Re: Mal beyanında bulunmamak
Üsküdar 1. İcra Ceza Mahkemesi Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvuru yapmış ve Mahkeme kararının neticesi beklenmektedir. Bu sebeple bu başvurunun haberi olmayan Mahkemelere de sunularak AYM kararına kadar ertelenmesi sağlanabilir.
T.C
Üsküdar
1.İcra Ceza Mahkemesi
Esas No : 2007/4002
DURUŞMA TUTANAĞI: 25.12.2007
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I- 2004 sayılı İİK.nun cezai hükümlerinde 31.05.2005 tarihli 5358 sayılı kanunla yapılan değişiklik ile daha hafif ihlal hali sayılan bazı selbi veya icrai fiiller suç kategorisinden çıkarılmış ve bu fiiller hakkında öngörülen hafif hapis cezaları da tazyik hapsine dönüştürülmüştür. (İcra İflas Kanunu m. 337,340,341,343,344) suç sayılmayan, borçlunun mal beyanında bulunmamasına ilişkin selbi fiil, İİK. nun 76. maddesinde tazyik hapsi ile cezalandırılmış olmasına rağmen, mükerrerhürriyeti kısıtlayıcı ceza getiren İcra İflas Kanunun 337. maddesindeki on gün disiplin hapsi cezası, 5358 Sayılı Kanunla diğer disiplinsizlik fiillerinde olduğu gibi kaldırılmayarak (tazyik hapsi ile yetinilmeyerek) değişik şekilde disiplin hapsi olarak ipka edilmiş, hatta bu değişiklikte, borçlunun haczi kabil mallarının alacaklı tarafından bilindiği veya bilinmesi lazım geldiğine ilişkin dava cezalandırılabilme şartı da kaldırılmıştır.
II- a) Suç kategorisinden çıkarılan, hafif hapis cezaları tazyik hapislerine çevrilen disiplinsizlik fiillerinin hepsinde, daha açık anlatımla, taahhüdü ihlalde (m.340), çocuk teslimi hakkındaki karara muhalefette (m.341), Yalnız kendisi tarafından yerine getirilecek ilam hükmüne muhalefette (m.343) ve nafakaya ilişkin karar gereğinin yerine getirilmemesinde (m.344) fiilin tazyik hapsi ile cezalandırıldığı takip safhaları, yargılama veya takip sürecinde nizaları karara bağlanarak sonuçlanmış, icra ve ödeme emirleri, asıl alacak ve ferileri kesinleşmiş olan nihai takip safhalarıdır, hapsen tazyik hükümlerinin amacı da takibi infazla sonuçlandırmaktır.
b) Suç kategorisinden çıkarılan, ancak mevcut tazyik hapsi müeyyidesine ilaveten mükerrer hürriyeti kısıtlayıcı ceza olan hafif hapis cezası kaldırılmayarak, disiplin hapsine dönüştürülen mal beyanında bulunulmaması fiilinde ise, fiilin disiplin hapsi ile cezalandırıldığı takip safhası, takibin sadece icra veya ödeme emri tebliğinin erçekleştirildiği başlangıç safhasıdır, bu tebliğ işleminin usulüne uygun ve geçerli olup olmadığı tartışılabilecektir, tebliğ tarihi düzeltilebilecektir, buna bağlı olarak takibin aranan nitelikte belgesinin bulunup bulunmadığı, asıl alacağın, asıl alacak ve ferileri miktarlarının gerçek olup olmadığı, istenen faizlerin ve oranlarının doğru ve cari oranlara uygun olup olmadığı hususlarının tartışılabileceği bir takip safhasıdır.Bu safhada takibi infazla sonuçlandırmayı amaçlar mahiyette disiplin hapsi müeyyidesi uygulanması, takip hukuku prensiplerine aykırıdır, hapis tehdidiyle borçlunun borçlu olduğu veya olmadığı miktarları ödemeye zorlanmasıdır.
III- Takip hukuk ilke ve esaslarını ve takip yollarına ilişkin yasa hükümlerini uygulanamaz hale getiren 337. maddenin İİK. hükümleri içinde yer almasının yeğane işlevi borç için, hatta mevcudiyeti şüpheli borç için hapis cezası getirmiş olmasıdır.
IV - Hukuk sistemimiz içinde ve mevzuatımızda benzeri görülmemiş şekilde; aynı takipte, aynı borçlu hakkında, tek fiil sebebiyle, ayrı-ayrı veya aynı anda birlikte, tazyik ve disiplin hapsi olmak üzere iki kez hürriyeti kısıtlayıcı disiplin cezası (mükerreren) uygulanabilecektir.
A- İİK.nun 337. maddesinin (on gün disiplin hapsinin) 76. maddeden (üç ay tazyik hapsinden) önce uygulanması:
a) Mal beyanında bulunma mecburiyeti getiren İİk.nun 74. maddesinin ihlalinin, amacına uygun ve tabii müeyyidesi, yasanın 76. maddesinde öngörülen, borçlunun bir defaya mahsus olmak ve üç ayı geçmemek üzere mal beyanında bulununcaya kadar hapisle tazyikidir.
1- Hapsen tazyik kararı istenmeden, mal beyanı ve haczi kabil değerler öğrenilmeden, haciz öncesi takip safhasında, borçlunun on gün disiplin hapsi ile cezalandırılmasına imkan veren İİK.nun 337. maddesi ile ne amaçlanmıştır?
2- Mal beyanı için hapsen tazyiki yerine , İİK.nun 337. maddesinin on gün disiplin hapsi uygulaması, takibi mal beyanı safhasında kilitliyor ise, bu düzenlemenin amacı nedir?
3- Haciz öncesi takip safhasında alacaklıya takibi bıraktırarak borçlunun cezalandırılması peşine düşüren, takibe katkı ve fayda sağlamayıp, engel olan İİK.nun 337. maddesinin amacı nedir?
4- Borçlunun on gün disiplin hapsi ile cezalandırılmasına, hatta cezasının infazına rağmen, borçlunun mal beyanı hala temin edilemiyor, haczi kabil malları bilinemiyor ve takip sürdürülemiyor ise İİK.nun 337. maddesinin amacı nedir?
5- Borçlu hakkında bu cezanın uygulanabilmesi için ceza muhakemesini zorunlu gören yaygın uygulama da dikkate alındığı takdirde, takibin durduğu ve tıkandığı haciz öncesi takip safhasında, aylarca ve yıllarca sürdürülecek ceza muhakemesinden sonra, borçlunun hapsedilmesini mümkün kılan İİK.nun 337. maddesinin hedeflediği amaç ve koruduğu menfaat nedir?
6- Borçlunun haczi kabil mallarının alacaklı tarafından bilindiği veya bilinmesi lazım geldiği durumlarda dahi, borçlunun on gün disiplin hapsi ile cezalandırılmasını öngören, bu bilgiyi dava veya ceza şartı veya cezanın düşme sebebi olarak kabul etmeyen, İİK.nun 337. maddesince korunan hukuki menfaat nedir?Başka bir anlatımla, bir ceza hükmü olan İİK.nun 337. maddesinde uygulanması mümkün haciz ile uygulanmış haczin farklı hükümlere bağlanmasında korunan menfaat nedir?
7- İİK.nun 337. maddesine göre verilen on gün disiplin hapsi cezasının ertelenemeyişinde ve seçenek yaptırımlara çevrilemeyişinde korunan menfaat nedir?
8- On gün disiplin hapsi cezasının gerekçesinin, mal beyanı ile ortadan kalkıyor olmasına rağmen, İİK.nun 76. maddesinde olduğu gibi, 337. maddede mal beyanının düşme sebebi sayılmayışında korunun menfaat nedir?
9- İİk.nun icra ceza hükümlerinde bütün disiplinsizlik fiillerinin (m.76,340,341,343,344) müeyyidesi tazyik hapsi iken, yine disiplinsizlik fiili olan mal beyanında bulunmama fiiline ayrıca on gün disiplin hapsi cezası öngörülmesinde himaye edilen hukuki menfaat nedir?
İİK.nun 337. maddesi, 06.08.1985 tarihli 3222 sayılı yasa ile tecil, para cezasına ve diğer tedbirlere çevrilme yasağından ve takiben 31.05.2005 tarihli 5358 sayılı yasa ile, 337. maddenin uygulanabilmesi için cezalandırma şartı olan borçlunun haczi kabil mallarının bilinmesi keyfiyetinin madde metninden çıkarılmasından sonra, başta iyiniyet kuralı olmak üzere takip hukuku ilke ve esaslarına yabancılaşmış ve aykırı hale gelmiş bir düzenleme olup, daha takibin başında, haciz öncesi takip safhasında, alacaklıyı takibin diğer safha ve aşamalarından kurtarmak için, borçluyu hapis baskısı altında tutarak, tediyeyi ve infazı hedefleyen, takip hukuku ve anayasa ilkelerini ve borçlu haklarını gözardı eden, borçluluğun, suçluluk sayılmasına, borç için hapis, hatta bir değil, iki kez hapis müeyyidesinin getirilmesine, eski hukuk sistemlerine geri dönüşe imkan verebilecek bir yapıya dönüşmüştür.
b) Açıkça görüleceği üzere, takibin aşama kazanmasına, sürdürülmesine ve sonuçlandırılmasına katkısı ve faydası olmayan, aksine takibi mal beyanı safhasında kilitleyen, takip hukuku ilke ve esaslarını, takip yollarına ilişkin yasa hükümlerini uygulanamaz hale getiren, icra iflas kanunu hükümleri içinde yer almasının yeğane işlevi borç için, hatta mevcudiyeti şüpheli borç için, hürriyeti kısıtlayıcı ceza getirmek olan İİK.nun 337. maddesi hükmü; Anayasamızı 10. maddesinde öngörülen, düzenlenen kanun önünde eşitlik ilkesine, bu ilke içerisinde yer alan, takip hukukunda alacaklı ile borçlu menfaatlerinin dengelenmesi ve telifi ilkesine, anayasamızın 38/8. maddesinde düzenlenen, hiç kimsenin yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğünü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonamıyacağına dair ilkesine, anayasamızın 19. maddesinde düzenlenen kişi hürriyeti ve güvenliği ilkelerine duyarlılık gösterilmeden gerçekleştirilmiş, anayasamızın anılan hükümlerine aykırı olan bir düzenlemedir.
c) İİK. nun 337 nci maddesi düzenlemesine göre, mal beyanında bulunmayan borçlunun, on gün disiplin hapsi cezasının infazından sonra, tekrar üç ay hapisle tazyiki mümkündür, bu, cezası çekilen suç için tekrar hürriyetin kısıtlanması hükmü olup, anayasamızın sayılan hüküm ve ilkelerine aykırılığın ayrı bir göstergesidir.
B- İİK.nun 76. maddesinin (üç ay tazyik hapsinin) 337. maddeden (on gün disiplin hapsinden) önce uygulanması:
1) Borçlunun bulunamayışı veya (normalde gerçekleşme ihtimali olmamakla birlikte) üç ay hapis tazyikinin uygulanmasına rağmen borçlunun haczi kabil malları hakkında beyanda bulunmayışı sebebiyle, hapsen tazyik kararının infaz edilememiş olması durumunda da, pratik faydasının bulunmamasına rağmen, üç ay hapisle tazyik kararına ilaveten, on gün disiplin hapsi cezası yine uygulanabilecektir.
2) Borçlunun haczi kabil mallarının alacaklı tarafından bilinmemesini veya öğrenilmemiş olmasını dava ve cezalandırma şartı olarak öngören yasa hükmünün 5358 sayılı kanunla yapılan değişiklikte kaldırılmasından sonra, engelleyici yasa hükmünün mevcut olmayışı sebebiyle, Üç ay hapisle tazyik kararı uygulansa, borçlu mal beyanında bulunsa dahi, süresinde şikayet halinde 337. maddenin uygulanması ve borçlunun on gün disiplin hapsi ile cezalandırılması mümkündür.
İİK.nun 337. maddesinden yararlanılarak gerçekleştirilebilecek bu uygulamaların tek anlam ve amacı, hapis baskısı ile tediye ve infazdır. Bu uygulamalara imkan verebilen ve zemin hazırlayabilen yasa hükmü de, anayasamızın belirtilen ilke ve hükümlerine aykırıdır.
C- İİK.nun 337. maddesinin (ongün disiplin hapsinin) 76. madde (üç ay tazyik hapsi) ile aynı zamanda birlikte uygulanması:
İİK.nun 76 ve 337. maddeleri düzenlemelerine göre borçlu hakkında, hem tazyik, hem de disiplin hapsi müeyyidelerinin birlikte uygulanması da mümkündür. İİK.nun 337. maddesi hükmü ile, borçlunun veya takipte borçlu gösterilen kişinin hak ve hürriyetleri, alacaklının veya takipte alacaklı gösterilen kişinin irade ve insiyatifine havale edilmektedir. Tek fiil için, aynı zamanda iki kez hürriyeti kısıtlayıcı ceza tertip edilmiş olması ve bu şekilde bir uygulamaya imkan yaratılması, İİK.nun 337. maddesinin Anayasamızın sayılan hüküm ve ilkelerine aykırılığının daha açık bir göstergesidir.
SONUÇ : Açıklanan sebeplerle,
1- 2004 sayılı İİK.nun 5358 sayılı kanunla değişik 337. maddesi hükmünün anayasamıza aykırılığına ilişkin görüşlerin ve iptali isteminin, Anayasamızın 152/1 maddesi hükmü uyarınca Anayasa Mahkemesi Başkanlığına arz edilmesine,Hukuk infaz sistemimiz (takip hukukumuz) hakkında, hakimliğimiz araştırma, uygulama ve tesbitlerine dair 19.11.2007 tarihli incelemeyazısının da şikayet dosyasına eklenmesine,İİK. da değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı hakkında görüş arzına dair mahkememizin 24.07.2007 tarihli 161 muhabere sayılı ve 22.10.2007 tarihli 334 muhabere sayılı yazı örneklerinin dosyaya eklenmesine,
2- Anayasamızın 152/1 maddesinin son cümlesi hükmüne göre, Anayasa mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davanın geri bırakılmasına ve Anayasa Mahkemesi kararının beklenmesine,
3- Duruşmanın 26.06.2008 günü saat 11.00'e bırakılmasına karar verildi.25.12.2007
Katip Hakim 18338