Sayın berkan-555'e;
1. Ben; iki kere evlenmiş, avukatlık yapan bir erkeğim. Dolayısıyla; evlenmenin nasıl olduğunu da, hem fiilen ve hem de hukuken bilirim. Söylediklerimden, aynı cinsten iki kişinin evlenebileceği sonucu, yazımdaki (2.B) başlığı altındaki ifademe rağmen çıkartılabiliyorsa, bu bir başarıdır.
2. Aşağıda, evlenmeye ilişkin yasal düzenlenemelerin bir kısmı yer almaktadır ki; göreceğiniz gibi, "Evlenme Engelleri" arasında, """aynı cinsten olanlar evlenemezler""" gibi bir hüküm yoktur. Ancak; 134. maddedeki cümleden; birbiriyle evlenebileceklerin, erkek ve kadın olabileceği anlaşılmaktadır.
B. Evlenme engelleri
I. Hısımlık
MADDE 129.- Aşağıdaki kimseler arasında evlenme yasaktır:
1. Üstsoy ile altsoy arasında; kardeşler arasında; amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri arasında,
2. Kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu arasında,
3. Evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında.
II. Önceki evlilik
1. Sona erdiğinin ispatı
a. Genel olarak
MADDE 130.- Yeniden evlenmek isteyen kimse, önceki evliliğinin sona ermiş olduğunu ispat etmek zorundadır.
b. Gaiplik durumunda
MADDE 131.- Gaipliğine karar verilen kişinin eşi, mahkemece evliliğin feshine karar verilmedikçe yeniden evlenemez.
Kaybolanın eşi evliliğin feshini, gaiplik başvurusuyla birlikte veya ayrıca açacağı bir dava ile isteyebilir.
Ayrı bir dava ile evliliğin feshi, davacının yerleşim yeri mahkemesinden istenir.
2. Kadın için bekleme süresi
MADDE 132.- Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün geçmedikçe evlenemez.
Doğurmakla süre biter.
Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hallerinde mahkeme bu süreyi kaldırır.
III. Akıl hastalığı
MADDE 133.- Akıl hastaları, evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemezler.
ÜÇÜNCÜ AYIRIM
EVLENME BAŞVURUSU VE TÖRENİ
A. Başvuru
I. Başvuru makamı
MADDE 134.- Birbiriyle evlenecek erkek ve kadın, içlerinden birinin oturduğu yer evlendirme memurluğuna birlikte başvururlar.
Evlendirme memuru, belediye bulunan yerlerde belediye başkanı veya bu işle görevlendireceği memur, köylerde muhtardır.
II. Şekli
MADDE 135.- Başvuru, evlenecekler tarafından yazılı veya sözlü olarak yapılır.
III. Belgeler
MADDE 136.- Erkek ve kadından her biri, nüfus cüzdanı ve nüfus kayıt örneğini, önceki evliliği sona ermiş ise buna ilişkin belgeyi, küçük veya kısıtlı ise ayrıca yasal temsilcisinin imzası onaylanmış yazılı izin belgesini ve evlenmeye engel hastalığının bulunmadığını gösteren sağlık raporunu evlendirme memurluğuna vermek zorundadır.
IV. Başvurunun incelenmesi ve reddi
MADDE 137.- Evlendirme memuru, evlenme başvurusunu ve buna eklenmesi gereken belgeleri inceler. Başvuruda bir noksanlık görürse bunu tamamlar veya tamamlattırır.
Başvurunun usulüne uygun olarak yapılmadığı veya evleneceklerden birinin evlenmeye ehil olmadığı ya da evlenmeye yasal bir engel bulunduğu anlaşılırsa, evlenme başvurusu reddolunur ve durum evleneceklere yazıyla hemen bildirilir.
V. Redde itiraz ve yargılama usulü
MADDE 138.- Evleneceklerden her biri evlendirme memurunun ret kararına karşı mahkemeye başvurabilir. İtiraz, evrak üzerinde incelenip kesin karara bağlanır.
Ancak, mutlak butlan sebeplerinden birinin bulunduğuna ilişkin ret kararlarına karşı açılan davalar, basit yargılama usulüyle ve Cumhuriyet savcısının hazır bulunmasıyla görülür.
3. Butlan'a gelince; aşağıda göreceğiniz gibi, ne mutlak ve ne de nisbi butlan hallerinde, böyle bir durum sayılmamıştır ve özellikle 156. maddeye dikkat çekerim.
BATIL OLAN EVLENMELER
A. Mutlak butlan
I. Sebepleri
MADDE 145.- Aşağıdaki hallerde evlenme mutlak butlanla batıldır:
1. Eşlerden birinin evlenme sırasında evli bulunması,
2. Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması,
3. Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması,
4. Eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması.
B. Nisbi butlan
I. Eşlerin dava hakkı
1. Ayırt etme gücünden geçici yoksunluk
MADDE 148.- Evlenme sırasında geçici bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun olan eş, evlenmenin iptalini dava edebilir.
2. Yanılma
MADDE 149.- Aşağıdaki durumlarda eşlerden biri evlenmenin iptalini dava edebilir:
1. Evlenmeyi hiç istemediği veya evlendiği kişiyle evlenmeyi düşünmediği halde yanılarak bu evlenmeye razı olmuşsa,
2. Eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenmişse.
3. Aldatma
MADDE 150.- Aşağıdaki durumlarda eşlerden biri evlenmenin iptalini dava edebilir:
1. Eşinin namus ve onuru hakkında doğrudan doğruya onun tarafından veya onun bilgisi altında bir başkası tarafından aldatılarak evlenmeye razı olmuşsa,
2. Davacının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalık kendisinden gizlenmişse.
4. Korkutma
MADDE 151.- Kendisinin veya yakınlarından birinin hayatı, sağlığı veya namus ve onuruna yönelik pek yakın ve ağır bir tehlike ile korkutularak evlenmeye razı edilmiş eş, evlenmenin iptalini dava edebilir.
5. Hak düşürücü süre
MADDE 152.- İptal davası açma hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak altı ay ve her halde evlenmenin üzerinden beş yıl geçmekle düşer.
II. Yasal temsilcinin dava hakkı
MADDE 153.- Küçük veya kısıtlı, yasal temsilcisinin izni olmadan evlenirse, izni alınmayan yasal temsilci evlenmenin iptalini dava edebilir.
Bu suretle evlenen kimse sonradan onsekiz yaşını doldurmak suretiyle ergin olur, kısıtlı olmaktan çıkar veya karı gebe kalırsa evlenmenin iptaline karar verilemez.
C. Butlanı gerektirmeyen sebepler
I. Bekleme süresine uymama
MADDE 154.- Kadının bekleme süresi bitmeden evlenmesi, evlenmenin butlanını gerektirmez.
II. Şekil kurallarına uymama
MADDE 155.- Evlendirmeye yetkili memur önünde yapılmış olan bir evliliğin kanunun diğer şekil kurallarına uyulmaması sebebiyle butlanına karar verilemez.
D. Butlan kararı
I. Genel olarak
MADDE 156.- Batıl bir evlilik ancak hakimin kararıyla sona erer. Mutlak butlan halinde bile evlenme, hakimin kararına kadar geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını doğurur.
II. Sonuçları
1. Çocuklar yönünden
MADDE 157.- Mahkemece butlanına karar verilen bir evlilikten doğan çocuklar, ana ve baba iyiniyetli olmasalar bile evlilik içinde doğmuş sayılırlar.
Çocuklar ile ana ve baba arasındaki ilişkilere boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır.
2. Eşler yönünden
MADDE 158.- Evlenmenin butlanına karar verilirse, evlenirken iyiniyetli bulunan eş bu evlenme ile kazanmış olduğu kişisel durumunu korur.
Eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi, tazminat, nafaka ve soyadı hakkında boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır.
E. Mirasçıların dava hakkı
MADDE 159.- Evlenmenin butlanını dava etme hakkı mirasçılara geçmez. Ancak, mirasçılar açılmış olan davayı sürdürebilirler. Dava sonucunda evlenme sırasında iyiniyetli olmadığı anlaşılan sağ kalan eş, yasal mirasçı olamayacağı gibi, daha önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları da kaybeder.
F. Yetki ve yargılama usulü
MADDE 160.- Evlenmenin butlanı davasında, yetki ve yargılama usulü bakımından boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır.
4. Göreceğiniz gibi; hukuk ve terminolojisi, biraz farklıdır. Hemen, bu durum butlandır, diyemeyiz (zaten, soruya göre, boşanmadan sonra cinsiyet değişikliği düşünüldüğüne göre, evliliğin butlanı gibi bir durum ve kavram oluşamaz).
5. Devamla bir soru daha (Jasmin_law ve Fırat Abi'ye); nafaka ödeyen erkek, cinsiyet değiştiri ve artık ben kadın oldum, eski karıma nafaka ödemeyeyim, derse ne olacak?