Re: Dinimizde Gerçekten Mezhep-Tarikat-Cemaat Var mı?
Tarikatlar Allaha ulaşmada bir yol gösterici, (mürşit) yardımcı konumunda
görünmektedirler.
Oysa Allaha ulaşıp insan-ı kamil olabilmek için, mürşit değil, Mürşit-i Kamil gerekir ki, bu asla tarikatlar değildir.
DERMAN ARARDIM DERDİME
Derman arardım derdime, derdim bana derman imiş
Burhan arardım aslıma, aslım bana burhan imiş
Sağ u solum gözler idim, dost yüzünü görsem deyu
Ben taşrada arar idim, ol can içinde can imiş
Öyle sanırdım ayriyem,dost gayridir ben gayriyem
Benden görüp işiteni, bildim ki ol canan imiş
Savm u salat u haccile, sanma biter zahid işin
İnsan-ı Kamil olmağa, lazım olan irfan imiş
Kanden gelir yolun senin, ya kande varır menzilin
Nerden gelip gittiğini, anlamayan hayvan imiş
Mürşid gerektir bildire, Hakkı sana hakkel-yakin
Mürşidi olmayanların, bildikleri güman imiş
Her mürşide dil verme kim, yolunu sarpa uğratır
Mürşidi kamil olanın, yolu gayet asan imiş
Anla heman bir söz dürür, yokuş değildir dümdüz dürür
Alem kamu bir yüz dürür, gören anı hayran imiş
İşit Niyazi´nin sözün, bir nesne örtmez Hak yüzün
Hak´tan ayan bir nesne yok, gözsüzlere pinhan imiş
Mısr-i Niyazi
Savm : oruç
Salat : namaz
Zahid : çok aşırı sofu
Kanden : nereden
Kande : nereye
Güman : zan, sanı
Ayan : açık, belli
Pinhan : gizli
Esenlikler,