Askeri mahkeme
Merhaba,
Sitede emeği bulunan herkese başarılarının devamını diliyorum.
Gn.Dz.Sh.K'lığı As.Savcılığının 16.05.2003 gün ve 2003/126-228
esas-karar sayılı iddianamesiyle ;
1.Hizmet esnasında amire hakaret
2.Amire fiilen taarruza teşebbüs
suçlarından yargılandım. Amire fiilen taarruza teşebbüs suçundan beraet edip, Hizmet esnasında amire hakaret suçundan 6 ay hapis cezası aldım.
Sabıkasız oluşum nedeniyle cezamın 1 ayı düşürüldü. 18.05.2006 tarihinde kararı temyiz yolu hakkımı kullandım. Kararımın gerekçeli hükmünde özetle;
..... 6 tarafsız tanıktan, 2 lehe tanık ifadesi bulunmasına rağmen 4 aleyhe tanık anlatımı bulunduğu anlaşılmaktadır, aleyhe anlatımda bulunan tanıkların sayısının lehte bulunanlardan fazla olduğu dikkate alındığında aleyhe anlatımları bulunan tarafsız tanıkların ifadeleri oluş tarzına uygun olacak şekilde gerek kendi içlerinde, gerekse birbirleriyle uyumlu olan gerekse mağdur uzm.çvş x x'in anlatımlarını desteklemesi dolayısıyla mağdurun ve tanıkların anlatımı sayıca diğerlerinden az olan 2 lehe tanık anlatımından ve sanığın kendisini cezadan kurtarmaya yönelik savunma beyanlarından üstün tutulmuş ve sanığın amire hakaret etmek eylemini gerçekleştirdiği sabit görülmüştür. Sanığın eylemini gerçekleştirdiği yer ictima alanı olup o esnada bölüğün nerede ise tamamının orada olduğu anlaşılmaktadır vs vs vs sanığın ''hizmet esnasında amire hakaret'' suçunu işlediği sabit görülmekte eylemine uyan as.c.k.'nun 85/1 .nci maddesinin ''hizmet esnasında'' cümlesi uyarınca cezalandırılması yönüne gidilmiştir vs.
Deniliyor. Bu kapsamda sormak istediklerim şunlar:
4 yıllık yargılanma sürecim esnasında hiçbir şekilde kararı veren hakim, mahkeme, makam veya merci huzrunda dinlenmedim. 2 kez evime kağıt geldi bulunduğum ilin asliye mahkemesi kalemine gidip sorulduğunda ifademi verdim. Bu doğrultuda tanıklardan veya ifadelerinden hiç haberim olmadı. 6 tarafsız tanığın lehime ifade verenler dahil tümü önceden devrecilik dolayısıyla aramızda husumet bulunan kişilerdi. Aynı zamanda kararın gerekçeli hükmünde açıkca görüleceği üzere olay tüm bölük önünde olmuştur. Bölükte o sırada 70 / 80 kişi bulunmaktadır.
*Madem tanıkların ifadelerinin sayıca üstün oluşundan dolayı karar verilecekti ve olaya kendi belirttikleri gibi tüm bölük şahit olmuştu o zaman niye tüm bölük yerine sadece karşı tarafın tanıkları dinlenip onların ifadeleriyle mahkumiyetime karar verilmiştir? Eğer tüm bölük dinlenseydi 2/4 şeklinde aleyhime olan tanık ifadeleri lehime olabilirdi.
*Mahkeme cezalandırmadan önce niye bana bu tanıklar ve ifadeleri hakkında bilgi vermemiştir?
*Mahkeme niye benim gösterebileceğim tanıklarım olup olmadığını sormamıştır?
*Mahkeme bu 6 tanığın karşı tarafın tanıkları olduğunu bilmiyormu?
*Mahkeme karşı tarafın bu 6 tanığın üstü olduğu, ifade veriliş anında ve yargılanma sürecinde birlikte aynı bölükte karşı tarafın astı olarak görev yaptıkları gerekçesiyle tanıklıkları esnasında baskı altında olabilecekleri ihtimalini niye atlamış ve beni 2 lehe karşı 4 aleyhte tanık olduğu gerekçesiyle cezalandırmıştır? (aynı kararda diğer suçtan yine aynı 6 tanığın 3 lehte 3 aleyhte ifadesi sonucu beraet ettim.)
*Kararı temyiz yolu hakkımı 18.05.2006 tarihinde kullanmama ve bana 3 ay içerisinde kesin yanıt alırsın denmesine rağmen şu ana dek hiçbir yanıt gelmedi. Sizce ne zaman yanıt alırım ve alacağım yanıt hakkında herhangi bir fikir veya tahmininiz varmı?
*Konu hakkında hiçbir bilgim olmamakla beraber, bir emniyet mensubunun söylediği kadarıyla hafif hapis cezaları sadece geceleri cezaevine gidip sabahları eve gelmekle veya hafta sonları gidip p.tesi'leri gelmekle çekilebiliyor. Eğer askeri yargıtayın vereceği temyiz yanıtı benim için olumsuz olursa, bahsini ettiğim konudan ne şekilde faydalanabilirim? Sivilmi yoksa askeri cezaevindemi hapsolacağım?
Değerli hukuk işiyle uğraşanlar, elbetteki sorduğum soruların muhattabı Gn.Dn.Sh.K.'lığı as.mahkemesi, askeri yargıtay veya beni yargılayan hakimdir. Ancak olayı ve soruları huzrunuza getirmemin nedeni üzerime atılı suçu işlemediğimden bu konuda vicdanen her ne kadar kendimce rahat olsamda, haklı olup olmadığımı hukuken bilmememdir. Eğer hukukende haklıysam temyizden çıkacak olumsuz sonuca karşılık konuyu AİHM 'ne taşıyacağım. Fakat T.C vatandaşı ve olarak kendi ülke ve hukukumu başka bir merciiye şikayeti onursuzluk olarak görüyorum. Diğer taraftan suçsuz ve hukuken (eğer öyle ise) haklı olmama rağmen ceza almak ve hapse girmek kendi onurumu zedeleyeceği için şu an ikilemde kalmış bulunmaktayım. Bu yüzden siz değerli hukukçularımızın görüşünü almak istediğim konu : ''Hukuken haklımıyım?''
Teşekkürler
Engin Şevik / AYDIN
Sitede emeği bulunan herkese başarılarının devamını diliyorum.
Gn.Dz.Sh.K'lığı As.Savcılığının 16.05.2003 gün ve 2003/126-228
esas-karar sayılı iddianamesiyle ;
1.Hizmet esnasında amire hakaret
2.Amire fiilen taarruza teşebbüs
suçlarından yargılandım. Amire fiilen taarruza teşebbüs suçundan beraet edip, Hizmet esnasında amire hakaret suçundan 6 ay hapis cezası aldım.
Sabıkasız oluşum nedeniyle cezamın 1 ayı düşürüldü. 18.05.2006 tarihinde kararı temyiz yolu hakkımı kullandım. Kararımın gerekçeli hükmünde özetle;
..... 6 tarafsız tanıktan, 2 lehe tanık ifadesi bulunmasına rağmen 4 aleyhe tanık anlatımı bulunduğu anlaşılmaktadır, aleyhe anlatımda bulunan tanıkların sayısının lehte bulunanlardan fazla olduğu dikkate alındığında aleyhe anlatımları bulunan tarafsız tanıkların ifadeleri oluş tarzına uygun olacak şekilde gerek kendi içlerinde, gerekse birbirleriyle uyumlu olan gerekse mağdur uzm.çvş x x'in anlatımlarını desteklemesi dolayısıyla mağdurun ve tanıkların anlatımı sayıca diğerlerinden az olan 2 lehe tanık anlatımından ve sanığın kendisini cezadan kurtarmaya yönelik savunma beyanlarından üstün tutulmuş ve sanığın amire hakaret etmek eylemini gerçekleştirdiği sabit görülmüştür. Sanığın eylemini gerçekleştirdiği yer ictima alanı olup o esnada bölüğün nerede ise tamamının orada olduğu anlaşılmaktadır vs vs vs sanığın ''hizmet esnasında amire hakaret'' suçunu işlediği sabit görülmekte eylemine uyan as.c.k.'nun 85/1 .nci maddesinin ''hizmet esnasında'' cümlesi uyarınca cezalandırılması yönüne gidilmiştir vs.
Deniliyor. Bu kapsamda sormak istediklerim şunlar:
4 yıllık yargılanma sürecim esnasında hiçbir şekilde kararı veren hakim, mahkeme, makam veya merci huzrunda dinlenmedim. 2 kez evime kağıt geldi bulunduğum ilin asliye mahkemesi kalemine gidip sorulduğunda ifademi verdim. Bu doğrultuda tanıklardan veya ifadelerinden hiç haberim olmadı. 6 tarafsız tanığın lehime ifade verenler dahil tümü önceden devrecilik dolayısıyla aramızda husumet bulunan kişilerdi. Aynı zamanda kararın gerekçeli hükmünde açıkca görüleceği üzere olay tüm bölük önünde olmuştur. Bölükte o sırada 70 / 80 kişi bulunmaktadır.
*Madem tanıkların ifadelerinin sayıca üstün oluşundan dolayı karar verilecekti ve olaya kendi belirttikleri gibi tüm bölük şahit olmuştu o zaman niye tüm bölük yerine sadece karşı tarafın tanıkları dinlenip onların ifadeleriyle mahkumiyetime karar verilmiştir? Eğer tüm bölük dinlenseydi 2/4 şeklinde aleyhime olan tanık ifadeleri lehime olabilirdi.
*Mahkeme cezalandırmadan önce niye bana bu tanıklar ve ifadeleri hakkında bilgi vermemiştir?
*Mahkeme niye benim gösterebileceğim tanıklarım olup olmadığını sormamıştır?
*Mahkeme bu 6 tanığın karşı tarafın tanıkları olduğunu bilmiyormu?
*Mahkeme karşı tarafın bu 6 tanığın üstü olduğu, ifade veriliş anında ve yargılanma sürecinde birlikte aynı bölükte karşı tarafın astı olarak görev yaptıkları gerekçesiyle tanıklıkları esnasında baskı altında olabilecekleri ihtimalini niye atlamış ve beni 2 lehe karşı 4 aleyhte tanık olduğu gerekçesiyle cezalandırmıştır? (aynı kararda diğer suçtan yine aynı 6 tanığın 3 lehte 3 aleyhte ifadesi sonucu beraet ettim.)
*Kararı temyiz yolu hakkımı 18.05.2006 tarihinde kullanmama ve bana 3 ay içerisinde kesin yanıt alırsın denmesine rağmen şu ana dek hiçbir yanıt gelmedi. Sizce ne zaman yanıt alırım ve alacağım yanıt hakkında herhangi bir fikir veya tahmininiz varmı?
*Konu hakkında hiçbir bilgim olmamakla beraber, bir emniyet mensubunun söylediği kadarıyla hafif hapis cezaları sadece geceleri cezaevine gidip sabahları eve gelmekle veya hafta sonları gidip p.tesi'leri gelmekle çekilebiliyor. Eğer askeri yargıtayın vereceği temyiz yanıtı benim için olumsuz olursa, bahsini ettiğim konudan ne şekilde faydalanabilirim? Sivilmi yoksa askeri cezaevindemi hapsolacağım?
Değerli hukuk işiyle uğraşanlar, elbetteki sorduğum soruların muhattabı Gn.Dn.Sh.K.'lığı as.mahkemesi, askeri yargıtay veya beni yargılayan hakimdir. Ancak olayı ve soruları huzrunuza getirmemin nedeni üzerime atılı suçu işlemediğimden bu konuda vicdanen her ne kadar kendimce rahat olsamda, haklı olup olmadığımı hukuken bilmememdir. Eğer hukukende haklıysam temyizden çıkacak olumsuz sonuca karşılık konuyu AİHM 'ne taşıyacağım. Fakat T.C vatandaşı ve olarak kendi ülke ve hukukumu başka bir merciiye şikayeti onursuzluk olarak görüyorum. Diğer taraftan suçsuz ve hukuken (eğer öyle ise) haklı olmama rağmen ceza almak ve hapse girmek kendi onurumu zedeleyeceği için şu an ikilemde kalmış bulunmaktayım. Bu yüzden siz değerli hukukçularımızın görüşünü almak istediğim konu : ''Hukuken haklımıyım?''
Teşekkürler
Engin Şevik / AYDIN