Kıdem ve ihbar tazminatı davası yargılama masrafı ödememek için işverenin teklifini kabul etmeli miyim?
Merhaba,
Temmuz 2018'de asgari ücretle küçük bir işletmede (30 kişiden az çalışan var) işe başladım. İlk maaşım hariç bütün maaşlarımı bamka yoluyla aldım. Sigorta girişim ise Ağustos 2018'de yapıldı. Şubat 2020'de işten çıkarılana kadar yaz ve ara tatillerde günde 9 saatten hafta içi 45 saat, cumartesi ise 6 saat daha olmak üzere toplam 51 saat çalıştırıldım. Tatil zamanları 51 saat çalışmama rağmen hiçbir zaman fazla mesai ücreti ödenmedi. Üniversite zamanları ise yarı zamanlı olarak değişen sürelerde çalıştırıldım ancak SGK'ya ilk 2 ay hariç sürekli 10 gün çalıştırıldığım bildirildi. Bu nedenle SGK dökümleri gerçek maaşımı ve primimi yansıtmıyor.
İşten çıkarılırken (SGK'ya 3 koduyla İSTİFA olarak bildirildi ancak istifa etmediğim gibi bordro ve iş sözleşmesi hariç hiçbir evrak imzalamadım) 8 haftalık ihbar süresine uyulmadığı gibi kıdem tazminatım da ödenmedi. Kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücretlerinden doğan alacaklarım 5.000 TL'ye yakın tutuyor. İşveren ise 1.500 TL kıdem tazminatı teklif ediyor. Daha önce mahkemeye işim düşmediği için mahkemeye gidersem çıkacak masraflar konusunda endişe ediyorum.
Mahkeme ve uzlaşma masrafları hariç sadece Notere verilecek vekalet (150₺) ve ihtarname (150-1000₺) ücretleri ile baronun açıkladığı avukata ödenecek danışma ve ihtarname ücretleri zaten yaklaşık 3.000 TL tutuyor.
Bu durumda iki seçeneğim kalıyor; ya işverenin teklifini kabul edip almam gerekenden daha azına razı olacağım ya da mahkemeye gidip kazandığım tutarı (tabi kazanabilirsem) masraflara ödemek zorunda kalacağım.
Acaba masraflar konusunda yanılıyor muyum? Sizce de mahkemeye gidersem kazanacak olmama rağmen işverenin teklifini kabul etmek maddi açıdan benim yararıma mıdır? Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.
Temmuz 2018'de asgari ücretle küçük bir işletmede (30 kişiden az çalışan var) işe başladım. İlk maaşım hariç bütün maaşlarımı bamka yoluyla aldım. Sigorta girişim ise Ağustos 2018'de yapıldı. Şubat 2020'de işten çıkarılana kadar yaz ve ara tatillerde günde 9 saatten hafta içi 45 saat, cumartesi ise 6 saat daha olmak üzere toplam 51 saat çalıştırıldım. Tatil zamanları 51 saat çalışmama rağmen hiçbir zaman fazla mesai ücreti ödenmedi. Üniversite zamanları ise yarı zamanlı olarak değişen sürelerde çalıştırıldım ancak SGK'ya ilk 2 ay hariç sürekli 10 gün çalıştırıldığım bildirildi. Bu nedenle SGK dökümleri gerçek maaşımı ve primimi yansıtmıyor.
İşten çıkarılırken (SGK'ya 3 koduyla İSTİFA olarak bildirildi ancak istifa etmediğim gibi bordro ve iş sözleşmesi hariç hiçbir evrak imzalamadım) 8 haftalık ihbar süresine uyulmadığı gibi kıdem tazminatım da ödenmedi. Kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücretlerinden doğan alacaklarım 5.000 TL'ye yakın tutuyor. İşveren ise 1.500 TL kıdem tazminatı teklif ediyor. Daha önce mahkemeye işim düşmediği için mahkemeye gidersem çıkacak masraflar konusunda endişe ediyorum.
Mahkeme ve uzlaşma masrafları hariç sadece Notere verilecek vekalet (150₺) ve ihtarname (150-1000₺) ücretleri ile baronun açıkladığı avukata ödenecek danışma ve ihtarname ücretleri zaten yaklaşık 3.000 TL tutuyor.
Bu durumda iki seçeneğim kalıyor; ya işverenin teklifini kabul edip almam gerekenden daha azına razı olacağım ya da mahkemeye gidip kazandığım tutarı (tabi kazanabilirsem) masraflara ödemek zorunda kalacağım.
Acaba masraflar konusunda yanılıyor muyum? Sizce de mahkemeye gidersem kazanacak olmama rağmen işverenin teklifini kabul etmek maddi açıdan benim yararıma mıdır? Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.