Alıntı:
tuğçe8 rumuzlu üyeden alıntı
Yıllık izin ile ilgili birşeyi öğrenmek istiyorum.
Sn. Kasıman belirttiğiniz gibi 1 günlük yıllık ücretli izin mantıklı ve makul değil ancak uygulamada halen mevcut... Tabi ki ; yıllık izin bir fizyolojik ihtiyacın sonucu Yasalarımıza girmiş bir konu , insanın aralıksız dinlenmesinin sağlanması, ruh ve bedeni sağlığın korunması amaçlanan bu maddeyle...
Yasa , işçinin muvaffakati halinde bir bölümü 10 günden az olmamak üzere en çok 3 parçaya bölünmesine olanak sağlıyor yıllık iznin. Ancak şöyle bir durum var ki, Yasa iznin kullanılma zamanını işverenin yönetim hakkına bırakmış ve hiç kullanılmaması veya eksik kullanılması halini açık olarak cezalandırmamış. (Süreklilik arzetmezse) Bu durumda yoğun çalışan işyerlerinde örneğin kişinin izin hakkı 14 günse 1 haftası veya 10 günü kullandırılmış, bakiyeler kalmış. Hele Toplu İş Sözleşmeleri ile daha yüksek izin hakkı tanıyan işyerlerinde durum daha da ilginç, bir bakıyorsunuz 10 yıl kıdemli çalışanın, bakiye 80-90 gün birikmiş izin hakkı var. İş Kanunu mazeret izinleri konusunda oldukça cimri, işçinin 1. derece yakını vefat ederse izin hakkı var, örneğin dayısı, amcası, teyzesi, kayınpederi vefat ederse izin hakkı yok. Özellikle mavi yakalı dediğimiz saat ücretli işçiler bundan muzdaripler... Bugün çalışanların en temel sorunu , hele de 5510 ile emeklilik, sigortalılık... İşçinin amcası ölmüş izin istiyor, Kanun'da böyle bir izin yok, ücretsiz izin vermeniz gerekli, bu durumda sigortası gün olarak eksik yatacak, ücretinden kesilecek. Şimdi yönetici olun bu çalışana ücretsiz izin verin, öte yanda adamın birikmiş 50 gün yıllık izni var. İşçi diyor ki; "birikmiş iznim var, neden bu izinden mahsup etmeyip, ücretimden kesiyorsun, bir de sigortam 1 gün eksik yatıyor" Şimdi adam haklı mı haksız mı? Öte yandan Devletin prim kaybı da cabası, siz olsanız istenilen bu izni 1 gün yıllık ücretli izninden mahsup etmez misiniz?
Selamlar,