4721 sayılı Medeni Kanun madde 403 / 1;
“Vasi, vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukukî işlemlerde onu temsil etmekle yükümlüdür.”
Vesayet bir açıdan anne ve babanın velayet hakkına benzer gibi görünse de iki hukuki kavram arasında önemli farklar vardır. Bunlar;
Velayet hakkı ana ve babaya tanınan bir yetki olup hısımlıktan doğmaktadır. Buna karşın vesayet ise mahkeme kararı ile doğar.
Velayet kural olarak küçükler içindir, kısıtlılar istisna olarak velayet altına alınırlar. Vesayet ise kural olarak kısıtlılar içindir, küçükler istisna olarak vesayet altına alınırlar. Kural olarak küçükler ana ve babalarının velayeti altındadır. Ancak kimi durumlarda bazı küçüklerin ana ve babası vefat etmiş olabilir, haklarında gaiplik kararı verilmiş olabilir, kısıtlanmış olabilirler, velayet yetkileri ellerinden alınmış olabilir vs. İşte bu küçükler için bir vasi görevlendirilmesi yasal bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Nitekim görevlerini yaparlarken vesayeti gerektiren böyle bir hâlin varlığını öğrenen nüfus memurları, idarî makamlar, noterler ve mahkemeler de bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar.
Velayetin kapsamı geniş iken vesayetin kapsamı daha dardır.
Velayet yetkisinin malvarlığı değerleri üzerinde kullanımı bakımından izin alma/mahkemeye hesap verme gibi zorunluluklar yoktur. Vesayet yetkisi bakımından bu yetkilerin kullanımı denetime tâbi olduğu gibi, mahkeme nezdinde hesap vermek üzere defter tutmak yükümlülüğü de mevcuttur.
Velayet yetkisinin kullanımı ücrete tabi değildir, vesayet yetkisi ücrete tabidir.
Veli temsil yetkisi kullanırken kural olarak mahkemeden izin almaz, vasi ise bazı işlemler bakımından Sulh ve Asliye mahkemelerinin iznini almak zorundadır.
Velayet yetkisi kanundan doğmakta olup, velinin azledilmesi yahut istifa etmesi söz konusu değildir. Buna karşın vesayetten azil mümkün olduğu gibi vasinin kendisi de istifa edebilir.
Mutlaka vasi tayini davası açmanız şart ise davanın açılacağı mahkeme Sulh Hukuk mahkemesidir. Ancak ya başka bir banka veya o bankanın hukuk müşavirliğine de sorulmasını sağlayın. Çünkü kanımca vasi olup, krediyi sizin adınıza çıkarsanız bu defa da özel ötv indiriminden faydalanamayabilirsiniz. Bildiğim kadarıyla arabayı çocuk adına alırsanız indirimden faydalanırsınız. Arabayı çocuğa, alup krediyi size verseler bu kez de banka size taşıt kredisi değil, ihtiyaç kredisi tahsis etmeye kalkabilir.
Alıntı:
Mmn rumuzlu üyeden alıntı
Merhaba,
Benim 6 yaşında atipik otizmli bir çocuğum var. Hastaneden aldığım raporda ÖKGV ibaresi var. Bu raporu kullanarak ÖTV muafiyetinden faydalanarak araç almak istiyorum. Ancak nakit alacak durumum yok.
Bu durumda her banka kredi vermiyor. Bir banka çocuğunuz için vasi kararı alırsanız sizi borçlu gösterip kredi sağlarız dedi.
Merak ettiğim ben bakmakla yükümlü olduğum 18 yaşından küçük kendi çocuğum adına neden vasi kararı almalıyım bunun banka adına hukukî bir dayanağı var mı?
Bir diğer sorum bu vasi kararı için nereye başvurmalıyım?
Şimdiden herkese teşekkür ederim.