Halikarnas Balýkçýsý

Hep iyiler ölüyor nedense. Canýmýzdan can çekiliyor her aydýný yitirdiðimizde. Galiba ekim ayý aydýnlar için kara bir ay, Cahit Sýtký, Attila Ýlhan halikarnas Balýkçýsý hep ekimde ayrýldý aramýzdan. Bu gün En büyük Halikarnlýyý kaybetmenin yýýldönümü. Saygýyla anýyorum.

HALIKARNAS BALIKCISI
CEVAT SAKIR KABAAGACLI

Tam adi Musa Cevat Sakir. Daha sonra Kabaagacli soyadini aldi. Yazin yasami boyunca Karaagacligil soyadini, Huseyin Kenan, Musa Cevat, Musa Cevat, M.C., H.B. Sina imzalarini kullandi.

Mehmet Sakir Pasa ile Ismet Hanim in oglu. Cocuklugu, babasinin elci olarak bulundugu Atina da ve Buyukada da gecti.Robert Kolej de okudu. Okulun son sinifindayken Ikdam da ilk yazimlari yayimlandi (1940). Ingiltere de Oxford Universitesi yeni Cag Tarihi Bolumu nde okudu. 1913 te evlendigi Italyan esiyle Italya da kaldi. Bu sirada resim dersleri aldi, Italyanca ve Latince ogrendi. 1914 te babasi Sakir Pasa, Cevat Sakir in tabancasindan cikan bir kursunla Afyon da olunce Cevat Sakir on dort yil hapis cezasina carptirildi. Cezasinin yedi yilini cektikten sonra hastaligi nedeniyle saliverildi. Bir sure tekkeye devam etti. Cesitli dergilerde yazilar yazdi, ceviriler yapti: bir yandan da karikatur ve resimle ugrasti. Zekariya Sertel in cikardigi Resimli Hafta da Huseyin Kenan takma adiyla yazdigi Hapishanede Idama Mahkum Olanlar Bile Bile Asilmaya Nasil Giderler adli oyku yuzunden Ankara Istiklal Mahkemesi nde yargilandi ve Bodrum da uc yil surgun cezasina carptirildi (1925). Cezasi bittikten sonra cok sevdigi Bodrum a yerlesti ve 1947 ye kadar Bodrum da yasadi. Yurtdisindan getirttigi kitaplardan tarim bilgileri edindi. Ozel olarak elde ettigi cicek ve agac tohumlarinin Bodrum da yetisip buyumesini sagladi. Bir sure Bodrum Belediyesi nin resmi bahcivani olarak calisti. 1947 de Izmir e yerlesti, gazetecilik ve turist rehberligi yapti. Rehberlik kurslarinda ogretmen olarak gorev aldi. Ikinci evliligini dayisinin kizi Hamdiye, ucuncu evliligini Hatice Hanim la yapan Cevat Sakir in uc evliliginden bes cocugu oldu. kemik kanserinden oldu. Vasiyeti uzerine Bodrum Gumbet TED Turbe Tepesi nde topraga verildi.

Bodrum, Cevat Sakir in yasaminda bir donum noktasi oldu. Bu beldenin antik cagdaki adindan esinlenerek 1928 den baslayarak yazilarinda Halikarnas Balikcisi adini kullandi. Mitoloji, oykulerinin baslica konusunu olusturdu.Kultur Bakanligi 1971 yili Devlet Kultur Armagani Cevat Sakir Kabaagacli ya verilmis, Imdatla Cennet adli oykusu (Yazgi adiyla, yon. Ulku Erakalin, 1976), Parmak Damlasi (yon. E. Kral, 19929 filme alinmistir.

"Bilmeyene zor anlatilir Balikci yig dinlemenin ne demek oldugu. Derin magaralara kapatilmis ruzgarlarin birden bosanivermesi gibi konusur desem edebiyat sanirsiniz. Ama gercekten bir ruzgar olur Balikci konusurken. Yillar yili icinde birikmis yildizli karanliklar, masali ve gercegiyle Akdeniz, yasanmis, tadilmis mavilikler, bir baska turlu yesil deniz dipleri, butun bunlar icinde opulesi, dovulesi, ovulesi insanlar, yaratan ve somuren insanlar Balikci nen cigerinden palas pandiras, ufurule tukurule, cevrile savrula dokulur ortaliga.

Dunyanin sisini pusunu ne temizler?

Poyraz bir, Balikci nen merhabasi iki!

Sabahattin Eyuboglu"

http://www.mavi-yolculuk.com/cevat.jpghttp://www.mavi-yolculuk.com/cevat_son-1.jpg

"Halikarnas Balýkçýsý na gelinceye kadar bizim edebiyatýmýzda pek öyle yaþayan doða yoktu. Balýkçý kiþi olarak gümbür gümbür bir insandý. O, doðanýn bir parçasý gibiydi...

Bizim edebiyatýmýza saðlýklý, gördüðümüz, güzel olan doðayý getirdi. Yunmuþ arýnmýþ yýldýzlarý, yýkýntýlarý, aðaçlarý, yürüyen taþan gökyüzünü, akar sularý, bir uçtan bir uca akan karanlýklarý, kuþlarý, balýklarý, toptan denizi getirdi. Balýkçý bir yaþayan,

doðaya tekmil coþkunluðuyla karýþmaya can atan kiþiydi. Ýyi kendinden, yüreðinden veren, toprak gibi, çok cömert bir torak gibi veren kiþiydi.

Balýkçýyý okurken insan doðayla bütünleþmiþ, doðanýn güzelliðinde atan bir yürek bulur.

Yaþar Kemal"

"Her yazar, kendine özgü, bir görüntüler dünyasýný anýmsatýr insana. Halikarnas ýn adýnýn da bende uyardýðý çaðrýþým, çivit mavi bir deniz, çið aydýnlýk sokaklar, beyaz taþ evlerdir. Bir zaman dýþýlýlýk. Ýlk çaðda günümüz, denilebirki, özdeþleþmiþlerdir. Halikarnas la 2500 yýlý aþan oldukça geniþ sayýlabilecek bir alanda gidiþ geliþler yapar, havasýdýr bu onun, kuþ gibi uçar orada,eðilir, doðrulur,zikzaklar çizer. Kuþkusuz günümüzde yaþamaktayýz, ama bir adým da attýk mý ilk uygarlýklarýn beþiðinde buluruz kendimizi. Ve içten, sesi saðduyudan gelen bir anlatým biçimi içinde, doðasal bir karmaþada, doðanýn þaþmaz düzeni kapsar, kuþaklar tüm yapýtýný.

Melih Cevdet Anday"

"Halikarnas Balýkçýsý bana ne zaman rehberlik yapabilecekse Türkiye ye o zaman gelmek isterim.

Pompidou Fransa Devlet Baþkaný"

"Ölülere can vermekten daha zor ne var?diye sormuþlar Balýkçýya, Canlýlara can vermek demiþ.

Sabahattin Eyüboðlu"

"Cevat Þakir büyük bir sanatkar, deha ile cinnet arasýnda gidip gelen bir harika çocuk.

Burhan Felek"

"Heredot en ünlü Halikarnaslý. Ama bir büyük Halikarnaslý daha var. Gerçek bir Halikarnaslý. Hemþehrimiz Halikarnas Balýkçýsý.

Haluk Elbe"

"Bir toplum bir yazar yetiþtirebilir ama birde insanýn, yaþamýnýn bütün hesabý önüne çýkarýldýðý zaman aldýðý bir bütünlük var. Kiþilik orada beliriyor. Öyle özgün bir kiþiliði var ki, o sevgili büyük insanýn kendinden önce gelen bir kimseyi nasýl aný satmýyorsa, nasýl eþsizse, kendinden sonra da yerinin doldurulacaðýna inandýrýverir, kendisini tanýyanlarý. Önce buradan duyuyor, yorumluyorum onun kaybýný. Sanki büyük bir heykel kaldýrýldý büyük bir alandan.

Necati Cumalý"

aganta burina burinata , sevgi ve saygýyla anýyoruz ve býrakmýyoruz.

"Heyy! Açýlan kapý, birdenbire gözlerime ve gönlüme açýk denizleri, kýyý ve adalarý verdi. (...) Çocukluktan beri ilk defa çocuk gibi hýçkýra hýçkýra aðlayarak! Þükran! Kýyamet kopuyar. Parmaklarýmý yosunlara, kumlara daldýrdým. Güzel dünyanýn kumlarýný, deniz çakýllarýný, baþýma avuç avuç akýttým.(...)

Halikarnas Balýkçýsý