Sibel Kekilli meyve veren ağaç mı?
Sibel Kekilli Meyve Veren Ağaç mı?...
Duvara Karşı filmindeki rolüyle 54. Berlin Film Festivali Berlinale' de Altın Ayı ödülüne layık görülen Sibel Kekilli#8217;ye bu kez Eve Dönüş filmindeki rolüyle 43.cü Antalya Altın Portakal Film Festivalinde en iyi kadın oyuncu ; ödülü verildi.
Hard-Porn filmlerinde üstlendiği rolüyle harikalar yaratan doğma büyüme Almanya da olan bu Türk sanatçısı diğer konulu filimler deki rolleriyle de büyük bir değer olarak görülüyor ki ödül üstüne ödül veriliyor.
Elif Şafak, Orhan Pamuk konulu forumdaki yazıma koyduğum çekinceyi buraya koyarak devam etmeliyim.
Sanatçı değerlendirilmesinde esas olan ; o sanatçının ortaya koyduğu ürün, sanatsal eylemi, rolü vs.dir. Sanatsal faaliyetlerini, ortaya koyduğu eseri başkaca öğeler gölgelememelidir. Burada yapacağım irdelemelerde bunun aksinin anlaşılacağı bölüm ve anlamları yok sayınız
Türk sinemasının önemli isimlerinde SELDA ALKOR; Sibel Kekilli nin Eve Dönüş filmindeki rolüyle en iyi Kadın Oyuncu ödülü almasına, Türk Sineması adına ne yapmış?... Seks filminde oynayan biri mi Türk sinemasını anlatacak?... diye tepki göstermiş.
Tepki, Tepkiyi doğurmuş ve Sibel Kekilli de isim vermeden, Selda Alkor lara, Meyve veren ağaç taşlanır. Ben yapıcı eleştiriye açığım. Ama Sibel Kekilli olarak ne yaparsam yapayım, karşı bir rüzgar geliyor mutlaka. ABD de bir söz var, Kıskançlığın olması için de bir şeyler yaratmak gerekir diye. Kıskananlar önce bir şey yaratsın. O nedenle ben bunları takmıyorum. Yanıtını medya aracılığıyla kamuoyuna ve muhataplarına vermiş
Sanatçıya değil; Ürününe bak! ağırlıklı sanatsal görüşte olan Ötekileriz Kültür Sanat Girişiminin bir üyesi olarak, Selda Alkor a içimden serzenişte bulundum. Porno yıldızı olan biri yine aynı yıldızlığa devam etmek zorunda mı?... Sonraki başarısı, önceki başarısıyla gölgelendirilmeli mi?... Olaya tutucu yaklaşılmıyor mu?... filan Hele birde Duvara Karşı filminin galası ve sonrasında ;Bana haksızlık yapıyorlar anlamında TV den izlediğimiz konuşmaları, akıttığı gözyaşlarını anımsayınca daha bir içim burkuldu
Ama mahlasım Komplocu olunca; ismime uygun davranma, yanında karşısında üretilen ve ürettiğim komploları sunma gayretine girmekten kendimi alamıyorum. Sibel Kekilli nin bir kısım geçmişinin sorgulanarak ağlatılmasına ağlamayla ortak olmaktan kendimi kurtararak, kullanılmaktan deforme olmuş ipek mendilimle gözlerimin çevresini kurulayarak komplo teorilerime başlayayım:
1) Sibel Kekilli, porno yıldızı olamasaydı Duvara Karşı ve Eve Dönüş filmlerindeki rolleriyle ödül alabilecek miydi?...
2) Birçok film sanatçısının oynamakta zorlanacağı porno filmlerinde oynaya oynaya edindiği üstün performansın, yeteneğin anılan filmlerdeki rollerini daha iyi oynamasına yardımcı olmuş olması kuvvetle muhtemel değil midir?... Hani bir söz var; hamdım, piştim, yandım diye sayın Sibel de film oyunculu hamlığını porno filmlerinde gidererek, daha bir pişerek ve hatta yanarak elde ettiği yeteneğini anılan filmlerle hem sayın yerli hem sayın yabancı jüri üyelerine göstermiş olamaz mı?...
3) Bazen Batının bazen de yerel sanat kurmaylarının, toplumsal yapının tersine eylem, kişilik gösterenleri, işlem ve ürün koyanları desteklemek, farklı olanı ortaya koymak ve hatta başkalarını onun gibi olmaya özendirmek için ödüllendirmek gibi birçok amaçları olduğu galiba bilinmektedir. Buna göre düşünüldüğünde ödül almanın tehlikeli sırları insanın aklını beş karış havaya hoplatmaz mı?...
Bu iddia doğru kabul edildiğinde sinemaya akademik alanda ve/veya çekirdekten yetişme, çalışarak emek, bilgi, uğraş veren kadın sinema oyuncularının (ve adaylarının) kulaklarına neler fısıldanmış olunuyor?...
Sanatsal uğraş verenler daha kısa bir yolun olduğunu düşündüğünde, sanatsal uğraşlarına ne kadar azimle devam edebileceklerdir?...
4) Duvara Karşı filminde bir başkası da oynatılabilecekken, Sibel Kekilli nin seçilmesini değerlendirdiğimizde aklımıza neler gelecek?... Ödüllü Yönetmen Fatih Akın ın Sibel le arası bayağı iyidi, ondan oynattı diyenlerin dilleri altındaki ıslak baklayı çıkarmak gerekiyor. Çıkarıldığında da, Rejisörün odasından geçer, klasik Yeşilçam yorumu mu çıkacak?...
Ne insanlar var Bir Yönetmen yatak odasına misafir almakta artık zorlanmayacak cinsel özgürlük ve rahatlıkta olunduğu günümüz gerçeğini bilmeyenlerin iddiası değil mi?... Şeytan insanın aklına neler getiriyor.
5) Medya dan edindiğimiz bilgiye göre ;Eve Dönüş filminin konusu; 12 Eylül 1980 darbesi sonrası işkence gören, hukuksuzluk yaşayan, sıkıntı çekenleri bir aile yapısıyla örnekleme, somutlaştırma
Somutlaştırılan ailenin en önemli bireylerinde biri de gerçek ismiyle Sibel Kekilli
Sibel Kekilli, Türkiye mizde işkencelerin, haksız uygulamaların yaşandığını bu filimle öğrenmiş durumda
Yine aklıma yüzlerce soru hücum etmeye başladı. Parmaklarım yazacak kadar güçlü değil
Bazılarını pas geçiyorum
12 Eylül 1980 darbesinden kendisi ya da yakınları zarar görmüş sanatçılarımız yok muydu?...
Hadi yaşları büyük olduğundan diyeyim. Bu darbenin hala sürmekte olan etkisini buram buram içine çeken sinema sanatçılarımız yok muydu?...
Kahrı çeken, sefasını çeksin!...
Bu darbeyi içinde hisseden KAHRINI ÇEKEN sanatçılara, bu darbenin anlatıldığı filimde neden rol verilerek, oynayan tek kişiyle birçok benzer durumda rol almayan sanatçıların dahi yüreklerine su serpilme di?... Cevap hazırdır; istediklerini tercih ederler, sana bu yemek düşer, diyenleriniz olacaktır
Başka bir şeyde geliyor akla Akla gelen her şey doğru değildir, diyerek devam etmeliyim.
12 Eylül 1980 darbesi ve izleri gibi hala üzerinde birçok spekülasyon yapılan bir olayı merkezine alan filmin izleyicileri filimdeki mağdurlardan biri olan Sibel Kekilli yi izlerken, bakan gözlerinde ve akıllarının bir köşesinde porno yıldızı imgesini arada gördüklerinde, anımsadıklarında bir başka tehlike daha görünmeyecek mi ufkumuza?...
Eve Dönüş filmini hala izlememiş birinin atmasyonları diye düşünseniz de devam edeceğim.
Film yaraya parmak basan ciddi bir film olabilir Olayı karikatürleştirmeyen, içselini özünü boşaltmayan bir film olabilir. Ama bu porno imgesi sanırım yurdum insanlarının bir kısmının bilinçaltına farklı mesajlar verebilecek Oynadığı rolüyle özdeşleştirilecek önceki sanatsal ve öznel kişiliği 12 Eylül 1980 darbesinden muzdarip birine duyulacak sempatiyi nerelere kadar götürecek?...
Burada sanatsal eleştiriden uzak ümmi mantığıyla baktığım düşünülebilir?... Bende düşünmekteyim. Soyguncu rolünü oynayan birinin gerçek hayatta öyle olmadığı veya bir filimde X görüşü taşıyan bir adamı oynayan kişinin, diğer filimdeki Y rolünü gölgelediği iddiası aptalca biz zihniyettir de denebilir Ama konu Kültür Sanat da Komplo Teorileri olunca ve böyle bir konu bulunca frene basacak ayak yerinden kımıldamıyor.
5) Bir kısım porno filmlerini ve ödüllü Duvara karşı filmini seyreden ben, daha Eve Dönüş filmini seyretmediğimi ifade ediyorum. Eve Dönüş filmini ayırarak, diğer filmlerinde üstlendiği rollerinden hangisini beğendiniz, Jüri üyesi olsaydınız hangisine olumlu oy kullanırdınız? diye bana sorulsa (kimse sormayacaktır ben kendi kendime soruyorum) vereceğim yanıt; PORNO FİLİMLERİNDEKİ OYUNCULUĞUNA OY VERİRİM olacaktır.
Gerçekten de bu ödülü hak ediyor. Enerji, performans, fizik, uyum, ses, beden dili ile ödül benim diyor.
6) Evet, Sibel hanım neler demişti:
* Meyve veren ağaç taşlanır.
Meyve veren ağaç özelliği yoğun önceki filmlerine hiçbir taş atma olayı bu forumda olmamıştır.
* Ben Yapıcı eleştiriye açığım
Önceki filmleriniz için yıkıcı eleştire de bulunan olmadı.
* Ama Sibel Kekilli olarak ne yaparsam yapayım, karşı bir rüzgar geliyor mutlaka.
O güzel bedeninizi, canınızı hiç sıkmayın, boşa da yormayın. Sizin bir şey yapmanıza da gerek yok. Nasıl olsa sizin yerinize gereğini yapanlar var. Seni üzen rüzgarlara şemsiye de olurlar onlar Korkma üşütmezsin
* ABD de bir söz var; (Komplocu notu: Sibel hanım batıda yaşadığından, Türkiye yi bilmediğinden hatta 12 Eylül Türkiyesiyle rol aldığı filimle tanışan biri olarak yerelden uygun bir söz kullanma yeterliliği de olmayabilir..) Kıskançlığın olması için de bir şeyler yaratmak gerekir diye. Kıskananlar önce bir şey yaratsın. O nedenle ben bunları takmıyorum.
Sibel hanım; Türkiye de bir söz vardır. Ünlü ve değerli sanatçılarımızdan Aşık Veysel e ait bir söz diye.
Bu söz uydumu şimdi?... Sözü konuya uyarlarsak uyacak:
Sanatçılığın beş para etmez, Jüri Üyelerinin Oyu Olmasa
Kıskananlar bir şey yaratsın, demişsin Bu yaşta Selda Alkor sümme haşa yapsın
Yapmaz, yapsa da olmaz. En iyi sen oynuyorsun ve ödül alamadığın bu filmlerindeki rollerinden dolayı KOMPLOCU ÖDÜLLERİ veriyorum.
Komplocu
Ötekileriz Kültür Sanat Girişiminin www.otekileriz.com adresinden alınmıştır...
---------------------------------------------------------------------------
BAHATTİN YILDIZ'ın YAZISI (Benim Yazım)
EVE DÖNÜŞ FİLMİNİ NİHAYET İZLEYEBİLDİM
Komplocu nun Sibel Kekilli Meyve Veren Ağaç mı sorusuna Eve Dönüş filmindeki rolüyle sınırlayarak hemen söyleyeyim. Kanımca: rolünü icrası yönünden meyve veren ağaç değildi
Ona, 43.cü Antalya Altın Portakal Film Festivalinde en iyi kadın oyuncu ödülü verilmesini anlamak mümkün değil Ya ben iyi bir izleyici değilim ya da Jüri üyeleri bu işi bilmiyor.
Bunun dışında senaryo-yönetmen-diğer oyuncular açısından olumlu görüşler oluştu.
Sibel Kekilli yerine bir başka; hele 12 Eylül mağdurlarından çevresinde olup ta en azından bu acı ruhu içine sindirmiş oyunculardan seçilseydi daha iyi olurdu. Fakat filmin piyasa yapması, ilgi çekmesi açısından Sibel Kekilli ye oy verilmişse bu ayrı bir konu olarak tartışılabilinir.
SİBEL KEKİLLİ yönünden olan ve olası tartışmalar filmi gölgede bırakmamalı.
Bu türden gerçekçi mesajları İÇEREN olumlu filmlerin en azından izleyicisi olarak destek verilmesi CANBAZ lı film yapımcılarının bu türden filmlere de yönelmesini sağlayabilir ki, bu istenen bir olgudur.
Bu film izlenmeli
Özellikle, Eski solculardan şimdi bazı CUNTACI fikriyata saplananlara (yoğuncalaşıyor) iyi bir hafıza tazeleme terapisi olacaktır.
Demokrasiden gerektiğinde ödün verilmeli, Birkaç kişiyi sallandıracaksın ki ülke düzelsin gibi düşünce sahipleri dahil...
İşkenceye uğrayanlardan birinin hiçbir siyasi kimliğinin olmaması; Demokrasi herkese lazımdır vurgulamasına bir örnek
12 Eylül ün sadece solculara yönelik bir kıyım olmadığını anımsatan bir sahnesi etkileyici
Bir Komüniste ve hiçbir siyasi kimliği olmayan başka biriyle karıştırılarak (ihbar sonucu) içeri alınmış M.Ali Alabora ya işkence yapılma seanslarında yan hücreden duyulan Ben bozkurtum Gidin komünistlerle uğraşın acılı bağırtısıyla, bir diğer sahnede duyulan, 'Bozkurtların a.... ....ikin...' bağırtısı da bunu imgeliyor
İşkencecilerle, işkence mağdurlarının fiziksel ve psikolojik resimleri gerçeğe çok yakın Hele İşkenceci Amirin sigara içişi, yüzündeki ter, kırışıklık, gözaltı morluğu, ses tonu işkenceci profilini ayrıntılarıyla veriyor Salıverilen işkence mağdurunun normal yaşama ayak uyduramaması ve korkuları mesleğim nedeniyle çevrede tanıdığım bazı kişilerle özdeş
İşkencehane nin genel görünümü tanık olduğum bir hastane olayını bende çağrıştırdı. Trafik kazasından dolayı hastane aciline kaldırılan ağır yaralı insanların feryatlarını
İşkenceye maruz Solcu olduğu anlaşılan bir öğretmenin; politik görüşü olmayan neden getirildiğini dahi öğrenememiş Mehmet Ali Alabora ;nın, Anlamıyorum.. Neden böyle yapılıyor? benzeri sorularına, Sizlerde bizler kadar bir şeyleri anlamış olsaydınız ne ben ne de sen burada olmayacaktık yanıtı kulaklara küpe olacak diyaloglardan
İşkencehanelerde işkenceler sürerken, MGK Başkanı, darbenin mimarilerinden Kenan Evren in İşkence yapılmıyor, iftiradır türünden yurdum insanına seslenişi gerçek bir ironi#8230;
12 Eylül ün minimize edilmiş birkaç aileyle (birkaç ağaçla) nasıl kötü bir kadere, geleceğe uğratıldığının verilmesi işkence ormanını kısmen de olsa resmediyor
Filmin finalinde; Hala Darbe Anayasasıyla yönetildiğimiz, darbecilerin kendi haklarında dava açılmaması için koruyucu hükümleri Anayasaya ekledikleri türünden yazılar önemli Ama bence bir eksiği var
Darbeciler hakkında (özelde Kenan Evren) hakkında Anayasayı Kaldırma vd. suçlamalardan dolayı İddianame düzenleyen, iddianamesi ret edilmekle kalmayıp birde mesleğinden ihraç edilen Adana eski Cumhuriyet Başsavcılarından da Sayın Sacit KAYASU dan söz edilmemesi bana göre en büyük eksiklik
BİRDE ÖZELLİKLE SEYRETMESİ GEREKENLER:
BODRUMDA HALA MUKİM OLAN, MUTLULUĞUN RESİMLERİNİ (!) YAPAN KENAN EVREN #8217;in RESİMLERİNİ EDERİNDEN FAZLAYA ALANLAR, ONU BİRÇOK SANAT VE KÜLTÜR ORGANİZASYONLARINDA AĞIRLAYANLAR, MİKROFONU ONA UZATARAK HALKIN SEMPATİSİNİ -BİLİNÇLİ VEYA DEĞİL- KAZandIRMAYA ÇALIŞANLAR ONLARDA SEYRETMELİ#8230;
SEYRETMELİ Kİ;
HER ÇAĞIRMALARINDA, MİKROFONU ONA UZATMALARINDA, RESİMLERİNİ ALMALARINDA, ONU KUTSAMALARINDA ;
İŞKENCEYE UĞRAYANLARIN, BİLMİYORUM#8230; YAPMADIM#8230; YETEEEERRRRRR!!!.... ÖLÜYORUUUUUMMMM!.... vb. ÇIĞLIKLARI KULAKLARINI DELEN MATKAPLAR OLSUN!....
Kİ FİLMDEKİ İŞKENCECİ AMİRİN -bilinçli ya da değil- HALİHAZIR GÖLGELERİ OLMAKTAN KURTULSUNLAR
TÜRKİYE DEMOKRASİSİ; demokrasiyi sekteye uğratanlara gerekli yaptırımları (ödüller verdiğinde değil) HUKUKSAL ALandA UYGULADIĞINDA KEMALE ERECEKTİR
Teşekkürler: Bu yazıyı yazmama neden olan EVE DÖNÜŞ filminin yapımcı-yönetmeni-senaristi-oyuncuları#8230;
Ve teşekkürler: Beni akşam vakti sıcak odamda kuruluyken ve o akşam için gitmek istemezken EVE DÖNÜŞ filmine zorla götürerek, hatta biletimin yanında yiyecek, içecek de alarak ağırlayan YILMAZ ÖZKAN
Yorum devam edecek belki de
Bahattin Yıldız
*Filmden alıntı sözler birebir örtüşmeyebilir. Benzer sözcüklerdir.
-----
Ötekileriz Kültür Sanat Girişiminin www.otekileriz.com adresinden alınmıştır...
Duvara Karşı filmindeki rolüyle 54. Berlin Film Festivali Berlinale' de Altın Ayı ödülüne layık görülen Sibel Kekilli#8217;ye bu kez Eve Dönüş filmindeki rolüyle 43.cü Antalya Altın Portakal Film Festivalinde en iyi kadın oyuncu ; ödülü verildi.
Hard-Porn filmlerinde üstlendiği rolüyle harikalar yaratan doğma büyüme Almanya da olan bu Türk sanatçısı diğer konulu filimler deki rolleriyle de büyük bir değer olarak görülüyor ki ödül üstüne ödül veriliyor.
Elif Şafak, Orhan Pamuk konulu forumdaki yazıma koyduğum çekinceyi buraya koyarak devam etmeliyim.
Sanatçı değerlendirilmesinde esas olan ; o sanatçının ortaya koyduğu ürün, sanatsal eylemi, rolü vs.dir. Sanatsal faaliyetlerini, ortaya koyduğu eseri başkaca öğeler gölgelememelidir. Burada yapacağım irdelemelerde bunun aksinin anlaşılacağı bölüm ve anlamları yok sayınız
Türk sinemasının önemli isimlerinde SELDA ALKOR; Sibel Kekilli nin Eve Dönüş filmindeki rolüyle en iyi Kadın Oyuncu ödülü almasına, Türk Sineması adına ne yapmış?... Seks filminde oynayan biri mi Türk sinemasını anlatacak?... diye tepki göstermiş.
Tepki, Tepkiyi doğurmuş ve Sibel Kekilli de isim vermeden, Selda Alkor lara, Meyve veren ağaç taşlanır. Ben yapıcı eleştiriye açığım. Ama Sibel Kekilli olarak ne yaparsam yapayım, karşı bir rüzgar geliyor mutlaka. ABD de bir söz var, Kıskançlığın olması için de bir şeyler yaratmak gerekir diye. Kıskananlar önce bir şey yaratsın. O nedenle ben bunları takmıyorum. Yanıtını medya aracılığıyla kamuoyuna ve muhataplarına vermiş
Sanatçıya değil; Ürününe bak! ağırlıklı sanatsal görüşte olan Ötekileriz Kültür Sanat Girişiminin bir üyesi olarak, Selda Alkor a içimden serzenişte bulundum. Porno yıldızı olan biri yine aynı yıldızlığa devam etmek zorunda mı?... Sonraki başarısı, önceki başarısıyla gölgelendirilmeli mi?... Olaya tutucu yaklaşılmıyor mu?... filan Hele birde Duvara Karşı filminin galası ve sonrasında ;Bana haksızlık yapıyorlar anlamında TV den izlediğimiz konuşmaları, akıttığı gözyaşlarını anımsayınca daha bir içim burkuldu
Ama mahlasım Komplocu olunca; ismime uygun davranma, yanında karşısında üretilen ve ürettiğim komploları sunma gayretine girmekten kendimi alamıyorum. Sibel Kekilli nin bir kısım geçmişinin sorgulanarak ağlatılmasına ağlamayla ortak olmaktan kendimi kurtararak, kullanılmaktan deforme olmuş ipek mendilimle gözlerimin çevresini kurulayarak komplo teorilerime başlayayım:
1) Sibel Kekilli, porno yıldızı olamasaydı Duvara Karşı ve Eve Dönüş filmlerindeki rolleriyle ödül alabilecek miydi?...
2) Birçok film sanatçısının oynamakta zorlanacağı porno filmlerinde oynaya oynaya edindiği üstün performansın, yeteneğin anılan filmlerdeki rollerini daha iyi oynamasına yardımcı olmuş olması kuvvetle muhtemel değil midir?... Hani bir söz var; hamdım, piştim, yandım diye sayın Sibel de film oyunculu hamlığını porno filmlerinde gidererek, daha bir pişerek ve hatta yanarak elde ettiği yeteneğini anılan filmlerle hem sayın yerli hem sayın yabancı jüri üyelerine göstermiş olamaz mı?...
3) Bazen Batının bazen de yerel sanat kurmaylarının, toplumsal yapının tersine eylem, kişilik gösterenleri, işlem ve ürün koyanları desteklemek, farklı olanı ortaya koymak ve hatta başkalarını onun gibi olmaya özendirmek için ödüllendirmek gibi birçok amaçları olduğu galiba bilinmektedir. Buna göre düşünüldüğünde ödül almanın tehlikeli sırları insanın aklını beş karış havaya hoplatmaz mı?...
Bu iddia doğru kabul edildiğinde sinemaya akademik alanda ve/veya çekirdekten yetişme, çalışarak emek, bilgi, uğraş veren kadın sinema oyuncularının (ve adaylarının) kulaklarına neler fısıldanmış olunuyor?...
Sanatsal uğraş verenler daha kısa bir yolun olduğunu düşündüğünde, sanatsal uğraşlarına ne kadar azimle devam edebileceklerdir?...
4) Duvara Karşı filminde bir başkası da oynatılabilecekken, Sibel Kekilli nin seçilmesini değerlendirdiğimizde aklımıza neler gelecek?... Ödüllü Yönetmen Fatih Akın ın Sibel le arası bayağı iyidi, ondan oynattı diyenlerin dilleri altındaki ıslak baklayı çıkarmak gerekiyor. Çıkarıldığında da, Rejisörün odasından geçer, klasik Yeşilçam yorumu mu çıkacak?...
Ne insanlar var Bir Yönetmen yatak odasına misafir almakta artık zorlanmayacak cinsel özgürlük ve rahatlıkta olunduğu günümüz gerçeğini bilmeyenlerin iddiası değil mi?... Şeytan insanın aklına neler getiriyor.
5) Medya dan edindiğimiz bilgiye göre ;Eve Dönüş filminin konusu; 12 Eylül 1980 darbesi sonrası işkence gören, hukuksuzluk yaşayan, sıkıntı çekenleri bir aile yapısıyla örnekleme, somutlaştırma
Somutlaştırılan ailenin en önemli bireylerinde biri de gerçek ismiyle Sibel Kekilli
Sibel Kekilli, Türkiye mizde işkencelerin, haksız uygulamaların yaşandığını bu filimle öğrenmiş durumda
Yine aklıma yüzlerce soru hücum etmeye başladı. Parmaklarım yazacak kadar güçlü değil
Bazılarını pas geçiyorum
12 Eylül 1980 darbesinden kendisi ya da yakınları zarar görmüş sanatçılarımız yok muydu?...
Hadi yaşları büyük olduğundan diyeyim. Bu darbenin hala sürmekte olan etkisini buram buram içine çeken sinema sanatçılarımız yok muydu?...
Kahrı çeken, sefasını çeksin!...
Bu darbeyi içinde hisseden KAHRINI ÇEKEN sanatçılara, bu darbenin anlatıldığı filimde neden rol verilerek, oynayan tek kişiyle birçok benzer durumda rol almayan sanatçıların dahi yüreklerine su serpilme di?... Cevap hazırdır; istediklerini tercih ederler, sana bu yemek düşer, diyenleriniz olacaktır
Başka bir şeyde geliyor akla Akla gelen her şey doğru değildir, diyerek devam etmeliyim.
12 Eylül 1980 darbesi ve izleri gibi hala üzerinde birçok spekülasyon yapılan bir olayı merkezine alan filmin izleyicileri filimdeki mağdurlardan biri olan Sibel Kekilli yi izlerken, bakan gözlerinde ve akıllarının bir köşesinde porno yıldızı imgesini arada gördüklerinde, anımsadıklarında bir başka tehlike daha görünmeyecek mi ufkumuza?...
Eve Dönüş filmini hala izlememiş birinin atmasyonları diye düşünseniz de devam edeceğim.
Film yaraya parmak basan ciddi bir film olabilir Olayı karikatürleştirmeyen, içselini özünü boşaltmayan bir film olabilir. Ama bu porno imgesi sanırım yurdum insanlarının bir kısmının bilinçaltına farklı mesajlar verebilecek Oynadığı rolüyle özdeşleştirilecek önceki sanatsal ve öznel kişiliği 12 Eylül 1980 darbesinden muzdarip birine duyulacak sempatiyi nerelere kadar götürecek?...
Burada sanatsal eleştiriden uzak ümmi mantığıyla baktığım düşünülebilir?... Bende düşünmekteyim. Soyguncu rolünü oynayan birinin gerçek hayatta öyle olmadığı veya bir filimde X görüşü taşıyan bir adamı oynayan kişinin, diğer filimdeki Y rolünü gölgelediği iddiası aptalca biz zihniyettir de denebilir Ama konu Kültür Sanat da Komplo Teorileri olunca ve böyle bir konu bulunca frene basacak ayak yerinden kımıldamıyor.
5) Bir kısım porno filmlerini ve ödüllü Duvara karşı filmini seyreden ben, daha Eve Dönüş filmini seyretmediğimi ifade ediyorum. Eve Dönüş filmini ayırarak, diğer filmlerinde üstlendiği rollerinden hangisini beğendiniz, Jüri üyesi olsaydınız hangisine olumlu oy kullanırdınız? diye bana sorulsa (kimse sormayacaktır ben kendi kendime soruyorum) vereceğim yanıt; PORNO FİLİMLERİNDEKİ OYUNCULUĞUNA OY VERİRİM olacaktır.
Gerçekten de bu ödülü hak ediyor. Enerji, performans, fizik, uyum, ses, beden dili ile ödül benim diyor.
6) Evet, Sibel hanım neler demişti:
* Meyve veren ağaç taşlanır.
Meyve veren ağaç özelliği yoğun önceki filmlerine hiçbir taş atma olayı bu forumda olmamıştır.
* Ben Yapıcı eleştiriye açığım
Önceki filmleriniz için yıkıcı eleştire de bulunan olmadı.
* Ama Sibel Kekilli olarak ne yaparsam yapayım, karşı bir rüzgar geliyor mutlaka.
O güzel bedeninizi, canınızı hiç sıkmayın, boşa da yormayın. Sizin bir şey yapmanıza da gerek yok. Nasıl olsa sizin yerinize gereğini yapanlar var. Seni üzen rüzgarlara şemsiye de olurlar onlar Korkma üşütmezsin
* ABD de bir söz var; (Komplocu notu: Sibel hanım batıda yaşadığından, Türkiye yi bilmediğinden hatta 12 Eylül Türkiyesiyle rol aldığı filimle tanışan biri olarak yerelden uygun bir söz kullanma yeterliliği de olmayabilir..) Kıskançlığın olması için de bir şeyler yaratmak gerekir diye. Kıskananlar önce bir şey yaratsın. O nedenle ben bunları takmıyorum.
Sibel hanım; Türkiye de bir söz vardır. Ünlü ve değerli sanatçılarımızdan Aşık Veysel e ait bir söz diye.
Bu söz uydumu şimdi?... Sözü konuya uyarlarsak uyacak:
Sanatçılığın beş para etmez, Jüri Üyelerinin Oyu Olmasa
Kıskananlar bir şey yaratsın, demişsin Bu yaşta Selda Alkor sümme haşa yapsın
Yapmaz, yapsa da olmaz. En iyi sen oynuyorsun ve ödül alamadığın bu filmlerindeki rollerinden dolayı KOMPLOCU ÖDÜLLERİ veriyorum.
Komplocu
Ötekileriz Kültür Sanat Girişiminin www.otekileriz.com adresinden alınmıştır...
---------------------------------------------------------------------------
BAHATTİN YILDIZ'ın YAZISI (Benim Yazım)
EVE DÖNÜŞ FİLMİNİ NİHAYET İZLEYEBİLDİM
Komplocu nun Sibel Kekilli Meyve Veren Ağaç mı sorusuna Eve Dönüş filmindeki rolüyle sınırlayarak hemen söyleyeyim. Kanımca: rolünü icrası yönünden meyve veren ağaç değildi
Ona, 43.cü Antalya Altın Portakal Film Festivalinde en iyi kadın oyuncu ödülü verilmesini anlamak mümkün değil Ya ben iyi bir izleyici değilim ya da Jüri üyeleri bu işi bilmiyor.
Bunun dışında senaryo-yönetmen-diğer oyuncular açısından olumlu görüşler oluştu.
Sibel Kekilli yerine bir başka; hele 12 Eylül mağdurlarından çevresinde olup ta en azından bu acı ruhu içine sindirmiş oyunculardan seçilseydi daha iyi olurdu. Fakat filmin piyasa yapması, ilgi çekmesi açısından Sibel Kekilli ye oy verilmişse bu ayrı bir konu olarak tartışılabilinir.
SİBEL KEKİLLİ yönünden olan ve olası tartışmalar filmi gölgede bırakmamalı.
Bu türden gerçekçi mesajları İÇEREN olumlu filmlerin en azından izleyicisi olarak destek verilmesi CANBAZ lı film yapımcılarının bu türden filmlere de yönelmesini sağlayabilir ki, bu istenen bir olgudur.
Bu film izlenmeli
Özellikle, Eski solculardan şimdi bazı CUNTACI fikriyata saplananlara (yoğuncalaşıyor) iyi bir hafıza tazeleme terapisi olacaktır.
Demokrasiden gerektiğinde ödün verilmeli, Birkaç kişiyi sallandıracaksın ki ülke düzelsin gibi düşünce sahipleri dahil...
İşkenceye uğrayanlardan birinin hiçbir siyasi kimliğinin olmaması; Demokrasi herkese lazımdır vurgulamasına bir örnek
12 Eylül ün sadece solculara yönelik bir kıyım olmadığını anımsatan bir sahnesi etkileyici
Bir Komüniste ve hiçbir siyasi kimliği olmayan başka biriyle karıştırılarak (ihbar sonucu) içeri alınmış M.Ali Alabora ya işkence yapılma seanslarında yan hücreden duyulan Ben bozkurtum Gidin komünistlerle uğraşın acılı bağırtısıyla, bir diğer sahnede duyulan, 'Bozkurtların a.... ....ikin...' bağırtısı da bunu imgeliyor
İşkencecilerle, işkence mağdurlarının fiziksel ve psikolojik resimleri gerçeğe çok yakın Hele İşkenceci Amirin sigara içişi, yüzündeki ter, kırışıklık, gözaltı morluğu, ses tonu işkenceci profilini ayrıntılarıyla veriyor Salıverilen işkence mağdurunun normal yaşama ayak uyduramaması ve korkuları mesleğim nedeniyle çevrede tanıdığım bazı kişilerle özdeş
İşkencehane nin genel görünümü tanık olduğum bir hastane olayını bende çağrıştırdı. Trafik kazasından dolayı hastane aciline kaldırılan ağır yaralı insanların feryatlarını
İşkenceye maruz Solcu olduğu anlaşılan bir öğretmenin; politik görüşü olmayan neden getirildiğini dahi öğrenememiş Mehmet Ali Alabora ;nın, Anlamıyorum.. Neden böyle yapılıyor? benzeri sorularına, Sizlerde bizler kadar bir şeyleri anlamış olsaydınız ne ben ne de sen burada olmayacaktık yanıtı kulaklara küpe olacak diyaloglardan
İşkencehanelerde işkenceler sürerken, MGK Başkanı, darbenin mimarilerinden Kenan Evren in İşkence yapılmıyor, iftiradır türünden yurdum insanına seslenişi gerçek bir ironi#8230;
12 Eylül ün minimize edilmiş birkaç aileyle (birkaç ağaçla) nasıl kötü bir kadere, geleceğe uğratıldığının verilmesi işkence ormanını kısmen de olsa resmediyor
Filmin finalinde; Hala Darbe Anayasasıyla yönetildiğimiz, darbecilerin kendi haklarında dava açılmaması için koruyucu hükümleri Anayasaya ekledikleri türünden yazılar önemli Ama bence bir eksiği var
Darbeciler hakkında (özelde Kenan Evren) hakkında Anayasayı Kaldırma vd. suçlamalardan dolayı İddianame düzenleyen, iddianamesi ret edilmekle kalmayıp birde mesleğinden ihraç edilen Adana eski Cumhuriyet Başsavcılarından da Sayın Sacit KAYASU dan söz edilmemesi bana göre en büyük eksiklik
BİRDE ÖZELLİKLE SEYRETMESİ GEREKENLER:
BODRUMDA HALA MUKİM OLAN, MUTLULUĞUN RESİMLERİNİ (!) YAPAN KENAN EVREN #8217;in RESİMLERİNİ EDERİNDEN FAZLAYA ALANLAR, ONU BİRÇOK SANAT VE KÜLTÜR ORGANİZASYONLARINDA AĞIRLAYANLAR, MİKROFONU ONA UZATARAK HALKIN SEMPATİSİNİ -BİLİNÇLİ VEYA DEĞİL- KAZandIRMAYA ÇALIŞANLAR ONLARDA SEYRETMELİ#8230;
SEYRETMELİ Kİ;
HER ÇAĞIRMALARINDA, MİKROFONU ONA UZATMALARINDA, RESİMLERİNİ ALMALARINDA, ONU KUTSAMALARINDA ;
İŞKENCEYE UĞRAYANLARIN, BİLMİYORUM#8230; YAPMADIM#8230; YETEEEERRRRRR!!!.... ÖLÜYORUUUUUMMMM!.... vb. ÇIĞLIKLARI KULAKLARINI DELEN MATKAPLAR OLSUN!....
Kİ FİLMDEKİ İŞKENCECİ AMİRİN -bilinçli ya da değil- HALİHAZIR GÖLGELERİ OLMAKTAN KURTULSUNLAR
TÜRKİYE DEMOKRASİSİ; demokrasiyi sekteye uğratanlara gerekli yaptırımları (ödüller verdiğinde değil) HUKUKSAL ALandA UYGULADIĞINDA KEMALE ERECEKTİR
Teşekkürler: Bu yazıyı yazmama neden olan EVE DÖNÜŞ filminin yapımcı-yönetmeni-senaristi-oyuncuları#8230;
Ve teşekkürler: Beni akşam vakti sıcak odamda kuruluyken ve o akşam için gitmek istemezken EVE DÖNÜŞ filmine zorla götürerek, hatta biletimin yanında yiyecek, içecek de alarak ağırlayan YILMAZ ÖZKAN
Yorum devam edecek belki de
Bahattin Yıldız
*Filmden alıntı sözler birebir örtüşmeyebilir. Benzer sözcüklerdir.
-----
Ötekileriz Kültür Sanat Girişiminin www.otekileriz.com adresinden alınmıştır...