Ev içi hizmetlileri
Selamlar
Ben 46 yaşında,boşanmış,lise mezunu,iki çocuk annesi bir bayanım.Boşanma sırasında eski eşimden hiçbir şey talep etmediğim için çocuklarımın ve benim geçimimizi sağlayabilmek için 10 yıldır çeşitli sektörlerde ve çeşitli kademelerde çalıştım.İşçi oldum,pazarlamacılık yaptım,işveren oldum ,iflas bile ettim vallahi.bu beceriyi de gösterdim sonunda ve ticari zekaya sahip olmadığım kanısı bende gerçekleşince ticareti bıraktım.Ancak yine de çocuklarımla benim karnımızın doyması ve diğer insani temel ihtiyaçlarımızın karşılanması gerekiyordu yani her ne olursa olsun çalışmak zorunda idim.Ben de hayatta en iyi bildiğim şeyin annelik olduğunu görerek vekil anne olmaya karar verdim.Sektörel adıyla DADI oldum.Daha da türkçesi bebek bakıcısıyım şimdi.Dertsiz aşım,ağrısız başım diyebileceğimiz bir meslek sayılır benim mesleğim.Yani ne siz hukukçular gibi hayati tehlikemiz var (öldürülme gibi,tehditler gibi) ne de diğer ticari sektörlerdeki riskler var,malım elimde kaldı,çürüdü,çek-senet mafyasıyla boğuşuyorum gibi sorunlar yaşamıyoruz.Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde ciddi anlamda büyük bir işkolu haline gelen bu mesleğin de biz eviçi hizmetlileri denen emekçileri için bazı eksik tarafları var bana göre hukuki anlamda.Danışmanlık ajansları adı altında bu sektördeki işveren-işçi buluşmalarını organize eden şirketler aracılığı ile iş buluyoruz ve bu şirketlerin gazetelerdeki iş ilanlarında yeni yeni .....bilmem kaç sayılı ruhsatla ...gibisinden bilgiler eklenmeye başladı.Bu şirketleri hangi bakanlıklara bağlı kurumlar denetliyor mesela?Denetleme kıstasları nelerdir,personellerde aranan standart özellikler,beceriler nelerdir,bu özelliklere sahip olmayan ajans ve elemanların ayrımı nasıl ve kimler tarafından yapılmaktadır?Bunun biz elemanlara ne gibi katkısı vardır ,bunu hiç bir eviçi hizmetlisinin bildiğinden emin değilim.Bu ajanslar biz elemanları işverenlerle görüştürüp anlaşma sağladıkları zaman gerek işveren ailelerden gerekse biz elemanlardan oldukça yüklü komisyon ücretleri almaktadırlar.Vasat bir ajansın haftada ortalama 5 elemanı işe yerleştirdiğini ve bu elemanın maaşını yine vasat bir ücretle 400 ila 500 ytl olduğunu varsaysak bir tek sözleşmeden aldıkları komisyon ücreti ortalama bir yıllık maaşın yüzde 10'u kadarını alıyorlar.Kısacası iyi para kazanıyorlar.Allah daha da ziyade etsin,gözümüz yok.Bu komisyonların vergilendirilmeleri nasıl tesbit edilerek alınmaktadır?Sosyal hak ve güvencelere sahip olmadığımız için biz elemanlar da maaş bordrosu gibi gelir belirtecek bir belgeye sahip olmadığımız için bir çok alanda olumsuzluklar yaşıyoruz.Bankacılık hizmetleri gibi.Yine birçoğumuz SSK'lı çalıştırılmadığımız için ve aldığımız ücretler geçimimize bile yetmediği için isteğe bağlı sigorta ve sağlık hizmetlerinden de yararlanamıyoruz.Hastalansak kendi cebimizden özel sağlık kuruluşlarına ya da semtlerimizdeki Kızılay gibi,Devlet Hastaneleri gibi yerlerde cebimizden ödeyerek tedavi olabiliyoruz ki hastalanmak bile bizim için fazlasıyla lüks....Ancak yine bu ajanslar elemanlarının hatasından! kaynaklanan işe son verme durumlarında işveren ailelere anında yeni bir personel bulma hizmeti vererek ailelerin yani işverenlerin haklarını korumaya çalışıyorlar.buna da amenna.Yine ancak velakin işveren hatasından ya da kötü niyetinden,tacizinden yahut bilimum aykırı durumlarından kaynaklanan işten çıkartılma,ortada kalma gibi durumlarda herhangi bir kusurumuz olmasa da mağdur olan ya da mağdur edilen biz personeller oluyoruz nedense.Bu ajanslar kalkıp o işveren ailelere ne soru sorabiliyorlar "elemanımızı hangi geçerli sebepten işten çıkarttınız?" diye ne de mağdur duruma düşen bizleri arayıp sorma nezaketi de göstermiyorlar.Belki çok köklü ve varlıklı ailelerde çalışan meslekdaşlarımızın bir takım sosyal güvence ve hukuki hakları sağlanmış oluyor ancak bunlar ne yazık ki çok az sayıdadır.Bu ajansların işveren ve işçi ve ajans -aracı kurum namıyla kendileri arasında imzalanan iş sözleşmelerimizin hiç bir hukuki dayanağı bulunmamaktadır.Hatta bir çok ajans bu sözleşmeleri sadece işveren ve kendileri imzalamaktadır ve işçiye yani bizlere göstermemektedir bile.İşsizliğin had safhada olduğu ülkemizde kendisi üzerinden böyle bir sözleşme imzalandığından haberi bile olmayan o kadar çok gariban eviçi hizmetlisi arkadaşım var ki ,şaşarsınız."Şurda iş var ,git " diyorlar ,gidiyoruz."İşten çıkartıldın " diyorlar çıkıyoruz....Aylarca işsiz açbilaç bekliyoruz,kulağımız telefon sesinde...Ki ajansımız bizi arasın da iş bulsun diye..Bir süre önce bağlı olduğum çeşitli ajans sahiplerine bu sektördeki işçilerin ya da ajans sahiplerinin kurmuş olduğu bir dernek var mı diye merak edip sormaya kalktım,anarşist muamelesi gördüm .Bu sektörde çalışanların hangi tür sendikal gruplara dahil edilebileceğini sordum yine hakeza....Karnını doyurmaya bak sen önce,sendikacılık senin neyine deyip kestirip attılar ve bir daha da herhangi bir iş görüşmesine beni davet etmediler.
Uzun lafın kısası sevgili hukukçularımız,biz dadıların,temizlikçilerin,hasta-yaşlı bakıcılarının ,bahçevanların ve b ilimum eviçi personeli diye adlandırılan garibanların hukukumuzdaki hakları nelerdir,olmayan haklarımızı geliştirebilmek için neler yapmamızı önerirsiniz??
En derin sevgi ve saygılarımla.............
Danışma ücreti olarak eşiyle sinemaya falan gitmeyi düşünüp te bebeğini bırakacak kimse bulamayan hukukçularımıza bir akşama mahsus olmak üzere bakıcılık hizmeti sunabilirim....
Eğitimli,referanslı ve becerebildiğince profesyonel olmaya çalışan dadınız Emel....
İstanbul
Ben 46 yaşında,boşanmış,lise mezunu,iki çocuk annesi bir bayanım.Boşanma sırasında eski eşimden hiçbir şey talep etmediğim için çocuklarımın ve benim geçimimizi sağlayabilmek için 10 yıldır çeşitli sektörlerde ve çeşitli kademelerde çalıştım.İşçi oldum,pazarlamacılık yaptım,işveren oldum ,iflas bile ettim vallahi.bu beceriyi de gösterdim sonunda ve ticari zekaya sahip olmadığım kanısı bende gerçekleşince ticareti bıraktım.Ancak yine de çocuklarımla benim karnımızın doyması ve diğer insani temel ihtiyaçlarımızın karşılanması gerekiyordu yani her ne olursa olsun çalışmak zorunda idim.Ben de hayatta en iyi bildiğim şeyin annelik olduğunu görerek vekil anne olmaya karar verdim.Sektörel adıyla DADI oldum.Daha da türkçesi bebek bakıcısıyım şimdi.Dertsiz aşım,ağrısız başım diyebileceğimiz bir meslek sayılır benim mesleğim.Yani ne siz hukukçular gibi hayati tehlikemiz var (öldürülme gibi,tehditler gibi) ne de diğer ticari sektörlerdeki riskler var,malım elimde kaldı,çürüdü,çek-senet mafyasıyla boğuşuyorum gibi sorunlar yaşamıyoruz.Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde ciddi anlamda büyük bir işkolu haline gelen bu mesleğin de biz eviçi hizmetlileri denen emekçileri için bazı eksik tarafları var bana göre hukuki anlamda.Danışmanlık ajansları adı altında bu sektördeki işveren-işçi buluşmalarını organize eden şirketler aracılığı ile iş buluyoruz ve bu şirketlerin gazetelerdeki iş ilanlarında yeni yeni .....bilmem kaç sayılı ruhsatla ...gibisinden bilgiler eklenmeye başladı.Bu şirketleri hangi bakanlıklara bağlı kurumlar denetliyor mesela?Denetleme kıstasları nelerdir,personellerde aranan standart özellikler,beceriler nelerdir,bu özelliklere sahip olmayan ajans ve elemanların ayrımı nasıl ve kimler tarafından yapılmaktadır?Bunun biz elemanlara ne gibi katkısı vardır ,bunu hiç bir eviçi hizmetlisinin bildiğinden emin değilim.Bu ajanslar biz elemanları işverenlerle görüştürüp anlaşma sağladıkları zaman gerek işveren ailelerden gerekse biz elemanlardan oldukça yüklü komisyon ücretleri almaktadırlar.Vasat bir ajansın haftada ortalama 5 elemanı işe yerleştirdiğini ve bu elemanın maaşını yine vasat bir ücretle 400 ila 500 ytl olduğunu varsaysak bir tek sözleşmeden aldıkları komisyon ücreti ortalama bir yıllık maaşın yüzde 10'u kadarını alıyorlar.Kısacası iyi para kazanıyorlar.Allah daha da ziyade etsin,gözümüz yok.Bu komisyonların vergilendirilmeleri nasıl tesbit edilerek alınmaktadır?Sosyal hak ve güvencelere sahip olmadığımız için biz elemanlar da maaş bordrosu gibi gelir belirtecek bir belgeye sahip olmadığımız için bir çok alanda olumsuzluklar yaşıyoruz.Bankacılık hizmetleri gibi.Yine birçoğumuz SSK'lı çalıştırılmadığımız için ve aldığımız ücretler geçimimize bile yetmediği için isteğe bağlı sigorta ve sağlık hizmetlerinden de yararlanamıyoruz.Hastalansak kendi cebimizden özel sağlık kuruluşlarına ya da semtlerimizdeki Kızılay gibi,Devlet Hastaneleri gibi yerlerde cebimizden ödeyerek tedavi olabiliyoruz ki hastalanmak bile bizim için fazlasıyla lüks....Ancak yine bu ajanslar elemanlarının hatasından! kaynaklanan işe son verme durumlarında işveren ailelere anında yeni bir personel bulma hizmeti vererek ailelerin yani işverenlerin haklarını korumaya çalışıyorlar.buna da amenna.Yine ancak velakin işveren hatasından ya da kötü niyetinden,tacizinden yahut bilimum aykırı durumlarından kaynaklanan işten çıkartılma,ortada kalma gibi durumlarda herhangi bir kusurumuz olmasa da mağdur olan ya da mağdur edilen biz personeller oluyoruz nedense.Bu ajanslar kalkıp o işveren ailelere ne soru sorabiliyorlar "elemanımızı hangi geçerli sebepten işten çıkarttınız?" diye ne de mağdur duruma düşen bizleri arayıp sorma nezaketi de göstermiyorlar.Belki çok köklü ve varlıklı ailelerde çalışan meslekdaşlarımızın bir takım sosyal güvence ve hukuki hakları sağlanmış oluyor ancak bunlar ne yazık ki çok az sayıdadır.Bu ajansların işveren ve işçi ve ajans -aracı kurum namıyla kendileri arasında imzalanan iş sözleşmelerimizin hiç bir hukuki dayanağı bulunmamaktadır.Hatta bir çok ajans bu sözleşmeleri sadece işveren ve kendileri imzalamaktadır ve işçiye yani bizlere göstermemektedir bile.İşsizliğin had safhada olduğu ülkemizde kendisi üzerinden böyle bir sözleşme imzalandığından haberi bile olmayan o kadar çok gariban eviçi hizmetlisi arkadaşım var ki ,şaşarsınız."Şurda iş var ,git " diyorlar ,gidiyoruz."İşten çıkartıldın " diyorlar çıkıyoruz....Aylarca işsiz açbilaç bekliyoruz,kulağımız telefon sesinde...Ki ajansımız bizi arasın da iş bulsun diye..Bir süre önce bağlı olduğum çeşitli ajans sahiplerine bu sektördeki işçilerin ya da ajans sahiplerinin kurmuş olduğu bir dernek var mı diye merak edip sormaya kalktım,anarşist muamelesi gördüm .Bu sektörde çalışanların hangi tür sendikal gruplara dahil edilebileceğini sordum yine hakeza....Karnını doyurmaya bak sen önce,sendikacılık senin neyine deyip kestirip attılar ve bir daha da herhangi bir iş görüşmesine beni davet etmediler.
Uzun lafın kısası sevgili hukukçularımız,biz dadıların,temizlikçilerin,hasta-yaşlı bakıcılarının ,bahçevanların ve b ilimum eviçi personeli diye adlandırılan garibanların hukukumuzdaki hakları nelerdir,olmayan haklarımızı geliştirebilmek için neler yapmamızı önerirsiniz??
En derin sevgi ve saygılarımla.............
Danışma ücreti olarak eşiyle sinemaya falan gitmeyi düşünüp te bebeğini bırakacak kimse bulamayan hukukçularımıza bir akşama mahsus olmak üzere bakıcılık hizmeti sunabilirim....
Eğitimli,referanslı ve becerebildiğince profesyonel olmaya çalışan dadınız Emel....
İstanbul