Bilişim suçları - Makale denemesi 1
Bu konuda bir çok forum açılmakta olduğunu ve bir fikir kargaşası ile devamlı aynı sorunun sorulup durduğunu gördüm. Helal olsun sana ne göz varmış sende dediğinizi duyar gibi olmama karşın ben aldırmadan konuma devam ediyorum...
Gelişen teknoloji ile suça karşı mücadele arttığı gibi suç işleme yapısıda değişmekte ve mevcut kanunlar buna ceza konusunda yetersiz kalmaktadır. Hatta çoğu zaman işlenen suçun kanunda karşılığı bile bulunmamaktadır.
Bugün için dünyanın hemen hemen en popüler ve bilinmeyen gruplarından biridir hackerlik. Haklarında filmler yapılmakta kitaplar yazılmakta ve kulaktan kulağa efsane gibi yayılmaktadır namları... Amaçları ne olursa olsun bir kere bir şekilde suç işledikleride gerçektir. Gelişen ve yaygınlaşan teknoloji ve özellikle internet sayesinde yararlı olduğu kadar zararlı bölücü sitelerde kurulmakta ve hatta örgüt propagandaları dahil yapılmaktadır. Bizim kızdığımız beğenmediğimiz zararlı kabul ettiğimiz sitelerin hacklenmesi hoşumuza gitse bile bunun da bir suç olduğunu kabul etmemiz gerekmektedir.
"Suçum merakımın bir parçası. ...Ben bir hacker'ım. Bize tek tek engel olabilirsiniz ama hepimizi durduramazsınız" Bu ifadeler Hacker Manifestosu'ndan alındı. ( Bahattin bey hemen karşı manifestoyu yazar ) Hacker diyince çoğumuzun aklına biraz asosyal ergenlik çağında olan 16-17 yaşlarında tipler gelir. Bilgisayar karşısında oturmaktan gözleri şişmiş kızarmış ve kendilerinden başkasının ne yaptığını merak eden tipler olarak tanımlansada pekte doğru değildir bu tanım. Bu tanım olsa olsa ' Amatör Hacker' tanımı olabilir.
Peki Hacker ne demek ? Bilgisayar korsanı deyiminin yetersiz kaldığı bir dönemdeyiz çünkü hack işlemi günümüzde sadece bilgisayar sistemlerine yapılan saldırı olarak tanımlanamaz. Bunun yerine bilişim korsanı demek kapsam olarak daha uygun düşecektir. Çünkü gerek kapsam gerekse işlev açısından daha geniş kapsamlı bir tanımdır. Bilişim korsanları her nekadar suç işleselerde teknolojik gelişmeye olan katkılarını yadsıyamayız...
Hacker'ları suç işlemeye iten nedenler arasında, geleneksel olarak bireyleri suç işlemeye götüren nedenlerden farklı bir neden görmek pek mümkün değildir. İntikam alma duygusu, güce sahip olma, açgözlülük, şehvet, macera veya "yasak meyveyi tatma" arzusu gibi geleneksel olarak bireyleri suç işlemeye götüren nedenler, bilişim suçları anlamında da bireyleri suç işlemeye götürüyor diyebiliriz.
Büyük bir bilgisayar sistemi üzerinde izinsiz olarak etkin olabilmek, belki de bir güç gösterisi olarak o bireyi fazlasıyla mutlu etmektedir. Çalıştığı şirkette haksız şekilde işinden atılan bir bilgisayar mühendisinin, eski şirketinin bilgisayar sistemine verdiği zarar veya ideolojik olarak mücadele içinde olduğu bir devlete karşı o devlet kurumlarının bilgisayar sistemlerine zarar vermek, intikam duygusu ile işlenen suçlardır.
Hack eylemlerinin birçoğu macera arayan kişiler tarafından, bilinmeyeni keşfetme güdüsüyle işlenir. Bilişim alanında suç işleyebilmek için gerekli teknolojik bilgi düzeyinin yüksekliği göz önüne alınırsa, kompleks yapıdaki bilgisayar güvenlik sistemlerine zarar verme yoluyla, suç faillerinin kendilerini ispatlama güdüsü veya bir meydan okuma güdüsü ile hareket ettikleri de unutulmaması gereken bir motivasyondur.
Ayrıca aşırı merak, kendini tatmin etme, kendi başına bir şeyleri başarma, kendine güven gibi olumlu bir takım güdülerle hack fiili gerçekleştirilebileceği gibi, anti-sosyal kişiliğin dışa yansıması, gerçek yaşamda kendi varlığını kabul ettirememe, dışlanma veya uyumsuzluk gibi nedenler ve bireyin kendini sanal alemde kabul ettirme güdüleri de bu eylemi yapmaya iten etkenler arasında sayılabilir.
Aslında hacker'ları ikiye ayırabiliriz. Birincisi amatör hacker'lar... Bunların genel kastı suç işlemek, zarar vermek olmamakla birlikte, özellikle kendilerini ispat etme, macera arama veya meydan okuma gibi nedenlerle hack ederler. Bu kişilerin yaptığı eylemler suç kapsamına girse bile, genel olarak bunları suç işleme temayülü içinde kişiler olarak tanımlayamayız. Çünkü bunların bir kısmı daha çocuk denecek yaşta olan kişilerdir.
Ancak ikinci grup yani, profesyonel hacker dediğimiz grup farklıdır. Bu grubun yaptığı işlem, genel anlamda amatörlerin yaptığı işlemlerden çok farklı olmasa bile bu grubu diğerlerinden ayırmak zorundayız.
Bu grup içinde de ikili bir ayırıma gidilebilir. Birinci grupta hack eylemlerini tek başına gerçekleştiren bireysel hacker'lar yer alır. Bu grup, bu işi meslek haline getirmiş kişilerden oluşur. Saldırı yapma, bir bilgisayar sistemine zarar verme sık olarak gerçekleştirdikleri eylemlerdir. Amatör hacker'lardan ayıran en önemli özellikleri bu kişilerin belirli ölçüde de olsa maddi çıkar için eylemlerini gerçekleştirmeleridir
Profesyonel hacker dediğimiz grubun ikinci kısmını ise sanal alemin en tehlikeli hacker'ları oluşturur. Bu kişiler mayfa, örgütlü suç grupları dahil olmak üzere her türlü suç şebekesinin içinde yer alabilir. Bunları suç işlemeye sevkeden saikler arasında macera gibi güdüler yer almaz. İntikam, para hırsı, tehdit, şantaj ve politik amaçlar gibi çok değişik güdüler ile hareket edebilirler. Eylemlerinde mafya tipi yapılanmalarda olduğu gibi maddi çıkar ön plandadır. Bir bankayı tehdit ederek belirli bir miktarın hesaplarına yatırılmasını isteyebilecekleri gibi, banka hesaplarında yaptıkları işlemler ile bankadaki bir miktar parayı değişik yolllarla kendi hesaplarına geçirebilirler.
Bunların dışında, politik olarak eylem yapan hacker'lar vardır. Bunlar çıkar amaçlı değil, gerçek yaşamda olduğu gibi ideolojik amaçlarla eylemlerini gerçekleştirir. Ayrıca terör örgütlerinin ve organize suç örgütlerinin profesyonel hacker'ları kaçırıp amaçları doğrultusunda kullandıkları da biliniyor.
Literatürde zarar amaçlı eylem yapanlar için cracker'ler denilmektedir. Zararsız eylem yapan hackerlerin ayırt edilmeyi istedikleri bir grupta sağdan soldan buldukları programlarla web sitelerine ve bilgisayarlara saldıran LAMER olarak adlandırılan gruptur. Lamer lerin bilgisayar bilgi düzeyleri pek olmamakla birlikte korsan yollardan elde edilmiş programlar sayesinde eylem yapmalarıdır ki bu gruptakiler hukuksal açıdan yakalanması en kolay gruplar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yukarıda çerçevesi genel olarak çizilen değerlendirmeler neticesinde Yürürlükte olan TCK nezdinde bilişim suçlarına bakacak olursak...
Bilişim suçunun tanımını '''Bilgisayar, çevre birimleri, pos makinesi,cep telefonu gibi her türlü teknolojinin kullanılması ile işlenilen suçlardır.'' olarak yapabiliriz.
Bilişim suçlarının türleri olarak ta hakaret, küfür, kredi kartı yolsuzlukları, sahte belge basımı, bilgilerin çalınması ve buna bağlı olarak devam edebilecek suçları kapsamakla, birlikte bunlarla sınırlı olmayıp, günden güne değişiklikler göstermektedir. İl Emniyet Müdürlüklerine bağlı olan Bilgi İşlem Şube Müdürlükleri değişik birimlerden ve Cumhuriyet Başsavcılıklarından gelen talepler doğrultusunda çalışmalarına başlamıştır. İstanbul içinse 1999 yılında başlayan çalışmalar talebin atması nedeniyle Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü içerisinde bulunan Bilgi Sistemi Büro Amirliği bünyesinde çalışmalarını sürdürmüştür. 2002 yılından itibaren Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde İnternet ve Bilişim Suçları Şube Müdürlüğün kurulması sonucu taşra teşkilatı olarak Şube Müdürlüğü içerisinde Bilişim Suçları Büro Amirliği adı altına çalışmalarını sürdürmekte olduğu bilinmektedir.
Ülkemiz açısından bakacak olursak en çok karşılaşılan bilişim suçları :
A. Başkalarının adına e-mail göndererek özellikle ticari ve özel ilişkileri zedeleme.
B. Başkalarının adına web sayfası hazırlamak ve bu web sayfasının tanıtımı amacıyla başkalarına e-mail ve mesaj göndermek ve bu mesajlarda da mağdur olan şahsın telefon numaralarını vermek.
C. Kişisel bilgisayarlar yada kurumsal bilgisayarlara yetkisiz erişim ile bilgilerin çalınması ve karşılığında tehdit ederek maddi menfaat sağlanması
D. Şirketlere ait web sayfalarının alan adının izinsiz alınması ve bu alan adlarının karşılığında yüklü miktarlarda para talep etmek.
E. Özellikle Pornografik içerikli CD kopyalamak ve satmak.
F. Sahte evrak basımı gibi çok farklı konuları içerebilmektedir.
Bilişim suçu ile karşılaşanların yapabilecekleri nelerdir ?
A.Yasadışı siteler (web sayfaları) ile ilgili şikayetlerinizi 155@iem.gov.tr adlı e-mail ihbar adresine bildirebilirsiniz.
B.Şahsınız ile ilgili şikayetçi olduğunuz konular ile ilgili elde edebildiğiniz tüm deliler ile birlikte en yakın Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek şikayetçi olabilirsiniz.
C. İl Emniyet Müdürlükleri tarafından yürütülmekte olan tüm tahkikatlarda Savcılık talimatı veya Mahkeme kararı esas alınmaktadır.
D. Şikayetçi olduğunuz konular ile ilgili olarak yapılacak çalışma neticesinde ISP(İnternet Servis Sağlayıcının) yurt dışında bulunması durumunda Adli Makamlar tarafından yapılacak olan Adli İstinabe ile konunun takibi yapılabilmekte olduğu unutulmamalıdır.
Kanunumuzda Bilişim suçlarının cezalarına bakacak olursak...
Bilişim sistemine girme, sistemi engelleme,bozma, verileri yok etme veya değiştirme, tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması, banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması kapsamındaki suçları tanımlayan kanun maddeleri TCK'nın 243 -246.maddelerinde yer alıyor.
Bilişim sistemine girme
MADDE 243. - (1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren veya orada kalmaya devam eden kimseye iki yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir.
(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.
(3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme
MADDE 244. - (1) Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen, bozan, sisteme hukuka aykırı olarak veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen, erişilmez kılan, değiştiren, yok eden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(3) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması hâlinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
MADDE 245. - (1) Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
MADDE 246. - (1) Bu Bölümde yer alan suçların işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Görüldüğü üzere kanunumuz bilişim suçlarını düzenlerken hacker lar arasında fark gözetmemiş böylece sadece kendini tatmin büyük şirketlerin açıklarını bulmak gibi zararsız hacker lar ile kişilere direk zarar veren hackerlar ile lamer ler arasında bir fark kalmamıştır. Böylece yurdumuzda beyaz şapkalılar diye de anılan ve eylemlerini zarar verme amacı gütmeden yapanlarla siyah şapkalılar diye anılan zararlı grup aynı derecede suçlu olmaktadır. Yani herhangi bir yetkisiz erişim direkt suç sayılacak fail cezalandırılacaktır.
Burada ki temel sorunlardan biriside girişte belirttiğimiz gibi bu işlerle uğraşan kişilerin çoğunluğunun ergenlik çağında olan 16-17 yaşındaki gençlerden oluşmasıdır. Yani başka bir deyişle ebeveynlerin çocuklarını dikkatli kontrol etmemesi gereğinden fazla bilgisayarla oynamasına izin vermesi , gereksiz ve saatler süren chat mesajlaşmaları gibi etkenlerle ortaya çıkan bir kimlik bunalımındaki kişilerin olmasıdır. Ailelerin çocuklarına gerekli titizliği göstermesi durumunda bu tip olayların azalacağını kabul etmek hayalcilik olmayacaktır...
Saygılarımla t.a
Gelişen teknoloji ile suça karşı mücadele arttığı gibi suç işleme yapısıda değişmekte ve mevcut kanunlar buna ceza konusunda yetersiz kalmaktadır. Hatta çoğu zaman işlenen suçun kanunda karşılığı bile bulunmamaktadır.
Bugün için dünyanın hemen hemen en popüler ve bilinmeyen gruplarından biridir hackerlik. Haklarında filmler yapılmakta kitaplar yazılmakta ve kulaktan kulağa efsane gibi yayılmaktadır namları... Amaçları ne olursa olsun bir kere bir şekilde suç işledikleride gerçektir. Gelişen ve yaygınlaşan teknoloji ve özellikle internet sayesinde yararlı olduğu kadar zararlı bölücü sitelerde kurulmakta ve hatta örgüt propagandaları dahil yapılmaktadır. Bizim kızdığımız beğenmediğimiz zararlı kabul ettiğimiz sitelerin hacklenmesi hoşumuza gitse bile bunun da bir suç olduğunu kabul etmemiz gerekmektedir.
"Suçum merakımın bir parçası. ...Ben bir hacker'ım. Bize tek tek engel olabilirsiniz ama hepimizi durduramazsınız" Bu ifadeler Hacker Manifestosu'ndan alındı. ( Bahattin bey hemen karşı manifestoyu yazar ) Hacker diyince çoğumuzun aklına biraz asosyal ergenlik çağında olan 16-17 yaşlarında tipler gelir. Bilgisayar karşısında oturmaktan gözleri şişmiş kızarmış ve kendilerinden başkasının ne yaptığını merak eden tipler olarak tanımlansada pekte doğru değildir bu tanım. Bu tanım olsa olsa ' Amatör Hacker' tanımı olabilir.
Peki Hacker ne demek ? Bilgisayar korsanı deyiminin yetersiz kaldığı bir dönemdeyiz çünkü hack işlemi günümüzde sadece bilgisayar sistemlerine yapılan saldırı olarak tanımlanamaz. Bunun yerine bilişim korsanı demek kapsam olarak daha uygun düşecektir. Çünkü gerek kapsam gerekse işlev açısından daha geniş kapsamlı bir tanımdır. Bilişim korsanları her nekadar suç işleselerde teknolojik gelişmeye olan katkılarını yadsıyamayız...
Hacker'ları suç işlemeye iten nedenler arasında, geleneksel olarak bireyleri suç işlemeye götüren nedenlerden farklı bir neden görmek pek mümkün değildir. İntikam alma duygusu, güce sahip olma, açgözlülük, şehvet, macera veya "yasak meyveyi tatma" arzusu gibi geleneksel olarak bireyleri suç işlemeye götüren nedenler, bilişim suçları anlamında da bireyleri suç işlemeye götürüyor diyebiliriz.
Büyük bir bilgisayar sistemi üzerinde izinsiz olarak etkin olabilmek, belki de bir güç gösterisi olarak o bireyi fazlasıyla mutlu etmektedir. Çalıştığı şirkette haksız şekilde işinden atılan bir bilgisayar mühendisinin, eski şirketinin bilgisayar sistemine verdiği zarar veya ideolojik olarak mücadele içinde olduğu bir devlete karşı o devlet kurumlarının bilgisayar sistemlerine zarar vermek, intikam duygusu ile işlenen suçlardır.
Hack eylemlerinin birçoğu macera arayan kişiler tarafından, bilinmeyeni keşfetme güdüsüyle işlenir. Bilişim alanında suç işleyebilmek için gerekli teknolojik bilgi düzeyinin yüksekliği göz önüne alınırsa, kompleks yapıdaki bilgisayar güvenlik sistemlerine zarar verme yoluyla, suç faillerinin kendilerini ispatlama güdüsü veya bir meydan okuma güdüsü ile hareket ettikleri de unutulmaması gereken bir motivasyondur.
Ayrıca aşırı merak, kendini tatmin etme, kendi başına bir şeyleri başarma, kendine güven gibi olumlu bir takım güdülerle hack fiili gerçekleştirilebileceği gibi, anti-sosyal kişiliğin dışa yansıması, gerçek yaşamda kendi varlığını kabul ettirememe, dışlanma veya uyumsuzluk gibi nedenler ve bireyin kendini sanal alemde kabul ettirme güdüleri de bu eylemi yapmaya iten etkenler arasında sayılabilir.
Aslında hacker'ları ikiye ayırabiliriz. Birincisi amatör hacker'lar... Bunların genel kastı suç işlemek, zarar vermek olmamakla birlikte, özellikle kendilerini ispat etme, macera arama veya meydan okuma gibi nedenlerle hack ederler. Bu kişilerin yaptığı eylemler suç kapsamına girse bile, genel olarak bunları suç işleme temayülü içinde kişiler olarak tanımlayamayız. Çünkü bunların bir kısmı daha çocuk denecek yaşta olan kişilerdir.
Ancak ikinci grup yani, profesyonel hacker dediğimiz grup farklıdır. Bu grubun yaptığı işlem, genel anlamda amatörlerin yaptığı işlemlerden çok farklı olmasa bile bu grubu diğerlerinden ayırmak zorundayız.
Bu grup içinde de ikili bir ayırıma gidilebilir. Birinci grupta hack eylemlerini tek başına gerçekleştiren bireysel hacker'lar yer alır. Bu grup, bu işi meslek haline getirmiş kişilerden oluşur. Saldırı yapma, bir bilgisayar sistemine zarar verme sık olarak gerçekleştirdikleri eylemlerdir. Amatör hacker'lardan ayıran en önemli özellikleri bu kişilerin belirli ölçüde de olsa maddi çıkar için eylemlerini gerçekleştirmeleridir
Profesyonel hacker dediğimiz grubun ikinci kısmını ise sanal alemin en tehlikeli hacker'ları oluşturur. Bu kişiler mayfa, örgütlü suç grupları dahil olmak üzere her türlü suç şebekesinin içinde yer alabilir. Bunları suç işlemeye sevkeden saikler arasında macera gibi güdüler yer almaz. İntikam, para hırsı, tehdit, şantaj ve politik amaçlar gibi çok değişik güdüler ile hareket edebilirler. Eylemlerinde mafya tipi yapılanmalarda olduğu gibi maddi çıkar ön plandadır. Bir bankayı tehdit ederek belirli bir miktarın hesaplarına yatırılmasını isteyebilecekleri gibi, banka hesaplarında yaptıkları işlemler ile bankadaki bir miktar parayı değişik yolllarla kendi hesaplarına geçirebilirler.
Bunların dışında, politik olarak eylem yapan hacker'lar vardır. Bunlar çıkar amaçlı değil, gerçek yaşamda olduğu gibi ideolojik amaçlarla eylemlerini gerçekleştirir. Ayrıca terör örgütlerinin ve organize suç örgütlerinin profesyonel hacker'ları kaçırıp amaçları doğrultusunda kullandıkları da biliniyor.
Literatürde zarar amaçlı eylem yapanlar için cracker'ler denilmektedir. Zararsız eylem yapan hackerlerin ayırt edilmeyi istedikleri bir grupta sağdan soldan buldukları programlarla web sitelerine ve bilgisayarlara saldıran LAMER olarak adlandırılan gruptur. Lamer lerin bilgisayar bilgi düzeyleri pek olmamakla birlikte korsan yollardan elde edilmiş programlar sayesinde eylem yapmalarıdır ki bu gruptakiler hukuksal açıdan yakalanması en kolay gruplar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yukarıda çerçevesi genel olarak çizilen değerlendirmeler neticesinde Yürürlükte olan TCK nezdinde bilişim suçlarına bakacak olursak...
Bilişim suçunun tanımını '''Bilgisayar, çevre birimleri, pos makinesi,cep telefonu gibi her türlü teknolojinin kullanılması ile işlenilen suçlardır.'' olarak yapabiliriz.
Bilişim suçlarının türleri olarak ta hakaret, küfür, kredi kartı yolsuzlukları, sahte belge basımı, bilgilerin çalınması ve buna bağlı olarak devam edebilecek suçları kapsamakla, birlikte bunlarla sınırlı olmayıp, günden güne değişiklikler göstermektedir. İl Emniyet Müdürlüklerine bağlı olan Bilgi İşlem Şube Müdürlükleri değişik birimlerden ve Cumhuriyet Başsavcılıklarından gelen talepler doğrultusunda çalışmalarına başlamıştır. İstanbul içinse 1999 yılında başlayan çalışmalar talebin atması nedeniyle Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü içerisinde bulunan Bilgi Sistemi Büro Amirliği bünyesinde çalışmalarını sürdürmüştür. 2002 yılından itibaren Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde İnternet ve Bilişim Suçları Şube Müdürlüğün kurulması sonucu taşra teşkilatı olarak Şube Müdürlüğü içerisinde Bilişim Suçları Büro Amirliği adı altına çalışmalarını sürdürmekte olduğu bilinmektedir.
Ülkemiz açısından bakacak olursak en çok karşılaşılan bilişim suçları :
A. Başkalarının adına e-mail göndererek özellikle ticari ve özel ilişkileri zedeleme.
B. Başkalarının adına web sayfası hazırlamak ve bu web sayfasının tanıtımı amacıyla başkalarına e-mail ve mesaj göndermek ve bu mesajlarda da mağdur olan şahsın telefon numaralarını vermek.
C. Kişisel bilgisayarlar yada kurumsal bilgisayarlara yetkisiz erişim ile bilgilerin çalınması ve karşılığında tehdit ederek maddi menfaat sağlanması
D. Şirketlere ait web sayfalarının alan adının izinsiz alınması ve bu alan adlarının karşılığında yüklü miktarlarda para talep etmek.
E. Özellikle Pornografik içerikli CD kopyalamak ve satmak.
F. Sahte evrak basımı gibi çok farklı konuları içerebilmektedir.
Bilişim suçu ile karşılaşanların yapabilecekleri nelerdir ?
A.Yasadışı siteler (web sayfaları) ile ilgili şikayetlerinizi 155@iem.gov.tr adlı e-mail ihbar adresine bildirebilirsiniz.
B.Şahsınız ile ilgili şikayetçi olduğunuz konular ile ilgili elde edebildiğiniz tüm deliler ile birlikte en yakın Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek şikayetçi olabilirsiniz.
C. İl Emniyet Müdürlükleri tarafından yürütülmekte olan tüm tahkikatlarda Savcılık talimatı veya Mahkeme kararı esas alınmaktadır.
D. Şikayetçi olduğunuz konular ile ilgili olarak yapılacak çalışma neticesinde ISP(İnternet Servis Sağlayıcının) yurt dışında bulunması durumunda Adli Makamlar tarafından yapılacak olan Adli İstinabe ile konunun takibi yapılabilmekte olduğu unutulmamalıdır.
Kanunumuzda Bilişim suçlarının cezalarına bakacak olursak...
Bilişim sistemine girme, sistemi engelleme,bozma, verileri yok etme veya değiştirme, tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması, banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması kapsamındaki suçları tanımlayan kanun maddeleri TCK'nın 243 -246.maddelerinde yer alıyor.
Bilişim sistemine girme
MADDE 243. - (1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren veya orada kalmaya devam eden kimseye iki yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir.
(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.
(3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme
MADDE 244. - (1) Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen, bozan, sisteme hukuka aykırı olarak veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen, erişilmez kılan, değiştiren, yok eden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(3) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması hâlinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
MADDE 245. - (1) Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
MADDE 246. - (1) Bu Bölümde yer alan suçların işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Görüldüğü üzere kanunumuz bilişim suçlarını düzenlerken hacker lar arasında fark gözetmemiş böylece sadece kendini tatmin büyük şirketlerin açıklarını bulmak gibi zararsız hacker lar ile kişilere direk zarar veren hackerlar ile lamer ler arasında bir fark kalmamıştır. Böylece yurdumuzda beyaz şapkalılar diye de anılan ve eylemlerini zarar verme amacı gütmeden yapanlarla siyah şapkalılar diye anılan zararlı grup aynı derecede suçlu olmaktadır. Yani herhangi bir yetkisiz erişim direkt suç sayılacak fail cezalandırılacaktır.
Burada ki temel sorunlardan biriside girişte belirttiğimiz gibi bu işlerle uğraşan kişilerin çoğunluğunun ergenlik çağında olan 16-17 yaşındaki gençlerden oluşmasıdır. Yani başka bir deyişle ebeveynlerin çocuklarını dikkatli kontrol etmemesi gereğinden fazla bilgisayarla oynamasına izin vermesi , gereksiz ve saatler süren chat mesajlaşmaları gibi etkenlerle ortaya çıkan bir kimlik bunalımındaki kişilerin olmasıdır. Ailelerin çocuklarına gerekli titizliği göstermesi durumunda bu tip olayların azalacağını kabul etmek hayalcilik olmayacaktır...
Saygılarımla t.a