Hatice bir melek- Geri dönemeyecek

Hatice kýz,tv.deki dizilere özendi ve uçtu, artýk geri dönemeyecek. O ýþýl ýþýl gözleri bizlere bakarken, o diziler yayýnlanmaya devam edecek. Kurtlar vadisini engelleyenler, "SIR KAPISI"NI NEDEN ENGELLEMÝYORLAR. HER GECE BÝRÝSÝ ÖLÜP DÝRÝLÝYOR, ÖLÜLERDEN HABERLER ALIYOR, HAYATLARINA YÖN VERÝYORLAR.

ÝÞTE BÝR DÝZÝ GERÇEK OLDU,HATÝCE KIZ ÖLDÜ.

KURTLAR VADÝSÝ ÝÇÝN ORTALIÐI AYAÐA KALDIRANLAR NEREDELER.

VE SIR KAPISI HALA SÜRÜYOR.


http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/gost...?picid=2978719

Hatice, TV dizisini taklit etmek istedi

Ali LEYLAK-Mehmet HARBURCU ÞANLIURFA (DHA)

Þanlýurfa’da, 4’üncü sýnýf öðrencisi 12 yaþýndaki Hatice Demir, oyun sýrasýnda kendini eþarpla pencereye asýnca yaþamýný yitirdi. Kardeþi 11 yaþýndaki Gülbahar Demir, ablasýnýn televizyonda izledikleri sýrlarla ilgili programýný taklit ederek kendini astýðýný söyledi.

PAZARCILIK yapan 38 yaþýndaki Ýbrahim Halil Demir, eþi Zahide Demir’le birlikte akrabalarýnýn düðünü için 4 gün önce Osmaniye’ye gitti. Demir çifti, yaþlarý 3 ile 16 arasýnda deðiþen 9 çocuðunu ayný mahallede oturan akrabalarý Þemse ve Ali Demir çiftine býraktý. Misafir kaldýklarý evde oyun oynayan çocuklardan Mimar Sinan Ýlköðretim Okulu 4’üncü sýnýf öðrencisi Hatice, kardeþi Gülbahar ve evin çocuklarýndan 11 yaþýndaki Feride, bir odaya geçti. Birbirlerine bir televizyon kanalýnda yayýnlanan ve hayattan kesitlerle, sýrlarla ilgili programý anlatmaya baþlayan 3 kýzdan Hatice Demir, intihar eden bir kiþinin dirilmesi sahnesinden çok etkilendiðini söyledi. Hatice kardeþi ve kuzenine, "Ben de yeniden canlanacaðým" diyerek, üst üste koyduðu minderlerin üzerine çýkýp boynuna doladýðý eþarpla kendini pencereye astý. Ayaðýnýn altýndaki minderler kayýnca pencerede asýlý kalan Hatice’nin bir süre ses çýkarmamasý üzerine korkan Gülbahar ve Feride, mutfakta kek yapan Þemse Demir’i çaðýrdý. Odaya giren Þemse Demir, gördüðü manzara karþýsýnda þoke olurken bu sýrada eve gelen ve eþinin çýðlýðýna koþan Ali Demir, küçük kýzý asýlý bulunduðu yerden indirdi. Olay yerine çaðýrýlan 112 Acil Servis ekipleri, Hatice Demir’in yaþamýný yitirdiðini belirledi.

Kýzlarý Hatice’nin ölüm haberini düðüne gittikleri Osmaniye’de alan Zahide ve Ýbrahim Halil Demir çifti bu sabah Þanlýurfa’ya döndü. Kýzlarýnýn ölümüyle yýkýlan Demir çiftinin aðzýný býçak açmazken, evleri ziyaretçi akýnýna uðradý. Talihsiz Hatice’nin cenazesi ikindi namazýndan sonra Harrankapý Mezarlýðý’nda topraða verildi.

OYUN YAPIYOR SANDIK

Ablasýnýn ölümüne tanýk olan Gülbahar Demir, oyun oynarken televizyonda izledikleri dizideki sahneleri canlandýrdýklarýný söyledi. Ablasý Hatice’nin týpký televizyondakiler gibi eþarpla kendisini pencereye astýðýný anlatan Gülbahar Demir, "Ablam ’Ben de yeniden canlanacaðým’ dedi, eþarpla kendini pencereye astý. Biz onun ölü numarasý yaptýðýný sanýyorduk. Ses çýkarmayýp hareketsiz kalýnca Þemse yengemi çaðýrdýk. Doktorlar gelince bize öldüðünü söyledi" dedikten sonra aðlamaya baþladý.

'Sýr' dizilerine ceza geliyor

7 Mart 2007
ANKA
http://www.hurriyet.com.tr/_newsimages/2991510.jpg

RTÜK, kamuoyunda doðan tepki ve beðenilerin Üst Kurulca takip edildiðini belirtti. Yeni

Üst Kurul, "sýr dizileri" konusunda Diyanet'in "bir kýsmýnýn deðerlerimizi ön plana çýkarýcý ve doðruya yönlendirici nitelikte faydalý yayýnlar ancak bazý yapýmlarda akýl ve mantýk dýþýlýk, yanlýþ kader anlayýþý, kolaycýlýk, ilahi adaletle baðdaþmayan suç ve ceza dengesizliði görülyor. Bunlar da izleyicilerin dinimizi yanlýþ anlamasýna ve algýlamasýna sebep olabilir" yönünde görüþ bildirdiðini belirterek, uzmanlar tarafýndan hazýrlanan raporlar doðrultusunda, sözü edilen programlar nedeniyle yayýn kuruluþlarý nezdinde müeyyideler uygulanmasýna karar verildiðini kaydetti.

RTÜK'ten yapýlan açýklamada, RTÜK'ün radyo ve televizyon yayýnlarýný düzenlemek ve denetlemekle görevli olduðu belirtilerek, radyo ve televizyon yayýnlarý ile ilgili olarak kamuoyunda doðan tepki, beðeni ve hassasiyetlerin Üst Kurulca sürekli olarak takip edildiði anýmsatýldý.

Üst Kurul'un bütün programlarý ancak yayýnlandýktan sonra denetlediðine iþaret edilen açýklamada, “Üst Kurulun programlarý yayýndan önce denetleme yetkisi olmadýðý gibi, bazý basýn ve yayýn organlarýnda ifade edilenin aksine programlarý yayýndan kaldýrma yetkisi de bulunmamaktadýr" denildi. Açýklamada, radyo ve televizyon yayýnlarýnýn yasa hükümlerine uygun yapýlmasý konusunda Radyo ve Televizyon Üst Kurulu kadar yayýn kuruluþlarýnýn da sorumlu olduðu kaydedilerek, Üst Kurul'un yayýn kuruluþlarýyla olan diyaloðu çerçevesinde, çeþitli programlarla ilgili olarak yayýncýlarla görüþmeler yaptýðý, deðerlendirmelerde bulunduðu ifade edildi. Açýklamada, bu görüþmeler ve deðerlendirmelerin sadece, sorunlarýn karþýlýklý görüþülüp tartýþýlmasýna ve ortak çözümler geliþtirilmesine hizmet ettiði bildirildi.

Açýklama þöyle:

"Radyo ve Televizyon Üst Kurulu yayýn içerikleriyle ilgili deðerlendirmelerini yaparken Üst Kurul uzmanlarýnýn raporlarýnýn yaný sýra alanýnda uzman kuruluþlarýn görüþlerine de zaman zaman baþvurmaktadýr. Üst Kurul Saðlýk Bakanlýðýndan, Mücadele Sporlarý Federasyonu Baþkanlýðýna, Milli Eðitim Bakanlýðýndan, Ýçiþleri Bakanlýðýna ve üniversitelere kadar çeþitli kuruluþlardan görüþ istemiþ ve almýþtýr. Geçtiðimiz yýl içerisinde Üst Kurulun görüþ sorduðu kurumlar arasýnda, Saðlýk Bakanlýðý, Ýçiþleri Bakanlýðý, Milli Eðitim Bakanlýðý, Hacettepe Üniversitesi, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüðü Mücadele Sporlarý Federasyonu Baþkanlýðý da bulunmaktadýr. Üst Kurul, bu kuruluþlardan insan saðlýðýný ilgilendiren reklamlarla çocuklara yönelik bazý gýda maddelerinin reklamlarý, televizyonda yayýnlanan spor turnuvalarý ve þiddet içerikli programlarýn çocuklar ve gençler üzerindeki olumsuz etkileriyle ilgili olarak görüþ istemiþtir. Kamuoyunda sýr dizileri olarak bilinen programlarla ilgili olarak da, Türkiye Büyük Millet Meclisi Ýnsan Haklarýný Ýnceleme Komisyonu Baþkanlýðý aracýlýðýyla bir vatandaþýmýzýn þikayetinin kurumumuza iletilmesi üzerine konu Üst Kurulca incelemeye alýnmýþtýr. Ýnceleme kapsamýnda, anýlan programlarda dini temalar iþlenmesi nedeniyle Anayasal bir kamu kurumu olan Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýndan 7 Mart 2006 tarihli bir yazýyla görüþ istenmiþtir. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý tarafýndan kurumumuza gönderilen 29 Mart 2006 tarihli cevabi yazýda, televizyon yayýnlarýnýn insanlarýn düþünce ve davranýþlarý üzerinde etkili olduðu, bu nedenle yayýnlarýn insanlarý iyiye, güzele ve doðruya yönlendirici nitelikte olmasý gerektiði belirtilerek, 'sýr dizileri'nin bir kýsmýnýn deðerlerimizi ön plana çýkarýcý ve doðruya yönlendirici nitelikte faydalý yayýnlar olduðu belirtilmekle birlikte, bazý yapýmlarda akýl ve mantýk dýþýlýk, yanlýþ kader anlayýþý, kolaycýlýk, ilahi adaletle baðdaþmayan suç ve ceza dengesizliði görüldüðü, bunlarýn da izleyicilerin dinimizi yanlýþ anlamasýna ve algýlamasýna sebep olabileceðine dikkat çekilmiþtir. Bu baðlamda, anýlan programlarýn ilahiyatçý uzmanlarýn danýþmanlýðýnda hazýrlanmasýnýn uygun olacaðý belirtilmiþtir. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýnýn görüþü de ilgili birimimiz tarafýndan deðerlendirmeye alýnmýþ, uzmanlar tarafýndan hazýrlanan raporlar doðrultusunda, sözü edilen programlar nedeniyle yayýn kuruluþlarý nezdinde müeyyideler uygulanmasýna Üst Kurulca karar verilmiþtir."

Sizce RTÜK' bu dizileri engellemeye gücü yetecek mi?

Halk israrli bi sekilde kapanmasini isterse, evet...

Reha Muhtar (07.03.2007)
*

Sýrlar dünyasý...

http://www.gazetevatan.com/pics/yazarlar/136.jpgNTV’de Can Dündar’ýn programýnda “Siz esas Sýrlar Dünyasý gibi programlara bakýn” dediðimde, daha 12 yaþýnda bir çocuk intihar etmemiþti...

Ýntihar olmadýðý için de, kimse oralý deðildi...

Esasen Hatice Demir’in intiharý ne kadar program kaynaklý onu bilmiyorum...

Zaten konu, intiharýn nedeni Sýrlar Dünyasý mý Kalp Gücü mü, ya da 5. Boyut programý mý deðil...

Konu sýradýþý olaylarýn, insanüstü güçlerin ya da ruhlarýn günlük yaþama egemen olmasý konusudur ki, gazetelerin “bir çocuðun program yüzünden intihar ettiði” biçimindeki kliþe haberinden çok daha tehlikelidir...

Kimse kimseyi aldatmasýn...

Haberlerin iyimserlik mi kötümserlik mi aþýladýðý üzerine bunca fetva veren Radyo Televizyon Üst kurulu, bu programlar hakkýnda karar verebilmek için Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý’ndan fetva istiyor...

Örneðin Beþinci Boyut’ta iþlenen Salih’in öyküsüyle Diyanet Ýþleri’nin ne iþi var?..

Televizyonda yayýnlanan öykü þöyle:

“Salih askerliðini üstün baþarý belgesiyle bitirmiþ bir delikanlý... Hasta annesi ve hamile eþi ile güzel bir köyde yaþamaktadýrlar... Evin bütün yükü Salih’in üzerindedir...

Salih bir taraftan köyün vicdansýz Rüstem Aða’sýna, oturduklarý evin borcunu ödemeye çalýþmaktadýr...

Ansýzýn Kýbrýs savaþý patlak verir ve Salih arkadaþý Recep’le birlikte yeniden askere gider...

Kýbrýs’ta savaþýrken þehit olur...

Þehit Salih’in önüne bambaþka bir kapý açýlýr...

Salih zaman ve mekan tanýmadan insanlara yardým etme mertebesine eriþir...

Bundan sonrasý ilginçtir...

Þehit olan Salih sanki yaþýyormuþ gibi, her bölümde deðiþik insanlarla tanýþýr...

Onlara doðru tercih yapmalarý konusunda yol gösterir...

Tereddüte düþtüðü zamanlarda ’usta’sýna danýþýr falan filan...”

Þimdi bunun neyini Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý’na danýþacak RTÜK?..

Dinimizde bu inanýþ var mýdýr diye mi soracak?..

Bu bir sinema filmi deðil ki bir kereliðine insanlar gidip izlesin?..

Her hafta program izleyen milyonlarca insan, karþýsýna çýkacak olaylarda ÞEHÝT SALÝH’Ý YOL GÖSTERMESÝ ÝÇÝN ARARSA NE OLACAK?..

Hayatý bu kadar ruhlarla baðlantýlý göstermek, bunun bir “fiction” biçiminde deðil, Kýbrýs Harekatý’nda þehit düþen Salih’in realistliðinde vermek, insanlarda nasýl bir etki uyandýrmakta bu düþünüldü mü?..

***
Ben ilke olarak hiçbir televizyon programýnýn durdurulmasý ya da sansürlenmesinden yana deðilim...

Sansürden yana deðilim, çünkü o zaman reþit olan bir insanýn muhakeme yeteneðine güvenmediðim anlamýna gelir ki demokrasiye inanan bir insan olarak, baþka insanlarýn muhakeme yetenekleri üzerine ahkam kesemem...

Bunu o insanlara ve kendime ayýp sayarým...

Ama el insaf...

Bu programlarýn yayýn saati Sýrlar Dünyasý’nda olduðu gibi 19.45 mi olur, ya da Beþinci Boyut’un yayýnlandýðý 21.30’da mý?..

Çocuk ve gençlerin henüz reþit olmadýklarýndan, muhakeme yeteneklerinin tam oturmadýðýný söylemek, demokrasiye aykýrý düþmez umarým...

O zaman bu saatlerde bu programlarýn iþi ne?..

Haberlerin kötümser hava yayabileceði endiþesi üzerine, bütün genel yayýn müdürlerini Ankara’ya toplayan ve saatlerce konuþan RTÜK, bir çocuðun intihar olayýndan sonra bile, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý’ndan görüþ istiyorsa, bu abestir...

Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý’nýn þehit Salih’in insanlara yol göstermesine ne söylemesini bekliyor RTÜK?..

Þehitlik gibi kutsal bir mertebeyi ruhlarla karýþtýrýp, çoluðun çocuðun aklýný karýþtýrmanýn ne alemi var?..

Yoksa buralarda insanlarýn uçmasý tamamen serbest, ama hayatýn gerçeðinin haber yapýldýðý yerde, “haberler kötümserlik yayýyor” diyerek, haberlere blokaj mý gerek?

Siz önce uçmalarý, kaçmalarý, gaipten duyulan sesleri önleyin de, sonra haberlerin nasýl olmasý gerektiðini anlatýrsýnýz...

Sansürün her türlüsüne karþýyým. Özellikle onsekiz yaþýndan büyük toplum kesimine yönelik þunu seyretme þunu seyret gibi yaklaþýmlar hakaret gibi geliyor.
Ancak her ne kadar bu dizileri hiç izlemesemde gerek gazetelerden gerekse çevremden duyduklarým beni çok rahatsýz ediyor. özellikle 18 altý çocuklarýnda ekran baþýnda olduðu saatlerde gerçek anlamda iyimserlik mi kötümserlik mi sunduðu pek belli olmayan gereðinden fazla gerçek dünyayý ruhani dünyaya baðlayan dizilerin yayýnýna karþýyým. Hele hele RTÜK ün bu konuda karar veremeyip diyanetten fetva istemesi yok mu beni çileden çýkartýyor.
Kýbrýs savaþý filan gibi sözler duyunca neki diye okuduðum bölüm özetinden sonra sorduðum sorulara aldýðým yanýtlar beni þok etti.( Reha Muhtar da yazýnca ) Askerliðini bitirmiþ olan Salih köyünde hasta annesi ve hamile eþine bakmakta evin tüm yükünü çekmekteyken Kýbrýs Barýþ Harekatý olur Salih yeniden askere gider ( Ki gerçekte ihtiyatlar bile çaðrýlmamýþtýr askere ) ve þehit olur. Þehit olduktan sonra babbaþka bir dünya açýlýr önünde sanki yaþýyormuþ gibi dünyada habire deðiþik insanlarla tanýþýr ve onlara doðru yolu gösterir durur. Þimdi RTÜK u bunun nesini diyanete soracak anlamýþ deðilim amma sorunu olan milyonlarca kiþi kendisine Þehit Salih in yardým etmesini beklerse ne olur ? Hayatý bu kadar ruhlara baðlý göstermek hangi aklýn hangi realistliðin eseridir ? Yazýk günah deðil mi?
Bir çok insan bunlarý baþka duygular içinde seyrediyor. Ama bir yandan da din duygularý çok ciddi biçimde sömürülüyor. Hayatýn realitesi ile ruhlar karýþýyor. Aslýnda iyimserlik yüklü olmasý gerekirken sonunda kötümser bir tablo çýkýyor. Çünkü Þehit Salih hiç bir reel insana yardýma gelmiyor gelemiyor. Bundan dolayý bilinç altýnda aslýnda insanlara durduk yere inançta sorgulatýlýyor.
Gerçek olan RTÜK ün deðil bireylerin buna tepki göstermesi bu dizilere taviz vermemesidir. Ýnsanlarýn milliyetçilik duygularýyla oynamak ne kadar tehlikeli ise inançlarýyla oynamak bin kat daha tehlikelidir. Bundan dolayý milliyetçilik duygularýyla oynadýðý ileri sürülen Kurtlar vadisi yayýndan bir kere kaldýrýlýyorsa bu tip diziler bin kere kaldýrýlmalýdýr.

Bence konu, halkýn tepkisi veya tepkisizliði deðil. Dizinin içeriði sebebiyle birilerinin iþine gelip gelmemesi. Bu dizi yayýndan kaldýrýlýr veya kaldýrýlmaz. Þimdi mesela RTÜK Baþkaný'na bir bakalým:

Zahit Akman. Kanal 7 Ankara Temsilcisi Akman, önce hafta sonu haberlerini sundu. Ardýndan kanalýn Washington Temsilcisi oldu. Sonra Kanal 7 Televizyonu'nun Yönetim Kurulu üyesi oldu. Þimdi RTÜK Baþkaný...

Sýr Kapýsý adlý dizi Samanyolu TV'de yayýnlanýyor. Sizce RTÜK bu diziyi yayýndan kaldýrýr mý? Belki önyargýlý davranacaðým ama ben kaldýramayacaðýný düþünüyorum.

Bu arada Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý'nýn bu tarz diziler ile ilgili tesbitlerine de katýlmamak elde deðil, Ne demiþ Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý:

Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý'ný bu yorumu sebebiyle alkýþlýyorum. Diyanet Ýþleri Baþkaný Sn. Ali Bardakoðlu gerçekten aklý baþýnda bir din adamý ve devlet memuru profili çiziyor. Ancak bir nokta var ki bunu da gözden kaçýrmamak lazým... Ülkenin Baþbakaný iþine gelmeyen yargý kararlarý sonrasý "bunu ulemaya sormak lazým" açýlýmý getirmiþti. Zaman zaman saðolsunlar Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý'nýn ilgili ilgisiz konularda çeþitli fetvalarýný medyadan takip ediyoruz. Sofrada nasýl oturulmasý gerektiðinden tutun da, ekmeðin hangi elle tutulacaðýna, nasýl taharetlenileceðine dair çeþitli konulardaki görüþler ve fetvalar bunlar...

Evet þimdi Kurumun baþýnda aklý baþýnda birileri var da, bu absürd fetvalar böyle aklý baþýnda yorumlar içinde azýnlýkta kalýyor, ancak toplum inceden inceye de fetva ile yönetilmeye ýsýndýrýlýyor. Ýster misiniz gelecekte Mahkemeleri kapatýp, fetva ile karar almaya baþlar bir hale gelelim:rolleyes:

Bence yetmeyecek, kaldý ki gücünün yetip yetmemesi deðil sorun, engellenmek istenip istenmemesi...

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), uzman yardýmcýlðý kadrolarýna bu kez ilahiyat mezunlarýný da alacak.
RTÜK’ten edinilen bilgiye göre, Üst Kurulda boþ bulunan 70 adet kadroya giriþ sýnavý ile Üst Kurul Uzman Yardýmcýsý alýnacak.
Uzman Yardýmcýlarýnýn 7’si Hukuk fakültesi mezunlarý arasýndan, 25’i siyasal bilgiler, iktisat, iþletme, iktisadi ve idari bilimler fakülteleri mezunlarý arasýndan, 15’i Türk dili ve edebiyatý, sosyoloji, psikoloji, tarih ve ilahiyat bölümlerinden mezun olanlar arasýndan, 8’i iletiþim fakültesi mezunlarý arasýndan, 15’i matematik ve istatistik bölümleri ile elektrik?elektronik, bilgisayar, elektronik, elektronik ve haberleþme mühendisliði mezunlarý arasýndan alýnacak.
Sýnava katýlma þartlarý ise þöyle:
"-657 sayýlý Devlet Memurlarý Kanununun 48’inci maddesinin (A) bendinde belirtilen genel þartlarý taþýmasý, -Üniversitelerin en az dört yýllýk öðrenim veren fakülte veya yüksek okullarý ile denkliði yetkili makamlarca kabul edilen yurt Bakalim dýþýndaki eðitim kurumlarýnýn yukarýda sayýlan bölümlerinden mezun olmasý, -Giriþ sýnav tarihi itibariyle 30 yaþýný doldurmamýþ olmasý, -ÖSYM tarafýndan 10-11 Temmuz 2004, 02-03 Temmuz 2005 veya 01-02 Temmuz 2006 tarihlerinde yapýlan Kamu Personel Seçme Sýnavýnda, baþvuruda bulunan grubun puan türünden 80 ve üzerinde puan almasý, -ÖSYM tarafýndan 10-11 Temmuz 2004, 02-03 Temmuz 2005 veya 01-02 Temmuz 2006 tarihlerinde yapýlan KPS Sýnavýnýn yabancý dil bölümündeki sorulardan (Ýngilizce, Almanca, Fransýzca) en az yüzde 60’ýna doðru cevap vermiþ olmasý veya 2004, 2005?2006 yýllarýnda yapýlan Kamu Personeli Yabancý Dil Sýnavýndan (KPDS) veya ÜDS’den en az 60 puan almýþ olmasý, -Süresi içinde baþvurmuþ ve baþvuru belgesi ile birlikte istenilen belgeleri Üst Kurula vermiþ olmasý gerekiyor." (ANKA)

www.milliyet.com.tr
..........................

Kadro tamamlandiginda bakalim bu kez durumlar nasil gelisecek, gorecegiz..

RTÜK Baþkaný Akman: Tv'de ahlaksýzlýklara göz yummayýz

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Baþkaný Zahid Akman, televizyon programlarýnýn ''sahne þovu'' olmadýðýný belirterek, ''Televizyon ekranlarýnda ahlaksýzlýklara, düzeysizliklere göz yumulmasý söz konusu olamaz'' dedi.
Akman, yaptýðý açýklamada, bir televizyon kanalýnda Mehmet Ali Erbil'in sunduðu ''Aþk Olsun'' isimli programda dans eden kadýn yarýþmacýnýn göðüslerinin açýkta kalmasýyla ilgili RTÜK'e bir çok izleyiciden þikayet baþvurusu geldiðini bildirdi.
Televizyon yayýnlarýnýn geniþ kitlelere ulaþtýðýný, her yaþtan, her meslekten, her eðitim düzeyinde izleyici tarafýndan izlendiðini hatýrlatan Akman, þunlarý kaydetti:
''Bu nedenle hem yayýn kuruluþlarýnýn yöneticilerine hem de program yapýmcýlarý ve sunucularýna önemli sorumluluklar düþmektedir. Televizyon programý sahne þovu deðildir. Televizyon programlarý milyonlarca izleyici ve özellikle de çocuklar tarafýndan izlenmektedir. Dolayýsýyla televizyon programlarý tüm toplumu ilgilendirmektedir. O nedenledir ki tüm dünyada yazýlý basýn ile radyo, televizyon ve sinema alandaki hukuki düzenlemeler birbirinden farklýlýk arz eder. Bu nedenle televizyon ekranlarýnda bu tür ahlaksýzlýklara, düzeysizliklere göz yumulmasý söz konusu olamaz.'' Akman, bahsedilen programýn yayýnýnýn RTÜK uzmanlarýnca takip edildiðini ve 3984 sayýlý yasada hüküm altýna alýnan yayýn ilkeleri açýsýndan deðerlendirildiðini belirterek, konunun RTÜK'ün ilk toplantýsýnda öncelikli olarak ele alýnacaðýný kaydetti.

ETÝK ÝLKELER ÝÇÝN ATÖLYE ÇALIÞMASI
RTÜK Baþkaný Akman, yazýlý basýn alanýnda çalýþanlarýn uyacaklarý etik ilkelerin belirli olduðunu ancak büyük bir ihtiyaç olmasýna karþýn radyo ve televizyon yayýncýlýðý alanýnda etik ilkeler bulunmadýðýný kaydetti. Bu konuda RTÜK olarak yayýncýlarýn ve akademisyenlerin de katýlýmýyla bir atölye çalýþmasý gerçekleþtirmekte olduklarýný belirten Akman, çalýþma sonucunda radyo ve televizyon yayýncýlýðý etik ilkeleri oluþturmayý hedeflediklerini bildirdi.

Milliyet
.....................

Bu olayin bir kaza olduguna inanmiyorum, kasitli olarak yapildigini dusunuyorum. Sizler bu konuda ne dusunuyorsunuz? RTÜK'un bu haberdeki kararini nasil buluyorsunuz?

Saygilarimla.