Terhisten Sonra Açılan Dava
Merhaba...
Aşağıda aktaracağım konuyla ilgili bilgi verecek,görüşlerini iletecek ve yol göstereceklere şimdiden teşekkür ediyorum.
2004 Yılı 21 Temmuz'unda,Çavuş rütbesinde iken ve terhisime 34 gün kalmışken akşam yemeği taburunda nöbetçi çavuş arkadaşın sırada bulunduğumuz ve yemek dağıtımı başladığı halde sırf eziyet olsun ve alt tertipleri ezebilsin ve ayrıca egosunu tatmin edebilsin diye yeniden sıraya geçin diyerek yaptığı keyfi davranış nedeniyle tartıştım ve (O sırada orada bulunması ve yemek taburuna nezaret etmesi gereken) nöbetçi subay geldiğinde kendisini şikayet edeceğimi söyleyerek yemeğimi alıp oturdum.Fakat Nöb.Çvş. benden hızlı davranıp geldiğini görmediğim Nöb.Subayı yazlık yemek kamarasının dışında ve bi hayli ileride karşılayıp birşeyler söyledi.Bunun üzerine Nöb.Subay gelerek benim şikayet etmeme fırsat dahi bırakmadan beni darp etti.Zaten,gelir gelmez ilk sözü "Var mı öyle ..şşaklı adam" demek oldu.Kırkbeş dakika sonra,odasına giderek kendisine Nöbetçi Çavuş arkadaşın,kendi kabahatinden ötürü şikayet ettiğimde alacağı cezadan çekinerek koşup gelip olayı yanlış aksettirdiğini anlattım.Ve o an yemek taburunda bulunan 150-200'e yakın arkadaşın dinlenmesi halinde gerçeğin ortaya çıkacağını söyledim.Aldığım cevap :"İşimi senden mi öğreneceğim?Ben tutarım tutanağını,sabah Tabur Komutanı'na anlatırsın derdini" oldu.Bakın dikkatinizi çekerim halen tutanak filan yok ortada.Bunun üzerine ben de:" Komutanım,madem benim tutanağım tutulacak ve haklı olduğum halde derdimi anlatmak zorunda kalacağım,o zaman ekstradan niçin darpedildim ki,bunu hangi hakla ve yetkiyle yaptınız?" dedim.Demez olaydım.Beni ve kapının dışında çıkmamı bekleyen arkadaşlarımı anında bir yaşına daha sokan cevap şu oldu: " Yapma ya,ne darpı? Sen beni darp etmeye kalktın,üzerime yürüdün.Ben kendimi korudum.Şimdi de tutanağını bu şekilde tutturayım da..."
Neyse arkadaşlar,o gün gece tutanağım tutuldu ve ben,bir Türk'e,Türk askerine hiç yakışmayan bir şekilde rütbesine güvenip silah arkadaşlarına,Anadolu'nun her biyerinden gelmiş saf güzel insanlarımıza eziyet etmek,kırmak,aşağılamak,yormak isteyen bir zihniyete karşı çıktığım için ne nöbetçi subaya,ne o geceki nöbetçi amire(Asteğmendi),ne de ertesi gün Karargah Komutanı'na derdimi anlatabildim.Tutanak,tam da şekilli şemalli düzenlenmiş ve Karargah Komutanı'na iletilmişti sabah nöbet devrinde. " Nöbetçi Çavuş'un emrine uymamış,üstelik bi de Nöb. Subay'ın üzerine yürümüştüm".
Şimdi işin birazcık içinde olan ya da en azından mantık sahibi olanlara soruyorum.Nedir bunun cezası? Ya da şöyle söyleyeyim:Karargah Komutanı'na da ertesi gün tüm bölüğün ifadesinin alınması gerektiği yönündeki talebimi ilettim,tabi bu olmadı ama, bana da bundan dolayı 3 gün oda hapsi verildi.Bi komutanımın az kaldı terhisine,uğraşma hiç demesi üzerine de terhisimden 4 gün önce girip cezamı yattım ve terhis olup gittim.
Bundan bir kaç ay sonra,hal hatır sormak için bölüğümü aradığımda,o zaman bana "cezayı yat" diye telkinde bulunan komutan "Denetleme sırasında benim evrağın göze takıldığını ve cezanın daha fazla olması gerektiğinden bahisle hakkımda dava açıldığını " söyledi.
Veee,yargılama süreci başladı.İddianame geldi elime,ifademi gönderdim.Dava açıldı,yaşadığım yer Asliye Ceza Mahkemesi kanalıyla duruşmam gerçekleştirildi.Geçen gün kararı aldım: " 1)Amire saygısızlık suçundan beraatine... 2) Nöbetçi Çavuş'un hizmete yönelik emrini yerine getirmediğinden dolayı 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına,iyi halden dolayı 1/6 indirim yapılarak 2 ay 15 gün hapis cezasına,başkaca indirim uygulanmamasına..."
Şimdi arkadaşlar,bakınız birincisi ve ifadelerimde de beyan ettiğim şu : Bu,hizmete ait bir emir değildi.Ve bunun ispatı baştan beri söylediğim gibi orada bulunan insanların dinlenmesiydi.Bu yapılmamıştır,hatta hatırlayabildiklerimden isim verdiğim halde,yargılama sürecinde de bu insanlar dinlenmemiştir.Bir diğer ve önemli husus da şudur: Askerlik vazifesini ifa ederken,kişilerin kendinlerine verilecek cezayla ilgili bir seçenekleri yoktur.Söz konusu evrak,Tabur Komutanı,Alay Komutanı,Üs Komutanı tarafından görülmüş ve imzalanmıştır.Bir kişi bile çıkıp neden " Yahu 3 gün oda hapsi olur mu?Bunun cezasını askeri mahkeme verecek" dememiştir? Ya da,bu 3 günlük ceza bana nasıl verilebilmiştir?Amire saygısızlık suçundan beraat etmem,iddia ettiğim gibi o tutanağın tamamen asılsız bir düzmece olduğunun göstergesi değil midir?
Şimdi,temyiz dilekçemi hazırlıyorum.16 Nisan son gün.Bu süreçte,bilgi ve görüşleriyle destek olan olursa sevinirim.Tekrar teşekkürler...
Aşağıda aktaracağım konuyla ilgili bilgi verecek,görüşlerini iletecek ve yol göstereceklere şimdiden teşekkür ediyorum.
2004 Yılı 21 Temmuz'unda,Çavuş rütbesinde iken ve terhisime 34 gün kalmışken akşam yemeği taburunda nöbetçi çavuş arkadaşın sırada bulunduğumuz ve yemek dağıtımı başladığı halde sırf eziyet olsun ve alt tertipleri ezebilsin ve ayrıca egosunu tatmin edebilsin diye yeniden sıraya geçin diyerek yaptığı keyfi davranış nedeniyle tartıştım ve (O sırada orada bulunması ve yemek taburuna nezaret etmesi gereken) nöbetçi subay geldiğinde kendisini şikayet edeceğimi söyleyerek yemeğimi alıp oturdum.Fakat Nöb.Çvş. benden hızlı davranıp geldiğini görmediğim Nöb.Subayı yazlık yemek kamarasının dışında ve bi hayli ileride karşılayıp birşeyler söyledi.Bunun üzerine Nöb.Subay gelerek benim şikayet etmeme fırsat dahi bırakmadan beni darp etti.Zaten,gelir gelmez ilk sözü "Var mı öyle ..şşaklı adam" demek oldu.Kırkbeş dakika sonra,odasına giderek kendisine Nöbetçi Çavuş arkadaşın,kendi kabahatinden ötürü şikayet ettiğimde alacağı cezadan çekinerek koşup gelip olayı yanlış aksettirdiğini anlattım.Ve o an yemek taburunda bulunan 150-200'e yakın arkadaşın dinlenmesi halinde gerçeğin ortaya çıkacağını söyledim.Aldığım cevap :"İşimi senden mi öğreneceğim?Ben tutarım tutanağını,sabah Tabur Komutanı'na anlatırsın derdini" oldu.Bakın dikkatinizi çekerim halen tutanak filan yok ortada.Bunun üzerine ben de:" Komutanım,madem benim tutanağım tutulacak ve haklı olduğum halde derdimi anlatmak zorunda kalacağım,o zaman ekstradan niçin darpedildim ki,bunu hangi hakla ve yetkiyle yaptınız?" dedim.Demez olaydım.Beni ve kapının dışında çıkmamı bekleyen arkadaşlarımı anında bir yaşına daha sokan cevap şu oldu: " Yapma ya,ne darpı? Sen beni darp etmeye kalktın,üzerime yürüdün.Ben kendimi korudum.Şimdi de tutanağını bu şekilde tutturayım da..."
Neyse arkadaşlar,o gün gece tutanağım tutuldu ve ben,bir Türk'e,Türk askerine hiç yakışmayan bir şekilde rütbesine güvenip silah arkadaşlarına,Anadolu'nun her biyerinden gelmiş saf güzel insanlarımıza eziyet etmek,kırmak,aşağılamak,yormak isteyen bir zihniyete karşı çıktığım için ne nöbetçi subaya,ne o geceki nöbetçi amire(Asteğmendi),ne de ertesi gün Karargah Komutanı'na derdimi anlatabildim.Tutanak,tam da şekilli şemalli düzenlenmiş ve Karargah Komutanı'na iletilmişti sabah nöbet devrinde. " Nöbetçi Çavuş'un emrine uymamış,üstelik bi de Nöb. Subay'ın üzerine yürümüştüm".
Şimdi işin birazcık içinde olan ya da en azından mantık sahibi olanlara soruyorum.Nedir bunun cezası? Ya da şöyle söyleyeyim:Karargah Komutanı'na da ertesi gün tüm bölüğün ifadesinin alınması gerektiği yönündeki talebimi ilettim,tabi bu olmadı ama, bana da bundan dolayı 3 gün oda hapsi verildi.Bi komutanımın az kaldı terhisine,uğraşma hiç demesi üzerine de terhisimden 4 gün önce girip cezamı yattım ve terhis olup gittim.
Bundan bir kaç ay sonra,hal hatır sormak için bölüğümü aradığımda,o zaman bana "cezayı yat" diye telkinde bulunan komutan "Denetleme sırasında benim evrağın göze takıldığını ve cezanın daha fazla olması gerektiğinden bahisle hakkımda dava açıldığını " söyledi.
Veee,yargılama süreci başladı.İddianame geldi elime,ifademi gönderdim.Dava açıldı,yaşadığım yer Asliye Ceza Mahkemesi kanalıyla duruşmam gerçekleştirildi.Geçen gün kararı aldım: " 1)Amire saygısızlık suçundan beraatine... 2) Nöbetçi Çavuş'un hizmete yönelik emrini yerine getirmediğinden dolayı 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına,iyi halden dolayı 1/6 indirim yapılarak 2 ay 15 gün hapis cezasına,başkaca indirim uygulanmamasına..."
Şimdi arkadaşlar,bakınız birincisi ve ifadelerimde de beyan ettiğim şu : Bu,hizmete ait bir emir değildi.Ve bunun ispatı baştan beri söylediğim gibi orada bulunan insanların dinlenmesiydi.Bu yapılmamıştır,hatta hatırlayabildiklerimden isim verdiğim halde,yargılama sürecinde de bu insanlar dinlenmemiştir.Bir diğer ve önemli husus da şudur: Askerlik vazifesini ifa ederken,kişilerin kendinlerine verilecek cezayla ilgili bir seçenekleri yoktur.Söz konusu evrak,Tabur Komutanı,Alay Komutanı,Üs Komutanı tarafından görülmüş ve imzalanmıştır.Bir kişi bile çıkıp neden " Yahu 3 gün oda hapsi olur mu?Bunun cezasını askeri mahkeme verecek" dememiştir? Ya da,bu 3 günlük ceza bana nasıl verilebilmiştir?Amire saygısızlık suçundan beraat etmem,iddia ettiğim gibi o tutanağın tamamen asılsız bir düzmece olduğunun göstergesi değil midir?
Şimdi,temyiz dilekçemi hazırlıyorum.16 Nisan son gün.Bu süreçte,bilgi ve görüşleriyle destek olan olursa sevinirim.Tekrar teşekkürler...