ilgilenemiyor, zaman geçiremiyor.
3- Annesinin ilgilenmediği zamanlarda çocuğumuz anneannesi ile kalıyor ki bu hanım 55-60 yaşlarında ve yeterince ilgili değil, yaşı itibariyle.
4- Ekonomik açıdan da benim verdiğim nafaka olmasa ve ailesi ile birlikte yaşamasa asla çocuğumuzun ihtiyaçlarını giderebilecek bir kazanca sahip değil. 500 ytl civarı bir maaşı var 300 ytl nafaka veriyorum, kira ödese bakıcı tutsa ellerinde harcayacak paraları kalmayacak, oysa ben 2.500 ytl maaş alıyorum evim ve arabam var bakıcı tutabilir daha iyi şartlarda yetiştirebilirim.
5- Çocuğumuzun doğup büyüdüğü ve benim halen yaşadığım bina ailemize ait, yani annem, babam, abim, kızkardeşim ve yiğenlerim aynı binada yaşıyoruz, oysa çocuğumuz şu anda hiç bilmediği bir coğrafyada hiç tanımadığı insanların içerisinde kalıyor ve bu durum psikolojisini bozmak üzere, ayrıca üzüntüden zayıflamış ve sürekli düşünceli bir halde hepimizi perişan ediyor.
6- Evlendiğimiz günden itibaren asla kendime ait özel bir zamanım olmadı, bu nedenlede çocuğumuza aşırı düşkün biriyim ve çocuğumuzda bunun son derece farkında, bu nedenlede benimle kalmak onu fazlası ile mutlu ediyor.
7- Çocuğumuz bende kaldığı günlerde, Zaman zaman ben bırakamadığımda annesi almaya geliyor çocuğumuzu ve çocuk annesi ile gitmemek için ağlıyor çırpınıyor, oysa ben iki günlüğüne almaya gittiğimde koşarak geliyor.
8- Konunun yasalara uygun çözümü için pedogok ile görüştüm ve çocuğumuzun psikolojisini anliz etmesini istedim, olumsuz bir bulguya rastlamadı ama velayet devri için, illa bir olumsuzluk olmasını ve tedavi sürecini yaşamayı beklememizmi gerekiyor? Ayrıca pedegok her ne kadar olumsuzluk olmadığını düşünsede çocuğumuz hiç olmadığı kadar sinirli ve gereksiz şiddet eğilimleri gösteriyor, geçmişte asla böyle bir tavrı olmazdı.
10- Son olarak Türk Medeni Kanunun 348/2 maddesi gözüme çarptı (konu üzerinde hukuki araştırmalar yapıyorum) eğer anne yeterince görevini yerine getirmiyorsa veya savsaklıyorsa velayet devri olur diyor bu madde.
Biraz fazla ayrıntılı bir metin oldu sanırım, ilgilenen ve yardımcı olacak herkese şimdiden teşekkür ediyorum.
Saygılarımla
Murat BOYRAZ