Merhaba,
Anayasamızın " Özel Hayatın Gizliliği ve Korunması " başlıklı 20. maddesinde; Herkesin, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olduğu, bu hakkın kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsadığı, kişisel verilerin ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebileceği yazılıdır.
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. Maddesinin d) fıkrası şöyledir; " Kişisel veri: Kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi " ifade eder.
Anayasa Mahkemesi'nin 2018/73 Esas sayılı kararına göre; " Bireyin sadece adı, soyadı, doğum tarihi, doğum yeri gibi kimliğini ortaya koyan bilgilerin değil; telefon numarası, araç plakası, sosyal güvenlik numarası, pasaport numarası, öz geçmiş, resim, görüntü ve ses kaydı, parmak izi, IP adresi, e-posta adresi, hobileri, tercihleri, banka bilgileri, etkileşimde bulunduğu kişiler, grup üyelikleri, aile bilgileri, sağlık bilgileri" gibi kişiyi doğrudan veya dolaylı olarak belirlenebilir kılan tüm veriler de kişisel veridir. "
Türk Ceza Kanunu'nun "Verileri hukuka aykırı olarak verme" başlıklı 136. Maddesi şöyledir; " Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. "
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 04.07.2017 tarihli ve 2017/829 E., 2017/363 K. sayılı kararı aynen şöyledir; " Kişisel verileri bir başkasına verme" seçimlik hareketinde, maddede geçen "başkası" gerçek bir kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilecek, veriler bu kişilere elden, posta ya da internet üzerinden elektronik posta ile vb. şekillerde verilebilecektir. Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlüğünde "vermek"; "üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek, düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek" şeklinde açıklanmıştır. Bu seçimlik harekette verilerin hukuka uygun ya da aykırı yöntemle elde edilmiş olmasının önemi bulunmamakta olup, önemli olan husus verme eyleminin hukuka aykırı olmasıdır. Bu suçta herhangi bir neticenin gerçekleşmesi aranmadığından maddede sayılan seçimlik hareketlerin yapılmasıyla suç oluşacaktır. Bu açıdan TCK'nun 136. maddesindeki "verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" soyut tehlike suçudur. "
Dolayısıyla burada sorun yaşayacak kişi; başkasına ait e mail adresini söz konusu sitelere üyelik için veren kişi olacaktır.
Av. Gamze Çelikkol -
www.ihtisashukuk.com