Sattığımız arabaya gelen vergi borcu
Bize ait bir aracı, 1993 yılında Noter kanalıyla resmi olarak sattık. Ve elimizde hala Noter satış belgesi bulunmakta. Fakat geçen gün posta kutumuza gelen bir borç kağıdıyla sarsıldık. Bahsi geçen arabanın bizim sattığımız tarihten sonra çeşitli vergi borçları birikmiş. İşin komik tarafı bu kağıdın bize gelmesi. Daha sonra yaptığımız birkaç araştırma sonucu adımıza bir icra başlatılmış. Aracı sattığımız kişi aracın ruhsatını üstüne almamış. Dolayısıyla araç Trafikte hala bizim üzerimize görünmekte. Trafikte bu kadar süre nasıl dolaştırılğı da ayrı bir merak konusu. Çünkü arabanın satıldığına dair ruhsatın üzerine bir damga vurulmakta. Ayrıca ruhsatı üstüne alıp almaması da bizi hiç ilgilendirmeyen bir konu. Biz üstümüze düşeni yapıp, temiz kağıdıyla arabayı Noter aracılığıyla satmışız. Bu iki kurum arasında hiçbir koordinasyon bulunmamakta mıdır? Yani biz aracı boşu boşuna mı Noter vasıtasıyla satmışız? Sattığımız halde hala bizim üzerimize görünmekte. Daha sonra Vergi Dairesine ve Trafiğe yaptığımız müracatlarda, Noter Satış Belgesini ibraz etmemize rağmen biz bir şey yapamayız diyorlar. Önce icradan temiz kağıdı almak gerekiyormuş. Bu kağıdı almak için de borcu kapatmamız gerekiyormuş. Ben başkasına ait bir borcu neden kapatıyorum ki? Daha sonra mahkemeye verip bu parayı o şahıstan istememiz gerekiyormuş. Ben bu adamı nereden bulurum, nasıl bulurum da şahsına dava açarım? Ben dedektif miyim? Kusura bakmayın ama böyle bir devlet anlayışı olamaz. Resmen Teksas usulü, kendi işini kendin çöz. Adamın borcunu öde, adamı bul, mahkemeye ver, paranı al. Mahkeme de ne kadar sürer, Allah bilir. Vatandaş olarak böyle haklı bir konuda Devletimizin bizi mağdur etmemesi gerekiyor. Ben bir aracı Noter aracılığıyla sattıktan sonra, sattığım kişinin peşinden koşup, ya da kafasına silah dayayıp, ya da mafya tutup, zorla arabanın ruhsatını üstüne almasını mı sağlayacağım? Bu görevi Devlet’in Hukuk Devleti sıfatıyla üstlenmesi ve arabayı satan kişiyi bir daha rahatsız etmemesi gerekir. Ayrıca bizim manevi şahsiyetimizi zedeleyip başkasına ait bir borç için hakkımızda icra başlatılması da ayrı bir konu.
Yani şu anki durum o kadar komik ki. Biz desek ki “Madem bu araç bize ait, bizim aracımız kayıp. Bulun getirin. Satalım, borcunu ödeyelim.”. Devlet diyecek ki: “Dur bakalım. Bu araç sana ait değil. Sen bu aracı Noter aracılığıyla satmışsın.” Bu durumda da Devlet zaten kendi ağzıyla yakalanmış oluyor. Evet bu araç bize ait değil. Bize aitse arabayı bulup getirsin, değilse bizim borcumuzu iptal edip, borcu doğru kişinin üstüne yüklesin.
Bu konuyla ilgili yardımlarınızı rica eder, saygılarımı iletirim.