İlginç boşanma gerekçeleri
Roma Katolik Kilisesine evliliklerinin iptali için başvuran Katolikler, ilginç gerekçeler öne sürüyor.
Kilisenin en karmaşık evlilik iptali isteklerini karara bağlayan üst mahkemesi “Sacra Romana Rota”ya başvuran erkeklerden biri, karısının sigara alışkanlığını bırakmadığını, “evliliklerinin dumana boğulduğunu” gerekçe göstererek evliliğinin iptalini istedi. Evliliklerinin iptalini isteyen kadınların gerekçelerinin önde geleni ise, kocalarının “anasının kuzusu” (Mamani) olması... Katolik kadınları, 30’lu, 40’lı yaşlarındaki, hatta daha yaşlı olan kocalarının hala anneleriyle psikolojik bağlarını koparamamasından şikayet ediyor.
Evliliğin iptali kararı, evliliğin baştan beri geçersiz olduğu, asla gerçekleşmediği anlamına geliyor.
Papa 16. Benediktus’un geçen cumartesi mahkeme yargıçlarına hitaben yaptığı konuşmada, iptal kararları verirken daha dikkatli olmalarını istemesinden bu yana, İtalyan basını konuyla ilgili haberlere daha geniş yer veriyor.
Mahkemenin geleneksel iptal gerekçeleri arasında, evlilik sırasında eşlerden birinin ya da ikisinin psikolojik olgunluk düzeyine ulaşmamış olması, eşlerden birinin evlilikten önce gizlenen bir olumsuzluğun ortaya çıkması, anlaşmazlık, cinsel yaşamın olmaması ve zorla evlilik bulunuyor.
Eşi sigara içtiği için evliliğin iptalini isteyen koca, karısıyla sigarayı bırakacağı sözü vermesi üzerine evlendiğini, eşinin evlilikten sonra bütün çabalarına rağmen sigarayı bırakamadığını ileri sürüyor.
Davaya ilk bakan kilise evlilik heyeti, kocaya evlilik iptali hakkı verdi, ancak ikinci düzey temyiz heyeti bu kararı iptal etti. Dolayısıyla dava yüksek mahkemeye gitti.
Başka bir ilginç davada ise karısının evlilikten sonra kendisine bakmayı bıraktığını belirten koca, “sonradan başka biri olduğu ortaya çıkan biriyle evlenerek oyuna getirildiğini” iddia ediyor.
Katolik İtalya’da yasalar 35 yıldır boşanma hakkı tanımakla birlikte, birçok kişi tekrar kilisede evlenme hakkı elde etmek için, evliliklerinin kilise tarafından iptal edilmesini tercih ediyor.
Vatikan, 1992 yılında Monaco Prensesi Caroline’e evlilik iptali hakkı tanımıştı.
Kilisenin en karmaşık evlilik iptali isteklerini karara bağlayan üst mahkemesi “Sacra Romana Rota”ya başvuran erkeklerden biri, karısının sigara alışkanlığını bırakmadığını, “evliliklerinin dumana boğulduğunu” gerekçe göstererek evliliğinin iptalini istedi. Evliliklerinin iptalini isteyen kadınların gerekçelerinin önde geleni ise, kocalarının “anasının kuzusu” (Mamani) olması... Katolik kadınları, 30’lu, 40’lı yaşlarındaki, hatta daha yaşlı olan kocalarının hala anneleriyle psikolojik bağlarını koparamamasından şikayet ediyor.
Evliliğin iptali kararı, evliliğin baştan beri geçersiz olduğu, asla gerçekleşmediği anlamına geliyor.
Papa 16. Benediktus’un geçen cumartesi mahkeme yargıçlarına hitaben yaptığı konuşmada, iptal kararları verirken daha dikkatli olmalarını istemesinden bu yana, İtalyan basını konuyla ilgili haberlere daha geniş yer veriyor.
Mahkemenin geleneksel iptal gerekçeleri arasında, evlilik sırasında eşlerden birinin ya da ikisinin psikolojik olgunluk düzeyine ulaşmamış olması, eşlerden birinin evlilikten önce gizlenen bir olumsuzluğun ortaya çıkması, anlaşmazlık, cinsel yaşamın olmaması ve zorla evlilik bulunuyor.
Eşi sigara içtiği için evliliğin iptalini isteyen koca, karısıyla sigarayı bırakacağı sözü vermesi üzerine evlendiğini, eşinin evlilikten sonra bütün çabalarına rağmen sigarayı bırakamadığını ileri sürüyor.
Davaya ilk bakan kilise evlilik heyeti, kocaya evlilik iptali hakkı verdi, ancak ikinci düzey temyiz heyeti bu kararı iptal etti. Dolayısıyla dava yüksek mahkemeye gitti.
Başka bir ilginç davada ise karısının evlilikten sonra kendisine bakmayı bıraktığını belirten koca, “sonradan başka biri olduğu ortaya çıkan biriyle evlenerek oyuna getirildiğini” iddia ediyor.
Katolik İtalya’da yasalar 35 yıldır boşanma hakkı tanımakla birlikte, birçok kişi tekrar kilisede evlenme hakkı elde etmek için, evliliklerinin kilise tarafından iptal edilmesini tercih ediyor.
Vatikan, 1992 yılında Monaco Prensesi Caroline’e evlilik iptali hakkı tanımıştı.