Re: Takı Mevzusu
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/6694
K. 2003/11122
T. 2.10.2003
• ALACAK DAVASI ( Ziynet Eşyalarının Mutad Olarak Kadında Olduğu Kabul Edildiğinden ve Davacıda Bunun Aksini İspat Edemediğinden Ziynet Eşya Değerlerinin Mahsubunun Gerekmesi )
• ZİYNET EŞYASI ( Mutad Olarak Kadında Olduğunun Kabul Edilmesi-Aksinin Davacı Eş ( Kadın ) Tarafından İspat Edilmesinin Gerekmesi )
• ÇEYİZ SENEDİ ( Buna Dayalı Açılan Alacak Davasında Ziynet Eşyalarının Davalı Kocada Olduğunun İspat Edilmesinin Gerekmesi )
4721/m.6,220
ÖZET : Ziynet eşyalarının mutad olarak kadında olduğunun kabulü gerekir. Bunun aksine davalı kocada olduğunu davacı ispat edemediğine göre ziynet eşyalarının değerlerinin tesbit edilerek bunların mahsubu ile kalan miktara hükmedilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:
KARAR : Davacı, 15.7.1999 tarihli çeyiz senedinde yazılı eşyaların evlenirken, davalı baba oğula teslim edildiğini, davalı Güner in boşanma davası açtığını, çeyiz eşyalarının iade edilmediğini öne sürerek, 45.000DM. karşılığı olan 14.400.000.000TL.nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, senette yazılı eşyaların gerçek olmadığını, geçimsizlik çıkınca Güner'in Almanya'dan Türkiye'ye döndüğünü, eşya ve altın varsa bile davacıda kaldığını bildirerek, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece davanın kabulü ile 14.400.000.000TL.nı davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının davasına dayanak yaptığı "Altın Ziynet ve Çeyiz Eşyası Senedi" başlıklı belgede dava konusu edilen altın ve eşyalar tek tek sayılarak davacı Gülseren ile davalı Güner'in evlilik merasimlerinde akrabaları ve damat tarafından getirilen hediye eşyalar olduğu ve para olarak bedelinin 45.000DM. ettiği açıklanmıştır. Davalı savunmasında ziynet eşyalarının davacıda kaldığını ileri sürmüştür. Davacı kadın, davalı kocası tarafından dövülerek sokağa atıldığını iddia ve ispat etmemiştir. Ziynet eşyalarının mutad olarak kadında olduğunun kabulü gerekir. Bunun aksine davalı kocada olduğunu davacı ispat edemediğine göre ziynet eşyalarının değerlerinin tesbit edilerek bunların mahsubu ile kalan miktara hükmedilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Açıklanan gerekçe ile temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 2.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Umarım bu karar yardımcı olur ...