Bir Atatürk Anısı- Rüşvet
Aslında dört anı yazacaktım. Birisi ATATÜRK diğerleri iktidarın başındaki üçlü sonra ATATÜRK le onları kıyaslama gafletine düşerim diye vaz geçtim. Ama okuyan binlerce bunlarla ilgili anı bulacaktır. O yüzden önemsemedim. Zaten yüz sene sonra buanı gene anlatılacak ama bu malum üçlü tarihin karanlık sayfalarında kalacaktır.
Bu arada bunları savunan sitemize gelen bazı aklı evvellerde okur belki vazgeçer diye beyhude de bir ümidim var ...
1930'ların başları... Çankaya Köşkü'ndeki bir akşam yemeği sırasında Mustafa Kemal'in söylediği bir cümle masaya bomba gibi düşmüştür: "Çocuklar size sansasyonel bir haber. Ben dün rüşvet aldım." Masada bulunanlar gülüşürler. Bu tabii ki mümkün değildir. Ancak Gazi'yi tanıyanlar için cümlenin söyleniş şekli arkasından geleceklerin habercisi gibidir. Atatürk kendisine getirilen altın ve pırlanta karışımı sigara tabakasını getirterek herkese gösterir ve olayı anlatır. Bu armağanı, Selanik yıllarından arkadaşı işadamı Şakir Kesebir yurtdışı gezisinden dönerken getirmiştir. Masadakilerin şaşkınlığı devam etmektedir. "Eski bir dosta getirilen hediyenin neresi rüşvet olabilir?" Olay Gazi'nin Milli Savunma Bakanı Recep Peker'e sorduğu soruyla netlik kazanır: "Bildiğim kadarıyla Şakir senin bakanlığında iş yapıyor. Kulağıma son günlerde Karun kadar zenginleştiği konusunda fısıltılar geliyor. Bu durumda sana soruyorum: Bana bu hediyeyi getirdiyse sana kimbilir neler vermiştir? "Kazın geleceği yerden tavuk esirgenmez demişler." Bu konuşmadan sonra sofra dağılır. Atatürk ertesi gün gelen hediyeyi arkadaşına iade etmiş, Recep Peker ise kısa süre sonra yenilenen kabineye alınmamıştır.
Bu arada ATATÜRK SOFRASIYLA İLGİLİ BİR LAF EDEYİM DAHA DOĞRUSU AKTARAYIM HADDİM DEĞİL ATAMIZIN LAFINI BEN ETMİŞİM GİBİ OLDU ATAMIZIN LAFIDIR....
Bazı dingabak ve kuş beyinliler ATATÜRK ün sofrasını İÇKİ içilen bir yer sanır ve öyle anlatır sarhoş sarhoş toplanırlar diye. Ama şu söz ne güzel anlatır gerçeği...
MECLİS AÇILDI SOFRADAN DAĞILIP YATABİLİRİZ....
Bu arada bunları savunan sitemize gelen bazı aklı evvellerde okur belki vazgeçer diye beyhude de bir ümidim var ...
1930'ların başları... Çankaya Köşkü'ndeki bir akşam yemeği sırasında Mustafa Kemal'in söylediği bir cümle masaya bomba gibi düşmüştür: "Çocuklar size sansasyonel bir haber. Ben dün rüşvet aldım." Masada bulunanlar gülüşürler. Bu tabii ki mümkün değildir. Ancak Gazi'yi tanıyanlar için cümlenin söyleniş şekli arkasından geleceklerin habercisi gibidir. Atatürk kendisine getirilen altın ve pırlanta karışımı sigara tabakasını getirterek herkese gösterir ve olayı anlatır. Bu armağanı, Selanik yıllarından arkadaşı işadamı Şakir Kesebir yurtdışı gezisinden dönerken getirmiştir. Masadakilerin şaşkınlığı devam etmektedir. "Eski bir dosta getirilen hediyenin neresi rüşvet olabilir?" Olay Gazi'nin Milli Savunma Bakanı Recep Peker'e sorduğu soruyla netlik kazanır: "Bildiğim kadarıyla Şakir senin bakanlığında iş yapıyor. Kulağıma son günlerde Karun kadar zenginleştiği konusunda fısıltılar geliyor. Bu durumda sana soruyorum: Bana bu hediyeyi getirdiyse sana kimbilir neler vermiştir? "Kazın geleceği yerden tavuk esirgenmez demişler." Bu konuşmadan sonra sofra dağılır. Atatürk ertesi gün gelen hediyeyi arkadaşına iade etmiş, Recep Peker ise kısa süre sonra yenilenen kabineye alınmamıştır.
Bu arada ATATÜRK SOFRASIYLA İLGİLİ BİR LAF EDEYİM DAHA DOĞRUSU AKTARAYIM HADDİM DEĞİL ATAMIZIN LAFINI BEN ETMİŞİM GİBİ OLDU ATAMIZIN LAFIDIR....
Bazı dingabak ve kuş beyinliler ATATÜRK ün sofrasını İÇKİ içilen bir yer sanır ve öyle anlatır sarhoş sarhoş toplanırlar diye. Ama şu söz ne güzel anlatır gerçeği...
MECLİS AÇILDI SOFRADAN DAĞILIP YATABİLİRİZ....