İlginç bir FETÖ davası süreci
Merhaba dostlar.
FETÖ kapsamında eşim için bir soruşturma açılmıştı. Soruşturmadan 1,5 sene sonra gözaltı yapıldı ve savcılık sorgusunda hiçbir ihtiyati tedbir kararı uygulanmaksızın mahkemeye sevk edilmeden serbest bırakıldı. Eşim pasaportuyla birlikte hiç bir sorun olmadan uçakla yurtdışına gitti. Savcı, doğrudan serbest bıraktığı aynı dosyadan, dosyaya yeni hiçbir şey eklemeden, dava açtı. Davanın ilk duruşmasına katılmadığı için zorla getirme, ikinci duruşmaya katılmadığı için yakalama kararı çıkarıldı. Ve 1 yılı aşkın süredir celse açılıyor ve yakalama kararının infazı kararıyla erteleniyor.
Dosyada 2 şey var. Kısaca ve tam olarak bunlar:
1 – 2005 / 2006 yıllarında toplam 13 ay Zaman Gazetesi’nin o yıllardaki dağıtım şirketi olan Dünya Dağıtım’da çalışması. O yıllardan birisi gözaltına alınıyor ve itirafçı oluyor. Eşimi 2005 yılından tanıdığını ve onun Kırıkkale’de gazete temsilcisi olduğunu ve sohbet abiliği yaptığını söylüyor. Bu arada eşim o zaman daha 18 yaşında. Gazete temcilcisi değil, haber yazıp gönderiyor. Yaşı da itibariyle zaten sohbet abiliği yapması imkansız. Savcıya bunu anlatıyor.
2 – Eşim 2009 yılında bir hanımefendi ile evlilik maksadı ile görüşmeler yapıyor ancak abisi evliliğe razı olmuyor. Abisi cemaat mensubu olduğu için onu ikna etmek için eşim yazmış gibi abisine e-mail gönderiyor ve abisinin hoşuna gitmesini beklediği şeyler söylüyor. Örneğin: “Cemaatte şöyle aktifim, böyle aktifim, şu şu isimleri tanıyorum, aralarında il abileri de var beni onlara sorun…vs. Benim babamın adı Fevzi, babamı da araştırın” diye yazıyor. Ancak yazılanların bir kısmı gerçek, bir kısmı yanlış veya yalan. Eşimin babasının adı Fevzi değil, Ferit. Eşim savcıya; babasının adının Fevzi değil Ferit olduğunu, hanımefendinin babasının adını yanlış hatırlayarak Fevzi yazdığını, mektupta yer alan diğer bilgilerin abiyi ikna etmek için uydurduğunu belirtiyor.
Ve savcı birkaç dakika içerisinde eşimi odasından dışarı çıkarıyor. Arkasında eşimin beraberindeki komiser dışarı çıkıyor ve serbest bırakıldığını ve herhangi bir tedbir kararının olmadığını söylüyor. Ve az önce de belirttiğim gibi bu dosyayla dava açıyor.
Eşimin pasaportunun süresinin dolmasına 2 seneden az bir zaman kaldı. Bulunduğu ülke pasaport / vatandaşlık vermiyor ve oradan ayrılamıyor. Bu nedenle bu sorunu bir an önce çözüme kavuşturmamız gerekiyor. Ne yapmamızı önerirsiniz? Nasıl çözülebilir? Fikirlerinize, önerilerinize ihtiyacımız var. Çok teşekkür ederim.
FETÖ kapsamında eşim için bir soruşturma açılmıştı. Soruşturmadan 1,5 sene sonra gözaltı yapıldı ve savcılık sorgusunda hiçbir ihtiyati tedbir kararı uygulanmaksızın mahkemeye sevk edilmeden serbest bırakıldı. Eşim pasaportuyla birlikte hiç bir sorun olmadan uçakla yurtdışına gitti. Savcı, doğrudan serbest bıraktığı aynı dosyadan, dosyaya yeni hiçbir şey eklemeden, dava açtı. Davanın ilk duruşmasına katılmadığı için zorla getirme, ikinci duruşmaya katılmadığı için yakalama kararı çıkarıldı. Ve 1 yılı aşkın süredir celse açılıyor ve yakalama kararının infazı kararıyla erteleniyor.
Dosyada 2 şey var. Kısaca ve tam olarak bunlar:
1 – 2005 / 2006 yıllarında toplam 13 ay Zaman Gazetesi’nin o yıllardaki dağıtım şirketi olan Dünya Dağıtım’da çalışması. O yıllardan birisi gözaltına alınıyor ve itirafçı oluyor. Eşimi 2005 yılından tanıdığını ve onun Kırıkkale’de gazete temsilcisi olduğunu ve sohbet abiliği yaptığını söylüyor. Bu arada eşim o zaman daha 18 yaşında. Gazete temcilcisi değil, haber yazıp gönderiyor. Yaşı da itibariyle zaten sohbet abiliği yapması imkansız. Savcıya bunu anlatıyor.
2 – Eşim 2009 yılında bir hanımefendi ile evlilik maksadı ile görüşmeler yapıyor ancak abisi evliliğe razı olmuyor. Abisi cemaat mensubu olduğu için onu ikna etmek için eşim yazmış gibi abisine e-mail gönderiyor ve abisinin hoşuna gitmesini beklediği şeyler söylüyor. Örneğin: “Cemaatte şöyle aktifim, böyle aktifim, şu şu isimleri tanıyorum, aralarında il abileri de var beni onlara sorun…vs. Benim babamın adı Fevzi, babamı da araştırın” diye yazıyor. Ancak yazılanların bir kısmı gerçek, bir kısmı yanlış veya yalan. Eşimin babasının adı Fevzi değil, Ferit. Eşim savcıya; babasının adının Fevzi değil Ferit olduğunu, hanımefendinin babasının adını yanlış hatırlayarak Fevzi yazdığını, mektupta yer alan diğer bilgilerin abiyi ikna etmek için uydurduğunu belirtiyor.
Ve savcı birkaç dakika içerisinde eşimi odasından dışarı çıkarıyor. Arkasında eşimin beraberindeki komiser dışarı çıkıyor ve serbest bırakıldığını ve herhangi bir tedbir kararının olmadığını söylüyor. Ve az önce de belirttiğim gibi bu dosyayla dava açıyor.
Eşimin pasaportunun süresinin dolmasına 2 seneden az bir zaman kaldı. Bulunduğu ülke pasaport / vatandaşlık vermiyor ve oradan ayrılamıyor. Bu nedenle bu sorunu bir an önce çözüme kavuşturmamız gerekiyor. Ne yapmamızı önerirsiniz? Nasıl çözülebilir? Fikirlerinize, önerilerinize ihtiyacımız var. Çok teşekkür ederim.