Aşağıdaki yazı rizepazar.com sitesinden alıntıdır. Elbette bu forumun konusu soykırım olup olmadığını tartışmak değildir. Ancak Farnsa'nın ve diğer AB ülkelerinin Türkiye hakkındaki planlı eylemlerine bir nebze olsun ışık tutabilir.
(Sözde soykırımın Türkler tarafından değil, Ermenilerce yapıldığı akademisyenler tarafından emsalsiz bir çalışmayla ispat edildi. Cumhuriyet Bayramının 83. Yıldönümünde Fransızlarla Ermenilerin çirkin ortaklığı yeniden, tüm çıplaklığıyla gözler önünde. Fransız ve Ermeni, soykırım işbirliğine o günlerde başladı.
ANADOLUda işgalin yayıldığı günlerdi. Fransızlar 30 Ekimde Urfa'ya girdi. 31 Ekim 1919 da Maraş'ta, Fransız askeri üniforması giymiş yüzlerce Ermeni taşkınlığa başladı. Önce mazlumları öldürdüler, sonra komşu kadınlara tecavüz edip türlü türlü işkenceler ettiler.
TARİHLERİN ''Sütçü İmam'' diye yazacağı, Uzunoluk Camisi Müezzini Hacı İmam duruma dayanamadı ve silahına sarıldı. Bu birlikler çok yakında M.Kemal'in milisleri ile birleşecekti. Fransız ve Ermeniler arasındaki çirkin işbirliği işte ta o günlere dayanıyordu.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğrencilerinin yaptıkları söyleşilerden oluşan ve 342 sayfalık Ermeni Vahşeti isimli kitap piyasaya girdi. 150 kişilik öğrenci grubunun birebir yaptıkları akademik araştırmaları kitap halinde temin eden Yard. Doç. Dr. Gürsoy Solmaz çoğu Trabzonlu ve Rizeli öğrencilerden oluşan grubu ile birlikte, Ermenilerin Kurtuluş Savaşı yıllarında en kanlı soykırımları gerçekleştirdiği Erzurum ve çevresindeki hikayeleri derledi. Solmaz daha sonra bu direkt muhataplarından dinlenmiş ve yaşanmış acı öyküleri kaleme aldı.
Ermeni katliamlarının en fazla yaşandığı illerin başında gelen Erzurumda yaşayan ve katliamı bizzat gören insanlarla yapılan röportajların ardından öğrenciler, bu emsalsiz çalışmayı, ansiklopedik değeri olan bir kitap şeklinde yayımlattı. Tarih Bölümü öğrencilerinden yaklaşık 150 öğrencinin bir yıllık çalışmaları ve röportajları sonucu ortaya çıkan eser Ermeni Vahşeti ismini taşıyordu. Ermenilerin Türklere karşı vahşet uyguladıkları, doğrudan hikayelerle ortaya çıktı. İnanılmaz öyküler, acı hatıralar ve soykırımın fotoğrafları hep bu kitaptaki trajik sayfalarda buluştu.
Erzurum ilinde yaşayan ve bizzat katliama tanık olan vatandaşlarla yapılan birebir görüşmeler gerçekleştirildi. Vahşete tanık olan insanların öğrencilere ve akrabalarına anlattıkları olaylara noktasına virgülüne dokunulmadan yer verildi. Erzurumun tüm ilçelerinde yapılan araştırmalar, "Evet, soykırım vardır!" gerçeğini ortaya çıkardı. Ancak bu soykırım, vahşet boyutlarında ve bizzat Ermeniler tarafından yapılmış bir soykırım olayıydı. Kitapta sağlamalı şekilde ortaya konulduğu gibi, 1. Dünya Savaşında Rusların Türkiyeden çekilmesinin ardından Ermeniler, Türklere katliam uyguladılar.
Türklerin gerçekte Ermenilere yönelik uyguladığı her hangi bir soykırım olayı yoktu. Tam tersi Ermeniler, savunmasız Türklere karşı vahşice davranarak katletmişlerdi. Biz de hocalarımız önderliğinde bunu ortaya çıkarırken, direkt olarak vahşeti yaşayan insanlarla muhatap olduk. Çalışmanın bir safha sonrasında, bu hikayeleri gerekli birimlere de göndereceğiz" dedi. Organizasyonu yürüten Yard. Doç. Dr. Gürsoy Solmaz ise Fransanın Cezayirde uyguladığı vahşetin tanımı imkansızdır. Fransada bazı siyasetçiler, Türkiye üzerinden siyaset yapmak istemektedir dedi.
Solmaz, Bu kararla da kendilerini aklamayı hedeflemektedirler. Ermeni soykırımı için biz farklı bir çalışma yaptık, konuya nesnel yaklaştık ve dolaylı yoldan belgelere ulaşmak yerine Ermeni vahşetine muhatap olan insanlarla görüştük. Siyasiler sözde Ermeni soykırımını kullanarak siyasi prim elde etmenin peşini bıraksınlar. Biz arşivlerimizi açarken, Ermenilerin arşivlerini açmaması düşündürücüdür. Bizim bu konuyu açıklığa kavuşturan arşiv belgelerimiz kadar, Ermenilerin nankörlüğünü, vahşetini ve soykırımını yaşayan çok sayıda büyüğümüz var. Bunların birçoğu, 342 sayfalık kitabımızda zaten olayın içyüzünü ifade ediyor dedi.)