CHP`den Anyasa Mahkemesi`ne dava
CHP, 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun`un bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi`nde dava açtı.
CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç, başvuruya ilişkin dilekçeyi Anayasa Mahkemesi Başkanlığına sundu. Kılıç, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, söz konusu kanunun, zorunlu müdafiliği düzenleyen 21, kamu davası açılmasının ertelenmesini düzenleyen 22, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını düzenleyen 23, bazı hallerde şüpheli ve mağduru uzlaştırma koşullarını düzenleyen 24, uzlaştırma işlemlerini belirleyen 25 ve zorunlu müdafi ücretleriyle ilgili yetkinin Adalet Bakanlığı`na verilmesini düzenleyen 30. maddesinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle başvurduklarını söyledi.
Kanunla kamu davasının açılmasının ertelenmesi, uzlaştırma, hükmün açıklanmasının ertelenmesi, zorunlu müdafiliğin uygulama alanının daraltılması gibi yeni düzenlemeler getirildiğini kaydeden Kılıç, ayrıca müdafilere ödenecek ücretlerle ilgili yetkinin Türkiye Barolar Birliği`nden alınarak, Adalet Bakanlığı`na verildiğini anımsattı. Kılıç, söz konusu kanunla yapılan bu düzenlemelerin yanlışlığını, TBMM çalışmaları sırasında da dile getirdiklerini ifade etti.
Özellikle kamu davası açılmasının ertelenmesi, uzlaştırma ve hükmün açıklanmasının ertelenmesi şeklindeki düzenlemelerin, ceza adaleti yönünden ülkede farklılaşma yaratacağını savunan Kılıç, ``Bu düzenlemelerle ülkedeki siyaseten güçlü, varlıklı insanların ve mafyanın ceza verme sisteminde etkili olacağını, bu uygulamaların adalet sistemini zedeleyeceğini, Anayasa`nın eşitlik ilkesini bozacağını hak arama özgürlüğünü ortadan kaldıracağını belirterek, bu düzenlemelere karşı çıkmıştık`` diye konuştu. Kılıç, TBMM`deki bu çabalarına rağmen söz konusu kanun kabul edildiği için Anayasa Mahkemesi`ne geldiklerini ifade etti.
AA
CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç, başvuruya ilişkin dilekçeyi Anayasa Mahkemesi Başkanlığına sundu. Kılıç, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, söz konusu kanunun, zorunlu müdafiliği düzenleyen 21, kamu davası açılmasının ertelenmesini düzenleyen 22, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını düzenleyen 23, bazı hallerde şüpheli ve mağduru uzlaştırma koşullarını düzenleyen 24, uzlaştırma işlemlerini belirleyen 25 ve zorunlu müdafi ücretleriyle ilgili yetkinin Adalet Bakanlığı`na verilmesini düzenleyen 30. maddesinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle başvurduklarını söyledi.
Kanunla kamu davasının açılmasının ertelenmesi, uzlaştırma, hükmün açıklanmasının ertelenmesi, zorunlu müdafiliğin uygulama alanının daraltılması gibi yeni düzenlemeler getirildiğini kaydeden Kılıç, ayrıca müdafilere ödenecek ücretlerle ilgili yetkinin Türkiye Barolar Birliği`nden alınarak, Adalet Bakanlığı`na verildiğini anımsattı. Kılıç, söz konusu kanunla yapılan bu düzenlemelerin yanlışlığını, TBMM çalışmaları sırasında da dile getirdiklerini ifade etti.
Özellikle kamu davası açılmasının ertelenmesi, uzlaştırma ve hükmün açıklanmasının ertelenmesi şeklindeki düzenlemelerin, ceza adaleti yönünden ülkede farklılaşma yaratacağını savunan Kılıç, ``Bu düzenlemelerle ülkedeki siyaseten güçlü, varlıklı insanların ve mafyanın ceza verme sisteminde etkili olacağını, bu uygulamaların adalet sistemini zedeleyeceğini, Anayasa`nın eşitlik ilkesini bozacağını hak arama özgürlüğünü ortadan kaldıracağını belirterek, bu düzenlemelere karşı çıkmıştık`` diye konuştu. Kılıç, TBMM`deki bu çabalarına rağmen söz konusu kanun kabul edildiği için Anayasa Mahkemesi`ne geldiklerini ifade etti.
AA