EGS Holding Mağdurları
Merhabalar,
10.07.2001 tarihinden bu yana tahtası kapalı bulunan hisse senetlerimiz ile ilgili 91.000 kişinin mağduriyeti sözkonusudur. Aşağıda ki metni son olarak Sayın Cumhurbaşkanı,Sayın Başbakan,Sayın Milletvekilleri,Sayın Bakanlıklar,T.M.S, BDDK olmak üzere bir çok yere gerek fakslarla ve gerekse E.Maillerimizde sesimizi duyurmaya çalıştık.Fakat bizleri duyan olmadı.
Siz Sayın Hukukçuların bizlere yani 91.000 mağdura yasal süreçle ilgili önerileriniz olabilir mi ? Danıştay'a dava açsak acaba doğru bir yol izlemiş olurmuyuz ? Bu konuda bizlere klavuz olurmusunuz ? Başka izleyeceğimiz bir yol varmıdır ?
Saygılarımla,
Mücella 1955
"-Bizler Mağdur edilmiş EGS Holding Yatırımcıları olarak, 10/07/2001
tarihinden bu yana 5 yıl 7 ay 11 gündür devam etmekte olan mağduriyetimizin
giderilmesi için; İlgili tüm kişi ve kurumlardan; üzerlerine düşen sorumluluklarını yerine getirmelerini ve mağduriyetimizin giderilmesini haklı olarak talep ediyoruz. Biz küçük yatırımcılar olarak ülkemizin ekonomik ve idari yapısına güven duymanın faturasını ödemekteyiz. Bu güveni duyduğumuza pişman olmamakla, ülkemize güven duymaya devam edeceğiz. Bu güvene layık olmayan tutumları karşısında, ayıbın sorumluluk sahiplerine ait olduğunu biliyoruz.
Her ne kadar EGS Bankın ‘mali yapısının bozulması’ sonucunda EGS Holding ve
diğer iştiraklerine el konulmuş ise de, bu durum Holdingin mali yapısından
kaynaklanan ‘Piyasa Riski’ olmayıp Sermaye Piyasaları mantığına uygun
değildir.
Holding ve iştiraklerine BDDK tarafından ‘Mülkiyet ve temettü hakları hariç
olmak üzere el konulmuş olmasına karşın, fiili olarak mülkiyet hakkımızın
ihlal edildiği, bu ihlalin devam etmekte olduğu, Anayasa ve Uluslar arası
sözleşmeler ile temin edilen Mülkiyet Hakkının özünü bertaraf ettiği
açıktır. Hisse senedi sahiplerinin mülkiyeti kullanmalarının esaslı unsuru
hisselerin piyasada alınıp-satılabilirliğidir. Pratikte bu mümkün değildir.
Şirketin düşürüldüğü durum neticesinde biçilen fiyatlara bakılacak olursa
bunun satış olarak değerlendirilmesi de mümkün görünmemektedir.
Bizler 5 yıl 7 ay 11 gündür konuya ilişkin her türlü haber akışını takip
etmekteyiz.
Biliyoruz ki ;
EGS Banka BDDK tarafından 31/12/2001 tarihine kadar tanınan sürenin bitimi
beklenmemiştir. IMF’ten alınan direktif ile el konulmuştur. BDDK kararının iptaline ilişkin dava aşamasında bu direktifler yargıdan saklanmış ve yargı yanıltılmıştır.
Görmekteyiz ki ;
Holdingin ve iştiraklerinin yönetimi verimliliklerini arttırmak iddiası ile
devralınmış olmasına karşın, verimliliği arttırmak bir yana bunca zamandır
bir iyileşme sağlanamamış ve her geçen gün daha çok zarar ettirilmektedir. Bu durum mevcut yöneticiler için ‘yüksek maaşların’ sürekliliği dışında
hiçbir somut yarar sağlamamış görüntüsü vermektedir. Açıkça hukuka aykırılıkların yanında, geçen bunca zamanda henüz bir çözüm bulunamamış olması da ilgili tüm kurumlar için açıkça ‘idari sorumluluğa’ aykırılıktır.
Bu itibarla:
_ Öncelikle Hükümetten; mağduriyetlerimizin, bir an önce yasal düzenleme ile
giderilmesini, (Dönemin iktidarının siyasi saiklerle el koyma işlemini
yaptırdığı ve rakip holdinglere avantaj sağlamaya çalıştıkları da anımsa-tılarak)
_ SPK, İMKB ve TMSF ile BDDK dan öncelikle kendi faaliyet alanlarında
sorumlu davranmalarını, çözüm için kudret sahibiymiş gibi çalışmalarını ve
yasal düzenleme için gerekli katkı,teşvik ve baskıyı göstermelerini, ( 2001
krizinden etkilenen ve sonrasında Protokol imzalanan ‘Patron ağırlıklı’
grupların mağduriyetleri kadar 91.000 yatırımcının sorununa çözüm bulmak da
kamu yararınadır, diyerek) Bekliyoruz.
İnanıyoruz ki; haksızlığın olduğu yerde buna dur diyecek bir adalet mekanizma-sı vardır.
İnanmak istiyoruz ki, hak olanı almak için vatandaşını meşakkatli yargı
sürecine mecbur etmeyecek bir icra mercii de olsun.
Adalet haklılığımıza karar verdiğinde unutulmasın ki;Sayın yargıçlarımızın
mesaisi ve hükmedilecek yargılama giderleri veyahut Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesince hükmedilebilecek tazminatlar, milletimizin ortak değerleri
olup, kamu kaynaklarını çözüm üretmemek suretiyle heba etmenin, kamu yararı için var olan kişi ve kurumlar bakımından, vebali büyüktür.
Hukuk bir gün herkese gerekir.
Kamuoyunu sesimizi duymaya ve hukuka inananları sesimizi duyurmaya davet ediyoruz.
20/03/2007
EGS Holding Mağdur Yatırımcıları. "
10.07.2001 tarihinden bu yana tahtası kapalı bulunan hisse senetlerimiz ile ilgili 91.000 kişinin mağduriyeti sözkonusudur. Aşağıda ki metni son olarak Sayın Cumhurbaşkanı,Sayın Başbakan,Sayın Milletvekilleri,Sayın Bakanlıklar,T.M.S, BDDK olmak üzere bir çok yere gerek fakslarla ve gerekse E.Maillerimizde sesimizi duyurmaya çalıştık.Fakat bizleri duyan olmadı.
Siz Sayın Hukukçuların bizlere yani 91.000 mağdura yasal süreçle ilgili önerileriniz olabilir mi ? Danıştay'a dava açsak acaba doğru bir yol izlemiş olurmuyuz ? Bu konuda bizlere klavuz olurmusunuz ? Başka izleyeceğimiz bir yol varmıdır ?
Saygılarımla,
Mücella 1955
"-Bizler Mağdur edilmiş EGS Holding Yatırımcıları olarak, 10/07/2001
tarihinden bu yana 5 yıl 7 ay 11 gündür devam etmekte olan mağduriyetimizin
giderilmesi için; İlgili tüm kişi ve kurumlardan; üzerlerine düşen sorumluluklarını yerine getirmelerini ve mağduriyetimizin giderilmesini haklı olarak talep ediyoruz. Biz küçük yatırımcılar olarak ülkemizin ekonomik ve idari yapısına güven duymanın faturasını ödemekteyiz. Bu güveni duyduğumuza pişman olmamakla, ülkemize güven duymaya devam edeceğiz. Bu güvene layık olmayan tutumları karşısında, ayıbın sorumluluk sahiplerine ait olduğunu biliyoruz.
Her ne kadar EGS Bankın ‘mali yapısının bozulması’ sonucunda EGS Holding ve
diğer iştiraklerine el konulmuş ise de, bu durum Holdingin mali yapısından
kaynaklanan ‘Piyasa Riski’ olmayıp Sermaye Piyasaları mantığına uygun
değildir.
Holding ve iştiraklerine BDDK tarafından ‘Mülkiyet ve temettü hakları hariç
olmak üzere el konulmuş olmasına karşın, fiili olarak mülkiyet hakkımızın
ihlal edildiği, bu ihlalin devam etmekte olduğu, Anayasa ve Uluslar arası
sözleşmeler ile temin edilen Mülkiyet Hakkının özünü bertaraf ettiği
açıktır. Hisse senedi sahiplerinin mülkiyeti kullanmalarının esaslı unsuru
hisselerin piyasada alınıp-satılabilirliğidir. Pratikte bu mümkün değildir.
Şirketin düşürüldüğü durum neticesinde biçilen fiyatlara bakılacak olursa
bunun satış olarak değerlendirilmesi de mümkün görünmemektedir.
Bizler 5 yıl 7 ay 11 gündür konuya ilişkin her türlü haber akışını takip
etmekteyiz.
Biliyoruz ki ;
EGS Banka BDDK tarafından 31/12/2001 tarihine kadar tanınan sürenin bitimi
beklenmemiştir. IMF’ten alınan direktif ile el konulmuştur. BDDK kararının iptaline ilişkin dava aşamasında bu direktifler yargıdan saklanmış ve yargı yanıltılmıştır.
Görmekteyiz ki ;
Holdingin ve iştiraklerinin yönetimi verimliliklerini arttırmak iddiası ile
devralınmış olmasına karşın, verimliliği arttırmak bir yana bunca zamandır
bir iyileşme sağlanamamış ve her geçen gün daha çok zarar ettirilmektedir. Bu durum mevcut yöneticiler için ‘yüksek maaşların’ sürekliliği dışında
hiçbir somut yarar sağlamamış görüntüsü vermektedir. Açıkça hukuka aykırılıkların yanında, geçen bunca zamanda henüz bir çözüm bulunamamış olması da ilgili tüm kurumlar için açıkça ‘idari sorumluluğa’ aykırılıktır.
Bu itibarla:
_ Öncelikle Hükümetten; mağduriyetlerimizin, bir an önce yasal düzenleme ile
giderilmesini, (Dönemin iktidarının siyasi saiklerle el koyma işlemini
yaptırdığı ve rakip holdinglere avantaj sağlamaya çalıştıkları da anımsa-tılarak)
_ SPK, İMKB ve TMSF ile BDDK dan öncelikle kendi faaliyet alanlarında
sorumlu davranmalarını, çözüm için kudret sahibiymiş gibi çalışmalarını ve
yasal düzenleme için gerekli katkı,teşvik ve baskıyı göstermelerini, ( 2001
krizinden etkilenen ve sonrasında Protokol imzalanan ‘Patron ağırlıklı’
grupların mağduriyetleri kadar 91.000 yatırımcının sorununa çözüm bulmak da
kamu yararınadır, diyerek) Bekliyoruz.
İnanıyoruz ki; haksızlığın olduğu yerde buna dur diyecek bir adalet mekanizma-sı vardır.
İnanmak istiyoruz ki, hak olanı almak için vatandaşını meşakkatli yargı
sürecine mecbur etmeyecek bir icra mercii de olsun.
Adalet haklılığımıza karar verdiğinde unutulmasın ki;Sayın yargıçlarımızın
mesaisi ve hükmedilecek yargılama giderleri veyahut Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesince hükmedilebilecek tazminatlar, milletimizin ortak değerleri
olup, kamu kaynaklarını çözüm üretmemek suretiyle heba etmenin, kamu yararı için var olan kişi ve kurumlar bakımından, vebali büyüktür.
Hukuk bir gün herkese gerekir.
Kamuoyunu sesimizi duymaya ve hukuka inananları sesimizi duyurmaya davet ediyoruz.
20/03/2007
EGS Holding Mağdur Yatırımcıları. "