1. Elde ilam varsa, ilamsız takip yoluna başvurulamaz.
2. Alacaklı, yalnızca Takip Talebi yapmakla mükelleftir ve burada da, alacağının dayanağını belirtir. Bu dayanağın ne olduğunu (ilam gibi) ya da olmadığını (örneğin, tanzim tarihi olmayan senet, kambiyo senedi değildir) gören İcra Müdürü; Takip Talebi'ne (haciz yoluyla takip, iflas yoluyla takip, sadece haciz veya haciz ve tahliye gibi) uygun Ödeme / İcra Emri'ni, borçluya, re'sen düzenler ve gönderir (yani; aslolan, uygulamanın aksine; alacaklıların hazırlayıp verdikleri bu Emir'lerin yerine, İcra Müdürü'nün bu işlemi re'sen yapmasıdır ve o nedenle de, bunların altı alacaklı ya da vekili tarafından değil; İcra Müdürü tarafından imzalanır).
3. Kötü niyetli bir takım avukatlar tarafından; anlatılan amaçlarla, görevliler de hataya düşürülerek, İlamsız takiplere ait ödeme emirlerinin tebliğ edildiği ve & 40 tazminat alma yollarına gidildiği (tekrar vekalet ücreti de) bilinmektedir. Ancak; bilinmeyen; bu avukatların, hem Baro disiplinlerince ve hem de Mahkemeler'ce, görevi kötüye kullanmaktan cezalandırıldıkları...(Kambiyo senedine adi takip yapanlar; fahiş faizlerle takip başlatıp, kesinleştirenler vs...)
4. Mahkeme dosyaları mahzende olsa dahi; Mahkeme kalemlerinde, yıllara ait karar kartonları mevcut olduğu için, dosyaların mahzenlerden çıkartılması gerekmemektedir (zaten, 10 yılı geçen dosyalar da korunmuyor).
5. Sorulandaki (elimizde ilam varken ilamsız icra yoluna başvurmamızdaki hukuki yararlar) amaç (kasıt); bence tamamen farklı ve biz avukatların anladığından, daha "bilimsel/akademik" bir düzeyde. Şöyle ki;
A) Öncelikle; yukarıdaki açıklamalar ışığında; elimizdeki ilamın kendisiyle bir ilamsız takip yapılamayacağı, tartışmasızdır.
B) Öyleyse; sorulan, borçluya karşı elimizde ilam varken, başka bir nedenle fakat, aynı amaç doğrultusunda bir başka hukuki nedenle ilamsız takip yapmamızdaki hukuki yararlar neler olabilir, olmalıdır (benim düşüncem elbette).
C) Örneklersek; kira alacağımızı ödemeyen borçluya karşı icra takibi yaptık, itiraz etti süresinde ve takip durdu. İtirazın kaldırılması talebiyle birlikte tahliye de istedik ve karar verildi. Karar henüz kesinleşmeden, bize verdiği tahliye taahhütnamesini kullanma zamanı da geldi (6570 sayılı Kanun madde 7/a). Bunu kullanmaz ve tahliye kararı bozulursa (herhangi bir nedenle), taahhütnameyi kullanamayacağız (ilamsız takibe konu edemeyeceğiz!).
Sorunun, bu şekilde anlaşılması ve araştırılarak, yanıtlar üretilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Saygılarımla,
Bilginize,