Sitede Oturmak Havalıdır ama..
Dışarıdan bakınca sitelerde oturmak eğlenceli ve havalı görünüyor. Ben de oturdum. Ancak gerçek hiç de öyle değildir.
Corona öncesi kiradaki bu konutla ilgili harcama, toplantı ve yıllık tahmini bütçe programı gelirdi.
Yönetici yazmış; kırtasiye vs. 13. bin. Personel kıyafeti vs 15 bin. Ve deterjan... Korkunç miktarda deterjan... Binayı köpüğe boğarsın her gün..
Yılbaşında bütçe yapıyor 400 bin, 500 bin, 1 milyon. Ve yıl sonu vs vs tek kuruş kalmıyor. Vs ne? Kiracıdan aidat, malikten demirbaş gider... Gelir harika.
Geçen gün tesadüfen alt kattaki dükkanın icradan satılık olduğunu öğrendim.
Bilirkişi rapor tutmuş. Dükkanın binanın sığınağına 50 m2, çocuk oyun alanına da 50 m2 tecavüzlü olduğunu,:) bu şekli ile satılık olduğunu, 2 gün sonra ihale edileceğini bildiriyordu.
Yöneticiyi aradım.. "Deli" diyecekti bana nerede ise. Belgeyi attım. Hala kem küm, mırın kırın. Öğrendim ki yönetici dükkân sahibine müsaade etmiş. Yöneticiyi görecekmiş, görmeyince problem bile çıkmış.. durumu deşince beni tehdit etmeye bile başladı.:)
Yine orada oturduğum sıralarda karşımdaki sosyal tesisi bir tarikat mensubu kiralamıştı. Gün boyu hoparlörden Kur'an yayını ve tesise girip çıkan ne idüğü belirsiz tipler vardı.
Adam siteyi yapmış. Tamamını satmış. Ama düşmez vatandaşın yakasından. Her yerde kocaman tabelaları, reklamları ya da aidat manyağı yapar malikleri. Ne kafa ise arsa sahipleri ve inşatçılar tuhaf bir şekilde her halde sattıkları yerlerin hala maliki sanıyorlar kendilerini ve öyle davranıyorlar. Satarken de hiç tercihe müsaade etmeden kitap gibi anlaşma imzalatırlar... Hepsi hikaye. Borçlar Kanununa göre müzakere edilmeyen matbu anlaşmalar geçerli olmaz. Dayatmadır bu.
Kendisinden yıllar evvel daire aldığım bir inşaatçı beni mühendis ile tanıştırırken kiracısı olarak tanıtmıştı. Ben de kendisine peşin .......milyon ödediğimi bitince daireden çıkınca tapuyu geri vereceğimi ifade ettim. Bana baktı ve; "pardon satmıştık" dedi, gülüştük.. :)
Bir sitede yaşamak bana hiç de hoş gelmiyor. Kimseye tavsiye etmem. Yöneticiler genelde binayı yapanlardan oluyor. %300 karla sattıkları binalarda bir de aidat üstünden şişik belgelerle gelir elde etmektedir çoğu. Ve bazı sitelerde bu aidatlar epey kallavi.
Bir de komik bulduğum bir durum daha var: Asansör. Mükemmel iş! Devlet yönetmelik çıkarmış. Firma her ay gelip rayları yağlayarak 300-500, yılsonu ise genel bakım diye paten değiştirerek fahiş rakamlar alıyor. Şimdi otomobili 2 yılda bir muayeneye götüren ama kendisi motor tekleyene kadar muayene olmayan vatandaş bu trafikte dolaşmayan, daima yağlı rayda gidip gelen halatlara asılı kabinlere neden her ay tıkır tıkır bakım uydurmacası ile para ödemektedir acaba?
Bu yönetmeliği çıkaranın asansör firması olmalı diye düşünüyorum.
site içinde yaşayanlar özgür olamazlar. Toplama kampı gibi. 10 dönüme çakıyorlar daireleri, tek kar eden inşaatçı.. Yıkılınca çocuklarınıza 15 m2 yer ancak düşecek.:) Tapularınıza bakın, göreceksiniz o komik payınızı. :) Alanlar başlangıçta bunu iyi zannetse de vakit geçtikçe işin hiç de öyle olmadığı anlaşılır.
Ne demiş şair bir karış olsun, ama benim olsun.. Bir sitede, apartmanda yaşamak senin olmayan bir yere tonla para ödemektir. Beladır..
Geçen gün yaşadığım yerde bir kıyaslama yaptım. 2013 yılında 105 bin liraya 3+1 daire alan vatandaş(daire bugün 500 bin diyelim) tam 1,5 milyon kayıpta. Nasıl mı?
105 bin ödendiğinde o meblağ ile tam 5 adet 200 m2 yer alabilirdi. sığınağı, kapıcı dairesi, kar edilecek her yeri yolunmuş evi alıp, 10-20 kişi ile ortak bir yere girmek yerine 1000 m2 yerin bugün 2 adetini nakite dönerek diğer 8 adet arsada kendisine şato! yapabilirdi.
İnşaatı gözünde büyütmemeli kimse. Bu işleri yapanları gözlemlemeniz yeterli. İnşaatta çalışmıyorsun. Paranı verip iş yaptırtıyorsun. Çalışanlarına iyi davran. Hakları gerektiği gibi öde, mükemmel iş yapacaklardır. Ha bir de yaptığın binada imar kanunlarına uy, çalıp çarpma, sokakları çalma, memurlar bahşiş verme.. Alıştırma... El üstünde tutulursun..
Corona öncesi kiradaki bu konutla ilgili harcama, toplantı ve yıllık tahmini bütçe programı gelirdi.
Yönetici yazmış; kırtasiye vs. 13. bin. Personel kıyafeti vs 15 bin. Ve deterjan... Korkunç miktarda deterjan... Binayı köpüğe boğarsın her gün..
Yılbaşında bütçe yapıyor 400 bin, 500 bin, 1 milyon. Ve yıl sonu vs vs tek kuruş kalmıyor. Vs ne? Kiracıdan aidat, malikten demirbaş gider... Gelir harika.
Geçen gün tesadüfen alt kattaki dükkanın icradan satılık olduğunu öğrendim.
Bilirkişi rapor tutmuş. Dükkanın binanın sığınağına 50 m2, çocuk oyun alanına da 50 m2 tecavüzlü olduğunu,:) bu şekli ile satılık olduğunu, 2 gün sonra ihale edileceğini bildiriyordu.
Yöneticiyi aradım.. "Deli" diyecekti bana nerede ise. Belgeyi attım. Hala kem küm, mırın kırın. Öğrendim ki yönetici dükkân sahibine müsaade etmiş. Yöneticiyi görecekmiş, görmeyince problem bile çıkmış.. durumu deşince beni tehdit etmeye bile başladı.:)
Yine orada oturduğum sıralarda karşımdaki sosyal tesisi bir tarikat mensubu kiralamıştı. Gün boyu hoparlörden Kur'an yayını ve tesise girip çıkan ne idüğü belirsiz tipler vardı.
Adam siteyi yapmış. Tamamını satmış. Ama düşmez vatandaşın yakasından. Her yerde kocaman tabelaları, reklamları ya da aidat manyağı yapar malikleri. Ne kafa ise arsa sahipleri ve inşatçılar tuhaf bir şekilde her halde sattıkları yerlerin hala maliki sanıyorlar kendilerini ve öyle davranıyorlar. Satarken de hiç tercihe müsaade etmeden kitap gibi anlaşma imzalatırlar... Hepsi hikaye. Borçlar Kanununa göre müzakere edilmeyen matbu anlaşmalar geçerli olmaz. Dayatmadır bu.
Kendisinden yıllar evvel daire aldığım bir inşaatçı beni mühendis ile tanıştırırken kiracısı olarak tanıtmıştı. Ben de kendisine peşin .......milyon ödediğimi bitince daireden çıkınca tapuyu geri vereceğimi ifade ettim. Bana baktı ve; "pardon satmıştık" dedi, gülüştük.. :)
Bir sitede yaşamak bana hiç de hoş gelmiyor. Kimseye tavsiye etmem. Yöneticiler genelde binayı yapanlardan oluyor. %300 karla sattıkları binalarda bir de aidat üstünden şişik belgelerle gelir elde etmektedir çoğu. Ve bazı sitelerde bu aidatlar epey kallavi.
Bir de komik bulduğum bir durum daha var: Asansör. Mükemmel iş! Devlet yönetmelik çıkarmış. Firma her ay gelip rayları yağlayarak 300-500, yılsonu ise genel bakım diye paten değiştirerek fahiş rakamlar alıyor. Şimdi otomobili 2 yılda bir muayeneye götüren ama kendisi motor tekleyene kadar muayene olmayan vatandaş bu trafikte dolaşmayan, daima yağlı rayda gidip gelen halatlara asılı kabinlere neden her ay tıkır tıkır bakım uydurmacası ile para ödemektedir acaba?
Bu yönetmeliği çıkaranın asansör firması olmalı diye düşünüyorum.
site içinde yaşayanlar özgür olamazlar. Toplama kampı gibi. 10 dönüme çakıyorlar daireleri, tek kar eden inşaatçı.. Yıkılınca çocuklarınıza 15 m2 yer ancak düşecek.:) Tapularınıza bakın, göreceksiniz o komik payınızı. :) Alanlar başlangıçta bunu iyi zannetse de vakit geçtikçe işin hiç de öyle olmadığı anlaşılır.
Ne demiş şair bir karış olsun, ama benim olsun.. Bir sitede, apartmanda yaşamak senin olmayan bir yere tonla para ödemektir. Beladır..
Geçen gün yaşadığım yerde bir kıyaslama yaptım. 2013 yılında 105 bin liraya 3+1 daire alan vatandaş(daire bugün 500 bin diyelim) tam 1,5 milyon kayıpta. Nasıl mı?
105 bin ödendiğinde o meblağ ile tam 5 adet 200 m2 yer alabilirdi. sığınağı, kapıcı dairesi, kar edilecek her yeri yolunmuş evi alıp, 10-20 kişi ile ortak bir yere girmek yerine 1000 m2 yerin bugün 2 adetini nakite dönerek diğer 8 adet arsada kendisine şato! yapabilirdi.
İnşaatı gözünde büyütmemeli kimse. Bu işleri yapanları gözlemlemeniz yeterli. İnşaatta çalışmıyorsun. Paranı verip iş yaptırtıyorsun. Çalışanlarına iyi davran. Hakları gerektiği gibi öde, mükemmel iş yapacaklardır. Ha bir de yaptığın binada imar kanunlarına uy, çalıp çarpma, sokakları çalma, memurlar bahşiş verme.. Alıştırma... El üstünde tutulursun..