Senette kefil
Birbirinden değerli kıymetli üstatlarım, ailevi olarak başımdan geçen ve devam etmekte olan bir durum hakkında bilgi almak istiyorum.
Şimdiden vereceğiniz bilgiler ile akalı ve ayırdığınız zamandan ötürü teşekkür ederim.
08.03.2016 tarihinde BABAM A.G. , V.A. şirketinden 47.000 TL' lik mal/ürün satın alıyor bu süre zarfında V.A. şirketi ile yapılması hedeflenen ticareti 300.000 TL' dir. Söz konusu V.A. şirketi yetkilisi zaten bu ürünleri alacaksınız, teminat amaçlı şirketiniz olan G.A. adına 249.550 TL'lik bir senet düzenledik. Biz verdiğimizi bilelim, siz senet dolana kadar aldığınızı bilin şeklinde birazda metazori ve baskı yolu ile babamdan şirketimiz G.A adına 05.04.2016 tarihine 249.550 TL Vadeli senet alıyorlar. Bu söz konusu bonoda BORÇLU kısmında şirketimiz G.A. kefaleten babamın ismi ve tcsi yazmakta. Bono üstündeki imza kısımlarında babama ait 2 adet imza bulunmakta
Fakat şirketimiz G.A. temsile yetkili 2 kişi tarafından müştereken imza yolu ile borçlandırılabilir/işlem yapılabilir.
Bu süre zarfında bahse konu V.A. şirketinden 100.000 TL' lik daha mal/ürün satın alınıyor. Şirketimiz olan G.A nin karşı taraf olan V.A. şirketine fatura karşılığı mal ile 80.000 TL lik ödeme daha yapılıyor.
Muhasebe olarak 67.000 TL şirketimiz V.A. şirketine borçlu gözüküyor.
Firmamıza ait olan kamu taahhüttü kısmı plan tadilatına gidiyor, 2 sene iş duruyor bu süre zarfına karşı taraf olan V.B. iş başlayınca tekrar tedariğinizi yapacağız, şuan için 67.000 TL borcunuzu ödemenize gerek diyerek şifahen beyanda bulunuyor.
2018 Yılının 3. çeyreği V.A. isimli şirket art niyetli alarak konkordato alarak ticari faaliyetlerini askıya alıyor ve art niyetli olarak bizim gibi yapılacak ticaretlere teminat olarak senet veren müşterilerini cironto yaparak başka şahıslar üzerinden icra işlem başlatıyor.
Senedin 3. yılının dolmasına 20 gün kala T.S. isimli 3. bir şahıs tarafından şirketimiz G.A ' ya ve babam A.G' ye takip evrakı geliyor. Şirketimizin müşterek imza ile temsil edildiğini, babam A.G ' nin bahse konu bonoya şirket adına imza attığını, kefil olarak imza atmadığını , isminin tam yazılmadığını , bononun baskı yoluyla alındığını ciranta yoluyla takip başlatan T.S ' ye bonoyu ciro eden V.B. ye senet miktarı kadar bir borç olmadığı bunun faturalar ve cari kayıtlarla sabit olduğunu beyan ettiğimiz bir itiraz ve karşı dava açtık.
İlgili ticaret mahkemesi bono borçlusu olan G.A şirketimizi müştereken temsil edildiği tek yetkilinin şirketi borçlandıramayacağını savunarak şirketimizi söz konusu takipten çıkarttı.
Lakin babam A.G ' nin isminin tam yazılmasına gerek olmadığını, tek imzasının yeterli olduğunu savunarak takibe devam ettirdi. O günkü ekonomik şartlarımız elvermediğinden herhangi bir itiraz teminatı yatıramadık.
Aradan geçen pandemi süresince babamın sağlık sorunları sebebiyle 2 yıldır ev - hastane arasında gidip gelmekteyiz. Babam yüksek düzeyde tansiyon ve koah hastası.
Uzun lafın kısası kıymetli üstatlarım, biz geçersiz bononun kefili olmayacağını savunurken , bugün bono ön yüzündeki borçlu/alacaklı takibin dışında , tahsilatçı olarak nitelendirilen 3. şahıs takibe babama devam ediyor.
Takip tarihi 2019, bono üstünde Çorlu/İstanbul mahkemeleri olarak ibraz edilmiş fakat takip farklı bir icra dairesinden açılmış buradan herhangi bir tutunma şansımız, söz konusu malen verilen senette borçlunun düşmesinden dolayı kefilden malen sorumluluk olmayacağı gibi geçte olsa en kötü şartlarda bir menfi tespit yolu ile icraları durdurma şansımız olabilir mi. Yahut kefaleten bono üstündeki sorumluluğun zaman aşımı olarak bir süresi varmıdır ?.
Bugün olmayan bir borçtan 750.000 TL gibi bir kapak hesabı ve kefaleten babam adına bütün menkul/gayrimenkul hacizleri ile karşı karşıyız. İçinde çıkılamaz bir döngüye girdik.
Kıymetli vaktinizi ve ilginizi ayırdığınız için tekrardan teşekkür eder, işlerinizde başarılar dilerim. Söz konusu bonoyu şirket ve şahıs bilgilerini gizleyerek paylaşıyorum.Dosya 1870
Şimdiden vereceğiniz bilgiler ile akalı ve ayırdığınız zamandan ötürü teşekkür ederim.
08.03.2016 tarihinde BABAM A.G. , V.A. şirketinden 47.000 TL' lik mal/ürün satın alıyor bu süre zarfında V.A. şirketi ile yapılması hedeflenen ticareti 300.000 TL' dir. Söz konusu V.A. şirketi yetkilisi zaten bu ürünleri alacaksınız, teminat amaçlı şirketiniz olan G.A. adına 249.550 TL'lik bir senet düzenledik. Biz verdiğimizi bilelim, siz senet dolana kadar aldığınızı bilin şeklinde birazda metazori ve baskı yolu ile babamdan şirketimiz G.A adına 05.04.2016 tarihine 249.550 TL Vadeli senet alıyorlar. Bu söz konusu bonoda BORÇLU kısmında şirketimiz G.A. kefaleten babamın ismi ve tcsi yazmakta. Bono üstündeki imza kısımlarında babama ait 2 adet imza bulunmakta
Fakat şirketimiz G.A. temsile yetkili 2 kişi tarafından müştereken imza yolu ile borçlandırılabilir/işlem yapılabilir.
Bu süre zarfında bahse konu V.A. şirketinden 100.000 TL' lik daha mal/ürün satın alınıyor. Şirketimiz olan G.A nin karşı taraf olan V.A. şirketine fatura karşılığı mal ile 80.000 TL lik ödeme daha yapılıyor.
Muhasebe olarak 67.000 TL şirketimiz V.A. şirketine borçlu gözüküyor.
Firmamıza ait olan kamu taahhüttü kısmı plan tadilatına gidiyor, 2 sene iş duruyor bu süre zarfına karşı taraf olan V.B. iş başlayınca tekrar tedariğinizi yapacağız, şuan için 67.000 TL borcunuzu ödemenize gerek diyerek şifahen beyanda bulunuyor.
2018 Yılının 3. çeyreği V.A. isimli şirket art niyetli alarak konkordato alarak ticari faaliyetlerini askıya alıyor ve art niyetli olarak bizim gibi yapılacak ticaretlere teminat olarak senet veren müşterilerini cironto yaparak başka şahıslar üzerinden icra işlem başlatıyor.
Senedin 3. yılının dolmasına 20 gün kala T.S. isimli 3. bir şahıs tarafından şirketimiz G.A ' ya ve babam A.G' ye takip evrakı geliyor. Şirketimizin müşterek imza ile temsil edildiğini, babam A.G ' nin bahse konu bonoya şirket adına imza attığını, kefil olarak imza atmadığını , isminin tam yazılmadığını , bononun baskı yoluyla alındığını ciranta yoluyla takip başlatan T.S ' ye bonoyu ciro eden V.B. ye senet miktarı kadar bir borç olmadığı bunun faturalar ve cari kayıtlarla sabit olduğunu beyan ettiğimiz bir itiraz ve karşı dava açtık.
İlgili ticaret mahkemesi bono borçlusu olan G.A şirketimizi müştereken temsil edildiği tek yetkilinin şirketi borçlandıramayacağını savunarak şirketimizi söz konusu takipten çıkarttı.
Lakin babam A.G ' nin isminin tam yazılmasına gerek olmadığını, tek imzasının yeterli olduğunu savunarak takibe devam ettirdi. O günkü ekonomik şartlarımız elvermediğinden herhangi bir itiraz teminatı yatıramadık.
Aradan geçen pandemi süresince babamın sağlık sorunları sebebiyle 2 yıldır ev - hastane arasında gidip gelmekteyiz. Babam yüksek düzeyde tansiyon ve koah hastası.
Uzun lafın kısası kıymetli üstatlarım, biz geçersiz bononun kefili olmayacağını savunurken , bugün bono ön yüzündeki borçlu/alacaklı takibin dışında , tahsilatçı olarak nitelendirilen 3. şahıs takibe babama devam ediyor.
Takip tarihi 2019, bono üstünde Çorlu/İstanbul mahkemeleri olarak ibraz edilmiş fakat takip farklı bir icra dairesinden açılmış buradan herhangi bir tutunma şansımız, söz konusu malen verilen senette borçlunun düşmesinden dolayı kefilden malen sorumluluk olmayacağı gibi geçte olsa en kötü şartlarda bir menfi tespit yolu ile icraları durdurma şansımız olabilir mi. Yahut kefaleten bono üstündeki sorumluluğun zaman aşımı olarak bir süresi varmıdır ?.
Bugün olmayan bir borçtan 750.000 TL gibi bir kapak hesabı ve kefaleten babam adına bütün menkul/gayrimenkul hacizleri ile karşı karşıyız. İçinde çıkılamaz bir döngüye girdik.
Kıymetli vaktinizi ve ilginizi ayırdığınız için tekrardan teşekkür eder, işlerinizde başarılar dilerim. Söz konusu bonoyu şirket ve şahıs bilgilerini gizleyerek paylaşıyorum.Dosya 1870