Kesinleşmiş icra takibinin iptali hakkında tavsiyenize ihtiyacım var...
Merhabalar sevgili meslektaşlarım,
İşin içinden çıkamadığım bir durum söz konusu.
Yardımınızı istediğim konuyu özetlemeye başlıyorum; covid virüsü ülkemize girmeden evvel müvekkil ile bir düğün salonu arasında düğün organizasyonu konusunda sözleşme imzalanıyor, buna binaen müvekkil düğün salonuna 1.500 TL peşinat ödüyor, emre yazılı 5.500 TL tutarında senet düzenliyor (senet düğün salonunun asıl sahibi X kişisine yazılıyor, düğün salonu ise resmiyette X'in oğlu Y adına kayıtlı), pandemiden dolayı taraflar arasında bir anlaşmazlık çıkıyor ve düğün bir sene erteleniyor, bu sırada X kişisi senedi Z kişisine ciro ediyor (burada ilişkiyi koparmak amacı güdülmüş, şuradan biliyoruz çünkü X'inde Z'ninde vekili malesef aynı meslektaşımız), sonra senet Z adına müvekkilim aleyhine icraya konuluyor. Ödeme emri kendisine gelen müvekkil o tarihte henüz bana gelmemişti, ödeme emrine itiraz etmiyor ve takip kesinleşiyor. Tabi bu sırada ödeme emrini görünce Tüketici Hakem Heyetine başvurarak "1.500 TL ile senedin iadesini" talep ediyor. Heyet müvekkilimin talebini kabul ediyor ve "1.500 TL ile senedin iadesine" karar veriyor. Senet takibi bu sırada kesinleşti, haciz işlemlerine başlandı ancak tahsilat yok. (halada yok) Senedi takibe koyan meslektaşımız, bu defa Hakem Heyeti kararına itiraz ediyor. Ben buradan sonra dosyaya dahil oluyorum. Mahkeme davanın reddine, hakem heyeti kararının onanmasına, "1.500 TL ile senedin iadesine" karar veriyor. Karar kesin, itiraz yolu yok.
Gelelim sormak istediğim soruya; Birincisi ben mahkemeden aldığım ilamı takibe koyarsam, halihazırda aleyhimize bir icra takibi olduğu için müvekkilin 1.500 TL'sine haciz konulsun istemiyorum, o yüzden öncelikle halihazırdaki kesinleşmiş takibi iptal ettirmek istiyorum. Bu konuda icra müdürlüğünden kesin kararı sunarak takibin iptalini talep ettim. Henüz müdürlükçe karar verilmedi. Müdür yardımcılarıyla görüştüm, onlarda ne yapacaklarını şaşırdılar. Hem kesin mahkeme kararı, hem kesinleşmiş takip var. Müdürlük talebimi reddederse icra mahkemesinde icra memurunun muamelesini şikayet yoluna mı gitmeliyim, yoksa menfi tespit davası açarak kesinleşmiş kararı da sunarak takibin iptalini bu şekilde mi talep etmeliyim? İcra mahkemesi ben dar yetkiliyim deyip reddedebilir mi? Yahut menfi tespit davası açtığımda mahkeme, zaten kesinleşmiş bir Tüketici Mahkemesi kararı olduğu için hukuki yarar yokluğundan davamı reddedebilir mi? En doğru yol hangisidir?
Müvekkilin altı üstü 1.500 TL alacağı var ama kendi vekalet ücretimden önce ona öncelik veriyorum, o yüzden yanlış bir dava açıp vatandaşı maddi olarak daha fazla mağdur etmek istemiyorum.
İşin içinden bir türlü çıkamadım.
Lütfen bana yardımcı olun.
Saygılarımla.
İşin içinden çıkamadığım bir durum söz konusu.
Yardımınızı istediğim konuyu özetlemeye başlıyorum; covid virüsü ülkemize girmeden evvel müvekkil ile bir düğün salonu arasında düğün organizasyonu konusunda sözleşme imzalanıyor, buna binaen müvekkil düğün salonuna 1.500 TL peşinat ödüyor, emre yazılı 5.500 TL tutarında senet düzenliyor (senet düğün salonunun asıl sahibi X kişisine yazılıyor, düğün salonu ise resmiyette X'in oğlu Y adına kayıtlı), pandemiden dolayı taraflar arasında bir anlaşmazlık çıkıyor ve düğün bir sene erteleniyor, bu sırada X kişisi senedi Z kişisine ciro ediyor (burada ilişkiyi koparmak amacı güdülmüş, şuradan biliyoruz çünkü X'inde Z'ninde vekili malesef aynı meslektaşımız), sonra senet Z adına müvekkilim aleyhine icraya konuluyor. Ödeme emri kendisine gelen müvekkil o tarihte henüz bana gelmemişti, ödeme emrine itiraz etmiyor ve takip kesinleşiyor. Tabi bu sırada ödeme emrini görünce Tüketici Hakem Heyetine başvurarak "1.500 TL ile senedin iadesini" talep ediyor. Heyet müvekkilimin talebini kabul ediyor ve "1.500 TL ile senedin iadesine" karar veriyor. Senet takibi bu sırada kesinleşti, haciz işlemlerine başlandı ancak tahsilat yok. (halada yok) Senedi takibe koyan meslektaşımız, bu defa Hakem Heyeti kararına itiraz ediyor. Ben buradan sonra dosyaya dahil oluyorum. Mahkeme davanın reddine, hakem heyeti kararının onanmasına, "1.500 TL ile senedin iadesine" karar veriyor. Karar kesin, itiraz yolu yok.
Gelelim sormak istediğim soruya; Birincisi ben mahkemeden aldığım ilamı takibe koyarsam, halihazırda aleyhimize bir icra takibi olduğu için müvekkilin 1.500 TL'sine haciz konulsun istemiyorum, o yüzden öncelikle halihazırdaki kesinleşmiş takibi iptal ettirmek istiyorum. Bu konuda icra müdürlüğünden kesin kararı sunarak takibin iptalini talep ettim. Henüz müdürlükçe karar verilmedi. Müdür yardımcılarıyla görüştüm, onlarda ne yapacaklarını şaşırdılar. Hem kesin mahkeme kararı, hem kesinleşmiş takip var. Müdürlük talebimi reddederse icra mahkemesinde icra memurunun muamelesini şikayet yoluna mı gitmeliyim, yoksa menfi tespit davası açarak kesinleşmiş kararı da sunarak takibin iptalini bu şekilde mi talep etmeliyim? İcra mahkemesi ben dar yetkiliyim deyip reddedebilir mi? Yahut menfi tespit davası açtığımda mahkeme, zaten kesinleşmiş bir Tüketici Mahkemesi kararı olduğu için hukuki yarar yokluğundan davamı reddedebilir mi? En doğru yol hangisidir?
Müvekkilin altı üstü 1.500 TL alacağı var ama kendi vekalet ücretimden önce ona öncelik veriyorum, o yüzden yanlış bir dava açıp vatandaşı maddi olarak daha fazla mağdur etmek istemiyorum.
İşin içinden bir türlü çıkamadım.
Lütfen bana yardımcı olun.
Saygılarımla.