Ön yargı üzerine
Bir insanla karşılaştığımızda her zaman için bir önyargı hep vardır içimizde...
"Kaşını kaldırdı, Ukala, Ne tuhaf tanımadığı birine senli benli konuşuyor, Mesafesiz, neden gülüyor ki açıkta bir şeymi var ?" vs... gibi içimizde kendimize sorduğumuz bir ton soru oluşur.
Acaba ne derece doğru kendimize yönelttiğimiz bu sorular?
Bazen kendimize sorduğumuz bu sualler acımasızca olmuyor mu?
Böyle düşündüğüme, yazdığıma bakmayın;
bende bir insanım ve ben de biliyorum ki farkına varmadan acımasız olabiliyorum insanlar hakkında.
İşte şu anda yazmamın nedeni bu!
Bugün kendimi tanımadığım insanlara karşı objektif olmadan yönelttiğim sorular içinde yakaladım.
Ha "yanıldım mı?" dersem, bunu bilemiyorum şu an için.
Fakat ilerleyen zaman içerisinde, belkide sorularımda ne derece haklı veya haksız olduğumu göreceğim.
Utanacağım belki de...
Ama şu da var; bana göre önyargıyı tetikleyen etkili nedenlerden biri de "His".
İnanmıyorum ki hiç bir insan hissiz olsun.
Önyargılarımıza neden olan hislerimiz değil midir?
Bizi yanıltan veya haklı çıkartan hislerimiz...
Nasıl bir duygu bu?!
Düşünüyorum o halde varım, sizce "Hissediyorum o halde önyargılıyım" da diyebilirmiyiz?
Hatta hissediyorum çünkü duygularım var,
Duyguluyum çünkü yüreğim var,
yüreğim var çünkü ben insanım!..
Ne tuhaf değil mi?
Dikkat ettimde, bendeki bu sorular bitmiyor, sürekli bir neden arayışı içerisindeyim.
Acaba herşeyde bir neden aramak gerekiyor mu yoksa ben miyim herşeyin bu kadar derinine inmeye çalışan!
Kendimi bir şeyleri sorgulamaktan alıkoyamıyorum.
Hayatı, insanları, nesneleri, doğayı, havayı, suyu, çiçeklere suyun dışında verilen sevginin nasıl etkili olduğunu, karıncalardaki çalışma azmi ve sorumluluğu, bunun yanında ağustos böceğinin yan gelip yatmasının sebebinin ne olduğunu ve daha bunun gibi bir çok sorulardan kendimi alıkoyamıyorum.
Bazen düşünüyorum da her insanda bir önyargı, his, sual, düşünce var ama acaba sadece bunları düşünen bir ben miyim?
Ya da bu soruları soran ve bütün bu döngünün içindeki kaynağı benim gibi sorgulayıp bulan var mıdır?
Sanmıyorum!
Belki de hayatın anlamıdır bu soruların yanıtlanamayışı...
Belki de bizi hayata bağlayan henüz bilemediğimiz nedenlerdir.
Kimbilir?!..
Ne olursa olsun, seviyorum acıyı da, sevgiyi de, insanı da, doğayı da, acımasızca eleştirdiğim kendimi bile...
Çünkü düşünüyorum ve varım.
NE MUTLU BANA... :p :)
"Kaşını kaldırdı, Ukala, Ne tuhaf tanımadığı birine senli benli konuşuyor, Mesafesiz, neden gülüyor ki açıkta bir şeymi var ?" vs... gibi içimizde kendimize sorduğumuz bir ton soru oluşur.
Acaba ne derece doğru kendimize yönelttiğimiz bu sorular?
Bazen kendimize sorduğumuz bu sualler acımasızca olmuyor mu?
Böyle düşündüğüme, yazdığıma bakmayın;
bende bir insanım ve ben de biliyorum ki farkına varmadan acımasız olabiliyorum insanlar hakkında.
İşte şu anda yazmamın nedeni bu!
Bugün kendimi tanımadığım insanlara karşı objektif olmadan yönelttiğim sorular içinde yakaladım.
Ha "yanıldım mı?" dersem, bunu bilemiyorum şu an için.
Fakat ilerleyen zaman içerisinde, belkide sorularımda ne derece haklı veya haksız olduğumu göreceğim.
Utanacağım belki de...
Ama şu da var; bana göre önyargıyı tetikleyen etkili nedenlerden biri de "His".
İnanmıyorum ki hiç bir insan hissiz olsun.
Önyargılarımıza neden olan hislerimiz değil midir?
Bizi yanıltan veya haklı çıkartan hislerimiz...
Nasıl bir duygu bu?!
Düşünüyorum o halde varım, sizce "Hissediyorum o halde önyargılıyım" da diyebilirmiyiz?
Hatta hissediyorum çünkü duygularım var,
Duyguluyum çünkü yüreğim var,
yüreğim var çünkü ben insanım!..
Ne tuhaf değil mi?
Dikkat ettimde, bendeki bu sorular bitmiyor, sürekli bir neden arayışı içerisindeyim.
Acaba herşeyde bir neden aramak gerekiyor mu yoksa ben miyim herşeyin bu kadar derinine inmeye çalışan!
Kendimi bir şeyleri sorgulamaktan alıkoyamıyorum.
Hayatı, insanları, nesneleri, doğayı, havayı, suyu, çiçeklere suyun dışında verilen sevginin nasıl etkili olduğunu, karıncalardaki çalışma azmi ve sorumluluğu, bunun yanında ağustos böceğinin yan gelip yatmasının sebebinin ne olduğunu ve daha bunun gibi bir çok sorulardan kendimi alıkoyamıyorum.
Bazen düşünüyorum da her insanda bir önyargı, his, sual, düşünce var ama acaba sadece bunları düşünen bir ben miyim?
Ya da bu soruları soran ve bütün bu döngünün içindeki kaynağı benim gibi sorgulayıp bulan var mıdır?
Sanmıyorum!
Belki de hayatın anlamıdır bu soruların yanıtlanamayışı...
Belki de bizi hayata bağlayan henüz bilemediğimiz nedenlerdir.
Kimbilir?!..
Ne olursa olsun, seviyorum acıyı da, sevgiyi de, insanı da, doğayı da, acımasızca eleştirdiğim kendimi bile...
Çünkü düşünüyorum ve varım.
NE MUTLU BANA... :p :)