Avukat sorumlu olur mu?

Merhabalar,
A isimli avukat, X þirketinin bir davasýna bakmýþ.Daha sonra X þirketi yeni açýlan baþka bir dava için; gerekli belgeleri, ekleri A'ya göndermiþ. A hiçbir kabul ya da ret iradesinde bulunmamýþ;X þirketinin icabý karþýsýnda susmuþ. 8 ay sonra X þirketi, davayý kaybettiðinin haberini almýþtýr. X, A'yý sorumlu tutabilir mi?Ona karþý dava açabilir mi?
Bu soruyla baðlantýlý olarak;avukatlarýn ve doktorlarýn meslekleri nedeniyle, kendilerine yöneltilen icaba karþý susmalarýnýn hiçbir þekilde ret anlamýna gelmeyeceði, doðru mudur?
Þimdiden teþekkürler.

Þahsen "sükut ikrardýr" görüþüne karþýyým. Kanýmca vekalet sözleþmesi de diðer sözleþmeler gibi her iki tarafýn irade beyanýna baðlýdýr. Deðindiðiniz gibi icap ve kabul hususlarý tamamlanmalýdýr.
X þirketinin davaya iliþkin belgeleri avukata göndermesi tek baþýna irade beyaný deðildir. Zira X þirketinin o davayý o avukat ile yürüteceði de kesin deðildir, kendine bir baþka avukat tayin etmiþ/edecek olabilir.
Ayný þekilde Avukatýn da davayý kabul etme zorunluluðu yoktur. Profesyonel bir meslek olan avukatlýk ve sonrasýnda verilecek hizmete dair ücret unsuru da kararlaþtýrýlmamýþtýr.
Özetle her iki tarafýn irade beyaný ile açýkça sözleþilmiþ olmasý esastýr. Bu sözleþmenin yazýlý dahi olmasý gerektiði hususu bir yana, avukatýn en az bir duruþmaya girmesi belki kabulün gerçekleþtiðini düþündürebilir. Bunun dýþýnda avukat, müvekkiliyle anlaþmadýðý herhangi bir iþi aslýnda yürütemez, yürütse bile yetkisiz temsildir.
Saygýlarýmla.

1. Herhalde (X) Þirketi; dava, avukat tarafýndan takip edilmediði gerekçesiyle avukatýn sorumluluðuna yönelmek istemektedir (soruda, bu husus açýk deðil). Ancak; davacý davasýný ispat etmelidir ki (istisnalar haricinde, davalý tarafýndan savunma yapýlmasý zorunlu deðildir); dava kabul edilsin. Davada da böyle olmuþ olabilir. Yani; davacý davasýný ispat ettiði için (X) þirketi davayý kaybetmiþ olabilir. Bu durumda; nedensellik baðý kesileceðinden, avukat sorumlu olmayacaktýr. Diðer deyiþle; dava takip edilseydi bile, dava kaybedilecek idiyse, sorumluluk olmaz.

2. Avukatlýk Kanunu'ndan bir kýsým, aþaðýdadýr. Buna göre; avukat, gecikmeksizin, kendisine teklif edilen iþi reddettiðini, açýkça, müvekkil adayýna bildirmelidir. Aksi halde; disiplinel, tazminatsal ve cezai sorumluluðu doðabilir.

ÝÞÝN REDDEDÝLDÝÐÝNÝN BÝLDÝRÝLMESÝ

Madde 37 - Avukat, kendisine teklif olunan iþi sebep göstermeden reddedilebilir. Reddin, iþ sahibine gecikmeden bildirilmesi zorunludur.

Ýþi iki avukat tarafýndan reddolunan kimse, kendisine bir avukat tayinini baro baþkanýndan isteyebilir.

(Deðiþik son fýkra: 4667 - 2.5.2001 / m.25) Tayin olunan avukat, baro baþkaný tarafýndan belirlenen ücret karþýlýðýnda iþi takip etmek zorundadýr.

ÝÞÝN REDDÝ ZORUNLULUÐU

Madde 38 - Avukat;

a) Kendisine yapýlan teklifi yolsuz veya haksýz görür yahut sonradan yolsuz veya haksýz olduðu kanýsýna varýrsa,

b) Ayný iþte menfaati zýt olan bir tarafa avukatlýk etmiþ veya mütalâa vermiþ olursa,

c) (Deðiþik: 4667 - 2.5.2001 / m.26) Evvelce hakim, hakem, Cumhuriyet savcýsý, bilirkiþi veya memur olarak o iþte görev yapmýþ olursa,

d) Kendisinin düzenlediði bir senet veya sözleþmenin hükümsüzlüðünü ileri sürmek durumu ortaya çýkmýþsa,

e) (...) (Madde 38 in (e) bendi, Anayasa Mahkemesinin 2 Haziran 1977 gün ve E.1977/43, K.1977/84 sayýlý karariyle iptal edilmiþtir.)

f) Görmesi istenilen iþ, Türkiye Barolar Birliði tarafýndan tespit edilen meslekî dayanýþma ve düzen gereklerine uygun deðilse,

Teklifi reddetmek zorunluðundadýr.

Bu zorunluluk, avukatlarýn ortaklarýný ve yanlarýnda çalýþtýrdýklarý avukatlarý kapsar.

Sorudaki gönderilen gerekli evraklar belirsiz olmakla birlikte, bugün için sadece incelenip yorumda bulunulmak üzere, bir diðer deyiþle önce danýþma maksadýyla bu tip evrak, dava dilekçesi vs. avukatlara gönderilir (ör.fakslanýr), daha sonra üzerinde konuþulur, takip edilmesine karar verilir ise ve müvekkil adayý iþinin o avukat tarafýndan yürütülmesini ister ise iþte o zaman bu bir icaptýr. Avukat kendine gönderilen her danýþmaya yönelik iþi yukarýda belirttiðiniz üzere iþ teklifi olarak algýlamalý mýdýr? Kýsacasý tek baþýna evrak göndermek bir teklif midir?
Evet diyorsak tabiidir ki iþin reddini açýkça beyan etmelidir. Bu bir teklif deðildir diyorsak iþte o zaman avukatýn iþi açýkça reddinden de bahsedemeyiz kanaatindeyim. Aksi düþünce her mütalaanýn arkasýndan iþi kabul etmiyorum beyanýnda bulunmak zorunluluðu içinde olunur.
Saygýlarýmla.

Sorunun fazla açýk olmamasýnýn nedeni;bir vize sorusu olmasý ve sadece "gerekli belgeler ve ekler" denilmesinden kaynaklanýyor sanýrým. Zaten benim aklýma takýlan nokta;sýnavdan sonra bir arkadaþýmýn ýsrarla;"avukatlarýn meslekleri nedeniyle kendilerine yöneltilen icaplarý kabul etme zorunluluðu var;derste hoca böyle söyledi." demesiydi.
Þimdi anlýyorum ki;avukatlarýn böyle bir kabul zorunluluðu yok;ama reddederlerse bunu bildirmek durumundalar;tabii eðer kendilerine yöneltilen irade bir icap niteliði taþýyorsa.
Yanýtlarýnýz için teþekkür ederim.

En son ileti aklýmý karýþtýrdý. Böyle hukuk sorusu mu olurmuþ ? Bu kadar belirsizlikten çok ciddi sorunlar doðar yazardým ben sýnav kaðýdýna ...
X þirketinin yetkilileri bu kadar vurdumduymaz mýdýr ki bir evrak yollayýp sonra hiç bakmasýnlar ? Böyle bir mantýk var mý? Adam bir sormaz mý bizim dava ne oldu diye ? Bilgi ve belge göndermeyle þirket ile avukat arasýnda hiç bir baðlantý tesisi kurulamaz. Mutlaka her konuda konuþulmuþ anlaþýlmýþ olsun ve bu sözleþme ile belgelensin. Velevki avukat þirketin sözleþmeli avukatý deðilse....
Sanýyorum ki sükut ikrardan gelmez.. Hukukumuzda sanýyorum ki sükut atasözünün anlamýnýn tam tersine RED anlamýndadýr. Yani kabul etmeme. Zaten Atasözü olarak ta pek doðru olduðunu sanmýyorum. Sen sustan geliyor olmasýn sakýn ? Sükut altýndýr da der bir atasözü... Demekki altýn olduðundan susmuþ kiþi... Yani bir biriyle tezat bir deyim oluyor. Kaldý ki gene topluma baktýðýnýzda '' muhatap olmamak için sussanýz bile size söylenecek sözlerden birisi' olarak karþýmýzada çýkmaktadýr bu sözcük. Bir baþka deyiþle bu insanlarýn kendilerini haklý göstermek ya da haklý olduðuna herkesi inandýrmak için uydurduklarý ve kendi emelleri için kullandýklarý bir söz öbeðidir. Sükut her zaman ikrardan gelmez gelmemelidir. Sessiz kalmak çoðu zaman kabul etmemek inkar etmek anlamýna gelebileceði gibi seni ciddiye almýyorum yanýt dahi vermek istemiyorum anlamýna da gelebilir. sükutun ikrardan geldiðini kabul edersek herkesin kendisine isnat edilene cevap vermek zorunluluðu doðarki bu da çoðu zaman polemiðe girmek demektir, herkes iddiasýný ispatla yükümlüdür, yoksa çamur at izi kalsýn atasözünün tam karþýlýðýný bulmuþ oluruz... Bir dip not olarak ta sükut ile sukut karýþtýrýlmamasý gereken kelimelerdir. Sükut sessizlik demek iken sukut düþme, sarkma, aþaðý inme anlamýna gelir, kaldý ki bu lafý dillerine tespih edenler unutmamalýlardýr ki sükut ikrahtan da gelebilir....
Þimdi sözcük anlamý bile bu kadar tartýþmalý bir sözcüðü vizede sormakta '' Ben istediðim gibi deðerlendirme hakkýný korurum'' demektir. Avukatýn herhangi bir davayý kabul etme etmeme açýk irade hakký bir yana 8 ay boyunca davasýnýn durumunu merak etmeyen bir þirketin yapacaðý en iyi þey bir bardak su içmek olacaktýr. Kiþiler ve þirketler avukat yoluyla temsil edilseler bile davalarýnýn durumunu kendileride takip etmek zorundadýr. En azýndan merak edilir ne oldu diye.... Eþþeði saldým çayýra mevlam kayýra diye giderseniz... Karþýnýza biri çýkar ' Eþeðini saðlam kazýða baðla ondan soonra emanet et Allah' a''der... Burada da öyle olmuþ...
Ama soru boþ bir soru olarak hafýzamda yer edecektir. Vizede sorulacak bir soru deðil bu öylesine geyik muhabbeti sorusu gibi...