T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/8720
K. 2002/10120
T. 8.11.2002
• OFF-SHORE BANKA HESABI ( Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kapsamı ve Güvencesi Dışında Kaldığı - Aracılık Yapan Bankadan Talepte Bulunulamayacağı )
• TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONU ( Off-Shore Banka Hesabının Kapsam ve Güvencesi Dışında Kaldığı - Aracılık Yapan Bankadan Talepte Bulunulamayacağı )
• BANKANIN OFF-SHORE HESABA ARACILIK ETMESİ ( Hesabın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kapsamı ve Güvencesi Dışında Kaldığı - Aracılık Yapan Bankadan Talepte Bulunulamayacağı )
• ARACI BANKANIN SORUMLULUĞU ( Davacının Parasının Off-Shore Hesabına Yatırılması - Hesabın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kapsamı ve Güvencesi Dışında Kaldığı/Aracılık Yapan Bankadan Talepte Bulunulamayacağı )
818/m.1, 397, 457
3182/m.74
4389/m.7/5
ÖZET : Off-Shore bankacılık sistemi ulusal bankacılık sisteminin dışında,serbest bölgelerde faaliyet gösteren,faiz vergi,denetim yönünden ayrıcalık ve kolaylıklara sahip,temel amacı yabancı para ve sermaye piyasalarıyla bütünleşme ve uluslararası bankacılık işlemlerinin hacmini genişletmek olan ve bankacılık lisansı aldığı ülkede ikamet edenlere kapalı bir bankacılık türü olup ülkemizde de ulusal bankalar aracılığıyla yurtdışındaki Off-Shore bankalarına hesap açtırılmakta,hesap açtıranlar yüksek faiz getirili fakat Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kapsamı ve güvencesi dışında kalan bu hesap türünü benimsemekle; aracılık yapan bankadan talepte bulunamaz.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 5.Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19.11.2001 tarih ve 2000/1573 - 2001/1384 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 02.07.2002 günde davacı avukatı Yasemin Ulusan ile davalı avukatı Ece Atayman gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Verda Çiçekli tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin tasarruflarını davalı bankada değerlendirmek amacıyla davalı bankanın Yeşilköy Şubesi’ne başvurduğunu, banka müdürünün telkinleri sonucunda, davalı bankanın güvencesi altında bulunan E...bank Off-Shore Ltd.Şti.nde değerlendirmesi için ikna edildiğini, davalı bankaya güvenerek parayı Off-Shore hesabına yatırdığını, 22.12.1999 tarihinde davalı bankanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildiğini, bundan sonra müvekkile faiz ödemesi yapılmadığını, paranın da iade edilmediğini, davalının BK.nun 397 nci maddesine göre gerekli özen ve sadakat borcunu yerine getirmediğini, kendisine güvenilerek yatırılan parayı yanlış yönlendirdiğini bundan dolayı müvekkilin zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ( 10.000.000.000.- ) TL.nın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında bir vekalet ilişkisi bulunmadığını, müvekkili ile dava dışı E...bank Off-Shore Ltd.nin ayrı tüzel kişilikler olduğunu, bankaya husumet düşmediğini, davacının serbest iradesi ile parayı Off-Shore hesabına yatırdığını, müvekkilin sadece havale işlemine aracılık ettiğini, havale işleminden sonra müvekkilin hiçbir hukuki sorumluluğu kalmadığını, hesap açma formunda müvekkilin garantör olduğuna dair bir beyan da bulunmadığını, müvekkilinin hukuki sorumluluğu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflarca sunulan kanıtlara ve yaptırılan bilirkişi incelemesine göre, davacının davalı bankada mevduat hesabı bulunduğu, vadenin bitiminde davacının verdiği talimatla 47.000.000.000.-TL.nın dava dışı E...bank Off-Shore’a havale edildiği ve burada davacı adına hesap açıldığı, davalı banka Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilince davacının hesaptaki anapara ve faizinin ödenmediğinin anlaşıldığı, davadaki çekişmenin Off-Shore bankacılığında hesap sahiplerinin açtıkları hesabın sigorta kapsamında olup olmadığı konusunda bilgi sahibi olup olmadığı, böyle bir bilgisizlikte davalı bankanın kusurlu olup olmadığı, E...bank Off-Shore Ltd.nin hukuki yapısında toplandığı, tüm bu hususların davalı bankanın Fon’a devredilmesinden sonra ve Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı’nca araştırılıp tesbit edildiği, buna göre, dava dışı Off-Shore Ltd.nin bir banka olup, yurt dışında kurulmuş gibi gösterilmesine karşın K.K.T.C.nde sadece adının yer aldığı, yurt dışında bir faaliyeti olmadığı, bütün işlemlerinin E...bank şubelerinde açılan hesaplarından yürütüldüğü, Off-Shore hesaplarında para toplanmasında davalı bankada temsilci statüsünde olanların büyük çalışması olduğu tesbit edilmiş, ayrıca yatırımcılara paranın daha yüksek faiz getireceği ve davalı bankanın tüm riski üstleneceği yolunda mudilerin inandırıldığı, bu nedenle davalının husumet savunmasına itibar edilmediği ve ayrıca davalı bankanın yarattığı hukuki görünüşün sonuçlarına katlanması gerektiği gerekçesiyle, davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000.000.000.-TL.nın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı banka vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının davalı E...bank A.Ş.nin Yeşilköy Şubesi nezdinde açtırdığı mevduat hesabının bu bankaca dava dışı K.K.T.C.’de mukim E...bank Off-Shore Ltd. hesabına havale edildiği, sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle ödenmediği iddiasına dayalı alacağın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının işleminin ne olduğu hususunda toplanmaktadır.
3182 sayılı Bankalar Kanunu’nun 74 ve yürürlükteki 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 7/5 maddelerinde düzenlenen Off-Shore bankacılık ( "kıyı bankacılığı" veya "dıştan dışa bankacılık" ) daha çok serbest bölgelerde faaliyet gösteren, ulusal bankacılık sisteminin dışında ve kanuni ihtiyatlar bakımından muafiyetler tanınmış, sözleşme faizi yönünden sınırlamalara tabi olmayan, diğer yasal sınırlamaların ise son derece yumuşatıldığı, vergi ve denetim kolaylıkları tanınan ve temel amacı yabancı para ve sermaye piyasalarıyla bütünleşme ve uluslararası bankacılık işlemleri hacmini genişletme amacı ile kurulan, bunun için de müşteri hizmetlerinde dinamizm ve esneklik sağlanan ve bankacılık lisansının alındığı ülkede ikamet edenlere kapalı olan bir bankacılık türüdür. Ülkemizde de, son yıllarda ulusal bankalar aracılığı ile tasarruf sahiplerince yurt dışındaki Off-Shore bankalarına hesap açtırma işlemlerinin yaygınlık kazandığı bilinmektedir.
Borçlar Kanunu’nun 1 nci maddesi hüküm uyarınca, tarafların karşılıklı ve birbirlerine uygun irade açıklamalarıyla yani hukuki bir sonucu sağlama amacı etrafında birleşmeleriyle sözleşme ilişkisi kurulmuş olur. Somut uyuşmazlığa gelindiğinde, davacının 16.11.1999 tarihli havale talimatı ile TL cinsinden olan tasarruflarını anılan Off-Shore şirketi hesabına havale edildiği ve bu talimat gereğince düzenlenen makbuzla davalı bankanın Yeşilyurt Şubesi’ne yatırarak, aynı banka adına hesap açıldığını gösterir hesap cüzdanını almıştır. Daha sonra, 21.12.1999 tarihinde hesap vade bitimlerinde ulusal bankalarca uygulanan mevduat faizi oranlarının çok üzerinde faizler uygulanarak, bunun sonucu olan artışlar hesap cüzdanına işlenmiş ve davacı tarafça da dava dışı Off-Shore bankası hesabından yapılan bu işlemlere herhangi bir itirazda bulunulmamıştır. Diğer bir deyişle, davacı yüksek faiz getirili ve fakat Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kapsamı ve güvencesi dışında kalan bu hesap türünü seçip, benimsemiştir.
Mahkemece, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne E...bank A.Ş. yetkilileri hakkında düzenlenen iddianame ve bu iddianamede yer alan bir kısım sanık savunmaları, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu ve Bankalar Yeminli Murakıplar Kurulu raporu ile E...bank iç yazışma ve seminer faaliyetlerinden, E...bank A.Ş.nin dönemsel hesap tablolarında Off-Shore hesaplarının da yer alması, Off-Shore konusunda banka personeline seminerler düzenlenmesi ve davacının BK.nun 457 nci maddesi hükmü ve bankacılık uygulamalarına uygun havale talimatı vermemiş olması gibi olgulardan hareketle, işlemi yapan davalı banka ile dava dışı K.K.T.C.deki Off-Shore şirketi arasında bir kısım yöneticilerin de aynı kişiler olmasının da gösterdiği üzere organik bağ bulunduğu ve birbirlerinin uzantısı durumunda oldukları, bu işlemin de mevduat hesapları ile aynı güvencelere sahip olduğu görüntüsü yaratıldığından, yarattığı güvenin zorunlu kıldığı hukuki görünüşün sonuçlarına katlanması gerektiği kanısına varılarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacı yukarıda belirtilen tarihten önce davalı E...bank A.Ş. nezdinde hesabının bulunmaması, verilen talimat gereğince para yatırma tarihinden itibaren işlemin anılan Off-Shore şirketi muhatap alınarak gerçekleştiğinin bilindiğinin gerek bu talimat, gerekse hesap cüzdanı içeriği nedeniyle kuşkusuz bulunduğu, davalının bu ilişkideki işlevinin Off-Shore hesabına aracılıktan ibaret olduğu savunmasının aksine, davacıdan alınan paranın davalı E...bank A.Ş. bünyesinde tutularak kullanıldığı şeklindeki mahkeme kabulü, banka kayıtları incelenmeden varılması mümkün olmayan bir yorum tarzı olması nedeniyle, bu görüşe bu aşamada iştirak edilmesi mümkün değildir.
Yukarıdan beri açıklanan nedenlerle, davacının öncelikle hesapların adına düzenlendiği Off-Shore bankası olan ve Kıbrıs’ta mukim E...bank Off-Shore Ltd.Şti.ne başvurmadan, iş bu davanın o banka adına işlem yaptığını savunan E...bank A.Ş. ( S...bank A.Ş. ) aleyhine açılması ve böyle bir davanın bu aşamada dinlenmesi de mümkün değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, 250.000.000.-TL duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak temyiz eden davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.11.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
yarx
zaman insanları değil armutları olgunlaştırır.