Başarılı her kadının arkasından
Ne vardır? Söyleyin bakalım... Hani "Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır" ya, peki, "Başarılı her kadının arkasında kim vardır?"
Ben size söyleyeyim;
Genellikle arkası boştur.
Ama bir yerlerde onu izlemeye devam eden bir adam vardır mutlaka...
Bir zamanlar sevgilisi ya da kocası olmuş adam.
Ya da adamlar...
Bir zamanlar diyorum çünkü kadınların büyük başarılarına erkekler katlanamaz.
Bakın, son 10 yılda Oscar kazanan 9 kadın oyuncudan 6'sı kocalarından ya da sevgililerinden ayrılmış. Hem de Oscar gecesi teşekkür ettiklerinden...
Oscar'lı kadın başka demeyin...
Hangi meslek grubundan olursa olsun, davetiyeler kadının adına gelmeye başladıktan sonra erkekler huzursuzlanmaya başlar.
Tuhaf duygular içine girerler.
Nasıl duygular?
"Love to hate" bir ruh hali diyebiliriz buna...
Yani hem ondan nefret eder hem de onu sever.
Hem onunla gurur duyar hem de onu kıskanır.
Hatta bütün bu duyguları aynı anda yaşar.
Kendilerini bazen p...... gibi bazen de "sahip" gibi hissederler.
Ne alakası vardemeyin.
Mesela bir davette herkes kadınla ilgileniyorsa adam kendisini pezevenk gibi hisseder.
noluyor? Önüne gelen onu yok elinden, yok yanağından öpüp duruyor. Ben neyim lan burada; duygusuna kapılır.
Ama eve gidip de onunla sevişince ki öyle yapar, "sahip" olur. İçi biraz olsun rahatlar.
Bu erkekler, hep söylerim; akıllı laf eden kadınlara karşı konulmaz bir cinsel istek duyar.
Böylece onu yok etmek istemek gibi...
Böylece en azından eşitlenmek gibi...
Böylece"Kimsin len sen? İşte ben adamı böyle yaparım" diye üstünlük sağlamak gibi...
Böyle yapınca, öyle olacağını zannerler.
"Ne yapınca" olduğunu anladınız değil mi? (Anlayın yoksa yazınca ben terbiyesiz oluyorum.)
Her erkeğin, kadının başarısını kaldırabilme limiti farklıdır.
Kimi müdür olmasını bile kaldıramazken kimisi de kadın ünlü olana kadar sınırını zorlayabilir.
Nereye kadar zorlar biliyor musunuz?..
Kendilerini "sahip" olmaktan daha fazla, p........ gibi hissetmeye başladıklarında ilişki biter.
Biter de...
Bittikten sonra bile kadınla, "love to hate" ilişkisi devam eder.
Şimdi o soruyu bir daha soralım,"Başarılı her kadının arkasında kim vardır?"
Arkası boştur ama...
Ama önünde güzel günler vardır...
Dilek Önder
Ben size söyleyeyim;
Genellikle arkası boştur.
Ama bir yerlerde onu izlemeye devam eden bir adam vardır mutlaka...
Bir zamanlar sevgilisi ya da kocası olmuş adam.
Ya da adamlar...
Bir zamanlar diyorum çünkü kadınların büyük başarılarına erkekler katlanamaz.
Bakın, son 10 yılda Oscar kazanan 9 kadın oyuncudan 6'sı kocalarından ya da sevgililerinden ayrılmış. Hem de Oscar gecesi teşekkür ettiklerinden...
Oscar'lı kadın başka demeyin...
Hangi meslek grubundan olursa olsun, davetiyeler kadının adına gelmeye başladıktan sonra erkekler huzursuzlanmaya başlar.
Tuhaf duygular içine girerler.
Nasıl duygular?
"Love to hate" bir ruh hali diyebiliriz buna...
Yani hem ondan nefret eder hem de onu sever.
Hem onunla gurur duyar hem de onu kıskanır.
Hatta bütün bu duyguları aynı anda yaşar.
Kendilerini bazen p...... gibi bazen de "sahip" gibi hissederler.
Ne alakası vardemeyin.
Mesela bir davette herkes kadınla ilgileniyorsa adam kendisini pezevenk gibi hisseder.
noluyor? Önüne gelen onu yok elinden, yok yanağından öpüp duruyor. Ben neyim lan burada; duygusuna kapılır.
Ama eve gidip de onunla sevişince ki öyle yapar, "sahip" olur. İçi biraz olsun rahatlar.
Bu erkekler, hep söylerim; akıllı laf eden kadınlara karşı konulmaz bir cinsel istek duyar.
Böylece onu yok etmek istemek gibi...
Böylece en azından eşitlenmek gibi...
Böylece"Kimsin len sen? İşte ben adamı böyle yaparım" diye üstünlük sağlamak gibi...
Böyle yapınca, öyle olacağını zannerler.
"Ne yapınca" olduğunu anladınız değil mi? (Anlayın yoksa yazınca ben terbiyesiz oluyorum.)
Her erkeğin, kadının başarısını kaldırabilme limiti farklıdır.
Kimi müdür olmasını bile kaldıramazken kimisi de kadın ünlü olana kadar sınırını zorlayabilir.
Nereye kadar zorlar biliyor musunuz?..
Kendilerini "sahip" olmaktan daha fazla, p........ gibi hissetmeye başladıklarında ilişki biter.
Biter de...
Bittikten sonra bile kadınla, "love to hate" ilişkisi devam eder.
Şimdi o soruyu bir daha soralım,"Başarılı her kadının arkasında kim vardır?"
Arkası boştur ama...
Ama önünde güzel günler vardır...
Dilek Önder